Arap Baharı yaza döndü büyüme beklentileri tek hanede kaldı

Turizm sektörünün bu yılki yıldızının da değişmesi beklenmiyor.

1.06.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Arap Baharı yaza döndü büyüme beklentileri tek hanede kaldı

Türkiye'de özellikle  turizminde yakaladığı başarının da etkisiyle geçen yılı 31 milyonu aşkın turist ve 28 milyar dolarlık bir gelirle kapadı. Bu yılın ilk dört aylık değerlendirmeleri ise düşüşe işaret etti. Arap baharıyla özellikle Mısır ve Tunus'a gidecek turistleri kendine çeken Türkiye, bu yıl ise daha rekabetçi bir sezon geçirmeye hazırlanıyor. Son yıllarda çift haneli büyümelerle rekor kıran turizm pastasında bu yıl tek haneli büyüme bekleniyor. Beklentilerin yüzde 5 büyümeden yana olduğu sektörün gözbebeği Antalya ise, ürün çeşitlemesiyle rekabetten üstün çıkmaya çalışacak. Arap baharı, Avrupa’da yaşanan mali kriz, İran ve Suriye gerginliği derken turizm sektörü, 2012 yılına temkinli başladı. Bu yılın ilk dört aylık rakamları Türkiye’nin turizm gelirlerinde düşüş yaşandığını gösterdi. Arap baharının etkisiyle 2011 büyük bir sıçramayla kapanırken, yılın ilk aylarında gelen mesajlar ise 2012’nin aynı seyirde gitmeyeceğine işaret etti. Son yıllarda çift haneli büyümeye alışan turizm sektörü için yapılan öngörüler bu yıl yüzde 5 büyümeyle sınırlı. Bu yıl özellikle Avrupa’da yaşanan krize ek olarak Arap baharının hemen ardı sıra Mısır ve Tunus’un tekrar turist çekmeye başlaması, İran’ın tutumu ve Suriye gerilimi turizm sektöründe büyüme beklentilerine gölge düşürdü. Geçen yıl 31 milyon 464 bin turist ağırlayan turizmciler, bu yıl ise yüzde 5 artışla 33 milyona yabancı ziyaretçi ağırlamayı hedefliyor. Fakat gelirlerde büyük bir artış beklenmiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yeni hesaplama yöntemine göre 2011’de elde edilen 28 milyar dolarlık turizm gelirinin bu yıl 29 milyar dolara çıkacağı öngörülüyor. Yıla göre bakıldığında aslında sadece 5 yıllık bir süreçte bile kat edilen mesafe oldukça anlamlı. Çok değil 5 yıl önce 17 milyar dolar turizm geliri ve 20 milyon turist ağırlayan Türkiye, özellikle kıyı turizminin katkısıyla bu rakamı 31 milyon turist ve 28 milyar dolara taşımasını bildi. 2012 yılında ise performansı önceki yıllara göre biraz yavaşlasa da gelen ziyaretçi sıralamasının pek değişmeyeceği ifade ediliyor. Türkiye'ye en çok ziyaretçi gönderen ülke sıralamasında Almanya yüzde 15,3 ile birinci, Rusya Federasyonu yüzde 10,9 ile ikinci, İngiltere ise yüzde 9,3 ile üçüncü sırada yer alırken sıralamanın küçük oynamalarla birlikte 2012’de de aynı olacağı belirtiliyor. Bunun yanı sıra yine 2012 yılında yaklaşık 8 milyon kişinin yurtdışına çıkacağı ve turizm giderinin ise 5,4 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. 2012 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan belgeli yatak sayısının 690 bine, belediye belgeli yatak sayısının ise 532 bine ulaşacağı belirtiliyor. Turizm sektörünün bu yılki yıldızının da değişmesi beklenmiyor. Özellikle kıyı turizmiyle ziyaretçi sayısını yıllar içinde hızla yukarılara taşıyan Antalya’nın bu yıl da liderliği kimselere bırakmayacağını söylemek gerekiyor.~

ANTALYA 11 MİLYON TURİST ÇEKECEK
Turizmden aslan payı alan Antalya, Arap baharının ardından geçen yılı gelen turist sayısında rekorla kapatan Türkiye’nin yine göz bebeği oldu. Geçen yıl Türkiye’ye gelen 31 milyon 464 bin turistin yaklaşık 11 milyonu Antalya’da tatil yapmayı tercih etti. Bu yıl da tablonun değişmeyeceği ifade ediliyor. Aslında son bir yılda devreye giren yatırımlara bakıldığında yatırımcı açısından da Antalya’nın gözbebeği olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye genelinde işletme ve yatırım belgeli tesislerin 950 bini bulan yatak kapasitesinin 500 bini Antalya’da ve son bir yılda dört otel daha devreye girdi. Turizm Yatırımcıları Derneği’nin verilerine göre son bir yılda devreye giren yatırımlar arasında en büyük yatak kapasitesi Rixos’ta. 828 yatak kapasiteli Rixos Downtown geçen temmuz ayında devreye girdi. Daima Biz Resort ise Kemer’de 768 yataklı tesisini devreye aldı. Yatırımların diğer ikisi ise Manavgat’ta devreye girdi. Side Crown Palace 650 yatak kapasiteyle Manavgat’ta tesis açarken, Side Prenses ise 640 yatak kapasiteli tesisini devreye aldı.


“EN BÜYÜK TEHLİKE YATAK ARZI”
Yatırımlar her ne kadar Antalya’da işlerin iyi gittiğini gösterse de endişeler artıyor. Tüm bu yatırımlarla birlikte artık Antalya’da turistik tesis arzının çok kontrollü olması gerektiğini kaydeden Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Sururi Çorabatır, “Yatak kapasitesi 500 bini buldu. En büyük tehlike kontrolsüz yatak arzı artışı. Antalya’da artık yatak arzı çok kontrollü olmalı. Mevcut tesisler yurtdışındaki pazarlarla rekabet edilebilir bir şekilde desteklenmeli” diyor. Sektörün performansını da değerlendiren Çorabatır, geçen yıla oranla sektörün yüzde 10 eksiyle gittiğini kaydediyor. Panik olmamak gerektiğini fakat geçen yıl Arap baharının etkisiyle yaşanan büyümenin sürdürülebilir olması için çeşitliliğe gidilmesi gerektiğini aktaran Çorabatır, “Sadece Ocak Nisan aylarında 200 binlik bir eksi var. Antalya turizminin 2012’nin ilk dört ayında yaşadığı kayıp Suriye ve İran’daki eksilerle daha da artabilir. O nedenle her şey dahil sistem yavaş yavaş yerini yarım pansiyon ve golf, kongre, spor turizmine bırakarak çeşitlenmeli. Çünkü Avrupa ülkelerinde her şey dahili tercih etmeyen birçok insan var. Buradan bakılırsa, Antalya 90’lara yavaş yavaş dönerek alternatifli otelleri sunmalı” diye konuşuyor.~
KONAKLAMA SÜRESİ 10 GÜN
Kıyı turizminin en önemli taşıyıcısının Antalya olduğunu kaydeden Çorabatır, öte yandan İstanbul’un da çok önemli bir gelişim gösterdiğini fakat konaklama süreleri düşünüldüğünde Antalya’nın birinciliği elden bırakmayacağını da sözlerine ekliyor. Çorabatır. “Antalya’nın ülke ekonomisine katkısı çok önemli. İstanbul’da konaklama süresi 2 gündür fakat Antalya’da 10 gün. Dolayısıyla bu katkı önümüzdeki yıllarda da sürecek. Tek sıkıntı sürdürülebilir turizm için çevre ve hizmet koşullarının ve maliyetlerin rakiplerle boy ölçüşebilecek konumda olması lazım” diyor.

HİZMET ÇEŞİTLENMESİNE GİDİLMELİ
TÜROFED Başkanı Osman Ayık ise Dünya Ticaret Örgütü’nün verilerine göre Türkiye’nin turist ağırlayan altıncı ülke konumunda olduğunu söylüyor. Bu yıl yine 31 milyonun üstünde bir turist geleceğini öngören Ayık, buna karşın rakip pazarların da rekabeti tırmandırdığına işaret ediyor. Buna karşılık Antalya’nın en önemli destinasyonlardan biri olduğunu ve hızla kendini müşteri eğilimlerine adapte ettiğini anlatan Ayık, “Antalya her yıl binlerce turist ağırlıyor. Bu gelecekte de böyle olacak. Fakat bir an evvel ürün çeşitliliğine gitmesi gerekir. Doğal zenginliği, golf turizmi, spor turizmi, kültür turizmi ve kongre turizmiyle kendine yeni ufuklar açmalı. Antalya’da 100’ün üzerinde antik kent var. Bunun da bir tercih nedeni olmasını sağlamak gerekir. Ayrıca spor altyapısı çok önemli. Her yıl 1000’in üzerinde takımın antrenmanına ev sahipliği yapıyor. Bu sayı da artabilir. Bir de kongre turizmi var. Dünyada hiçbir bölgede var olmayan 500 bini aşan nitelikli yatak kapasitesine sahip Antalya’nın 25 milyon kapasiteli bir havalimanı var. İkinci de geliyor. Dolayısıyla tüm bu farklı alanlar desteklenirse mevcut tesisler de daha çok gelirlerin ülkeye katkı sağlayabilecek” diyor.

“GELİR KAYBI OLABİLİR”

Bu yıl tek haneli büyümeyle kendini sınırlayan turizm sektörünün en büyük sıkıntısı aslında maliyetler. İspanya, İtalya gibi rakip ülkeler kriz söylemlerinin arttığı bu dönemde yüzde 7-10 arasında fiyat kırarken, Türk otellerinin yüzde 5-10 arasında fiyat artışına gitmeleri rekabette olumsuz bir etki olarak nitelendiriliyor. Belek’te Adam&Eve Hotels ve GTI seyahat acentesini bünyesinde bulunduran Kayı Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Talha Görgülü de büyüme beklentileri bir yana sıkıntılardan söz etmeyi tercih ediyor. Temkinli bir iyimserlik içinde olduğunu anlatan Görgülü, İran ve Suriye’den ziyaretçilerde yüzde 50 civarında düşüş yaşandığını aktarıyor.~
Avrupa’daki ekonomik krizin ise insanların tatile çıkmada temkinli davranmalarına neden olduğunu söyleyen Görgülü, Mısır ve Tunus destinasyonlarının desteklerle yine tercih edilen bir destinasyon olduğunu ifade ediyor. Görgülü şöyle devam ediyor: “Rakip ülkelerin neler yapabileceklerini bilmemiz lazım. İspanya, Yunanistan, Mısır, Tunus gibi ülkelere ciddi bir turist akını var. Fiyatlarda çok ciddi iyileştirmeler yaptılar. İspanya satışları çok iyi. Tunus bile daha fakir olmasına rağmen işi hızlandırmak için, gelen charterlarda boş koltukları tur operatörlerine ödüyor. Bizde ayakbastı çok pahalı, kriz yokmuş gibi fiyatlar yine yüksek. Ben açıkçası döviz gelirlerinde yüzde 15 düşüş bekliyorum. Bu sektörü bakıma almak lazım.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz