Kale Grubu'nun lideri Zeynep Bodur Okyay: Evi yeniden keşfettim

Ceo Life Dergisi'ne verdiği röportajda, pandemi döneminde evi yeniden keşfettiğini söyleyen Zeynep Bodur Okyay; özellikle okuma koltuğunda dünyadan bir süre koptuğunu anlatıyor.

6.09.2022 15:35:000
Paylaş Tweet Paylaş
Kale Grubu'nun lideri Zeynep Bodur Okyay: Evi yeniden keşfettim

Sibel Atik / [email protected]

CEO LİFE YAZ 2022 sayısından

Türkiye’nin en köklü sanayi kuruluşlarından biri olan Kale Grubu’na 2007 yılından beri liderlik eden Zeynep Bodur Okyay, sanayiye dair bir değerlendirme yapıldığında şüphesiz ilk akla gelen isimlerden biri… 60 yıllık sanayi çınarı İbrahim Bodur’un sanayici kimliğinin bugüne uzanan temsilcisi olan Zeynep Bodur Okyay, genlerinde taşıdığı merak, çalışma disipliniyle babasından aldığı bayrağı başarıyla taşıyor.

Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay bu süreçte birçoğumuz gibi evde olmayı ve mutfakta yeni lezzetler pişirmeyi keşfetmiş. Mutfakta geçen zamanlarda pırasalı kiş yapmakta ustalaşan Okyay, mutfağa girmeyi, dostları için yemek pişirmeyi çok sevdiğini söylüyor. Evin keyfini okumalar yaparak da çıkardığını anlatan Okyay, sürdürülebilirlik ve işin geleceğine dair yayınları da yakın takibe alma fırsatı bulduğunu dile getiriyor.

14 yaşındaki oğlu ve eşiyle huzur bulduğu ev yaşamı üzerine sorularımı yanıtlayan Zeynep Bodur Okyay’ı gelin daha yakından tanıyalım…

‘İYİ BAK DÜNYANA’ DOĞDU

“Hayat bir ders, her gün öğrenmeye devam ediyoruz. Pandeminin bize öğrettiği en önemli şeylerden biri, ofiste, uzun saatler boyunca tıkılı kaldığımız rutin çalışma düzeninin yerine, daha esnek ve seçilebilir bir modele geçebileceği oldu. Bununla birlikte yeni çalışma düzeninin ayrılmaz bir parçası haline gelen evi de yeniden keşfettiğimizi söyleyebilirim. Evimizin bizim dünyamız olduğunu daha iyi anladığımız gibi, dünyanın da bizim evimiz olduğunu daha net şekilde fark ettik. Sadece evimize iyi bakmanın yetmediğini, yaptığımız her seçimle dünyaya da iyi bakmamız gerektiğini kavradık. Buradan da tüm Kale Grubu’nun büyük yüreklilikle benimsediği ‘İyi Bak Dünyana’ hareketi doğdu.

“YENİ TARİFLER DENEDİM”

Bu süreçte en fazla sevdiğim alan mutfak oldu. Pandemi sırasında ben de birçok kişi gibi yeni tarifler denediğimi itiraf etmeliyim. Özellikle pırasalı kişi çok güzel pişirmeye başladım. Ben mutfağa girmeyi, yemek pişirmeyi, dostlarım için sofralar kurmayı seven biriyim. Pandemi sürecinde bir müddet ara vermiş olsak da şimdi yeniden dost sofralarında buluşmaya başlamak çok güzel.

Evde kendi kendime kalmak istediğim zaman çekildiğim bir koltuğum var. Ona oturup da elime iPad’imi ya da gazete-dergilerimi aldığımda, dünyadan bir süre koptuğum doğrudur. Son zamanlarda dünya meseleleri ve sanayinin geleceği gibi konuların yanı sıra sosyal girişimcilik, sürdürülebilirlik, işin geleceği gibi konularda okumalar yapıyorum.  

“KENDİMİ DİNLEDİM”

Öncelikle şunu söylemeliyim, pandemide evi yeniden keşfetmekle birlikte ofisle olan fiziksel bağımı da hiç kesmedim. Çok ekstrem durumlar dışında hemen her gün ofise gitmeye devam ettim. Çok uzun yıllardır aktif çalışma yaşamının içinde bulunan biri olarak pandemideki kadar evde kaldığım bir dönemi daha hatırlamıyorum. Tabii yalnızca ben değil, bütün dünyadaki insanlar aynı durumdaydı. Pandemi koşulları nedeniyle evde kalmak zorunda olduğum ilk günlerde dışarıda önemli bir şeyler kaçırıyormuşum, işi ihmal ediyormuşum gibi hissettim ama zamanla yeni çalışma düzenimize de alıştım. Evin keyfini çıkarmaya başladım. İşten kafamı kaldırdığım küçük mola anlarını, zevk aldığım şeylere ayırmaya çalıştım. Bol bol okudum. Türkiye’den ve yurt dışından birçok podcast yayınını takip ettim. En önemlisi kendimi dinledim. Düşünmeye zamanım oldu. Kendi çevremden başlayarak daha geniş anlamda dünyanın nereye gittiğine dair çok düşündüm.  

“EV BENİM İÇİN SEVGİ DOLU

DESTEKLEYİCİ BİR ORTAM”

HUZURLU Çok sevdiğim bir söz vardır: “Ev, kalbin utanmadan gülebildiği yerdir. Ev, kalbin gözyaşlarının kendi hızında kuruyabildiği yerdir.” Biz, eşim ve oğlumla birlikte çekirdek bir aileyiz. Onların da çok değerli varlıkları ve katkılarıyla ev, benim için sevgi dolu, huzurlu ve destekleyici bir ortamdır.

OĞLUMLA SOHBET Her çalışan insan gibi sabah evden çıkıyor, akşam eve dönüyoruz. Daha çok hafta sonlarında evde geniş zaman geçirebiliyoruz. 14 yaşında bir oğlumuz var. Evde beni en çok mutlu eden şey, onunla zaman geçirmek oluyor. Her ne kadar gün boyu birkaç kez konuşsak da eve geldiğimde, günlük olan biten üzerinde karşılıklı sohbet etmek, onu dinlemek, günün tüm yorgunluğunu alıyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz