İnovatif kimya ile sağlıklı yaşam

Şirketler, sağlıklı beslenme, temiz su kaynakları, vitamin eksiklikleri, salgın hastalıklarla mücadele gibi konularda inovatif kimya ile çözümler üretiyor.

1.03.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
İnovatif kimya ile sağlıklı yaşam

Dünya nüfusu, tahminlere göre 2050'de 9 milyarı aşacak. Buna paralel olarak temiz, sağlıklı besin ve su ihtiyacı da artacak. Eğer bugünden önlem alınmazsa gelecekte özellikle gelişmekte olan ülkeler salgın hastalıklarla boğuşacak. İşte bu senaryolar doğrultusunda BASF gibi global şirketler, şimdiden bu sorunların çözümüne yönelik ürünler geliştiriyor. Şirketler, sağlıklı beslenme, temiz su kaynakları, vitamin eksiklikleri, salgın hastalıklarla mücadele gibi konularda inovatif kimya ile çözümler üretiyor. Dünya, gezegenimizin karşı karşıya bulunduğu en büyük tehdidin kontrolsüzce artan nüfus olduğu konusunda hemfikir. Birleşmiş Milletler'in açıkladığı rakamlara göre her yıl dünya nüfusuna ortalama 80 milyon kişi ekleniyor. 2050 yılına gelindiğinde, dünya nüfusunun 9 milyarı aşacağı tahmin ediliyor. İşte bu artış, beraberinde pek çok sorunu da getirecek. Hızlanan kentleşme süreci, insanoğlunun sınır tanımadan artan ihtiyaçları, sınırlı kaynaklar insanların dünyayı daha ekonomik şekilde kullanmayı öğrenmesini gerektiriyor. Küresel ısınmanın vardığı boyutlar, iklimleri kontrol altında tutmanın ve doğal kaynaklarımızı korumanın ne derece mümkün olacağı sorusunu akla getirirken sağlık ve beslenme, bu hızla ilerleyen süreçte en zorlayıcı iki başlık olarak karşımıza çıkıyor. Bu pek de iç açıcı görünmeyen tablo çerçevesinde, soruları çoğaltmamız mümkün. Her geçen gün artmakta olan dünya nüfusu nerede barınacak, ne yiyecek, ne içecek, geleceğe ümitle bakabilecek mi? Bu sorulara cevap ararken bilimin gücüne sığınıyoruz. Tüm sorunlarımızın ana kaynağı gibi görünen nüfus yoğunluğuna paralel olarak artan gıda ve yenilenebilir hammadde ihtiyacı, inovatif kimyayı harekete geçiriyor. Global şirketler, faaliyet alanları dahilinde olsun ya da olmasın sağlıklı su ve gıdalara ulaşmada yaşanan güçlükler, salgın hastalıklar ve doğal kaynakların bilinçsizce tüketilmesi gibi birçok konuyu gündeme taşıyarak, sürdürülebilir çözümler üretmeye çalışıyor.

SAĞLIKLI BESLENME

İnsanların sağlıklı bir şekilde beslenebilmesi ve hastalıklardan korunması için önerilen çözümler, genel hatlarıyla su kaynaklarının bilinçli bir şekilde kullanılması ve verimli tarımın yaygınlaştırılması çevresinde şekilleniyor. İnsanların daha iyi koşullarda yaşamlarını sürdürmelerine katkı sağlamaya yönelik projeler yürütülürken biyotek-nolojik çözümler ön plana çıkıyor. Örneğin, dünyanın lider kimya şirketi BASF tarafından tarımı daha verimli hale getirmek için geliştirilen biyoteknolojik ürünlerin yardımıyla tohum kalitesi artırılıyor ve tohumlar iklim koşullarına karşı daha dayanıklı hale getiriliyor. Böylece hem çiftçilere hem de tüketicilere ekonomik yük getiren verimsiz hasat problemi, büyük ölçüde bertaraf ediliyor. Yine bu teknoloji sayesinde geliştirilen ve tohumları zararlı otlardan koruyan ürünlerin kullanımıyla Afrika'da büyük bir sorun olan tohum kaybının da azalması sağlanıyor. Dünyadaki beslenme ve sağlık sorunu, maalesef devlet yönetimlerinin inisiyatifiyle çözülebilecek noktayı çoktan geçmiş durumda. Bu konuya hassasiyetle yaklaşarak elini taşın altına koyan global şirketlerin başında gelen BASF, beslenme ve sağlık sorunlarının çözümüne yönelik olarak geliştirdiği ürünlerle bu alanda öncü bir rol oynuyor. İnsanlar ve hayvanlar için üretilen gıda maddeleri, kişisel temizlik, ilaç ve tarım sektörünün sunduğu ürünler, firmanın sağladığı hammaddeler sayesinde sürdürülebilir hale geliyor.

SITMA İLE MÜCADELE
BASF her yıl, yarısı 5 yaşın altında çocuklardan meydana gelen yaklaşık 800 bin insanın ölümüne sebep olan sıtma ile mücadeleye de uzun yıllardır destek veriyor. Kontrol altında tutulması mümkün olan sıtmayı yok etmek için, hastalığı bulaştıran sineklerin ölmesini sağlayan, fakat insanlara ve hayvanlara zarar vermeyen kimyasallar kullanılıyor. ~
Oldukça etkili olan bu kimyasallar, hastalığın yaygın olarak görüldüğü ülkelerin sağlık bakanlıkları ve uluslararası yardım kuruluşları tarafından satın alınarak uygulanıyor. Ne yazık ki söz konusu ülkeler, hastalıkla mücadele için fon yaratma ve aşılama konusunda yetersiz kalıyor. Bu noktada dışarıdan uzatılan yardım elleri devreye girerek bir umut ışığı yakıyor. Özellikle son yıllarda uluslararası alanda gösterilen ortak çaba ile gelişmekte olan ülkeler için büyük tehlike arz eden hastalığın yok edilmesi adına büyük yol kat edildiğini söylemek mümkün. Aşılamanın mümkün olamadığı durumlarda yine BASF'nin ürünü olan ve sinekleri uzak tutan ağlar (cibinlikler), bölge halkının hastalıktan korunmasına yardımcı oluyor. Hastalığa ilişkin bir aksiyon planı çerçevesinde faaliyetlerini sürdüren şirket, sıtma ile mücadelede etkili olabilecek yeni ürünler geliştirmek için AR-GE çalışmalarını da hız kesmeden sürdürüyor.

PLASTİĞİ NASIL BİLİRSİNİZ?
Evlerin yalıtımında kullanılan, arabaların daha hızlı gidip daha az yakıt tüketmesini sağlayan ve yiyecekler için hijyenik ve güvenli bir ambalaj malzemesi olarak kullanılan plastik, sanılanın aksine, bilim dünyasında çevrenin korunmasına katkı sağlayan bir madde olarak kabul ediliyor.


VİTAMİN EKSİKLİKLERİ

Salgın hastalıkların yanı sıra besinsizlikten kaynaklanan vitamin eksikliklerinin de az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin toplumsal sağlığını tehdit eder boyuta ulaştığı gözlemleniyor. Dünya genelinde 70'ten fazla ülkede, A vitamini eksikliği problemiyle mücadele ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) verilerine göre, dünyada 5 yaşın altındaki 140 ila 250 milyon çocukta A vitamini eksikliği görülüyor. Bağışıklık sistemini zayıflatarak enfeksiyonların artmasına ve hatta körlüğe neden olabilen A vitamini eksikliğiyle savaşmanın tek yolu doğru beslenmeden geçiyor. Gelişmekte olan ülkelerde yaşayan ve maddi yetersizlikleri nedeniyle yağlı balık ve et gibi A vitamini açısından zengin gıdaları tüketemeyen insanlar, söz konusu sağlık problemlerinin tehdidi altında yaşıyor. BASF'nin 30'u aşkın ülkede faaliyet gösteren gıda uzmanları, "besin zenginleştirme" metoduyla A vitaminini yağ ve un gibi sık tüketilen gıdalara ekleyerek bu problemin çözümüne katkıda bulunmaya çalışıyor.

