Gümüşlü haydut

Mobil bir uygulamayla kendinize has bir spor araba tasarladığınızı ve tek bir tuşa basarak üretim emrini verdiğinizi hayal edin. Artık otomobil bayisinde jantların veya koltuk kılıflarının rengini seçmek ya da hızlanma süresi ve lastik basıncı gibi kontrol sistemlerine yönelik veri kaydedicilere karar vermek için ter dökmenize gerek yok. Onun yerine arabanın kasasını, şasisini veya iç aksamını ekranda kendiniz tasarlayabilirsiniz. Bu aslında halen bir hayal, ancak Kaliforniyalı start up Hackrod kurucularının şu anda üzerinde çalıştıkları türden bir hayal. Onlar Siemens’in bir yazılımının yardımıyla bu fütürist senaryoyu önümüzdeki yıllarda hayata geçirmek istiyor. Hayalinizdeki arabayı istediğiniz an yazdırın İngiltere, Batı Sussex’deki Goodwood Hız Festivali’nde Hackrod, Siemens’in Future Lab çadırında ‘La Bandita’ adında bir fizibilite çalışmasının sunumunu yapıyor. Bu çalışma talep üzerine baskı gibi teknoloji harikası imalat teknolojilerinden faydalanan karbon ve alüminyumdan yapılma bir Speedster. Onun şekli başlangıçta sanal alanda tasarlandı. Ardından Siemens Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) yazılımının akıllı tasarım programları aracılığıyla ona optimum bir araç şasisi uyarlandı. Onun şimdi titiz bir imalat yazılımıyla kontrol edilen ve bir garaj ebadında olan 3B bir yazıcıyla katman katman baskısı yapılıyor. 2018 yazı sonuna doğru bu prototipin tamamlanması gerekiyor. Kaliforniya’daki Siemens Digital Enterprise departmanının direktörü Tom Tengan, “Hackrod bugün baştan aşağıya yepyeni bir endüstriyel imalat modelini temsil ediyor. Bilhassa diğer orta-ölçekli şirketler için Hackrod büyük üretim hatlarına gerek kalmaksızın müşterilerin taleplerine göre yapılmış yenilikçi ürünleri pazara sunma olasılığının kapılarını açıyor” diyor. Organik tasarım Hackrod’un kurucuları arasında Lockheed Martin yarış arabalarının eski teknik müdürü ve katmanlı imalat yöntemleri uzmanı olan Dr. Slade Gardner, eski bir motosiklet yarışçısı, dublör ve film yönetmeni Mike ‘Mouse’ McCoy ve Hot Wheels’in eski tasarım direktörü Felix Holst var. Bu üçlüyü bir araya getiren ise motor sporlarına, yenilikçiliğe ve teknolojiye duydukları hayranlık. İlk başyapıtları için birkaç faydalı karar almışlardı. Bu speedstar klasik bir gümüş oku anımsatan aerodinamik, ancak yapısal olarak basit bir karbon muhafazasına sahip. Bu araç içten yanmalı motorlara kıyasla entegre edilmesi çok daha kolay olan ama manuel vites kutusu olmayan ve çok daha az sayıda bileşene sahip Tesla’nın elektrikli sürüş sistemiyle çalışıyor. Ayrıca bu aracın alüminyum alaşımından şasisi de çok hafif olduğundan 3B baskı için çok uygun ve kaynak yapılmasına adeta hiç gerek kalmıyor. Ayrıca Hackrod kendi “geleceğin fabrikası”nı dijitale yönelmiş şirketler için tasarım, üretim ve servis programlarını tek paket içinde birleştiren Siemens’in yeni “Dijital İnovasyon Platformu”nda kuruyor. Bu programların arasında yapay zekadan faydalanarak bereketli şekilde optimum yapılar tasarlayabilen NX ürün geliştirme yazılımı da var. Yani ‘La Bandita’nın aerodinamik gövdesinin şasisine yönelik optimum bir destek yapısı için hesaplanan algoritmalar ne kadar uzun olursa onun kabin destekleri de o kadar organik düzenlenerek yaratılıyor. McCoy, “Eskiden bir çizim masası üstünde böylesine üretken tasarımları yapmak imkansızdı. Bugün ise biz sadece belirli parametreleri giriyoruz ve bu yazılım otomatikman optimum tasarımı hesaplıyor” diyor. Ayrıca bu ekibe arabanın nasıl yol alacağına dair öngörülerde bulunabilmesi için bir simülasyon programı da destek olarak fiziksel test sayısının azaltılmasını sağlıyor. Bundan başka gerçek çarpışma testleri ve arabanın gerçek sürüş performansına ait veriler de bu tasarım yazılımının içine giriliyor. Bu platformda yardımlaşmak ilk öncelik olarak da görülüyor: Örneğin önemli tüm değişiklikler işe dahil olan bütün mühendisler, ürün tasarımcıları ve proje yöneticilerince dijital bir panoda takip edilebiliyor. Tengan, “Tek tek yazılım araçları çok kullanışlı, ancak muhtemelen onların en büyük avantajları birbirlerine entegre edilebilmesi. Bu sayede sadece yaratıcı olunmakla kalınmıyor, hızlı tasarım, çabuk sanal testler ve sorunsuz tasarımlar da yapılmış oluyor” diyor. Ölüm vadisini aşmak Hackrod’un kurucularına göre Siemens platformunun en belirgin üstünlüğü üretimin entegre edilmiş olması. Bu sayede ‘ölüm vadisi’ denilen yani tasarım kararından ürünü piyasaya sunmaya kadar olan geçiş dönemi kolaylıkla aşılıyor. Endüstriyel katmanlı imalat, upuzun bir üretim sürecinde yapılan maliyetli işlerin amorti edilmesi gereksinimini ortadan kaldırıyor ve yapay zekayla yaratılan organik-görünümlü tasarımlar geleneksel freze ve kalıp makinelerinde yapılamayacağından çok kullanışlı oluyor. Hackrod kendi fütürist tasarımları için Siemens-Sinumerik kontrol birimlerince kumanda edilen özel yapım çok-akslı 3B yazıcılar geliştirdi. Gardner, “Karbon gövdeyi yapmak için kullandığımız bu 3B yazıcı muhtemelen dünyanın en büyüğü olabilir. Neredeyse 4 metre genişliğinde, 7,5 metre boyunda ve yaklaşık 3 metre yüksekliğinde. Ancak daha da önemlisi ise onun çok yönlülüğü. O sadece baskı yapmıyor, aynı zamanda tarama da yapıyor ve sonra baskılı parçanın üstünde son rötuşları yapmak için hassas makine araçlarından faydalanıyor. Bu gerçekten ezber bozan bir makine” diyor. Hackrod’un kurucularının hayalinde müşterilerin çok yakında sanki bir video oyun oynarmışçasına çevrimiçinde bir portal üzerinden bu çok yönlü üretim platformunu kullanarak rüyalarındaki arabaları tasarlamaları yatıyor. Diğer araç imalatçıları ve tedarikçileri de kendi müşterilerinin tek tek tasarımlarını yaratabilmelerine ve onların baskılarını yapabilmelerine olanak sağlamak için bir gün bu platformu kullanıyor olabilirler, ancak elbette Hackrod’a belirli bir miktar komisyon ödemek şartıyla. Tengan, “Bu artık devasa bir potansiyele sahip baştan aşağıya yepyeni bir üretim ve ticaret tarzı. Açıkçası biz diğer orta ölçekli şirketlerin de tek tek tasarlanacak kaliteli ürünleri için bu Dijital İnovasyon Platformu’nu kullanacaklarını ümit ediyoruz” diyor.