Mayıs Ayı Kitaplar-2004

Şirket Birleşmeleri    Dünya giderek global bir pazar haline gelirken konsolidasyonlar da artıyor. Tüm dünyayı bir pazar olarak gören şirketler büyüme gerekliliğinden hareketle birleşiyor...

1.05.2004 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Şirket Birleşmeleri  
 
Dünya giderek global bir pazar haline gelirken konsolidasyonlar da artıyor. Tüm dünyayı bir pazar olarak gören şirketler büyüme gerekliliğinden hareketle birleşiyor. Çünkü büyümenin en kolay yolu birleşmek. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Sumer ve Avusturya Johannes Kepler Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Helmut Pernstenier’in birlikte hazırladığı “Şirket Birleşmeleri” isimli kitap da tüm yönleriyle şirket birleşmelerini irdeliyor. Alfa Yayınevi tarafından yayımlanan kitap, birleşmelerin hangi şart ve zeminde olduğuna dair önemli bir bilgi kaynağı niteliğinde. Marmara Üniversitesi ile Johannes Kepler Üniversitesi arasındaki akademik işbirliği doğrultusunda hazırlanan “Şirket Birleşmeleri”, her biri kendi alanında uzman Türk ve Avusturyalı öğretim üyelerinin akademik çalışmalarının bir araya getirilmesiyle oluşturuldu. Kitap, şirket birleşmelerini; hukuk, finansman, muhasebe, pazarlama ve yönetim boyutlarıyla toplam 29 makalede inceliyor. Konuyu pek çok boyutuyla ele alan ve farklı bakış açıları getiren bu çalışma, birleşme konusunda literatürde önemli bir boşluğu dolduracak gibi görünüyor. Kitabın önsözünde çalışmanın önemi şöyle vurgulanıyor: “İşletme literatüründe bu konuda yazılmış çeşitli kitap ve makaleler incelendiğinde birleşme sürecini tüm yönleriyle ele alan ortak bir tanımda buluşulmadığı gözlemlenmektedir. Çeşitli bilimsel çalışmalarda birleşme, füzyon, merger şeklinde çoğunlukla birbirinin yerine kavramlar kullanılmış, ancak bu kavramların birbirleriyle benzerlik ya da farklılıkları işletme literatüründe net şekilde ortaya koyulmamıştır. Kitap, birleşme kavramını teorik anlamda tanımlarken konunun tüm yönleriyle açığa kavuşmansa katkı sağlamaktadır.”  
 
Hayalle Uzlaşma  
 
Türkiye’de yaşayan herkesin hayalleri “Hayalle Uzlaşma”da bir arada. Müzisyen-Yazar Ahmet Saatçioğlu, kitabında Türkiye’yi dünyanın bir numaralı ülkesi yapmış. “Paralel Dünyalar “ üçlemesinin ilk kitabı olan roman An Yayıncılık’tan çıktı. Herkesin hayallerini süsleyen şöyle bir tablo düşünün: Tüm dünyanın gözü Türkiye’de ve dünyadaki tüm dengeleri Türkiye belirliyor. TL dünyanın en değerli parası. Gençler, ülke yönetiminde söz sahibi, her şey hızla ilerliyor. “Şu an geçmişten bir adım ilerdesin, her geçen saniye gelecek arkanda kalıyor” diyerek sözlerine başlayan Ahmet Saatçioğlu’nun ulaşılmaz hayal gücünden içimize su serpecek, Türkiye’de örneklerini görmeye alışmadığımız türden bir bilim kurgu. Çok gerçekçi, hem çok duygusal, hem çok kurgusal. Saatçioğlu, kitabın oluşumunu şu sözlerle anlatıyor: “Yok olmaya yüz tutan bir şey var bu ülkede; o da umut! Çünkü üretim yok bu ülkede. Çünkü çocukluğumuzdan beri üretmeyi hayal etmeye yönlendirilmedik. Daha güzel bir dünyayı hayal edenleri hep durdurduk. Ben hepimiz için bir gelecek hayal ettim. Neden olmasın!”  
 
Yazar Ahmet Saatçioğlu,1967 yılında Ankara’da doğdu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Fakültesi’ni bitirdi. Daha sonra aynı üniversitede Felsefe Bölümü’nde okudu. Ankara ve İstanbul’da değişik gruplarla çeşitli kulüplerde müzik yaptı. Uluslararası ve ulusal birçok kuruluşa yönetim danışmanlığı hizmeti verdi. “Hayalle Uzlaşma” yazarın yayınlanan ilk kitabı.  
 
Yaratıcı Zeka  
 
IQ (Zeka Katsayısı), EQ (Duygusal Zeka) derken hayatımıza yeni bir kavram giriyor: CQ. Yaratıcı zeka olarak tanımlanan bu kavram iş dünyasında da yerini alacak gibi görünüyor. Çoğu işverenin eleman alımında EQ testleri uyguladığını biliyoruz artık. Oysa son zamanlarda yaratıcı zekanın da işyerlerinde eşit derecede öneme sahip olduğu kabul ediliyor. Psikolog olan Dr. Harry Alder, “Yaratıcı Zeka” kitabıyla iş hayatında ve günlük yaşamda daha yaratıcı olmak için düşünceyi harekete geçiriyor. Alder’in düşünceyi harekete geçiren bu eseri, yaratıcılığın ne olduğunu; yaşa, IQ’ya veya yeteneğe bağlı olmaksızın herhangi birinin nasıl daha yaratıcı olabileceğini açığa çıkarıyor. Kitabın yayıncısı Hayat Yayıncılık. 15’ten fazla dile çevrilmiş 25 eserin sahibi olan Alder, lider şirketlerdeki üst düzey yöneticilere yaratıcılık, yenilik, iletişim ve personel verimliliği konularında eğitimler veriyor. Kitap, bir anlık tesadüfi ilham şimşekleri yerine uzun süreli bir yaratıcı düşünce seviyesini nasıl yakalayabileceğinizi gösteriyor. Yaratıcı Zeka’da, ilham ve yaratıcılık seviyenizi artırmayı, yeni  fikirleri ve kavramları daha kolay kavrayabilmeyi, problem çözme becerilerinizi geliştirmeyi, beyninizin sağ yarıküresini tam olarak kullanabilmeyi, CQ’nun nasıl IQ ve EQ gibi ölçüldüğünü görecek ve öğreneceksiniz.  
 
Eleman Seçimi  
 
Yüzyılımıza damgasını vuran değişim hızı giderek ivme kazanıyor. Bu hız iş yaşamını da zorluyor. Hızın yanı sıra kaliteye kilitlenen işletmeler, hem hızlı hem kaliteli üretim yapacak elemanlara ihtiyaç duyuyor. Elemanı almak, denemek ve uygun olmayanları değiştirmek artık eskisi kadar kolay değil. Uygun işe uygun eleman anlayışı, endüstriyel işletmelerde uzun yıllardır var. Ancak bugün bu hıza ayak uydurmak zorunda olan çalışanın işini yaparken aynı zamanda iş memnuniyetinin olması gerekiyor. İş memnuniyeti olmayan çalışanın gerek ekonomik gerekse tıbbi açıdan maliyeti çok yüksek. Bu gerçekler ışığında hazırlanan kitabın amacı psikologlar, insan kaynakları uzmanları, yöneticiler ve bu alanda yetişmek üzere emek sarf eden öğrenciler için bir rehber olmak. Prof. Dr. Nursel Telman ve asistanı İlknur Ö. Türetgen tarafından hazırlanan kitap, bir serinin öncü kitabı aslında. Kitap, Telman’ın alandaki çalışmalarından bazı örnekleri de içeriyor. Geçmişten günümüze eleman seçimi ve testlerin kullanımı, eleman seçiminde izlenecek ideal yöntemler, mülakat soruları gibi eleman alımında önemli kritik bilgileri içeriyor. Telman, kitabın önsözünde şu sözlerle eleman seçiminin önemini vurguluyor: “İnsan bir kaynaktır. Bir makineden farklı olarak, kendine yapılan yatırımı özümseyip, geriye çok daha fazlasını verebilme özelliğine sahiptir. Yönetici doğru yatırımı yapabilmek için en uygun elemanı seçmelidir.”  
 
D&R Kitapları  
 
90’ların Yükselişi  
 
Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Joseph E. Stiglitz, 90’ların Yükselişi’nde dünyanın en parlak 10 yılının hikayesini anlatıyor. 28 Nisan’da Türkiye’de de bir konferans veren ünlü ekonomistin kitabı, içinde etik değerleri simgeleyen bir öykü barındırıyor, yozlaşma ve açgözlülüğün nasıl hak ettiği cezayı aldığına ilişkin ders veriyor. Ayrıca Stiglitz, 1980’ler ve 1990’ları egemenliği altına alan ve bugün de etkisini sürdüren serbest piyasa düzenine inandırıcı ve tutarlı bir alternatif geliştirmeyi başarıyor. Açgözlülüğün -şirketler, bireyler ve toplumlar için- neden iyi bir şey olmadığını ve başıboş bırakılırsa nasıl aldatmacalara, sapmalara ve felaketlere yol açabileceğini açıklıyor. Kitapta serbest piyasaların zenginliğin itici gücü olmadığını, sürdürülebilir büyüme ve uzun dönemli verimlilik için izlenmesi gereken en iyi yolun, devlet ve piyasa arasında doğru dengeyi sağlamak olduğu vurgulanıyor. Ayrıca hem şirketlerin hem de ekonomilerin kontrol edilmesi gerektiği ortaya koyuluyor. Kitap, dünya ekonomilerinin yeniden daha adil ve istikrarlı bir rotaya kavuşturulabilmesi için yapılabilecekler konusunda esin uyandıran önerilerle sona eriyor.  
 
Bütün Kaleler Zaptedilmedi  
 
Ünlü gazeteci Hulki Cevizoğlu televizyon programlarının yanı sıra kitap üretimini de sürdürüyor. En son Türkiye ve Türkçe Üzerine Oynanan Oyunlar başlıklı kitabını yayımlayan Cevizoğlu, şimdi de 6 Şubat 2004 tarihinde programına konuk olan Attila İlhan’la yaptığı söyleşinin metnini kitap haline getirdi. Yine Ceviz Kabuğu Yayınları’ndan çıkan kitap, İlhan’ın programda Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunlar üzerine geniş yorumunu içeriyor. Cevizoğlu, önsözünde programın üç kez yayınlandığını, ancak sürekli tekrarının istendiğini söyleyerek, kitabın bir ders kitabı olarak görüleceğini düşünüyor.  
 
“Aşk şairi” olarak bilinen ancak toplumcu bir yazar ve düşünür kimliğiyle programda yer alan İlhan’ın kitaptaki bazı tespitleri şöyle: “Türkiye’nin bir hain kontenjanı var, bu da nüfusun yüzde 10’unu oluşturuyor. Türk aydını dediğimiz kişi, Batı’nın manevi ajanıdır. Eğitim, savunma ve ekonomi milli olmalıdır, olmazsa Sevr gelir. Batı diye bir şey yoktur. Bu hayali bir kavramdır. Türkiye’de basın Türk değildir.”  
 
D&R’da En Çok Satan 10 İş Kitabı  
 
  1.Mor İneğin Akıllısı Sistem Yayıncılık  
  2.Ceo-Olmaya Giden Yol Alteo Yyaıncılık  
  3.Geleceğin Toplumunda Yönetim Hayat Yayıncılık  
  4.Başarılı İnsanların Karar Anı Hayat Yayıncılık  
  5.Babıali'de Topuk Tıkırtıları Epsilon  
  6.İktidar - Güç Sahibi Olmanın 48 Yasası Altın Kitaplar  
  7.Tongue Fu - Sözlü Dövüş Sanatı Boyner Yayınları  
  8.Başarı Şimdi Aslanın Ağzında Mart Ajans  
  9.Marka Yaratmanın 22 Kuralı Mediacat Yayınları  
10.Alaturka Satış Stratejileri Alfa Yayıncılık  

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz