Ülker CEO’su Mete Buyurgan, 'Pandemide insanlar eve kapanıp bir şeyler pişirmeye başlayınca, kek pazarı daraldı. Avantajımız çok çeşitli ürünümüz bulunması' dedi.
Ülker Bisküvi CEO’su Mete Buyurgan, pandemi sürecinde pazarda yaşanan talep değişikliklerini değerlendirirken, ‘İnsanlar eve kapanıp bir şeyler pişirmeye başlayınca, kek pazarında daralma yaşandı. Aileler tekli yerine paylaşımlık ürünlere ilgi göstermeye başladı. Bizim en büyük avantajımız çeşitli ürün kategorilerimizin olması. Böylece düşen tarafları dengelemiş oluyoruz’ dedi.
Aslı Sözbilir
asozbilir@capital.com.tr
Ülker Bisküvi CEO’su Mete Buyurgan, ‘Pandemide talepte nasıl değişiklikler oldu?’ sorusunu yanıtlarken, ilginç tespitlerde bulundu. Kek pazarında daralma yaşandığını anlatan Mete Buyurgan şöyle konuştu:
‘Bizim sektörümüzde özellikle tatlı bisküviler, çikolatalarda çok ciddi bir büyüme oldu ama buna mukabil sakız, şekerleme ve kek gibi kategorilerde de talepte bir daralma yaşandı. İnsanlar eve kapanınca herkes evde bir şeyler pişirmeye başladı. Kek de bunların başında geliyor. Bizim en büyük avantajımız çeşitli ürün kategorilerimizin olması, böylece farklı alanlarda düşen tarafları dengelemiş oluyoruz. Tüketilen ürünlerde temel anlamda çok büyük bir değişiklik yok ama tüketiciler özellikle evde kaldıkları için aileler paylaşımlık ürünlere çok daha fazla teveccüh göstermeye başladı. Mesela geçtiğimiz yıl Ülker mini serisi lansmanı yaptık; bunlara tüketicinin teveccühü çok oldu. Dolayısıyla tekli ürünlerden biraz paylaşımlık ürünlere doğru kayma oldu. Pazar payımızı artırmamızda da bunların önemli bir katkısı oldu. Kek, sakız ve şekerlemede çok daha fazla bir pazar artışı bekliyoruz. Bunlar önümüzdeki 3 yılda daha çok odaklandığımız üç alan olacak’.
ALİAĞA BUĞDAYI İTHALAT BAĞIMLILIĞIMIZI BİTİRECEK
Mete Buyurgan, ithal buğdayı bitirecek bir çalışma içinde olduklarını belirterek, şunları anlattı:
‘13 yıldır sürdürdüğümüz bir buğday tohumu geliştirme projemiz vardı. Patentini almıştık. Bu buğdaya biz Aliağa Buğdayı adını verdik. Özellikle İç Anadolu Bölgesi gibi kurak bölgelerde buğday verimliliği oldukça düşük. Bisküvilik buğdayı ithal etmek durumunda kalıyoruz. Geçen yıl geliştirdiğimiz buğday tohumunun ilk ekimleri yapıldı. Gördük ki geliştirdiğimiz buğday türü kurak alanlarda yüzde 40 daha fazla verim veriyor. Böylelikle ithalat bağlılığını ortadan kaldıracağız. Hedef 2024 itibarıyla ihtiyacımızın en az yüzde 60’nı bu buğdaydan karşılamak.’
Nisan 2021 sayısında yer alan röportajı okumak için tıklayın
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?