Türk Telekom CEO’su Paul Doany, 2008 yılını “müşteri” ve “ürün yılı” ilan ediyor. Müthiş bir atağa kalkacaklarını, 52 haftanın her birinde farklı ürün sunacaklarını söylüyor. Büyümelerini inovasyon...
Türk Telekom CEO’su Paul Doany, 2008 yılını “müşteri” ve “ürün yılı” ilan ediyor. Müthiş bir atağa kalkacaklarını, 52 haftanın her birinde farklı ürün sunacaklarını söylüyor. Büyümelerini inovasyona, yeni ürün ve satın almaya dayandıracaklarına dikkat çekiyor. “Yeni ürünlerin şu anda ciroda yüzde 1 bile olmayan payını, 2010’da yüzde 10’a çıkaracağız” sözleriyle de bu hedefe dikkat çekiyor. Ancak, büyümede bunun yeterli olmayacağını, yurtiçi ve yurtdışı satın almalara da odaklanacaklarını belirtiyor. Doany, “Finansal olarak çok güçlü şirketiz. Yeni fırsatlara bakıyoruz. Yurtiçinin yanı sıra, Azerbaycan Telekom ve Kazak Telekom özelleştirmeleri ile ilgileniyoruz. Bölgedeki başka fırsatları da kolluyoruz” diye konuşuyor.
“Ürün Yağmuru, Satın Almalar Ve İnovasyon”
Türk Telekom, yeni yılda Hazine’nin elindeki yüzde 45’lik hisselerinin yüzde 15 ile yüzde 25’inin halka arzına hazırlanıyor. Bu raunda güçlü girmek adına da 2008’de çok güçlü hedeflere sahip. 2005 Temmuz’da Oger Telecom’a satışı sonrası geçen 2,5 yılda köklü bir değişimden geçen Türk Telekom, altyapı ve organizasyon yatırımlarını tamamlamış görünüyor. Artık kamu şirketi zihniyetinden sıyrılıp, rakip saydığı mobil operatörlerle kıran kırana bir savaşa hazırlanıyor. Bu doğrultuda da iştiraki olan TTnet ve Avea’nın da sinerjisiyle 2008 yılında 52 haftada 52 ürün çıkaracak. Dağıtım ve satış teşkilatında da yeniliklere gidilecek.
37 bin kişilik kadrosu ve 81 ildeki teşkilatıyla Türkiye’nin dev şirketlerinden Türk Telekom’un yurtiçinde ve dışında büyüme stratejileri hazır. Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı Paul Doany, büyümede geleceğin data, ADSL ve inovatif ürünler ile yaratılacağına inanıyor. Doany’nin halka arz öncesi şirkete değer katacak 2008 stratejisi üç ana başlıkta şöyle şekilleniyor: “İlk hedef sabit hatlarda geliri korumak. Ardından mobil ve ADSL ağını büyütmek. Üçüncüsü de, değer katan servislerle rekabeti arttırmak”. Ayrıca inovasyonda Argela ve eğitimde ADS şirketlerini de bünyesine katan Doany, hem Türk Telekom hem dış pazarlar için teknoloji üretmeyi planlıyor. Doany’ye göre yurtdışında da satın almalarla büyüme yakalanacak, burada da Azerbaycan ve Kazak Telekom özelleştirmelerine göz dikilmiş durumda. “Finansal olarak güçlüyüz, yurtdışı yatırımlarında bir limitimiz yok” diyen de Doany, bu alanda iddialı olduklarını ortaya koyuyor.
Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı Paul Doany ile özelleştirme ile halka arz arası dönemde yaptıklarını, büyüme ve yatırım stratejileri ile yeni inovatif ürünleri konuştuk.
- Özelleştirmeden sonra altı yıl içinde 3,4 milyar dolar yatırım planladığınızı söylemiştiniz. Bugüne kadar hangi alanlarda ve ne kadar yatırım yapıldı?
- Özelleştirme sonrası 2005 ve 2006 yıllarında toplam 728 milyon dolar yatırım yaptık. En büyük yatırımlarımız altyapıya yönelik oldu. Şebekenin modernleştirilmesi ve geniş bant teknolojisine yönelik yatırımlara yoğunlaştık. Bilgi teknolojileri projelerine ciddi yatırımlar yaptık. 2007 yılında sözleşmeye bağladığımız yatırım toplamı 1,7 milyar YTL oldu. Grev nedeniyle 45 günlük duraksama bu yıl bizi biraz yavaşlatsa da, yine hedeflediğimiz rakamları yakalayacağız. 2008 için ciddi yatırımlarımız olacak. 2010 yılı sonuna kadar öngördüğümüz yatırım miktarını gerçekleştireceğiz.
- Hangi alanlara yatırım yapmaya devam edeceksiniz?
Ayrıca BT konusunda ciddi yatırımlarımız var. Costumer Care&Billing (Müşteri Yönetimi ve Faturalama) projesi, 62 milyon dolarla Türkiye’nin en büyük BT projesi. Genişbant ADSL ve VDSL yatırımlarımız da bu yılın en önemli yatırımlarını oluşturuyor.
Ayrıca, “Kırsal Alan Dönüşüm Projesi” adında bir proje daha var. Bu yatırımla ülkenin en ücra köşesindeki vatandaş da aynı hizmetten yararlanabilir hale gelecek. Ses hizmeti alınan her yerde geniş bant hizmeti de olacak. Geçen yıl nisan ayında başladı, sahaya sevkin yüzde 40’ı gerçekleşti. Şu ana dek 4 milyon kırsal alan abonemizin 2 milyonu dönüşmüş durumda. Böylelikle dijital uçurum denilen ülkenin coğrafi bölgeler arasındaki ayrımı da ortadan kalkmış olacak. Buraya yaklaşık 200 milyon doların üzerinde yatırım yapılıyor.
- Özelleştirme sonrası Türk Telekom’a nasıl bir değer kattığınızı düşünüyorsunuz? Türk Telekom’u kamu şirketinden özel bir şirkete dönüştürdüğünüzü anlatabilir misiniz?
- Aslında Türk Telekom geçmişte de, devlet hisseli bir şirket olsa da, her zaman ticari bir strateji ile hareket etmiş. Ancak, belli kamu kısıtlamaları nedeniyle özel şirket gibi çalışamamış.
Örneğin, 2005’te özelleştirme öncesi Türk Telekom, ADSL erişimini sadece İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde değil, Türkiye’nin her yerinde sağladı. Şirket bunu Avea ya da Turkcell gibi bir altyapıya sahip olmadığı halde başardı. Bu, şirketin görünenden fazla gücü olduğunu gösteriyor. Özelleştirme sonrası ise kısıtlamalar da kalktı.
İkinci önemli nokta, Avea üzerindeki kontrolümüz. Eskiden Türk Telekom, Avea’yı Telecom Italia ve Türk Telekom üzerinden kontrol ediyordu. Ama şimdi Avea, Türk Telekom’un bir iştiraki olarak çok güçlü bir şirket olacak. Bu önemli, çünkü Türk Telekom’a da değer katacak.
Türk Telekom, Avea sayesinde iki yönde değerlenecek. Avea’nın 4,5 milyon aktif müşterisi vardı, bugün 9,5 milyona yaklaşıyor. 2008’de bu rakamın daha da artmasını bekliyoruz. 2005’te Avea’nın yatırımları sıfır seviyesindeydi, karar alınamadığı için yatırım yapılamıyordu. Biz 2006’da karar verdiğimiz tüm yatırımları başlattık, 2007’de daha çok kaynak aktardık.
Diğer yandan ADSL’in büyümesi de bize değer katıyor. Kullanıcı sayısında 1,5 milyon artış bekliyoruz. Bu bizim için çok iyi bir büyüme. Şu an Türk Telekom’un ADSL müşterisi British Telecom’dan daha fazla… Avrupa’da en hızlı büyüyen ADSL pazarıyız. Bu yüzden burada yeni ürünler gelecek. Yakınsama (convergence) servislerinde de yeni kurallar gelecek, burada da Avea ile çalışmalarımız önem kazanacak.
Ses tarifelerinin dengelenmesi de şirketimizin rekabete hazırlaması açısından çok hassas bir adım. Bu saydığım üç nokta, 2008’deki halka arzda değerimizi artıracak.
- Son üç yıl için şirketin gelir ve kâr rakamlarını açıklayabilir misiniz? Önümüzdeki üç yılda bu alanlarda ne gibi hedefleriniz var?
- Türk Telekom olarak 2005 yılında 7,48 milyar YTL ve 2006’da 7,53 milyar YTL net satış elde ettik. Kar rakamlarında da 2005’te 1,71 milyar YTL ve 2006’da 2,10 milyar YTL’yi yakaladık. Halka arz nedeniyle gelecek hedeflerini veremiyoruz. Gelirlerimizin yüzde 85’i ses alanında ve bu alanda enflasyon oranında büyüme bekliyoruz ve gelirlerimiz içinde şu anda data işinin payı yüzde 15 civarında ve bu oranın 2010’da yüzde 25’e çıkmasını istiyoruz.
- Türk Telekom gibi dev firmalarda büyümek çok zor bir süreç. Büyüme için ne gibi planlarınız var?
- Yurtiçinde Türkiye’de trendler şöyle… Seste olduğumuz durumu koruyacağız, data tarafında ciddi bir büyüme potansiyeli görüyoruz. Gelirimizin yüzde 25’ini hatta daha fazlasını bu yeni ürünlerle alacağız.
Stratejimiz üç ayaklı; Sabit hatlarda gelirimizi korumak. Mobil ve ADSL ağımızı büyütmek. Çünkü gerçek büyüme burada. İki yıl önce çok düşük gelir düzeylerinden TTNet şu anda 1–1,5 milyar YTL yaratan bir noktaya geldi. Ayrıca, değer katan servislerle rekabeti arttırmak istiyoruz. İş fiyat rekabetine kaldığı zaman yarattığımız değer çabuk kaybolabiliyor ya da taklit edilebiliyor. Ve biz de bunu engelleyebilmek için farklılaşalım diyoruz. Türkiye’de BT hizmetlerini artırmayı düşünüyoruz.
Cep tarafında Avea’nın ciddi bir büyümesi var. Avea piyasanın ikinci operatörü olacak. Türk Telekom Turkcell’le, Avea da Vodafone’la rakip. Böylece Avea ile Türk Telekom olarak, pazarın büyük bölümünü alabiliriz.
Yurtdışında da satın almalarla ilgileneceğiz. Bugünlerde biliyorsunuz, en iyi genişleme modeli satın almalarla oluyor, bir firmayı baştan kurmak oldukça zor. Ama teknoloji için niş alanlara girebiliriz, Argela ve İnnova yeni ülkelere girecek. Şimdiye kadar iyi anlaşmalar için konuşuyoruz, bunlar uluslararası şirketler haline gelebilir.
- Bir de eğitim alanında bir şirket aldınız… Onu nasıl büyüteceksiniz?
- Evet. Meteksan’dan eğitim alanında çalışan IES şirketini aldık. Böylece 12-16 yaş arası öğrencilerin eğitimlerine katkıda bulunacağız, güvenli internet hizmeti vereceğiz. 10 milyon öğrencinin e-posta’ları olacak, kendi aralarında yazışabilecekler. İnteraktif eğitim içeriğine, soru-cevapların ve hatta 6 bin öğretmenin katıldığı canlı derslerin olduğu bir içeriğe ulaşabilecekler. İşte tüm bunları yapmak için iyi bir eğitim şirketine ihtiyacımız vardı, biz de en iyiyi aldık.
- ADSL aboneliğinin ve yakınsamalı ürün pazarının büyüdüğünü söylediniz. Bu alanlarda müşterilerinize ne gibi yeni ürün ve hizmetler sunacaksınız?
- Şu an yakınsamalı ürünlerde çapraz satış yapan sadece TTnet ve Avea var. Ancak yakında üzerinde çalıştığımız yeni projeleri göreceksiniz. Bugün 3-4 yeni proje üzerinde çalışıyoruz.
Birincisi sabit ve cep yakınsama adı altında tanımlayabileceğimiz, müşterilerimize hem evde hem dışarıda kolayca, mobil ve ev ortamını tek bir tarifeyle kullanabilecekleri servisler vermeyi düşünüyoruz. Şöyle bir senaryo düşünün: Tek bir telefonunuz var, bu bir cep telefonu ancak eve geldiğinizde tamamen ev tarifesinden kullanabiliyorsunuz. Eviniz arandığında da cepten aranıyorsunuz, yurtdışındayken de eviniz çaldığında aynı telefondan hat alabiliyorsunuz. Ya da yurtdışından 0212’li bir numaradan arıyorsunuz Türkiye’yi… İlk başta yapmak istediğimiz Avea ve Türk Telekom’un kendi aralarında kuracakları sinerjiyi müşterilerimize sunabilmek.
- Peki ne zaman bu hizmeti almaya başlayabileceğiz?
- Bunu adım adım yapacağız. Avea ile yakınsamalı ürünler 2008’in son çeyreğine doğru hedefleniyor. Yakınsamalı ürünleri yaratmak kolay değil. Neden derseniz? Değişik sistemler, değişik şirketler artı regülasyon var ama biz müşterilerimizin bu konuda isteği olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle de adım adım ürün portföyümüzü büyütüyoruz. Önümüzdeki yıl bir de IPTV ürünümüz var, 2008’in yazına doğru çıkacak. 2008, ürün yılı olacak.
- Geçtiğimiz yıl iki yeni şirket satın aldınız. Yeni şirketler satın alınmayı düşünüyor musunuz? Türkiye’de ve yakın coğrafyada hangi alanlarda şirket almayı planlıyorsunuz?
- Türkiye’de inovasyona yatırım yapıyoruz. İnovasyon, Türk Telekom, Türk pazarı ve ihracatı açısından çok yararlı olacak. Tabii müşterilere de yarayacak. Yaratacağımız yeni ürünleri kullanabilir ve dış pazarlara ihraç edebiliriz.
Telekom hizmetlerinin yanı sıra, yazılım ve BT hizmetlerimizle de büyümek istiyoruz. Müşterilerimiz şirketten tüm çözümleri bulabilmeli. Örneğin küçük şirketler yazılım, ADSL ve cep telefon hizmetleri ya da bunun alt hizmetlerine gerek duyabilir, biz bunlara cevap vermek zorundayız. BT bu işin bir parçası. Bu pazarın bir parçası olur ve öncülük yaparsak, teknoloji dünyasında da büyüyebiliriz, müşterilerin yakınsamalı ürünlerde tüm ihtiyaçlarına da cevap verebiliriz. Türk Telekom olarak, ya da iştirakimiz ya da iş ortaklarımızla sinerji yaratarak, tüm ihtiyaçları karşılayabiliriz.
Teknoloji ürettikçe daha etkili kullanacağız ve daha büyük riskler alarak dünyaya satacağız. Örneğin şu anda Avea’nın Argela tarafından üretilen çok güzel bir ürünü var, bunu Güney Afrika’da denemeye gönderdik. Orada çok iyi çalışmış ve beğenilmiş, böyle bir ürün olmadığı görülmüş, şimdi bize teklif gönderdiler. Aynı şekilde Ortadoğu’daki iki operatörle de aynı ürün için görüşüyoruz.
Türk Telekom’un yurtdışında da büyümesi gerekiyor, yakınlaşan Azerbeycan Telekom ve Kazak Telekom özelleştirmeleri ile ilgileniyoruz. Arnavutluk’ta çalışmalarımız var. Ayrıca bu bölgedeki başka fırsatları da kolluyoruz.
- Yurtdışında açılmak için ne kadarlık bir yatırım bütçeniz var?
- Biliyorsunuz, Türk Telekom finansal olarak çok güçlü bir şirket. Bu konuda bir limitimiz yok. Biz fırsatlara bakıyoruz, rakam iyiyse iyi bir şirkete yatırım yapılır.
- Türkiye’de çok büyük bir kurumsal pazar var. Bu alanda ne gibi yenilikler ürün ve servisler yapılması planlanıyor?
- Kurumsal pazarda iki yıllık ürünümüz “metro ethernet” var, burada sürat 1 GB’a çıkmış durumda, yıl içinde 3 GB’e çıkılacak. Her büyüklükte kuruma, ihtiyaçlarına göre ürünlerimiz var. En önemli ürünümüz VPN (Virtual Private Network), bu ocak ayı içinde çıkacak. Firma olarak çeşitli noktalarda ofisleriniz varsa, bunların arasındaki iletişimi belli protokollerde seviyelendiriyorsunuz ve bir network kuruyorsunuz. Bu Avrupa’da çok önemli bir pazar, Polonya’da yıllık pazarı yarım milyon dolara gelmiş durumda. Metro ethernet’te bir yıl içinde 400 kurumdan 1.300 kuruma çıktık. Bir önemli ürün de kurumların çok gereksinimi olan IDC adındaki veri merkezimiz. Bu merkezin 100 terrabyte kadar kapasitesi mevcut. Şirketlerin server’ları buraya depoluyorsunuz. Bu dört yıldır verdiğimiz bir hizmet. İstanbul’da da bir merkezi açılacak ve birbirilerini yedekleme sistemi ile çalışacak.
- Gelirlerinizin ne kadarı kurumsal alandan geliyor. Gelecekte ciro içinde nasıl bir değişim olmasını istiyorsunuz?
- Kurumsal alandan gelen satışlarımız yüzde 15 seviyesinde. Hedefimiz bunu bir iki yıl içinde yüzde 40’lara çıkarmak.
- Türk Telekom gelirleri içinde ADSL, ses, data ve diğer yeni ürünlerin yüzdesi ne kadardır? Gelecekte bu dağılımın nasıl olmasını hedefliyorsunuz?
- Ses alanında gelirlerimiz 5,8 milyar YTL, bu da toplam gelirlerin yüzde 85’i anlamına geliyor. Ses alanında enflasyon kadar bir büyüme bekliyoruz.
ADSL tarafında ciddi bir büyüme kaydettik ve bu yıl da süreceğini düşünüyoruz. Şu an yüzde 15 olan ADSL gelirlerinin 2010 yılında yüzde 25’e çıkacağını planlıyoruz.
Artı inovatif ürünler dediğimiz IPTV gibi ürünlerden de büyüme bekliyoruz. Bu ürünlerin cirodaki payı şu an yüzde 1 bile değil… Bunların ciro içindeki payı yüzde 10’lara yakalaşacak.
Sonuçta, biz bir büyüme hikayesiyiz. Türkiye’nin en köklü genç şirketi Türk Telekom. Özelleştirmeden sonrasında, biz bir büyüme hikayesi olarak pazara gireceğiz. Sabit tarafı korumaya çalışıyoruz, şu an gerçekten Turkcell bizim en büyük rakibimiz. Aramalar sürekli cep tarafına doğru kayıyor. Müşteriyi doğru yere doğru şekilde çekebilmek için elimizden gelen her hareketi yapacağız.
- Uzak mesafe görüşme alanında çalışan 36 telekom şirketi Türk Telekom’dan sürekli şikayetçi. Onlara demek istediğiniz şeyler var mı?
- Bizim onlardan hiç bir şikayetimiz yok. Aslında ADSL’e yatırım yapmaları gerekiyor. Hepsi sadece uzun mesafeli aramalara yoğunlaşıyor. Eski zamandan kalma bir işten gelecek bekliyorlar. Data alanında hiçbir yatırımları yok. İşleri sadece fiyat rekabetine dayanıyor, aralarında bir farklılık da yok. İstediğiniz Avrupa ülkesiyle karşılaşma yapın, bugün başarılı olan kaç uzun mesafe operatörü var? Hiç yok. Başka işlere geçiyor, arama kartları ya da ADSL satıyorlar. Burada 36 şirket aynı şeyi satıyor, farklılık yaratmalı lazım.
“2008’de Her Hafta Yeni Ürün Çıkacak”
Bir Yılda 52 Yeni Ürün
2008, Türk Telekom için teknoloji ve yeni ürün yılı olacak. Her hafta bir ürünümüz sunacağız. Şu an Türk Telekom’un 38 ürünü var. Bu ürünlerin önemli kısmı kurumsal müşterilere yönelik. Bizim hedefimiz, bu yıl 52 haftada 52 ürün çıkarmak. Her hafta bir ürün çıkarmasak da 52 ürün vereceğiz. Ürünlerimize üç kategoride bakıyoruz.
Görüntülü Telefon
Bizim hayatımızı değiştirecek önemli ürünlerden bir tanesi görüntülü telefon. CEBİT Fuarı’nda 24 yeni ürün tanıtımı yaptık, en çok ilgi çeken görüntülü telefon oldu. Ürün ve teknoloji hazır, ocak ya da şubat ayında hayata geçmeyi bekliyor. Telekomünikasyon Kurumu’ndan onaylarımızı alıyoruz. Ürün geniş bant üzerinden çalışıyor, karşılıklı iki ürünle görüntülü konuşabiliyor. Burada pazar araştırmalarına göre bu ürün için 300-400 bin hane hedef kitle görülüyor. Telefon 200-300 YTL seviyesinde bir telefon, konuşma ücretleri de ses ücretlerinin yüzde 20-25 üzerinde olacak.
IP Televizyon
IPTV, bütün yayıncılık teknolojisini baştan tarif ediyor. Dönüp sizin kullanım alışkanlıklarınızı izliyor ve sevdiğiniz programlara kolay ulaşmanızı sağlıyor. Çok kolay elektronik rehberler sunuyor. “Video on demand” teknolojisi ile tuşa bastığınızda istediğiniz filmi, dizi ya da maçı seyrediyorsunuz. Bu yılın üçüncü çeyreğinde çıkacak. IPTV için 1.500 potansiyel müşteri ile konuştuk. Türkiye’de bu ürünün 2 yılda milyon hane düzeyine geleceğini tahmin ediyoruz. Bu bir TTnet servisi olacak.
VDSLTeknolojisi
Geçtiğimiz yıl internette Avrupa’nın en pahalı ve en yavaş internet hizmetinin Türkiye’de olduğunu yazan e-posta mesajları okuyorduk. Ocak ayında 100 bin ve yılsonunda da 300 bin aboneye ulaşacağımız VDSL teknolojiyle hızımızı 30 MGB’a getirebileceğiz. Böylece Avrupa’da en hızlı internet kullanan üç ülkeden biri olacağız.
Fiyat diye baktığımızda da, bugün limitli paketlerimiz bir tanesi Avrupa’nın en ucuzu diğeri de Avrupa’nın en ucuz ikinci paketi. Yani 2007 yılbaşından beri yaptığımız indirimler geldiğimizi nokta burası, 23 ülkedeki 190 operatör ile karşılaştırıldığında limitsiz paketlerde de Avrupa’nın en ucuz 5’inci fiyatına sahibiz.
Tunç Yorulmaz/ Strateji Ve İş Geliştirme Başkanı
“Telekom Sektörüne Yılda 3,5 Milyar Dolar Yatırım Gerekiyor”
Ülke İçin Lokomotif Endüstri
Telekomünikasyon olarak Türkiye’nin büyümesinin lokomotif endüstrilerinden biriyiz. Ülkenin büyümesini etkiliyoruz. Aslında telekom ve BT endüstrisinde yaklaşık 200 bin kişi çalışıyor, çok büyük bir endüstri değil ama verimlilik açısından büyümenin yaklaşık yüzde 25’i bu alana yapılan yatırımdan geçiyor.
Büyümenin Telekomla İlişkisi
Ekonomimizin önümüzdeki yıllarda yaklaşık yüzde 6-7 büyüme hızı sürdürebilmesi için, hesaplamalarımıza göre her yıl 3,5 milyar doların bu endüstriye verilmesi gerekiyor. Türk Telekom olarak biz 1 milyar dolarını yapıyoruz. 1 milyar dolar da mobil operatörler yapıyor. Geriye kalan 1,5 milyar doların rekabetin olduğu diğer operatörlerden gelmesi gerekli. Fakat şu an diğer Telekom operatörleri bizim altyapımızı kullanıp yatırım yapmadığından dolayı farklılaşma sağlanamıyor.
Fiyat Değil Hizmet Rekabeti Gerekli
Örneğin Türk Telekom’un askeri birliklere verdiği bir servis 50 milyon dolarlık bir pazar. Biz bunun yaklaşık yarısını kaybettik, payımız 25 milyon dolara düştü. Kalan 25 milyon dolar rakiplere gitti. Ama enteresan olan, onların şu an bu payla yaptığı gelir 7 milyon dolar. Çünkü sadece fiyat rekabeti yapıyorlar. Bakın pasta küçülüyor. Ama tek fiyatla savaşarak, yatırım yapılmadan rekabete gidersek endüstri büyümeyecek. Büyümediği zamanda tüm ekonomiyi de etkileyecek bu. Kimse çıkıp dışarıya 3,5 milyar doları nereden bulacağız diye aramıyor.
Celalettin Dinçer / Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
“Bakırdan Fibere Geçişe 3 Yılda 1 Milyar Dolar Yatıracağız”
TT Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Celalettin Dinçer, Türk Telekom’un en önemli altyapı yatırım projesinin kapsamı ve yatırım tutarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
Fiber Hatta Geçiş Projesi
Altyapımızda bakırdan fibere geçişi başlatıyoruz. Çünkü genişbant erişim dediğiniz zaman bakırın limitlerine ulaşıyoruz, fibere geçiş gerekli hale geliyor. Bu yıl ağustos ayında anonsunu yaptığımız “erişim şebekemizdeki dönüşüm projesi” diye adlandırdığımız ‘bakırdan fibere geçiş’ projesine 3 yıl içinde yatıracağımız para 1 milyar dolar. Tabii yüzde yüz fibere geçilmeyecek ama kesin bir konsept değişikliği var.
Mevcut Altyapının Durumu
Şu an altyapıda, şehirlerarası ve milletlerarası yani Türkiye’yi kapsayan transmisyon ağımızın hepsi fiber. 112 bin km fiber optik kablomuz var. Bunun yanı sıra bizim 35 milyon prensipal hattımız ve 150 milyona yakın da lokal hattımız bakır devreden. Bakır ve fiber farklı teknolojiler. Ama anlamanız açısından, 555 milyon metre kadar bakır devremiz var diyebiliriz.
Yeni Projenin Kapsamı
Planımız şu; en ekonomik noktaya kadar fiber yapacağız. Dolayısıyla bazı yerleşim yerlerinde saha dolabına kadar olacak. Bazı işyerlerinde ya da yüksek gelirli site ya da mahallelerde yüksek teknolojili hizmetleri satabileceğimiz yerlerde eve kadar fiber çekebiliriz. Bu şu anlama geliyor, bakır yüzde 100 ortadan kalmayacak; yerine göre saha dolabına ya da eve kadar fiber yapısı olacak.
Erem Demircan/ Pazarlama Direktörü Ve Kurumsal İlişkiler Başkanvekili
Yeni Ürünlere Özel Satış Stratejileri
Bayiler Güçlenecek
Ürün yılı olarak belirlediğimiz 2008’te yeni pek çok satış ve dağıtım ağı stratejilerine start vereceğiz. Şubat ayında Türk Telekom’un tüm 170 ofis ve 2 bin 700 bayisinin tasarımları değişiyor. Bu konuda Hollandalı bir firma çalışıyoruz. Ürünlerimiz ofislerde satılıyordu, artık bayilerde satılacak ve daha kolay ulaşılacak.
Kurumsal Satışa Özel Ekip
Payını yükseltmeyi düşündüğümüz kurumsal satışa ağırlık vereceğiz. İstanbul’da, kurumsal ürünler için 12 kişilik bir ekip oluşturuldu ve eğitimler verildi. Bu pilot çalışma sonrası bu tip ekipleri artıracağız.
Bireyselde İddialı Kampanyalar
İşin iletişim tarafına geldiğimizde de 8-9 aydır Cem Yılmaz’la bireysel tarifeleri tanıttık. Kampanyaların sonuçlarını da gördük. Şehirlerarası konuşmalarımız 2006’ya yıla göre yüzde 15, milletlerarası konuşmalar yüzde 10 arttı. En önemlisi, evden cebi aramalar yüzde 25 arttı.
Yepyeni Ürün Paketleri
Ocak’tan itibaren Cem Yılmaz’la bir proje yaptık. Yılmaz’ın tüm oyunlarının copyright’larını aldık, bunu bir DVD olarak Türk Telekom ve Avea bayilerinde satacağız. Böylece bayiye trafiği artıracağız. Fiyat için de tarife paketlerini çeşitlendireceğiz. Nisan-Mayıs aylarında mevcut 5 pakete, insanların hayat tarzlarına uygun 4-5 tarife daha ekleyeceğiz.
Gökhan Bozkurt/ İnsan Kaynakları Başkanı
Kendi Akademimizi Kurmayı Planlıyoruz
Eğitimde Atılım Yapacağız
Türk Telekom olarak sağlam altyapı ve katma değeri yaratacak ürün yatırımlarını müşterilerimize sunmak için sabırsızlanıyoruz. Tabii bunun için iyi bir insan kaynağına ihtiyacımız var, İnsan kaynağının da çok iyi eğitilmesi gerekiyor. Türk Telekom olarak biz buna aşırı derecede önem veriyoruz. Bu anlamda çok büyük atılımlar yapmaya kararlıyız.
700 Yeni Mezun Mühendis Aldık
Öncelikle iş gücümüze yeni 700 tane mühendis kattık. Sabit hat operatörü olarak tek hat olduğumuz için dışarıdan bizim işimizi çok iyi bilen adam alamıyoruz, eğitmemiz gerekiyor. Tüm eğitim bölümümüzü de tekrar organize ediyoruz. “Türk Telekom Akademi” kurma planımız var. İcra Kurulu da buna çok önem veriyor.
Değişimi TT Akademi Yaratacak
Türk Telekom Akademi’de değişim sürecini yöneteceğiz, personelimize kurum kültürümüzü, vizyon ve misyonumuzu aşılayacağız. Sadece Türk Telekom’a has değil, grup şirketlerimize ve ileride alınacak şirketlere de eğitim verebileceğiz. Hatta bu akademiyle diğer teknoloji şirketlerine, teknoloji ve telekomünikasyon alanında çalışan kişilere de bu eğitimi verebilmeyi amaçlıyoruz. Türk Telekom Akademi ile tercih edilen şirket olma özelliğimizi korumak ve daha da ileriye götürmek istiyoruz.
TT’nin Ar-Ge Ve İnovasyon Planı Nasıl?
Çevik Şirketler Almak
Yaptığımız şirket satın almalarına bakın, stratejimizi anlayabilirsiniz. Argela, İnnova ve Avea şirketlerini ele alırsak, bunların bizim gelirlerimiz içinde payı yaklaşık yüzde 1,5. Biz gelecekte inovasyon çalışmalarımızı bu şirketlerin etrafında projelendirmek, kar edeceğimiz hizmetlere gitmek istiyoruz.
Yenilikçi Ürün Geliştirmek
Örneğin IPTV iyi bir fırsat. Aynı şekilde yakınsamalı konularında Argela’nın çok iyi bir ürünü var, Amerika, Almanya ve Belçika’da lanse ediyoruz.
Satın aldığımız şirketler ve Türkiye’de Ar-Ge yapan şirketlerle sürekli yakın temas halindeyiz. Bunu çok önemsiyoruz çünkü bir teknolojiyi sadece ithal edip satan bir şirket olmaktan çok katma değer yaratmak istiyoruz.
Geniş Bant Hizmetleri
Özellikle geniş bant teknolojisinde yeni hizmetler verilmesi noktasında ciddi çalışmalarımız var. Ar-Ge’nin geliştirme tarafıyla daha çok ilgileniyoruz. Araştırmayı dışarıdan şirketlerle birlikte yapmak istiyoruz. Bu Turkcell ile ayrıldığımız bir nokta.
Dışarıdan İnovasyon İnancı
Biz inovasyonun dışarıda çok daha etkin ve verimli yapıldığının bilincindeyiz. İş ortaklarımızla bir ekosistem yaratarak inovasyonu ileriye doğru taşıyacağız. Bunun için de yetişmiş insan gücü gerekli. Bu açığı ortadan kaldırmak için bir Telekom Atölyesi, Bilgi Teknolojileri Üniversitesi kurma planımız var.
Elçin Cirik
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?