Fay hatları tır projesi finalde

Fay hatları tır projesi 2010 yılında başladı.Bu proje kapsamında 110 bin kişiyle temasa geçildi.

1.03.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Fay hatları tır projesi finalde


Şu an deprem oluyor ve hissetmiyoruz. Türkiye'de 1 günde ortalama 500'e yakın deprem kaydediliyor ve bunların yüzde ılO'undan fazlası orta ölçekli. 17 Ağustos '1999'da meydana gelen depremde yaşanan kayıplar, Türkiye'nin deprem bilincinin oluşmasında kısa süre de olsa etkili oldu. En azından artık Türkiye'nin deprem kuşağı üzerinde yer alan bir ülke olduğunun farkındayız. DASK Yönetim Kurulu Üyesi ve Kurum İdarecisi Eureko Sigorta'nın Genel Müdürü Okan Utkueri'de bunu destekleyen verileri bizimle paylaştı. Ancak hala yeterli bilincin oluşmadığını şu ilginç araştırma sonucuyla aktardı: "DASK'ın 2009'da yaptırdığı araştırmanın sonuçlarına göre insanlar, olası bir depremde evlerinin yıkılacağını ve öleceklerini düşündüklerinden ya da kayalık zeminde oturduklarına inandıklarından sigortayı gereksiz buluyor." Okan Utkueri, araştırmayla insanların deprem ve sigorta konusunda daha fazla bilgiye ihtiyaç duyduğunu ve bilim insanlarına daha çok güvendiklerini gördüklerini söylüyor. Bu misyonla yola çıkan DASK, 2010 yılında genelde deprem, özelde Zorunlu Deprem Sigortası bilincini artırmaya yönelik Fay Hatları TIR'ı projesini başlattı. Proje kapsamında sırasıyla deprem riski yüksek Kuzey ve Batı Anadolu fay hatları üzerinde ilki 50, ikincisi 54 gün süren iki tur yapıldı. Bu iki tur boyunca 110 bin kişiyle doğrudan temas kurduklarını ve deprem eğitimi verdiklerini dile getiren Utkueri, yapılan çalışmanın uluslararası bir organizasyonda finale kalmasının çok önemli olduğunu vurguluyor. Utkueri, "Fay Hatları TIR'ı projesi, halkla ilişkiler alanında dünyanın en saygın yayınlarından biri olan PR News dergisinin Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri'nin Kamu Projeleri kategorisinde finale kaldı" diyor. DASK Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı ile DASK Yönetim Kurulu Üyesi ve Kurum İdarecisi Eureko Sigortanın Genel Müdürü Okan Utkueri, sorularımızı şöyle yanıtladı:

Sigorta sektöründe şirketlerin ödüller aldığını görüyoruz. Dünyada bu durum nasıl? DASK bu sektörün neresinde?
Selamet Yazıcı: DASK, yapısı, sunduğu ürünün niteliği ve hedef kitlesi gereği sektördeki diğer şirketlerden daha farklı bir kimliğe sahip. Rekabete açık olmayan bir oıtamda faaliyetlerine devam ediyor. Zorunlu Deprem Sigortası dediğiniz ürünü, sadece DASK alabiliyor. Ve bu hizmeti de bütün sigorta şirketleri aracılığıyla onlara bağlı acenteler, banka şubeleri üzerinden kuramlarla buluşturuyor. Hepsi farklı bir konumda hizmet veriyor. O açıdan bakıldığında DASK'ın aslında en önemli amaçlarından bir tanesi, toplumu bu konuda bilinçlendirmek. Elbette DASK olarak sigortalılık oranlarını, poliçe sahipliğini daha fazla artıııp daha fazla konutu Zorunlu Deprem Sigoıtası yaptırma amacımız da var. Fakat önceliğimiz, toplumu bu konuda doğru bilgi ile buluşturmak. DASK'a kurumsal sosyal sorumluluk projesi olarak da bakıyoruz. Ülke genelinde deprem bilincini artırmak, depreme hazırlık sürecini daha aktif tutmak, halkı depreme karşı neler yapılabilir konusunda bilgilendirmek ve bu çerçeve içinde sigortanın önemli unsurlardan biri olduğunu anlatmak amaçlarımızın başında geliyor.

Tır Projesi kapsamında neler yapıldı?
Okan Utkueri: Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ile beraber yürüttüğümüz Fay Hatları TIR'ı projesi gerçekten çok etkili oldu. Birçok farklı çalışma yapıyoruz. Ama baktığımız zaman bunlar arasından öne çıkan çalışma bu oldu. İki farklı etapta yapıldı. Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde, daha sonra da Batı Anadolu üzerinde. Fay Hatları TIR'ı boyunca yaptığımız anket, katılımcıların yüzde 78'inin proje kapsamındaki eğitim seminerleri ve uygulamalı deprem eğitimi sayesinde kurumumuz ve Zorunlu Deprem Sigortası hakkında yeni bilgiler edindiğini gösterdi. Fay Hatları TIR'ı etkinlikleri sayesinde DASK'ı tanıdıklarını söyleyenlerin yüzde 46'sının 7 - 30 yaş arasında olması, gençlerde farkındalık yaratmayı başardığımızı göstermesi açısından olumlu bir sonuçtu. Etkinliklerin sonrasında Zorunlu Deprem Sigortası yaptırmayı düşünenlerin yüzde 73'ünün 30 yaş üstünde olması ise karar vericilere ulaşabildiğimizi ortaya koydu. Fay Hatları TIR'ıyla Kuzey Anadolu ve Batı Anadolu fay hatlarında yaptığımız turlarda halka ulaşmanın yanı sıra yerel idarecilerle görüşme, Zorunlu Deprem Ssigortası'nı yaygınlaştırmak için desteklerini talep etme fırsatı da yakaladık. Yerel idarecilerin kurumumuzu ve Zorunlu Deprem Sigortası'nı daha yakından tanıyarak halkı sigorta yaptırmaya teşvik etmesini sağladık.~

Rakibi olmayan DASK'ın ödül sürecine neden başvurduğunu anlatabilir misiniz?
Selamet Yazıcı: Biz ödülü hedefleyerek yola çıkmadık. Böyle bir amacımız yoktu. DASK, aslında kendi içinde önemli ve güçlü bir marka. Daha fazla insana ulaşmasını istediğimiz bir kurum. Fakat yapılan çalışmaların bir karşılığı olarak bu ödülü almak çok güzel olacak. Yola çıkarken bir ödül alalım diye düşünmedik. Yapılan çalışmanın, ortaya koyulan emeğin böyle güzel bir netice doğurması da tabii ki sevindirici. O açıdan baktığımızda içinde bulunduğumuz süreçten memnunuz. Ödülün şöyle de bir güzelliği var: Global bir ödül almak, yaptığımız işin aslında ne kadar anlamlı, yararlı, dikkat çeken, ses getiren bir çalışma olduğunu teyit ediyor.

DASK'a olan ilgi ne durumda? Türkiye'de zorunlu deprem sigortasına katılım rakamlarını paylaşır mısınız?
Okan Utkueri: Maalesef kültürel özelliğimiz olaylara negatif bakmamıza neden oluyor. Sürekli, "10 yıl önce deprem oldu hiçbir şey yapmadık" şeklinde eleştiriler hala var. Bardağın dolu tarafı ise öyle değil. Deprem konusunda yapılan en önemli çalışmalardan biri, DASK'ın oluşturulması ve Zorunlu Deprem Sigortası'nın hayata geçirilmesi oldu. Şu anda 3,4 milyon konut deprem sonrası maddi yaraları saracak şekilde teminat altında. Bu, çok büyük bir başarı. Dünyada örnekleri var. Birçok ülke gelip bizden iş modelini öğreniyor. O açıdan bakıldığında çok güzel işler de var. Demek ki bu deprem projesi ile güzel işler yapmışız. İlgi çekiyor, başarılı görünüyor.

DASK ile beraber projede kimler yer aldı? Projenin DASK'ın bilinirliğine katkısı oldu mu?
Selamet Yazıcı: En büyük destekçilerimizin başında Hazine Müsteşarlığı ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü geliyor. Çalışmanın arka planında tabii çok geniş bir katılım var. Kandilli Rasathanesi başta olmak üzere eğitim kitlesi çok yoğun. Onların çok büyük emeği var. Yönetim kurulumuzun çok büyük bir desteği oldu. Gittiğimiz illerdeki yerel yönetimlerin desteği gerçekten çok önemliydi. Bunun yanında Üstün Dökmen, birçok yerde eğitimlere katıldı, seminerler verdi. DASK ve Zorunlu Deprem Sigortası bilinirliliği artıyor. Şu anda yüzde 75'in üzerine çıktı. Bu güzel bir gelişme. Ama aksiyona dönme, gidip de poliçe yaptırma oranı istediğimiz düzeyde değil. İnsanlar depremi biliyor, çekiniyorlar. Zorunlu Deprem Sigortası sistemi olduğunu da biliyorlar, ama gidip poliçeyi yaptırma konusunda maalesef hala çok pasifler. Bizim bir önceki reklam kampanyamızın sloganıydı "Sallanmayın". Hem deprem sallamasın hem de sallanmayın gidin bir an önce poliçenizi yaptırın demek için bu sloganı tercih etmiştik.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz