TSKB,
uzun zamandır yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve çevre
kredileri ile ilgili yatırımları destekliyor. Bankanın 2003 yılından
bugüne enerji sektörüne verdiği fiili destek toplamda 1,6 milyar doları
buldu. 97 adet projeye destek veren bankanın finansman sağladığı 65 adet
proje faaliyete geçti. TSKB genel müdürü Fevzi Onat, yenilenebilir
kaynaklara dayalı enerji üretimi ve enerji verimliliği kapsamındaki
projelerin desteklenmesinde öncü rol üstlendiklerini söylüyor.
Önümüzdeki dönemde de desteklerini sürdüreceklerini açıklıyor. Enerji
son yıllarda yatırımcıların en çok ilgilendiği alanların başında yer
alıyor. Bu alanda birbiri ardına alınan yatırım kararlarında, en önemli
ayak ise şüphesiz sunulan projelere finansman desteği bulmak. Bu noktada
özellikle yenilenebilir enerji yatırımlarına önemli finansman desteği
sağlayan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın (TSKB) genel müdürü Fevzi
Onat’a yeni dönemi sorduk. Özellikle yenilenebilir enerji alanına
yönelik ciddi destekler sağlayan TSKB’nin, 2003 yılından bugüne 6,2
milyar dolar tutarında kredi desteği verdiğini anlatan Onat, 2013’te
desteklerin artarak devam edeceğini ifade ediyor. Onat, bugüne dek 1,8
milyar doları bulan desteklerde yenilebilir enerjinin yanı sıra enerji
verimliliği projelerine de omuz verdiklerini dile getiriyor. Onat ile
enerji sektörüne yönelik değerlendirmelerini ve yeni dönemde TSKB olarak
bu alanda sunacakları yeni enstrümanları konuştuk:
Eneıji sektörüne yönelik özellikle yenilebilir alanda faalsiniz Bu alana dönük çalışmalarınızdan söz eder misiniz?
TSKB
olarak enerji sektörüne ilgimiz, 2003 yılında başladı. 2005 yılından
itibaren özellikle Yenilenebilir Enerji Kanunu’nun (YEK) çıkmasıyla
birlikte yatırımcıların ve finansör bankaların önü açılmış oldu ve o
tarihten sonra hem yatırımlar hem de krediler artarak yoğunlaştı. Bu
süreçten itibaren Dünya Bankası (IBRD), Avrupa Yatırım Bankası (EIB),
Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası (CEB), Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ve
Alman Kalkınma Bankası (KfW) gibi kuruluşlardan sağladığımız
yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve çevre kredileri ile ilgili
yatırımları destekliyoruz. Yenilenebilir kaynaklara dayalı enerji
üretimi ve enerji verimliliği kapsamındaki projelerin desteklenmesinde
öncü rol üstleniyoruz.~
Önümüzdeki dönemde deyine bu çerçevede mi hareket edeceksiniz?
Son
dönemde, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir kalkınmasına katkıda
bulunacak yatırımlara sağladığımız kredilerle ülkemizin alternatif
enerji kaynaklarına getireceği katkıyı çok önemsiyoruz. Bu çerçevede
özellikle enerji verimliliği projelerinin finansmanına öncelik vermeyi
planlıyoruz. Çevreye duyarlı proje-yatırımcı-banka üçgenini
oluşturabilmek hem önceliğimiz hem de misyonumuz diyebiliriz.
Bu alanda sunduğunuz kredi imkanlarından söz eder misiniz?
Misyonumuz
gereği ülkenin gelişmesine, kalkınmasına yönelik istihdama katkısı
olacak ve özel sektör tarafından geliştirilecek gerek sanayi gerekse
hizmet sektörü ve enerji dahil altyapı yatırımlarının tamamı, bizim ilgi
ve odak alanımıza giriyor. Bu nedenle buradaki gelişmeleri çok
önemsiyoruz. TSKB olarak ürünümüz orta/uzun vadeli yatırım kredisidir.
Bu tarz bir finansman da yatırımcıların ihtiyaçlarını karşılamak
anlamında zaten her zaman önemli bir üründür. Bu alanda oluşturduğumuz
bilgi birikimi ve tecrübeyi, yeni uzun vadeli kaynaklar sağlamaya
çalışarak kullanmaya, geliştirmeye devam edeceğiz.
Özellikle hangi alanlarda olacak destekler?
Konuyla
ilgili kamu otoritelerinin hedeflerini, Türkiye’nin gelecekteki enerji
ihtiyacıyla ilgili yaptıkları projeksiyonları ve hazırladıkları senaryo
çalışmalarını dikkatle takip ediyoruz. Onların yönlendirmeleri, kendi
enerji finansmanı stratejimizi oluşturmamızda çok önemli. Bu kapsamda
TSKB olarak kaynak sağladığımız uluslar üstü kuruluşlarla birlikte hem
yenilenebilir enerji hem de enerji verimliliği projelerinin finansmanı
için “İklim Değişikliğini Önleme Kaynak Paketi” oluşturduk. Bu paketle
enerjinin hem rüzgar, güneş, su, jeotermal ve biokütle gibi
yenilenebilir kaynaklardan sağlanması hem de enerji verimliliği
projeleriyle tasarrufun desteklenmesini amaçlıyoruz. Dünya Bankası’nın
“Temiz Teknoloji Fonu”(CTF) adıyla uygulamaya koyduğu destek kredisini,
dünya çapında ilk kullandırdığı iki bankadan biriyiz. Dolayısıyla,
önümüzdeki dönemde de hem yenilenebilir enerji projelerine hem de en az
onun kadar önemli olan enerji verimliliği projelerine desteği bu
çerçevede sürdüreceğiz. Şirketlere verdiğimiz destek, finansman
olanaklarıyla sınırlı değil. İştirakimiz Escarus aracılığıyla da çevre,
yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği gibi alanlarda danışmanlık
hizmeti de veriyoruz.
Şu ana kadar enerji sektörüne ne kadarlık bir destek sundunuz?
Enerji
projeleri uzun soluklu projelerdir. Yatırım dönemi 2-5 yıl sürebiliyor.
Dolayısıyla, kredilerin kullandırılması da bu süreçlere paralel bir
şekilde gerçekleşiyor. TSKB olarak bugün itibariyle toplam kurulu gücü
3.460 MW olan 97 adet yenilenebilir enerji projesi finanse etmiş
bulunuyoruz. Bu projeler, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin
yaklaşık yüzde 17’sine denk geliyor.~
Destek olduğunuz projelerin büyüklüğü nedir?
Projelerin
toplam yatırım tutarı 6,2 milyar dolar, bizim taahhüt ettiğimiz
finansman ise 1,8 milyar dolar. 2003 yılından bu yana enerji üretimi
sektöründe toplamda 1,6 milyar doları fiilen kullandırdık. Aslında
yenilenebilir enerji alanında bugüne kadar 250 civarında projeyi
değerlendirdik. Finanse edilen 97 adet projenin 57 adedini de diğer
bankalarla ortak olarak finanse ettik. Finansman sağladığımız projeler
arasından 2 bin megavatlık 65 adet proje ise faaliyete geçti.
Enerji verimliliği konusunda da çalışmalarınız var değil mi neler yapıyorsunuz?
Çimento,
demir çelik, petrokimya, kimya, ambalaj, kağıt gibi enerjiyi yoğun
olarak kullanan birçok sektörde, daha az enerji tüketerek aynı işi
yapmanın, yani enerji verimliliği konusunun da en az yenilenebilir
enerji kadar önemli olduğu artık fark edildi. Biz de TSKB olarak, son 2
yıldır enerji verimliliği yatırımlarına özel bir önem veriyoruz. Yatırım
projelerinin finansmanı konusunda yıllardan beri sürdürmüş olduğumuz
öncü rolü, son yıllarda enerji verimliliği projelerinin finansmanına
yoğunlaştırdık. Aralık 2012 itibariyle 27 farklı enerji verimliliği
projesini finanse ettik. Bu projelerle sağlanacak enerji tasarrufu 188
bin hanenin bir yıllık ısınma ihtiyacına karşılık geliyor. Enerji
verimliliği projesi için tahsis edilen kredi tutarı ise 316 milyon
doları düzeyindedir. Bu yatırımlar sonucunda 1.055.000 ton/yıl C02
salınımı azalması ve 185.264 TEP(ton petrol) karşılığı enerji tasarrufu
sağlandı.
Sektördeki liberalleşme sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
EPDK
gibi bir üst kurulun mevcudiyeti çok önemli, regülasyon ve uygulamalar
artık daha net. Bütün bu gelişmeler paralelinde finansman koşulları
belli standartlara oturdu. Enerji finansmanı giderek daha sağlıklı
yapılara ulaştı ve devam eden liberalleşme paralelinde, yani
üretim-dağıtım, toptan-perakende satış kanallarının özelleşmesinin
tamamlanmasıyla birlikte ileriki yıllarda daha yenilikçi, farklı sermaye
piyasası enstrümanlarını da kullanabilen daha gelişmiş finansman
yapılarının mümkün olabildiği duruma gelineceğini umuyoruz.
‘YENİLENEBİLİR ENERJİNİN PAYI DAHA DA YÜKSELECEK’ SEKTÖRÜN SEYRİ
Nüfusu
ve potansiyeliyle büyük ve gelişen bir ülkeyiz. Bu büyüme sayesinde
enerji özelindeki yatırım hamlesinin bir süre daha hızlı devam edeceğini
söylemek mümkün. Elektrik enerjisi üretiminde fosil yakıtlar ve ithal
girdilerin payı yüksek. Yenilenebilir enerji üretimindeki artış, dışa
olan bağımlılığı azaltıp cari açığa da olumlu katkıda bulunacak.
Yenilenebilir enerjinin toplam elektrik üretiminden aldığı payın
yükselmesini bekliyoruz.~ TÜRKİYE VERİMLİ Mİ?
Türkiye’nin,
aynı zamanda enerji yoğunluğu da yüksek. Ülkemizde aynı değerde milli
gelir elde etmek için OECD ortalamasının yüzde 50 fazlasını, Japonya’nın
ise 3 misli enerji tüketiyoruz. Enerji verimliliğinin en önemli
göstergesi olan enerji yoğunluğu, OECD ülkelerinde ortalama 0,18 iken
Türkiye’de 0,27 civarında bulunuyor. Dolayısıyla bu alana yapılacak
yatırımlar, gerek cari açığın gerekse sanayi sektörlerinin sera gazı
emisyonlarının azaltılması açısından büyük önem arz ediyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?