En keyifli bağ rotaları

Nilüfer Gözütok Ünal

[email protected]

 GÜNEŞİN ISITMAYA DEVAM ETTİĞİ, HAFİF BİR RÜZGARINSA MEVSİMİ HİSSETTİRDİĞİ BİR HAVADA, BÜYÜLEYİCİ BAĞLARI DOLAŞMAK BİRÇOK İŞ İNSANI İÇİN EN BÜYÜK KEYİF. BİR ANLAMDA DOĞAYA KAÇIŞIN DA ADRESİ OLAN BAĞLAR SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA ROTA DA ÇEŞİTLİ. TRAKYA’DAN URLA’YA, MENDOZA’DAN IGAUZU’YA, TOSCANA’DAN BORDEAUX’YA İŞ İNSANLARI BAĞBOZUMUNU KUTLUYOR.

Tarihi, prehistorik döneme yani tarih öncesi çağa kadar uzayan bağcılık, Anadolu’da Hititler ve Mısır’da Mısırlılarla kültürün bir parçası olmuş. Sonra Ege kıyılarından Yunanistan, İtalya, Fransa ve İspanya’ya kadar yayılmış. Bugünse birçok kişi için bu en özel tarımsal ürünün üzümün doğduğu toprakları gezmek, üretim aşamalarına tanıklık etmek, sadece üzümle değil aynı zamanda doğayla buluşmak büyüleyici bir ritüel ve macera. İş dünyası liderleri için de yoğun yaşamın stresinden kurtulmanın en güzel yollarından biri… Öyle ki pek çok iş insanı her bağ bozumu dönemi farklı üzüm bağlarının yolunu tutuyor. Ruhunu doğanın en güzel mucizelerinden birine tanıklık ederek arındırırken, keyifli anılar biriktiriyor. Hatta Akın Öngör, Lucien Arkas, Mustafa Çamlıca, Zeynep Arca Şallıel, Doğan Dönmez gibi bağ tutkusunu profesyonel işe dönüştüren tanıdık simalar var. İş dünyasında söz konusu üzüm bağları olduğunda rota çeşitli. Üzümün anavatanı bir coğrafyada bulunmanın avantajıyla ağırlıklı Türkiye’deki bağları tercih eden iş insanları, dönem dönem yurt dışına da özel seyahatler planlıyor. 

“ÜRETİM AŞAMALARINI GÖRÜYORUM”

Arzum İcra Kurulu Üyesi Mehtap Yıldız, son 20 yıldır ne zaman İstanbul’dan ve yoğun tempodan kısa süreliğine ayrılma ihtiyacı duysa rotayı muhakkak içinde bağ olan bir bölgeye çeviriyor. Çoğunlukla yola yüksek enerjiyle, bazen kafasında birçok konu veya sorunla çıkmasına rağmen yol kenarında ilk bağları görmeye başlamasıyla nabzının yavaşladığını, gözlerinin açılmaya, nerede olduğunun farkına varmaya başladığını anlatan Yıldız, son yıllarda en çok Trakya bağ rotalarını takip ediyor. Yıldız, bu en sevdiği rotayı şöyle anlatıyor: “Tekirdağ, Kırklareli, Gelibolu, Şarköy olmak üzere 4 farklı bölgeye ayrılan Trakya bağ rotalarından birini seçip yola çıkıyorum. Farklı toprakların farklı mahsullerini birbiriyle karşılaştırmak, bağcılık hakkında farklı insanları dinlemek, üretim aşamalarını görmek yaptığım bu gezilere değer katıyor.” 

“GİDEMEDİĞİM YER SHIRAZ”

Wellpoint Group Yönetim Kurulu Üyesi Oğuzhan Süral için bağbozumları yıl içinde beklediği en heyecanlı zamanlar. İlk bağbozumu deneyimini 1999 yılında İzmir Menderes’te yaşadığını anlatan Süral, “Çalışan çiftçinin yüzündeki coşku, ortamdaki sevinci hiç unutamayacağım. Bir de beni esas etkileyen o kokuydu. Ne zaman üzümden gelen o kokuyu alsam beni de bir mutluluk sarar” diyor. Yıllarca Menderes’teki Sevilentepe bağbozumundan sonra Denizli Güney ve Çal ilçelerindekilere katılan Süral, diğer beğendiği rotaları da şöyle paylaşıyor: “Urla da bağcılıkta yerini sağlamlaştırmaya başladı ve zaten memleketim olduğu için oradakileri hiç kaçırmam. Elazığ’ın çok daha farklı bir havası var. Toscana ise bence bağcılığın başkenti. Fransa’daki Champagne bölgesini Bordeaux’ya tercih ederim. Ama benim tek geçeceğim bağbozumlarından birisi Arjantin’deki Mendoza bölgesi ile yarısı Brezilya yarısı Arjantin’de olan Igauzu bölgesinde olanlar.” 

BURGONYA ÇOK KEYİFLİ”

Mustafa Çamlıca, 2000’li yılların ortalarında 52 yaşındayken EY Türkiye’deki üst düzey yöneticilik görevinden ayrılıp erken emekli olma kararı aldı. 2007 yılında arazi alımlarını 2008’de de ilk bağ dikimini gerçekleştirdi. Mustafa Çamlıca, bağlarına her ay gidiyor. Bağda olmanın doğayla ilişkisini güçlendirdiğini düşünüyor. “Ayrıca iş insanları için bağ ortamı stresli iş ortamından uzaklaşma ve kendini dinleme fırsatı veriyor” diyor. Çamlıca, Trakya bağ rotasını ve yurt dışında yolunu düşürmekten keyif aldığı bağ rotalarını şöyle anlatıyor: “Trakya bağ rotası artık olgunlaştı. Yurt dışında her yıl çok sayıda bağı geziyorum. Burgonya gezisi çok keyifli. Bağların arasında kilometrelerce yürüme imkanınız var.” 

“KIRKLARELİ ÇOK ÖNEMLİ BİR TERUAR” 

Zeynep Arca Şallıel, Türkiye’nin en önemli kadın girişimcilerinden biri. Önce reklam sektöründe deneyim edinen Şallıel, ardından Robinson Club Sarıgerme oteliyle aile şirketinde turizm işletmeciliği yaptı. Bu esnada dünyada pek çok bağ rotasını gezip bu işe gönül verince bağla daha yakın bir ilişki kurmak istedi. Babası Özcan Arca ile Kırklareli’deki araziye karar vermeleri yıllar aldı. Şallıel, 2016 yılında Arcadia Bağları projesiyle Garanti Bankası, KAGİDER ve Ekonomist dergisinin düzenlediği Kadın Girişimci Yarışması’nda “Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimci” ödülünü aldı. Şallıel, Arcadia Bağları’nda sürdürülebilirlik prensibiyle üretim ve turizm yaptıklarını anlatıyor. Şallıel, “Türkiye Cumhuriyeti’nde Kırklareli’nde kurulu ilk bağcılık tesisini kurarak çok özel bir teruarı 100 yıllık uykusundan uyandırdık” diyor. 

“BORDEAUX’DA İYİ BİR TANIDIK GEREKİYOR” 

Core Finance Kurucu Ortağı Yağız Sözmen’in bağcılığa ilgisi ailesinden geliyor. Mümkün olduğunca çok bağ seyahati yapıyor. Bugüne kadar gezdikleri arasında onun için en önemlileri Napa Vadisi, Bordeaux, Toscana, Güney Afrika’daki Stellenbosch, Arjantin’deki Mendoza olmuş. Sözmen, buraları hangi yönleriyle beğendiğini şöyle paylaşıyor: “Yurt dışında gezdiklerimin en keyiflisi Bordeaux. Napa Vadisi’ne ziyaretçi olarak gidip her yere girebilirsiniz, önceden rezervasyon yapmanız yeterli. Bordeaux’da ise çok iyi bir tanıdık bulmanız gerekiyor. İyi bir tanıdıkla giderseniz şatolarında yemeğe davet edip ağırlıyorlar. Yurt içindeyse en sevdiklerim Caeli, Çamlıca ve Kalpak.” Sözmen’in hayalindeki bağ rotaları ise Avusturalya’nın güney doğusundaki bağlar ve Fransa’nın Burgonya bölgesi. “Seyahat edebilmeye başladığım ilk fırsatta gideceğim” diyor.

"ARTVİN BENİ ÇOK HEYECANLANDIRIYOR” 

Recoltem CEO’su Bahar Okyar en beğendiği rotaları şöyle paylaşıyor: “Trakya bağ rotası İstanbul ve yakın bölgelerde yaşayanlar için gerçekten büyük bir şans. Bozcaada bağımlılık yapıyor. Balıkesir sadece zeytinleriyle değil bağlarıyla da muhteşem. İzmir, sadece Urla rotası ile değil Manisa, Denizli rotalarıyla ayrı bir vaha. Ankara, Kayseri, Kapadokya, Muğla, Elazığ, Diyarbakır da çok güzel bağ rotalarına sahip. Beni çok heyecanlandıransa Artvin. Yurt dışında Fransa’da Bordeaux, İtalya’da Barolo bölgeleri benim için en özel rotalar.

” KIRKLARELİ’NDEN BODRUM’A İKİ ROTA

Kırklareli’nde Vino Dessera Bağ Evi de önemli bağ rotası duraklarından biri. Dessera Bağ Evi Kurucusu Doğan Dönmez, “Metropol yaşantısının zorlukları ve kaosundan kaçan toprak sevdalıları, kendince yatırımlar yapıp bu serüvene katılmak için heyecanla hayaller kuruyor ve gerçekleştiriyor. Biz de onlardan biriyiz” diyor. ‘Toprağa ne kadar değer verirseniz o size çok daha fazlasını veriyor’ diye anlatan Dönmez, Kırklareli Ahmetçe köyünün güçlü ve zengin aromalı üzümleriyle ülkeye pek çok başarı kazandırdıklarının altını çiziyor. Karnas Bağları, Borrum’un Karaova bölgesinde, 16 yıl önce Selva ve Haluk İşmen tarafından kuruldu. İşmen, ağırlıklı olarak Zinfandel ve Syrah olmak üzere Cabernet Sauvignon, Cabernet Frank, Vermentino üzümlerini yetiştirdiklerini söylüyor.