YENİ BİR TREND: NEWTRITION
GELECEĞİ ŞEKİLLENDİRİYOR

Bir yanda gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşayan çok sayıda insan sağlıklı beslenme konusunda hayati sorunlarla boğuşurken diğer yanda gelişmiş ülkelerdeki tüketim talebi artmaya devam ediyor. Modern hayat, alternatif çözümleri de beraberinde getiriyor. Örneğin dünyanın lider kimya şirketi BASF, Newtrition adını verdiği yeni akım ürünleriyle gıda sektörünün geleceğini şekillendiriyor.
YENİ NESİL GIDALAR
Kimyayı, gıda sektöründe tüketicilere daha sağlıklı ürünler sunulabilmesi için kullanan BASF, Newtrition ile daha sağlıklı olduğu halde lezzetini koruyan, tüketiciye renk ve aroma çeşitliliği sunan, sürdürülebilirliği ölçülebilen ve içeriği tamamen belli olan gıdaların geliştirilmesine katkı sağlıyor.
YAŞAM KALİTESİ
Yaşam kalitesini yükseltmenin giderek daha çok önem kazandığı günümüzde, insanlar sağlıklı olmak kadar sağlıklı ve güzel görünmeye de dikkat ediyor. Uygun fiyata daha sağlıklı gıdalar tüketmek isteyen insanlar, aroma ve görsellik gibi kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayacak yan unsurlar talep etmekten de vazgeçmiyor.~


KİRLİ SULAR ÖLDÜRÜYOR

Etkileri her türlü hastalığa davetiye çıkaran ve A vitamini eksikliğinden daha da yaygın olan bir başka sorun daha var... Dünyada 1 milyardan fazla insan temiz içme suyuna ulaşamıyor. Bu insanların birçoğu temiz olmayan suları içmek zorunda kaldığı için mide ve bağırsak hastalıklarına yakalanıyor. Söz konusu hastalıkların ileri boyutlara ulaşması nedeniyle her yıl 1,8 milyon insan hayatını kaybediyor. BASF'nin sunduğu inovatif kimya, yine bu noktada devreye giriyor. Şirketin geliştirdiği son teknoloji ürünü arıtma cihazları sayesinde büyük miktarda kirli su, virüs ve bakterilerden arındırılarak içme suyuna dönüştürülebiliyor. Muhafazası ve kullanımı oldukça pratik olan bu cihazlar elektriğe, kimyasallara veya herhangi bir gelişmiş teknolojiye gerek duymadan bir seferde 18 bin litre suyu temizliyor. Küçük ya da büyük, sürdürülebilir bir gelecek yaratmak adına yapılan bütün bu çalışmaların dünyamız için bir fark yarattığı şüphesiz. Bilinçli toplumlar, artık tüm enerji ve hammadde kaynaklarına eşsiz birer mücevhermiş gibi davranıyor. Ülkeler arasındaki sınırlar yavaş yavaş ortadan kalkarken dünya büyük bir global köy haline geliyor. İletişim ağı genişliyor, tarım politikaları değişiyor. Gelişen teknolojinin sunduğu tüm olanaklar, "daha iyi bir dünya" yaratmak için seferber ediliyor. Böylece yeşilin her türlüsünü barındıran bir doğaya, insanoğluna olabildiğince cömert davranan topraklara ve ölümcül hastalıkların teker teker yok olacağı bir dünyaya uyanacağımız günlerin çok da uzak olmadığına duyduğumuz inanç pekişiyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz