“Liman ve lojistik İzmir’i büyütecek”

EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, Alsancak Limanı’nın özelleştirilmesinde yeni bir aşamaya gelindiğini söyledi.

17.07.2015 20:48:250
Paylaş Tweet Paylaş
“Liman ve lojistik İzmir’i büyütecek”
İzmir, Türkiye ekonomisinin can damarlarından biri. Türkiye’nin sanayi üretiminin yaklaşık yüzde 9’u İzmir’de gerçekleştiriliyor. 2009 yılı toplam ihracatı 6.118 milyon dolar. Türkiye’den konteynırla yapılan ihracatın yaklaşık yüzde 55’i de İzmir’den yapılıyor. Bu gibi istatistikler şehrin ekonomik gücünü ifade etse de aslında İzmir bugünkü konumundan daha güçlü bir potansiyel taşıyor. İzmir’in geleceğinde söz sahibi olan kurumlardan biri olan Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar, gündemlerindeki en önemli konunun sanayicilerin kriz sürecindeki sıkıntılarının giderilmesi, ihracatçıların yeni pazar arayışları, yeni yatırımcıların İzmir’e çekilmesi ve Alsancak Limanı olduğunu söylüyor. Ender Yorgancılar, bu konudaki sorularımızı şöyle yanıtlıyor;
CAPITAL: İzmir Alsancak Limanı’nın özelleştirilmesi konusunda hangi aşamaya gelindi?
- Türkiye’nin en büyük konteynır ihracatı limanı İzmir. Türkiye ihracatının yüzde 12-13 kadarı İzmir’den yapılıyor. Bizim amacımız aslında İzmir Limanı’nın, örneğin bir San Francisco, Barselona veya Singapur limanı gibi olmasını sağlamak. İzmir Türkiye’nin batı kıyısındaki, Akdeniz’e çıkış noktasındaki en önemli ulaşım merkezlerinden biri. Efektif bir şekilde kullanılması için önce buraya bir katma değer sağlanması gerkiyor. Bu da liman için çeşitli yatırımlar yapılması demek. Şu anda limandaki derinlik 9 metre civarında. Oysa büyük tonajlı gemilerin yanaşabilmesi için en az 13 metre olmalı. Dolayısıyla gemi yolu diye tabir ettiğimiz bu yolda bir kazı yapılması gerekiyor. İkincisi limandaki vinçler çok eskidi. Bunların yenilenmesi ve gemilerin yanaşacağı puntoların yeni bir dizayn içine sokulması gerekiyor. Bu da gemilerin yüklerini boşaltma süresini kısaltacak ve yerleşim planlamasını kolaylaştıracak. Şu anda bir iki tane yanaşabiliyor limana, diğerleri dışarıda bekliyor. Limanın önü park yeri haline geliyor, gemiler yük boşaltmak için sırada bekliyor. Limanda yeni yatırımların gerçekleştirilebilmesi için ihaleye çıkıldı bildiğiniz gibi. Sonuçta iki grup kaldı. İçinde yabancı yatırımcıların da yer aldığı Global konsorsiyumu ihaleyi kazandı ancak çeşitli nedenlerden dolayı ihale için taahhüt ettiği parayı yatıramayacağını ilan ederek özelleştirmeden çekildi. Niye vazgeçtiler derseniz, burada bizim de yanlışlarımız var. Özelleştirmenin iptali için Danıştay’da açılan dava 2 yıl sürdü. Özelleştirme yapıldığında, deniz taşımacılığında çok önemli olan Baltık Deniz Kuru 12-13 bin dolar civarındaydı. Bugün Baltık Deniz Kuru 2-3 bin dolar civarında. Yani deniz taşımacılığı bütün dünyada de- ğer kaybetti. Bu süreçte konsorsiyum 1 milyar 275 milyon dolar ödemeyi ve üzerine de 350 milyon dolarlık yatırım yapmayı kabul etmişti. Ama şimdi şartlar değişti. Dünya bir ekonomik kriz geçirdi. Onlarda değişen şartlarda bu parayı ödemeyi fizibıl bulmadılar, onun için çekildiler.
~
CAPITAL: Peki şimdi ne olacak?
- Şimdi ihalede ikinci olan Çelebi Grubu’nun süresi çalışıyor. 90 günün sonunda onlar da taahhüt ettikleri parayı yatıramazlarsa, teminatları yanacak ve liman tekrar devletin bünyesinde kalacak. Bundan sonra da iki yol var. Birincisi limanın tekrar ihaleye çıkarılması, ikincisi başka bir sistemle işletilebilir hale gelmesi. Tabii bu süreçte kaybeden İzmir oldu. Bu işin bir an önce çözümlenmesi gerekiyor. İzmir’in Türkiye için önemi nedir? İzmir, Alsancak Limanı, Türkiye’nin ticari hacim bakımından ikinci en büyük serbest bölgesi olan Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ) ve 16 organize sanayi bölgesine sahip bir şehir. Bunun yanı sıra İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi ile yatırımcılara bilişim ve ileri teknoloji yatırımları için fırsatlar sunuyor. Kalkınma ajansı ve yedi üniversitesi, İzmir’in rekabet gücünü arttırıyor. Eğitimli ve genç nüfusu İzmir’e avantaj sağlıyor. Sahip olduğu doğal zenginliklerden özellikle jeotermal kaynakları ve rüzgar enerjisi, İzmir’de alternatif enerji kaynakları yatırımları için ideal bir ortam hazırlamakta. Türkiye genelinde yaratılan katma değerin yüzde 13,5’i, imalat sektöründe işyerlerinin yüzde 10,4’ü, istihdamın yüzde 9,7’si İzmir’den karşılanıyor. İzmir bir ticaret, sanayi, spor, turizm ve liman şehri. Tarihi eser açısından çok geniş bir yelpazesi var. Sanayi açısından bakarsanız İzmir çok avantajlı konumda. İzmir’de tekstil, gıda, petro kimya sektörleri gelişmiş durumda. Gelişen sektörler içerisinde yenilenebilir enerji sektörleri, plastik, otomotiv yan sanayisini sayabilirim.
CAPITAL: Gelecekte hangi sektörler öne çıkacak?
- Tarıma dayalı sanayi kollarının oldukça geliştiği İzmir’de özellikle gıda, tekstil, otomotiv, makine, elektrik-elektronik, demir-çelik ve tütün sektörleri öne çıkıyor. Bununla birlikte İzmir’de gelişmekte olan sektörler de var. Bunları lojistik, savunma sanayi, yenilenebilir eneji kaynakları, bilişim, organik tarım, sera ve çiçekçilik olarak sayabiliriz. Son yapılan teşviklerle birlikte, İzmir’de rekabet gücümüzü arttı- racak teknolojik ve Ar-Ge içeriği yüksek yatırımların teşvik edilecek olması, kümelenmenin esas alınması ve sektörel teşvikler bizi mutlu etti. Özellikle İzmir’in içinde olduğu 1’inci bölgede katma değeri yüksek ürünlerin üretiminin teşvik edilecek olması sanayimize ivme katacaktır. Kamu arazileri açısından fakir bir bölgeyiz ve bunun için araziler iyi değerlendirilmeli. Spa turizmi, jeo-termal kaynaklar var, Alaçatı büyük potansiyel. Bunları canlandırarak 6-7 milyar dolar turizm geliri daha elde edilebilecek bir potansiyele sahibiz. Örneğin havaalanı yapıldı, günde 145 uçak inmeye başladı, İzmir-Çeşme otoyolu yapıldı. Bunlar İzmir’e katkı sağlayacak. Antalya nasıl bir marka yarattıysa, biz de Çeşme markası yaratmalıyız. CAPITAL: İzmir’de lojistik bir merkez oluşturma çabaları hangi aşamada? - Şu an 1100 dönümlük bir yere ihtiyacımız var, yer arayışı içindeyiz. Yaratılacak lojistik merkez İzmir’in potansiyelini daha da arttıracaktır. Lojistik merkez için seçtiğimiz bölgeler var ve bunun için çalışıyoruz. İzmir, firmaların vergi kayıtlarına göre Türkiye ihracatının yüzde 6’sını, gümrük kayıt rakamlarına göre de Türkiye toplam ihracatının yüzde 16’sını karşılıyor. Küresel krizin etkilerinin yavaşlamasıyla birlikte İzmir’in ihracatındaki yükseliş devam edecektir. Özellikle de İzmir Alsancak Limanı ile ilgili problemlerin aşılması yla canlılık eski seviyesine dönecektir. Bölgenin en büyük limanı Alsancak Limanı’dır. Konteynerli Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 55’i İzmir’deki limanlar üzerinden gerçekleşmektedir. Ege Bölgesi’nin uluslararası ticaret ve lojistik alanındaki deneyimi, mevcut enerji ve sanayi tesisleri, yeni yatırım potansiyeli, Marmara Bölgesi’ne yakınlığı gibi faktörler dikkate alındığında, lojistik merkez için İzmir’in ideal olduğu görülebilir.

“İZMİR, BARSELONA GİBİ OLACAK”

İzmir, ileriye dönük vizyon sahibi bir şehir. Planlanan yatırımlar ve girişimler hayata geçirilirse, Ege’nin incisi İzmir’in layık olduğu yere geleceğine inanıyoruz. Ulaşım sorunlarını çözmüş, etkinliği ve sanayi alanındaki gücüyle bölge ve ülke ekonomisine katkısı artmış, kongre ve fuar merkezi olma idealine ulaşmış, mevcut ve yapımı devam eden limanlarıyla Türkiye’nin bir numaralı liman merkezi olmuş, oluşturulacak kümeler ve lojistik merkezi, Ar-Ge ve teknoloji konularında yaptığı yatırımlar sonucu sanayisini daha da güçlendirmiş, sporda hak ettiği başarıya ulaşmış bir İzmir ideali için çalışıyoruz. Hayalimdeki kent Barselona’dır. Oranın potansiyeli bizde de var. Önemli olan bölgenin merkezi olmak, liderlik konsepti yaratılmasıdır. Zaten İZKA Kalkınma Ajansı’nın konsepti de böyle.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz