100. Yıl Hesapları

13 yıl sonra Cumhuriyet’in 100. yılı kutlanacak. Bütün hesaplar, bu tarihte Türkiye’nin ihracatta 500 milyar dolar eşiğini atlaması üzerine yapılıyor. Bu nedenle pek çok sektör, lig atlatacak hedef...

1.03.2010 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

13 yıl sonra Cumhuriyet’in 100. yılı kutlanacak. Bütün hesaplar, bu tarihte Türkiye’nin ihracatta 500 milyar dolar eşiğini atlaması üzerine yapılıyor. Bu nedenle pek çok sektör, lig atlatacak hedeflerin gerçekleştirilmesi için 2023’e kilitlenmiş durumda. Bunlar arasında mobilya, demir çelik, makine, deri ürünleri, tekstil, lojistik, bilişim, turizm gibi temel sektörler var. Diğer taraftan otomobil, plastik, sigorta gibi sektörler ise lig atlama hedeflerini daha kısa vadede gerçekleştirmek istiyor. İşte sektörler ve ufuk hedefleri…

 

hed2023 yılının Türkiye için çok özel bir anlamı var. 100. kuruluş yılında Türkiye’nin, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmesi hedefleniyor. Bunun için de 2023’te Türkiye’nin 500 milyar dolar ihracat gerçekleştirmesi planlanıyor. Bu hedef, pek çok sektörü, özellikle de Türkiye İhracatçılar Meclisi’ni (TİM) harekete geçirmiş durumda. “2023’te 500 milyar dolar hedefine ulaşmayı planlıyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımızı mart ayında bitirmiş ve kamuoyu ile paylaşmış olacağız. Kriz nedeniyle hedefi revize etmedik” diye konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, krizin geçici bir durum olduğunu ve 500 milyar dolarlık ihracat hedefine 2023’te mutlaka ulaşacaklarına inandıklarını ifade ediyor. Büyükekşi, hedefe giden yolu şöyle anlatıyor:

“2013 yılında tekrar güçlü bir büyüme dalgası yakalanacak. Türkiye’nin yakın döneminde hem ihracat hacmindeki genişleme hem dünya mal ticaretinden aldığı pay, bu hedefin rahatlıkla yakalanabileceğini gösteriyor. En az bunun kadar önemli bir başka konu da dünya mal ticaretindeki payımız. Geliştirdiğimiz referans senaryoda, 2023 yılında dünya mal ticaretinin 34,3 trilyon dolar olacağını öngördük. Bizim de bu ticaretteki payımızı yüzde 1,46’ya çıkarmamız gerekiyor ki bu da mümkün.” TİM’in senaryosu gerçekleşirse Türkiye 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi içine girmiş olacak.

İşte pek çok sektör, bu hedef doğrultusunda 2023 yılına kitlenmiş durumda. Bu sektörler kendi iç dinamikleri doğrultusunda belirlediği lig atlatacak hedeflere, 2023’te ulaşmanın hesaplarını yapıyor. Bazı sektörler ise lig atlatacak hedeflere daha kısa vade ulaşmayı planlıyor.

hedMobilyacıların Önceliği
29 bin 346’sı üretici, 32 bin 382’si perakendeci olmak üzere 60 bini aşkın şirketin faaliyet gösterdiği mobilya, 500 bin kişiye istihdam sağlayan Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri. Sektördeki şirketler, 2009’da gösterdikleri üstün performansla 170 ülkeye ihracat gerçekleştirdi. Bu sayede kriz yılında sektörün 8,6 milyar dolarlık büyüklüğü korundu.  Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Nazif Türkoğlu, sektörün 2010 yılında dış pazarlarda büyümesini sürdüreceğini ve 2010’da toplam hacmin 9 milyar dolara ulaşacağını öngörüyor. “Mobilya sektöründe ihracatın artırılması öncelikli hedefimiz” diye konuşan Türkoğlu, Türk mobilyasının güçlü yanlarını şöyle sıralıyor:

“Asya’da üretilen mobilyalara oranla daha kaliteli. Avrupa’da üretilenlere göreyse daha uygun fiyatlı. Bu da bizi ihracatta öne çıkarıyor.”
Türkoğlu, sektörün ufuktaki hedefleri için 2023 yılını belirlediklerini söylüyor. “Mobilya sektörünün hacmini 2023’te iç pazarda 15, ihracatta ise 3,5 milyar dolara ulaştırmayı hedefliyoruz” diyerek gelecek planlarını açıklıyor. Bu hedefe ise yeni ihracat pazarları ve markalaşmayla ulaşacaklarını söyleyen Türkoğlu, şöyle devam ediyor:

“Son yıllarda mobilya sektöründe tasarım ve Ar-Ge çalışmaları göz ardı edilen konular olmaktan çıktı. Önümüzdeki dönemde gelişim fırsatlarının uluslararası pazarlarda bulunduğunu görüyoruz. Ara eleman sıkıntısını gidermek için meslek liselerinin teşvik edilmesinin de bir politika haline getirilmesini umuyoruz” diye konuşuyor.

