Trafik sıkışıklığına etkili çözüm

Çin, Wuhan’daki trafiğin durumunu tanımlamak için ancak kaotik benzetmesi yapılabilir.

26.09.2016 15:55:480
Paylaş Tweet Paylaş
Trafik sıkışıklığına etkili çözüm
Wuhan’da sabah 08:00, tam işe gitme vakti. Luoyu Karayolu ile Zhongnan Karayolu kavşağında her sabah olduğu gibi arabalar yüzlerce metre uzunluğunda kuyruklar oluşturmuş durumda. Bu kavşaktan sorumlu polis memuru Hanzhong Zhang, elindeki telsizle ileride bir sonraki kavşaktan sorumlu meslektaşını arıyor. Kısa bir tartışmadan sonra Zhang son çareye başvuruyor. Bu, üzerinde kalın bir toz tabakasının altında zorlukla Siemens logosunun görülebildiği yol kenarında bulunan gri renkli bir kutucuk. Zhang, kutucuğun üzerindeki bir kapağı açıyor ve birkaç düğmeye basıyor. Zhongnan Karayolu’ndan çıkan arabaların önündeki trafik ışıkları bir anda kırmızıya dönüyor. Luoyu Karayolu’ndaki trafik sıkışıklığı bir parça azalıyor. Ancak trafik halen hiçbir şekilde sorunsuzca akmıyor. Yayaların bu kavşakta kısmen de olsa karşıdan karşıya geçme şansı yakaladıkları sabahın 09:00’una kadar da bu kaos bitmiyor. Wuhan’da trafik, karabasan gibidir. Üstelik 10 milyon nüfuslu bu şehirde nüfus son yıllarda dramatik boyutlarda artıyor. Bu şehrin ısrarlı istekleri doğrultusunda Siemens 2007 yılında bu şehirde Kentsel Trafik Kontrol Sistemi’ni kurdu. Bu sistemin içinde şehrin önemli trafik merkezlerinin yaklaşık üçte ikisini kapsayan 400 tane kavşağa kurulu trafik kontrol üniteleri vardı. Bu trafik kontrol üniteleri, trafik ışıklarını otomatikman kırmızı, yeşil veya sarıya döndürebiliyordu. Şu anda ise bu otomatik sistemin işe gidiş-geliş saatlerinde trafik akışını yönetebilmekten uzak kaldığı ortaya çıktı. Sonuçta bu sistemin mantığında sürücülerin öngörülebilir bir şekilde davranacakları varsayılıyordu. Oysa bu bir hayaldi... Trafik sıkışıklığı arttıkça ve sürücüler alışık oldukları sürelerden fazla beklemeye başladıkça artık kırmızı ışıklar bile onlar için bir engel teşkil etmiyordu. Tereddüt halinde, en gözü kara sürücüler kazançlı çıkıyordu. İşte bu noktada Bay Zhang’ın müdahale etmesi gerekiyor. O, kontrol ünitesi kutucuğundaki düğmelere elle basarak trafiği yönetiyor. Otoriteye karşı otomatik sistemler Otomatik sistemler mi yoksa otorite mi? Bu eskiden beri sorgulanan bir durumdur. Eğer bir trafik polisi elle kumandaya geçerse, o zaman trafiğin durumuyla ilgili son derece değerli bilgiler kayboluyor. İşte bu yüzden Bay Zhang sadece kendi kavşağında neler olup bittiğini görebiliyor. Bazı durumlarda endüksiyon halkalarıyla ölçülebilen bağlantı yollarındaki trafiğin genel durumu hakkında özet bir bilgi sahibi olamıyor. Şimdi burada sorun her iki sistemin de avantajlarından faydalanabilecek bir çözüm yaratmakta yatıyor. Çin’deki Siemens Kurumsal Teknolojiler Teknik Müdürü Wei Qiu, iki yıl önce bu meydan okumanın icabına bakmaya karar verdi. Endüstriyel tasarımcı düşünce yapısının prensipleri çerçevesinde oluşturulan bir atölye çalışmasında müşterilerin ihtiyaçlarını bulup ortaya çıkarmak için şehir yönetimi ve polis gücünün üyeleriyle birlikte çalıştı. Bunların arasında şehrin polis gücünün, trafik otoritesinin ve kentsel planlama dairesinin ihtiyaçları vardı. Araştırma faaliyetlerinin kapsamında Wuhan’daki polis memurları ve taksi sürücüleriyle yapılan anketler de bulunuyordu. Sonuçta ortaya fevkalade basit ama bir o kadar da devrimci bir kavram çıktı: Sorunlu kavşaklarda çalışan trafik polislerini akıllı bir cep telefonu uygulamasıyla teçhizatlandırmak. Bu uygulama aslında trafik kontrol sisteminden gelen veriler bazında trafik yoğunluğunu hesaplayan bir bilgi terminali görevi görüyordu. Ayrıca trafiğin yoğun olduğu saatlerde bu uygulama kullanıcıların trafik ışıklarına uzaktan elle müdahale edebilmelerine de olanak sağlıyordu. Sonuçta Bay Zhang’ın trafiği doğrudan yönetmek için artık yol kenarındaki kontrol ünitesinin başında durmasına hiç gerek kalmamıştı. Onun yerine bu kavşağın ortasındaki trafik adacıklarının birinde durarak trafik ihlallerine ceza kesebilirdi. Taksileri sensöre çevirmek Siemens, 2013 Mayıs’ında Wuhan’ın bir banliyösünde bir inovasyon merkezi kurdu. Siemens Kurumsal Teknolojiler’in bir şubesi olan bu merkez, geleceğin ulaşım yönetimiyle ilgili veri hizmetlerine yönelik altyapıyı geliştirmek için yerel otoritelerle birlikte çalışıyor. Bu merkezde birkaç araştırmacı, bu uygulamanın konseptiyle bağlantılı çeşitli uygulamalar üzerinde çalışıyor. Bu araştırmacılardan biri olan Yi Liu, bir tablet bilgisayar üzerinde bu uygulamanın birebir nasıl görüneceğini anlatıyor. Kavşağın bir haritası üzerinde kırmızı ve yeşil oklarla bütün sürücülerin kurallara uyması şartıyla hangi arabaların geçiş hakkına sahip olduğu hangilerinin olmadığı gösteriliyor. Burada ayrıca yeşil ışık için bekleyen arabaların oluşturduğu kuyruğun uzunluğu da belirtiliyor. Tüm bu bilgiler asfalt altına gömülmüş endüksiyon halkaları ile Siemens’in kontrol ünitesi kutucuklarından geliyor. Ancak Siemens’e ulaşan en değerli veriler, şehrin trafik otoritesinden geliyor: Bu şehirdeki 20 bin taksinin neredeyse hepsinin hızıyla ilgili bilgiler bunlar. Bu taksiler, kendi GPS konum bilgilerini, şehrin trafik otoritesince çalıştırılan bir platforma mobil radyo dalgaları aracılığıyla gönderiyor ve Siemens bu şekilde taksilerin ortalama hızıyla ilgili bilgiler almış oluyor. Bu sayede şehir genelindeki trafik hakkında iyi bir özet bilgi ediniliyor. Bu uygulamanın 2015 yılı sonuna kadar kullanıma hazır hale getirilmesi planlanıyor. O aşamaya gelindiğinde bir grup polis memuru akıllı telefonlar ve bu uygulamayla teçhizatlandırılacak. Engeller var Bu kavramın önünde halen üstesinden gelinmesi gereken engeller var. Öncelikle bir endüksiyon halkası bile trafik sıkışıklığının nerede sona erdiğini bilemez. Bu durum, kısmen Çin’de sürücüler için neredeyse ulusal bir spor dalı haline gelmiş sürekli olarak şerit değiştirmekten kaynaklanıyor. Eğer bu uygulama polis memurlarına elle müdahale etmekte karar vermek için gerçekten sağlam bir zemin teşkil ederse, o zaman bu sisteme çok daha fazla veri girişi sağlanabilir. Bu veriler, gelen arabalara bakacak şekilde trafik lambalarının üstüne monte edilmiş kameralardan veya hız ölçen radarlardan ya da endüksiyon halkalarından hem çok daha ucuz ve güvenilir olan hem de sinyallerini radyo dalgalarıyla kontrol ünitelerine gönderebilen manyetik sensörlerden gelebilir. Motorunuzu çalıştırın! Siemens’in bu konsepti “aşağıdan yukarıya” felsefesine dayanıyor. Yol kenarlarındaki kontrol ünitelerinden gelen veriler, Siemens’in algoritmalarıyla işleniyor ve ardından bir akıllı veriler servis ağ geçidi aracılığıyla polis memurları, trafik otoriteleri ve kentsel planlama dairesinin hizmetine sunuluyor. Bu alıcılar sonra kendi hizmetleri için bu verilerden faydalanıyor. Olası bir servis de kırmızı ışıkta bekleyen sürücülerin cep telefonlarına trafik ışığı yeşile dönmeden hemen önce ağ geçidi aracılığıyla motorlarını çalışır duruma getirme mesajını göndermek olabilir. İnovasyon merkezinden geri dönüş yolunda teknik müdür Qiu, arabasını rakip bir şirketin markasını taşıyan bir trafik ışığı kontrol ünitesinin önünde durduruyor. Bu kontrol üniteleri Siemens’inkilerden çok daha ucuz. Ancak onlar birbirlerine ağ ile bağlı değil; sonuçta onların geleceğin trafiğini yönetme kapasitesi yok. Qiu’ya göre akıllı veriler servis ağ geçidi, işin içine bir veri hizmetleri boyutu katarak ve dolayısıyla Siemens’e büyük bir avantaj sağlayarak rekabette çıtayı yükseltiyor. Qiu, “Bizim sistemimiz polis memurlarındaki bilgileri entegre ederek trafikteki belirsizliklerle çok daha esnek bir şekilde ilgilenebiliyor” diyor. Kullanılmasının mantıklı olduğu yerlerde faydalanılan otomatik sistemler artı gerektiği yerlerde polis memurlarının otoritesiyle Wuhan’daki araç kullanıcılarını bekleyen kavşak tıkanıklıkları tarihe karışacak gibi görünüyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz