Türkiye ekonomisi kritik bir sınav veriyor. Vadeler uzuyor, nakit yönetimi zorlaşıyor. Yüzlerce tedarikçiyle çalışan büyükler de ekosistemlerinin zarar görmemesi için çaba gösteriyor.
Nil DUMANSIZOĞLU/ [email protected]
“Şirketler ve tedarikçiler, acı tatlı günlerde birbirlerine destek olmalı.”
İş dünyasının duayen isimlerinden Hüseyin Özdilek, birlikte çalıştığı 3 bin tedarikçiyle geliştirdiği ilişkiyi bu sözlerle özetliyor. Türkiye ekonomisi, döviz kurundaki yükselişin ölçek bağımsız her şirketi olumsuz etkilediği “acı” günlerden geçiyor. Hammadde fiyatlarındaki artış, faizlerin yükselmesi gibi pek çok problem nakit akışlarındaki dengeyi bozuyor.
Krizlerle baş etme konusunda tecrübeli olan iş dünyası ise bu atmosferden en çok tedarikçilerinin etkilendiğinin farkında. Bu nedenle başta ödemelerini düzenli yapmak olmak üzere iş ortaklarına çeşitli konularda destek olmaya çalışıyorlar. Örneğin Alarko Holding CEO’su Ayhan Yavrucu ödeme sistematiğini geçen yıla göre hiç değiştirmeden zamanında yaptıklarını belirtiyor. Ziylan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Büyükekşi ise 2019 yılında alışlarında yüzde 20-30 oranında nakit kullanacaklarını, geri kalan ödemeler için de vadeleri kısaltacaklarından bahsediyor.
Capital olarak sektör büyüklerine tedarik zincirlerini koruma yöntemlerini sorduk. İşte aldığımız yanıtlar…
“ÖDEMELERİ AKSATMIYORUZ”
Tedarik zincirindeki şirketlerin yaşadığı en büyük problemlerden biri özellikle kendi üretimleri için hammadde teminindeki vadelerin daha da kısalması hatta bazı kategorilerde peşin ödemeye geçilmesi. Tedarikçilerin müşterilerinin ödemelerini aksatması, toplam nakit akışlarında olumsuz etkilere sebep oluyor.
Bu noktada büyük şirketlerin ekosistemlerini korumak adına aldıkları ilk önlem, peşin ödemelerini zamanında yapmak oluyor. Sarkuysan Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Çaycı, “Hammadde temininde direkt satın almada 10-12 tedarikçiyle çalışıyoruz. Fason hammaddede ise tedarikçi sayısı değişiyor, zaman zaman 20’nin dahi üzerine çıkabiliyor. Hammaddemiz, oldukça stratejik bir malzeme. Bir ödeme sıkıntımızda tedarikçiler bizi terk edebilir. Bu nedenle ödemelerimizi zamanında yapıyoruz” diyor. 2017 yılındaki ödeme sistematiğini 2018’de de aynen devam ettirdiklerini belirten Alarko Holding CEO’su Ayhan Yavrucu da tedarikçilerinin ödemelerini ertelemeden zamanında yapmalarının, onların ekonomik sorunlarını kısmen hafifletmesinde destek olduğunu söylüyor.
Toplam 650 tedarikiyle çalıştıklarını belirten NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür ise tedarikçilerin şu andaki en önemli sorununun döviz kurundaki hareketler olduğunu belirterek şunları söylüyor:
“Bu durum tahsilatlarda sıkıntılara neden oluyor. Şirketlerde meydana gelen finansal problemler, en önemli gelir kaynağı tahsilat olan tedarikçiyi derinden etkiliyor. İş ortaklarımızla ilişkimizin sağlıklı şekilde ilerleyebilmesi ve makro düzeyde ekonomi çarklarının yürümesi için onların alacaklarını zamanında ödemeye özen gösteriyoruz.”
“UYGUN FİNANSMAN BULUYORUZ”
Piyasadaki kredi faizlerinin çok yükselmesi, bankaların kredi verme iştahının geçmişe göre düşük seyretmesine sebep oluyor. İhracatçı olmayan şirketlerin döviz kredisi kullanımının kısıtlanması, çeşitli sıkıntılara yol açabiliyor. Çünkü ara malı olarak birçok hammadde ithal ediliyor ve bunun için de döviz ihtiyacı var. Tüm bu etmenler, piyasalarda finansal bir darboğazın hissedilmesine yol açıyor.
Mondelēz International Türkiye Genel Müdürü İhsan Karagöz, bu finansman sıkıntısını çözebilmek için adımlar attıklarından bahsediyor. “Türkiye’de yaklaşık 800 yerli ve yabancı tedarikçimiz bulunuyor. Bu tedarikçilerimizle daha yakın iletişimde olarak gerçekten aksama ihtimallerini önceden belirlemeye çalışıyoruz. Normalden daha uzun vadeli planlarımızı paylaşarak onlara önlerini daha net görebilecekleri bir perspektif vermeye çalışıyoruz” diyor.
Tedarikçilere sağlamaya çalıştıkları kolaylıkları ise şöyle özetliyor:
“Bu riskleri en aza indirmek adına bizim ölçeğimiz ve kredi büyüklüğümüzle ihtiyaç duyan tedarikçilerimize piyasa şartlarından daha iyi koşullarla finansman bulmak veya uygun faiz oranlarında vadeleri kısaltmak gibi uygulamalarımız var. Bunun dışında ihracat fırsatlarını son dönemdeki kur avantajıyla değerlendiriyor ve tedarikçimizi bölgesel ve global ihalelerimize davet ediyoruz. Daha detaylı maliyet analizleriyle daha kısa dönemli fiyat revizyonları yapmak da sıkça başvurduğumuz bir yöntem.”
“MALİYETLERİNİ DÜŞÜRMELERİNİ SAĞLIYORUZ”
Tedarikçiler, içinden geçilen dönemde ithal edilen ürünlerde kur atışı nedeniyle ithal maliyetlerin artması, yurt içinde üretilen ürünlerde ise ithal hammadde fiyatlarının artması gibi riskler taşıyor. Ayrıca doğal olarak bu artışların ürünlerin satış fiyatlarını etkilemesi durumunda da talep azalması gibi bir risk de oluşabiliyor.
Yaklaşık olarak bin 900 tedarikçiyle çalışan Olmuksan International Paper’ınn genel müdürü Ergun Hepvar, ekonomilerdeki dalgalanmaların frekans ve boyutları artıkça ticari hayattaki risklerin de arttığını hatırlatıyor. Maliyet kalemlerindeki fiyatların değişkenlik gösterdiği dönemlerde ticaret riskinin çok daha yükseldiğini ifade ediyor ve şöyle konuşuyor:
“Bu riskli dönemler, iş ortaklığı mantığının gerçek anlamda ortaya çıkması gereken dönemler olarak değerlendirilmeli. Genel piyasa dinamikleri, bankaların kısa dönemler için verdikleri bazı avantaj veya araçlar gibi konularda bilgi alışverişi yapmak son derece önem kazanıyor. Biz, özellikle nakit akışına pozitif etkisi olacak banka araçları hakkında iş ortaklarımızı bilgilendiriyor; ilgili bankalardaki doğru kişilerle irtibat kurmalarına yardımcı olarak onlara her zaman destek veriyoruz. Maliyetlerin azaltılması, ekonomideki değerlerin dalgalanmasıyla birlikte önemini çok daha üst seviyelere çıkardı. Maliyet mantığıyla satın alma bakış açısını anlatarak maliyetlerini düşürmelerini sağlamaya çabalıyoruz. Yani maliyetleri olabildiğince parçalara ayırmak, önemli paya sahip olan kalemlerin hammadde/ana girdi fiyatlarını hesaplamak, takip ve kontrol etmek olarak ifade edebiliriz.”
“KOBİ’LER DAHA ÇOK ETKİLENİYOR”
Tedarikçi havuzlarının genel olarak güç güçlü finansal büyüklüğe sahip şirketlerden oluştuğunu belirten Yeşim Tekstil CEO’su Şenol Şankaya, şu an gelinen noktada piyasada nakde ya da ucuz krediye ulaşma noktasında problem yaşayan veya yaşama potansiyeli olan şirketlerin olumsuz etkilenme ihtimalinin daha yüksek olduğunu söylüyor. “Bununla birlikte gelecek nasıl bir tablo çizer öngörmek zor. Piyasada küçük ya da orta ölçekli şirketlerin zorlanma ihtimalleri daha yüksek gibi görünüyor” diyor ve ekliyor:
“Hammadde tedarik ederken finansal olarak zorlanan ya da yüksek faizli kredi kullanmak durumunda olan küçük ve orta ölçekli şirketler olduğunu görüyoruz. Taraflar net ve realisttik bir bakış açısıyla yol alarak mutlaka o anki problemin çözümüne yönelik ortak bir paydada buluşmalı. Mevcut değer zinciri ancak bu şekilde korunabilir.”
Değer zincirinde kopmalar olduğu takdirde herkesin zarar göreceğinin altını çizen Şankaya, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Şirketlerin birbirleriyle çok iyi iletişim halinde ve çözüm odaklı olmaları son derece önemli.
Bugüne kadar değer zincirini riske etmeyecek şekilde çözüm odaklı olmak ve olası problemlere birlikte çözüm üretmek ana yaklaşımımız oldu. Bu yaklaşımı son derece önemsiyoruz. Ayrıca gerçekçi bir bakış açısıyla yol almaya ve doğru iletişimin gücüne de her zaman değer verdik. Bu açıdan bakıldığında tedarikçilerimizle birlikte geleceğe uzanmak ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek adına her zaman onların yanındayız.”
“STOK DÖNGÜSÜNÜ HIZLANDIRIYORUZ”
Talepte görülen azalma nedeniyle bireysel son kullanıcıya giden kanallarda stok seviyeleri artış gösterirken kurumsal kanalda ise nakit döngüsünün yavaşlaması dolayısıyla tahsilat riskinde yükseliş gözlemleniyor. Bilişim sektöründe faaliyet gösteren bir distribütör olan İndeks Bilgisayar’ın genel müdürü Banu Sürek, farklı segmentlerdeki iş ortaklarının zorlu piyasa koşullarında farklı finansman ihtiyaçlarının öne çıktığını söylüyor. Bu süreci yönetme biçimleriyle ilgili olaraksa “Kurumsal kanalda faaliyet gösteren ve proje tedariki yapan iş ortaklarımızla tüm proje ve ihale süreçlerini birlikte takip ediyoruz. Ürünün gelişinden tahsilatın yapılmasına kadar tüm proje döngüsünü üretici desteğiyle finanse ediyoruz. Son kullanıcıya satış yapan iş ortaklarımıza kredi kartıyla veya nakit ödemeye özel indirimler gibi birtakım farklı tahsilat yöntemleri sunuyoruz” diyor.
Toplamda 8 bin tedarikçiyle çalıştıklarını belirten Sürek, nasıl destek olduklarını ise şöyle anlatıyor:
“Üreticilerimizle birlikte kurumsal kanaldaki projelerin takip edilmesi ve tahsilat yapılana kadar belli bir vade sağlayarak finans ihtiyacına katkıda bulunulmasının yanı sıra yaygın kanalda bayilerimizin son kullanıcıya sunabilecekleri avantajlı kredi kartı ödeme seçenekleri ve nakit indirimleri gibi hızlı tahsilata yönelik destekleri de sağlamaya çalışıyoruz. Stok döngüsünün hızlandırılması için üreticilerin talep artırıcı faaliyetlere hız vermesi yönünde de çalışmalarımız bulunuyor.”
“TEDARİKÇİLER DE UZUN VADEDE BAKMALI”
HÜSEYİN ÖZDİLEK/ÖZDİLEK HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI
ÖDEMELER DÜZENLİ Tarım, sanayi ve hizmet alanında olan şirketlerimizde 3 bin tedarikçimiz var. Tedarik zincirlerindeki vadeli alışlarımızdaki akitlerimize layıkıyla sahip çıkıyoruz ve sahip çıkıyorlar. Ödemelerimizi düzenli bir şekilde yapıyoruz.
RİSK NEREDE? Toplamda genel bir aksama yok ama petrole dayalı ve maliyetin içindeki hammadde payı yüzde 60’ın üzerindeki ürünlerde, taahhüt edilen fiyata bile bağlı olmadan fiyat artışı isteyen şirketler oluyor. Bunları da karşılıklı konuşarak çözüyoruz.
DESTEK ÖNEMLİ Tedarikçiler de müşterilerine uzun vadeli bakmalı. Acı tatlı günlerde birbirlerine destek olmalılar. Vadelerde, banka ilişkilerinde tedarikçilerin durumuna göre networkü değerlendiriyoruz
“GÜVENLİ LİMAN OLMA SÖZÜMÜZÜ TUTUYORUZ”
YENAL GÖKYILDIRIM/ MEDIAMARKT TÜRKİYE İCRA KURULU BAŞKANI
SÜRDÜRÜLEBİLİR İŞ MODELİ Tamamı yurt içinden olmak üzere toplamda 500, aktif olarak da 300 civarı tedarikçiyle çalışıyoruz. Zorlaşan piyasa koşullarında tedarikçilerimize sağladığımız en büyük destek, işimize sürdürülebilir bir şekilde devam etmek. Böylelikle tedarikçilerle yaptığımız yıllık, çeyreklik ve aylık iş anlaşmalarından şaşmamak için azami özeni gösteriyoruz.
ALTERNATİF YÖNTEMLER Her ne kadar zorlu bir ortam olsa bile ödemelerimizi kesinlikle aksatmıyoruz. Her zaman tedarikçilerimize verdiğimiz güvenli liman olma sözünü sonuna kadar yerine getiriyoruz. Sektördeki birçok şirket bu dönemde daha konservatif bir yaklaşım sergilerken biz tedarikçilerimize yeni iş olanakları sunmaya çalışıyoruz. Ayrıca tedarikçilerimizi daha fazla desteklemek için finans kurumlarıyla alternatif ödeme yöntemleri konusunda çalışıyoruz.
“DÜŞÜK MALİYETLİ ALIM YAPMALARINI SAĞLIYORUZ”
SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU/Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı
FİYAT İSTİKRARI ÖNEMLİ İçinde bulunduğumuz dönemde tedarikçilerimiz en çok hammadde fiyatlarındaki artış problemiyle karşılaşıyor. Sektörümüz banka kredilerinden çok piyasa güveniyle çalışan bir sektör ve şu anda mevcut piyasa dinamiklerinin tekrar çalışabilmesi için fiyat istikrarı olması son derece önemli.
DESTEĞE DEVAM EDİYOR Bu risklere karşı en büyük garantimiz, kendi fabrikalarımızın bacasını tütmesi. Zamanında yaptığımız bu yatırımlar, günümüzde tedarikçi ve üretim zincirimizde bize büyük avantaj sağlıyor. Biz özellikle belli dönemlerde piyasalarda olan problemlerin geçici olduğunu düşünüyoruz ve olabildiğince tedarikçilerimizi destekliyoruz. Özellikle daha düşük maliyetli alım yapabilmeleri için onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz.
“ALIŞLARDA NAKİT ORANI ARTACAK”
MEHMET BÜYÜKEKŞİ/ZİYLAN ŞİRKETLER GRUBU YÖNETİM KURULU ÜYESİ
SİSTEM KİTLENDİ Tedarikçilerin en büyük sorunu, hammaddelerinin ithal olması. Ani kur hareketlerinde maliyetler çok arttı ve mal temininde zorluklar yaşandı. Özellikle temmuz-ağustos döneminde, Kurban Bayramı da birleşince birçok şirket üretimi durdurmak zorunda kaldı. 15-30 gün çalışmayan fabrikalar oldu. Güven ortamı da ortadan kalkınca şirketler birbirine vadeli satma konusunda imtina ettiler, bu da sistemi kilitledi.
VADELERİ KISALTACAK Bizim ekosistemin bir bütün olduğunun farkında olarak amacımız, sürdürülebilirliği korumak. Bu açıdan tedarikçilerimizin üretimlerini bundan sonra daha rahat sürdürebilmeleri için onlara destek oluyoruz. Daha önce uzun vadeli alışlar yaparken 2019 için minimum yüzde 20-30 nakit alış yapıp geri kalanı için de vadelerimizi kısaltma kararı aldık. Bu geçiş sürecini, tedarikçilerimizin yara almadan atlatmalarını sağlamaya çalışıyoruz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?