Dericilerin Geleceği
2009, hazır giyimin deri alt kategorisi için oldukça zorlu ve sert bir yıl olarak tarihe geçti. Sektörün büyüklüğünün 4 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Kayıtlı ihracat ise 2009’da 1,06 milyar dolar olarak gerçekleşti. İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Lemi Tolunay, 2010’da ihracatta rekor kırılan 2008 seviyesine, 1,34 milyar dolarla 2010’da ulaşılacağını tahmin ediyor. 2010’da sektörün büyüklüğünün ise 4,6 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Tolunay, sektörün geleceğinin ihracat ve dış pazarlara sıkı sıkıya bağlı olduğunu ifade ediyor. 2005 yılında Dış Ticaret Müsteşarlığı ve İstanbul ile Ege Deri İhracatçıları Birlikleri’nin kurduğu Deri Tanıtım Grubu’nun sektörün bu vizyonunu gerçekleştirmek için önemli bir sorumluluk taşıdığını da ekliyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin “Cumhuriyetin 100. yılında İhracat Hedefimiz 500 milyar dolar” çalışması kapsamında deri sektörünün de stratejik bir çalışma ile dünya genel deri ticaretinden daha fazla pay alabilmesine çalışılıyor. Sektörün 2023 ihracat hedefi 4,5 milyar dolar. Tolunay, bu hedefe ulaşabilmek için yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:

“Devletin ihracatçının önünü açabilecek, uluslararası rekabetçi fiyat oluşturabilecek tedbirleri uygulamaya koyması gerekiyor. 2008 yılı değerleriyle 152 milyar dolar olan dünya deri ticaretinden Türkiye’nin bugüne göre çok daha fazla pay alabilme şansı mevcut. TİM’in çalışmasının önümüzdeki günlerde sonuçlanmasıyla bu ivmeyi kazanabileceğimize inanıyoruz. 2023 hedefine ‘Türk Derisi’ markasının tüm dünyada tanıtımı ve hükümetçe enerji fiyatları ve sosyal maliyetlerin ciddi şekilde düşürülmesi ile ulaşabiliriz.”

hedÇıkış Yassı Çelikte
Türkiye, 2009’da dünyanın en büyük 15 çelik üreticisi arasında, Çin ve Hindistan’dan sonra en iyi performansı gösteren ülke oldu. Ancak buna karşın 2008 yılındaki seviyesine kıyasla fiyatların yüzde 70’lere varan oranlarda gerilemesi nedeniyle değer bazında ihracat 19,3 milyar dolardan, 11 milyar dolara geriledi. Sektörde iyileşme bir yana, krizin en yoğun şekilde yaşandığı döneme kıyasla daha da kötüye gidiş söz konusu. Demir Çelik Üreticileri Derneği (DÇÜD) uzmanlarından Şahap Ataman, sektörün üretimini sürdürebilmesi için acilen üzerindeki ilave yüklerin kaldırılmasının zorunlu olduğunu söylüyor.

Bütün olumsuzluklara rağmen demir çelik sektörü, uzun vadeli hedefini 2023’e fikslemiş durumda. Ataman, sektörün 2023 yılında yıllık 70 milyar dolar ihracat ve 60 milyon ton üretim seviyesine ulaşmayı hedeflediğini dile getiriyor.

Demir çelik sektörünün bu hedeflere ulaşabilmesi için öncelikle diğer ülkelerdeki rakipleriyle aynı koşullarda rekabet edebilmesi gerektiğini belirtiyor. “Sektörün ihracat performansını artırılabilmesi için önünün açılmasına ihtiyaç var” diyen Ataman, şöyle devam ediyor:

“Öte yandan sektördeki üreticiler, AB ile rekabette yaşanan tüm bu olumsuzluklara karşın 2023 hedeflerine yassı çelik yatırımlarıyla ulaşmaya çalışıyor. 2014 yılından itibaren, iç piyasanın ihtiyacını karşılayabilecek miktarda yassı ürün üretiminin gerçekleşmesiyle yassı ürün ihtiyacının önemli bir bölümünün ithalat yoluyla karşılanması zorunluluğu ortadan kalkacak.”

Tekstile Durağan Öngörüsü
Türkiye’nin tekstil ihracatı, 2009’da geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19,1 oranında düşüşle 5,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, 2023 Çalıştayı ile tekstil sektörünün küresel ekonomi içerisinde geleceği noktayı bugünden öngörmeye çalıştıklarını belirtiyor. Tekstil sanayinin büyüklüğüne ilişkin en önemli göstergenin dünya elyaf tüketimi olduğuna dikkat çeken Gülle, kişi başı elyaf tüketiminin 1980’de 6,6 kg, 2007’de ise 10,9 kg olduğunu hatırlatıyor. 2023 yılına kadar bu rakamın 13,2 kg.’a ulaşmasının beklendiğini ifade eden Gülle, “Bu, sektörün net olarak büyüyeceğinin bir göstergesi. Buna karşın tekstil üretiminin düşük maliyetli üretim yapan ülkelere doğru kaymaya devam edeceği de öngörülüyor. Maliyet rekabetine dayalı olarak fiyatların gerileme eğilimi de sürecek” diyor.

Gülle, ayrıca konvansiyonel ve teknik tekstil ticaretinin üretimden daha hızlı genişleyeceğini, gelişmiş ülkelerin teknik tekstilde yoğunlaşacağını söylüyor. Türk tekstilinin 2023 hedeflerini ise şu şekilde ortaya koyuyor:

“17-18 milyar dolar civarında ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Hammadde sektörünün gelişmesinin ve Afrika gibi büyük potansiyel barındıran ülkelerin henüz sektöre girmemesi gibi etmenlerin göz önünde bulundurarak tekstil sanayicileri gelecekle ilgili öngörülerini durağan olarak verdi.”

hed

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İki Sektörün Yönü
Uluslararası lojistik, 25 milyar dolarlık büyüklüğüyle Türkiye’nin en önemli sektörleri arasında yer alıyor. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Kosta Sandalcı, 2010 yılında, sektörün 30 milyar dolar büyüklüğe ulaşacağını düşünüyor. Sektörün ufuktaki hedeflerinin ise Cumhuriyet’in 100’üncü yılı baz alınarak belirlendiğini ifade eden Sandalcı, şöyle devam ediyor: “Bugün Türkiye’nin hedefi, dünya ekonomisinin ilk 10’u arasında yer almak. Dolayısıyla 2023’te lojistik sektörünün de 39’ncu sıradan sıyrılıp ilk 10’un içine girmesini ve sektörün büyüklüğünün ise 150 milyar dolara ulaşmasını hedefliyoruz.” Sandalcı, Ulaştırma Bakanlığı’nın 2023 hedefi doğrultusunda 350 milyar dolar yatırım yapacağı ve bu bütçeden en geniş payı 45 milyar dolar ile demiryollarının alacağı açıklamasını hatırlatıyor. Ayrıca “Hiç kuşkusuz lojistik şirketleri de yatırımlarını genişletecek, bununla birlikte liman altyapı yatırımlarının hinterlant bağlantısının kara ve demiryolu şeklinde geliştirilmeleri şart. Filyos ve Çandarlı limanlarının devreye girmesi konusunda çalışmalar hızlandırılmalı” diye devam ediyor.

Sigorta sektörünün hedefinde ise hayat dışı branşlarda 2016 yılında 21,2 milyar TL prim üretmek var. Eureko Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri, sektörün bu hedefe fiyat yerine müşteri odaklı ve kaliteli hizmet rekabetiyle ulaşabileceğini düşünüyor. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su ise görüşlerini şöyle paylaşıyor: “Sigorta şirketlerinin yeni ürünler geliştirmesi sağlanmalı ve desteklenmeli, şirketler öz kaynaklarını güçlendirici tedbirler almalı ve aracılık sistemi yeniden gözden geçirilmeli.” 

Timur Erk /Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği Başkanı

“İlk 10 Ülkeden Biri Olacağız”

Kritik Tarih
Kimya sektörü, 2009 yılında mevcudu korudu. 2009 yılı cirosu mineral yağlar ve akaryakıt hariç 20 milyar dolar civarında gerçekleşti. 2010 yılında bu ciro, yüzde 3-4 oranında artabilir. 2009 yılında sektörün ihracatı 9,65 milyar dolar oldu. 2010’da ihracatın yüzde 10 artacağını tahmin ediyoruz. 2025 yılında Türkiye’nin dünyada kimya sektöründe ilk 10 ülke arasında olması hedefleniyor. Sektörün 2025 cirosu, 180 milyar Euro olarak öngörülüyor. İhracatın ise DTM’nin planlarında olduğu gibi 150 milyar Euro’ya ulaşacağı tahmin ediliyor.

Yatırım Üssü Olacak
Türkiye’nin stratejik olarak güçlü olduğu alanlarda, yerli hammadde kaynaklarına dayalı ürün yelpazesini geliştirerek 2015 yılında mevcut katma değeri 4 katına çıkarılacak. Doğrudan yabancı sermaye yatırımı desteklenecek ve kimyada Türkiye yatırım üssü haline getirilecek. Bugün 150 milyon TL olarak tahmin edilen yatırımın 2025’te 10 kat artarak 1,5 milyar TL’ye çıkması hedefleniyor.

Ar-Ge’nin Çıkışı
Bu hedeflere ulaşmak için öncelikle ülkemizde halen GSMH’ye göre yüzde 0,7 civarında olan Ar-Ge harcamalarının, kısa sürede yüzde 1,5’lara ulaştırılmasına ağırlık verilecek. Mevcut araştırmacı sayısının önümüzdeki 5 yıllık sürede yüzde 25 artırılması yine ele alınan hedeflerden biri. Oluşturulacak Ar-Ge potansiyeli sayesinde özellikle nanoteknoloji, biyoteknoloji ve yeşil kimyasallara ağırlık verilmesi bu gelişmeyi sağlayacak.

Girdi İthalatı
Türkiye’nin Ar-Ge’ye önem veren, gerekli alt yapı entegrasyonunu sağlamış özel üretim alanları bulunan, bölgesinde ihracat ve lojistik merkezi olan bir kimya sanayisi oluşturulacak. Ayrıca yüksek katma değerli üretim yapısına geçerek ara girdi ithalatını azaltacağız. 2008 yılında yüzde 32 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2014 yılında yüzde 54’e, 2018’de yüzde 62’ye ve 2023’te yüzde 71’e çıkacak.

Turgut Gürsoy/Tübisad Başkanı

Bilişim Yol Haritası

Büyüme Telekomdan
Türkiye bilişim pazarı, 2005 yılından bu yana her yıl yüzde 10’un üzerinde bir büyüme gösteriyor. 2009 yılında da krize rağmen yüzde 10’luk bir büyümeyle 33 milyar dolar ciroya ulaştığını öngörüyoruz. 2010 yılında krizin etkilerinin azalmasını bekliyoruz. E-devlet projelerinde, ihale kanununda ve dolayısıyla kamu alımlarında yapılacak düzenlemelerle iyileşmeler yaşanacak. 2010 yılında, Türkiye bilişim pazarı yüzde 20’lik büyümeye ulaşacak potansiyelde. 2010 hedef cirosu 40 milyar dolar. Bu oranın yaklaşık yüzde 12-14’ü telekomdan, yüzde 6-8’lik bölümü ise diğer alanlardan gelecek.

Bakanlığın Planı
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaları çok önemli buluyoruz. Bakan, bilişim sektöründeki 2023 yılı ciro hedefinin 160 milyar dolar olduğunu açıkladı ve değerlendirmelerinde şöyle dedi: “Bilişimin milli gelir içindeki payını yüzde 8’e çıkarmayı amaçlıyoruz. Ar-Ge harcamalarına ayrılan payın, milli gelirin en az yüzde 2’sine çıkarılması gerekiyor. Bilgiyi kullanmak yetmiyor. Bilgiyi üretmek ve bilgiye sahip olmamız gerekiyor. Bu nedenle bilişim sektörü Türkiye’nin geleceği.”

Liberalleşme Şart
Bakanın koyduğu hedeflerin gerçekleşmesi, ancak sektörün önünün açılmasıyla mümkün olacak. Biz bu hedefe ulaşmak için yol haritasını belirledik. Bize göre yapılması gerekenlerin bir kısmı şöyle: Yeni ticaret kanunu acilen yasalaşmalı. Bilişimde liberalleşme sağlanmalı. Sektördeki vergi yükü azaltılmalı. E-dönüşüm farkındalığı yeniden sağlanmalı. Türkiye’nin bilişimde en büyük 20 ülke arasına girmesi hedefi konulmalı. Eğitimde bilişimin ağırlığı artırılmalı. Devlet alımları sektöre özel yöntemlerle yapılmalı.

Turgut Gür /Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı

Turizmin “2023” Hazırlığı

2009’da Başarılıydık
2009’da yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 3 artarak 27,1 milyona ulaştı. Turizm gelirimiz ise yüzde 3 azalarak 21,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Gelirdeki düşüşün ana nedeni, oda fiyatlarında ve turistlerin kalış sürelerindeki düşüştü. İspanya, İtalya, Yunanistan gibi ana rakiplerimizdeki turist sayısı ve turizm gelirindeki yüzde 10 dolayındaki gerileme göz önüne alındığında, Türk turizminin 2009 performansını başarılı olarak değerlendirebiliriz. 2010 yılında Türk turizmi için yüzde 10’luk bir büyüme bekliyoruz. Buna göre 2010 hedefimiz, turist sayısında 30 milyon, turizm gelirinde ise 23 milyar dolar.

Geleceğe Bakış
TYD, 2023’te Türk turizminin önceliklerini ve beklentilerini belirledi. Buna göre bugün dünya turizminde yüzde 2,5-3 olan Türk turizminin payı, 2023 yılında yüzde 4’e çıkacak. 2023’te ülkemize 71 milyon yabancı turist gelecek, 85 milyar dolar döviz girdisi elde edilecek. Artan turist sayısıyla birlikte yatak sayısı 1,5 milyona yükselecek. Bunun dışında golf, marina, kongre turizminde yeni yatırımlar gerçekleştirilecek. Havayolu taşımacılığında uçak ve koltuk sayıları ikiye katlanacak. TYD olarak, bu üstyapı yatırımlarını gerçekleştirmek için özel sektörün 2023 yılına kadar toplam 24 milyar dolarlık yatırım yapmasını öngörüyoruz.

Dört Sektörün Planları

Otomotivin Hedefleri
Otomotiv, daha önce pek çok sektör temsilcisinin dile getirdiği, “2023’te 5 milyon adet üretim, 125 milyar dolar ihracata ulaşılacak” hedefini kriz nedeniyle artık telaffuz etmiyor. Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer, “Bu zor koşullar altında, mevcut hedeflerimizde bir değişiklik yapmadık. Kısa vadede 2 milyon adet üretim, 1,5 milyon adet ihracat, 50 milyar dolar ihracat geliri ve 600 bin istihdam hedefine ulaşmayı planlıyoruz.” Tezer, bu hedeflere ulaşmada şirket ortaklıklarıyla birlikte küresel sanayide yeniden yapılanma süreci yaşanmasının Türk otomotiv sektörü için fırsat anlamına geldiğini de belirtiyor.

Plastikte Belirsizlik
Plastik sektörü de ufku göremeyen bir diğer sektör. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Selçuk Aksoy, sektörün orta vadeli hedeflerinin 2012 yılında, 6,2 milyon ton üretim ve 13,3 milyar dolar ihracat gerçekleştirmek olduğunu söylüyor. “Krizin etkisi dağılmadan uzun vadeli planlar yapmak gerçekçi olmayacak. Bu puslu ortamda, orta vadeli hedefler koymanın daha gerçekçi olduğuna inanıyorum” diye konuşan Aksoy,  2014 yılında Avrupa’nın en büyük plastik işleme kapasitesine sahip ülkesinin Türkiye olacağını ifade ediyor.

AVM’lerin Payı Artacak
2009, geçtiğimiz yıllara göre AVM yatırımcılarının daha temkinli hareket ettiği bir yıl oldu. 2009’da açılan 24 yeni AVM ile sayısı 238’e ve sektör büyüklüğü ise 5,7 milyon metrekareye ulaştı. Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Hakan Kodal, 2009’da AVM cirolarının yüzde 5 büyümeyle 21 milyar TL’ye ulaştığını ifade ediyor. Sektörün 2010’da ulaşacağı büyüklük 25 milyar TL olarak telaffuz edilirken Kodal, 2015 hedeflerini şöyle dile getiriyor:

“Mağaza ve marka çeşitliliğinin giderek artması ve tüketici tercihlerinin giderek değişmesiyle AVM’lere olan ilgi artacak. AVM ciroları önümüzdeki 5 yılda 70 milyar TL’ye yaklaşacak ve organize perakende sektörü içerisinde AVM’ler, payını önemli ölçüde artıracak.

Makinenin Finansman Formülü
Sanayinin temeli konumundaki makine sektörü, Makine Tanıtım Grubu’yla ithalatı azaltmayı ve iç tüketimi artırmayı hedefleyen bir kampanya başlattı. Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, ihracatlarını 2010’da 10 milyar dolara, 2023’te ise 100 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini söylüyor. Dalgakıran “Bunun için hedef pazarlarımız olan Ortadoğu, Rusya, Afrika ve Türk Cumhuriyetleri’ne ihracat için özel finansman modelleri geliştireceğiz. Ar-Ge yatırımlarına daha fazla kaynak aktaracağız” diyor.

Özlem Aydın Ayvacı
oaydin@capital.com.tr

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz