Savunma sanayi ihracatında artış

Savunma ve havacılık sanayi, ocak-martta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 60 artışla 600 milyon dolar ihracat yaptı. Sektör, ihracatını oransal olarak en çok artıran birlik oldu.

29.03.2019 15:46:000
Paylaş Tweet Paylaş
Savunma sanayi ihracatında artış

Türkiye ekonomisinde kalkınmanın sac ayağı olarak belirlenen savunma ve havacılık sektörü, 2019 yılına hızlı başladı. Ocak-Mart dönemi olmak üzere bu yılın ilk üç ayında geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 60 artışla 600 milyon dolar ihracata ulaşan savunma ve havacılık sanayi, böylece oransal olarak ihracatını en çok artıran birlik oldu. Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği (SSI) Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş, “Geçen yıl bu rakama nisan ayının sonunda gelmiştik. İlk üç ay baz alınırsa ihracatını oransal olarak en çok artıran birlik olduk. Bu durum, ürünlerimizin değer görmesi, dünya pazarları tarafından akredite olması demektir. Ekonomiye sağladığımız güçlü desteğe devam ediyoruz” dedi.

Türk savunma ve havacılık sanayi ihracatına ilişkin son gelişmeler, SSI tarafından düzenlenen basın toplantısında paylaşıldı. SSI Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ile sektör ihracatçıları da katıldı.

Latif Aral Aliş, savunma ve havacılık sanayinin askeri ve sivil alanda kritik teknolojileri üreten, ülke güvenliğinin teminatı olan ve sürdürülebilir büyümenin gücünü oluşturan stratejik bir sektör olarak karada, havada, denizde ve uzayda Türkiye'nin geleceğini temsil ettiğini vurguladı.

Konuşmasında sektör ihracatının Türkiye ortalamasını katladığını vurgulayan Latif Aral Aliş, “Türkiye’nin 2016 yılında kg başına 1,26 dolar olan ihracatı, 2018 yılında 1,32 dolara çıkıyor. Savunma ve havacılık sanayisi ise 2016 yılında kg başına 27,74 dolar olan ihracatını 2017 yılında 39,71 dolara, 2018 yılında ise 46,59 dolara çıkardı. Türkiye ortalamasının neredeyse 50 katına ulaştık. Bu sayılar, birliğimizin değer ürettiğini ve bu değerin dünya tarafından kabul gördüğünü ortaya koyuyor. Savunma ve havacılık sanayisine yapılan yatırımın ekonomimize geri dönüşü, diğer sektörlere oranla 50 kata çıktı. Bu yüzden bu alanda yatırımlara hız kesmeden devam edilmesi ekonomimizin gelişmesi açısından çok kıymetli” diye konuştu.

Hedef, yüzde 20 büyümeyi yakalamak

Bu yıl ihracattaki büyüme oranını arttırarak yüzde 20’lik bir büyümeyi yakalamak istediklerini söyleyen Aral Aliş, “Yıl sonuna kadar bu oranın da üzerine çıkacağımızı düşünüyorum. Bugün kendi uydusunu, insansız hava aracını, eğitim uçağını, helikopterini, piyade tüfeğini, muharebe gemisini, zırhlı aracını, füze ve roket sistemlerini üreten, simülasyon, yazılım geliştiren, F35, A400M gibi dünya çapında projelerde ortak olan, uydu üretim ve test merkezini inşa eden, özgün helikopter projelerini başlatan bir ülke olarak, nitelikli insan kaynağımız, araştırma enstitülerimiz, Ar-Ge laboratuvarlarımız, KOBİ'lerimiz ve büyük firmalarımızla bu hedeflerimizi başaracağız” dedi.

Yakında ilk 100’de 10 firmamız olacak

Birliğin kurulduğu 2011 yılından bu yana ihracatını istikrarlı bir şekilde artırdığına değinen Aliş, “Dünyanın en büyük 100 savunma firması arasında artık 4 firmamızla yer alıyoruz. Kısa sürede bu sayıyı 10’a çıkaracağız. Sektörel olarak ihracatta yakaladığımız aralıksız büyümeyi istikrarlı bir şekilde sürdürüyoruz. 2011 yılında 60 firma ile başladığımız yolculukta bugün 700’ü aşan firma sayısına ulaştık. Sektörün 884 milyon dolar olan ihracatı sadece 8 yılda 2 milyar doların üzerine çıktı. İhracat hacmimizi 2011 yılına oranla iki katından fazla büyüttük. 2017 yılında 1 milyar 738 milyon dolar olan ihracatımızı yüzde 17,1 oranında büyüterek 2 milyar doların üzerine çıkarmayı başardık. Kuruluşundan itibaren fire vermeden her sene ihracatını artırmayı başarabilen tek birlik olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.

Şu an yürüyoruz, koşmaya başlarsak… 

Toplantıda yöneltilen soruları da yanıtlayan Latif Aral Aliş, dünya savunma sanayisinde en büyük ihracatçı ülkelerin ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa olduğunu belirterek “Türk savunma sanayisi olarak bizler de büyüme devresini geçtik. Ayağa kalktık ve yürümeye başladık. Koşmaya başlarsak… Savunma sanayinde başarıların sürdürülebilir olması için sektörümüzün tüm bileşenlerinin dengeli bir biçimde büyümesi gerekiyor. Öncelikle sadece büyük şehirlerde değil, diğer illerimizde de üniversitelerimizin KOBİ’lerimizle birlikte çalışarak yeni ürünler geliştirerek ihracatçılar kervanına katılmalarını destekliyoruz” dedi.

“Malezya’daki fuarda 10’u aşkın imza attık”

Toplantıda konuşan Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir de Malezya’daki bir fuardan henüz döndüklerini ve SSI toplantısına katıldıklarını belirterek “Malezya’daki fuar sırasında 10’u aşkın mutabakat zaptı, anlaşma ve iyi niyet mektupları imzalandı. Bu çok önemli bir gelişme. Bir fuarda oluşan varlığımız ve bu fuara da en gözde katılımı Türkiye yapmıştı. Bu katılım Malezya’daki devlet görevlileri tarafından takdirle izlendi. Bu takdir bir anlamda bu anlaşmaların imzalanmasını gerektiren faktör oldu. Savunma sanayi ürünlerinin alım ve satımının her zaman politik ajanda ile ilişkilendirildiğini görüyoruz. Hem ülkemizin yumuşak güç olarak çeşitli ülkelerle ilişkileri, dost ve kardeş olan ülkelere yakınlığımız hem de özellikle savunma sanayi ürünlerinde elde edilen başarılar ihracatın önünü açacaktır. İhracat rakamımız gerçekte bizim önümüze hedef olarak koyduğumuz rakamların çok altında. Bir kırılma noktası olacağını, eşiğin atlanmasından sonra rakamların hızla artmasını bekliyoruz. Türkiye savunma sanayi ihracatında ilk 5 ihracatçı arasında değil. Ancak ürünleriyle dikkat çekiyor. Özellikle harekat alanında kullanılan ve netice alınan ürünlere olan talep artıyor” dedi.

Kendisine yöneltilen yabancı şirketlerin yüksek donanımlı mühendisleri kendilerine çektiklerine yönelik iddialara ilişkin soruya da yanıt veren Demir, “Bu çok abartılan bir konu. Savunma sanayi sektörümüzde en az 25 bin mühendis sayımız bulundu, 3 yılda 500 kişinin ayrılması dünya ortalamasına bakıldığında çok da abartılacak rakamlar değil. Ancak bu bizim bu konuyla ilgili hiçbir düşüncemiz yok, anlamı çıkmasın. Sektörde alımlar hızla devam ediyor. Yılda ortalama bin mühendis alıyoruz. Onların hızla yetiştirilmesi amacıyla şirketlerin içinde çeşitli eğitim faaliyetleri sürüyor. Bu akademik faaliyetlerin koordine edileceği bir konsept hayata geçirilecek” dedi.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz