Peugeot'nun ürettiği 2 otomobilden biri aslında gerçek "Fransız" değil.
Aynı, Toyota otomobillerin yarıdan fazlasının yeterince "Japon" olmaması
gibi... Apple'daki rakamlar ise çok daha çarpıcı. Geçen yıl satılan 70
milyon iPhone ve 30 milyon iPad'in neredeyse tamamı ABD dışında
üretildi. Türk şirketlerde de benzer eğilimi görmek mümkün. Anadolu
Efes'in ürettiği 100 biradan 75'i, Vestel'in ürettiği 100 çamaşır
makinesinden 20'si artık "evde" yapılmıyor. "made in world" trendi
yayılırken, şirketler sadece maliyet avantajı için değil, müşteriye
yakın olmak için de bu yolu seçiyor.Macintosh'u ürettiğinde, en önemli
övünç kaynaklarından biri, makinenin üzerinde yazan "made in America"
yazısıydı. Bu duygusunu çok sayıda iş insanı ve dostuyla paylaşmıştı.
Ama aradan geçen yaklaşık 30 yılda çok şey değişti... ABD Başkanı Barack
Obama, 2011 Şubatında ülkenin önde gelen teknoloji üreticileriyle bir
araya geldiği yemekte, Steve Jobs'a şunu sormuştu: "Geçen yıl satılan 70
milyon İPhone, 30 milyon ipad ve 59 milyon diğer ürünün neredeyse
tamamı neden ABD dışında üretildi? Bunları 'evde' üretemez misiniz?" İş
adamının yanıtı kısa ve netti: "Bu işler artık eve geri dönmeyecek."
Gerçekten de artık eve dönüş imkansız hale gelmiş durumda. Bu trendi
özellikle küresel devlerde çarpıcı biçimde görüyoruz. Örneğin,
Peugeot'nun ve Toyota'nın iki otomobilinden biri "anavatan" dışında
üretiliyor. Dolayısıyla "made in China" ya da "made in America"
kavramlarının yerini çoktan "made in world" almış durumda... Oranlar
düşük olsa da aynı eğilimi Türk şirketlerde de görmek mümkün. Örneğin
hazır giyim markası LC Waikiki, kadın giyim koleksiyonunun yüzde 43'ünü,
erkek giyimin ise yüzde 45'ini artık evde yapmıyor. Colin's'teki
rakamlar da benzer. Vestel'in 100 çamaşır makinesinden 20'si, 100
buzdolabından 16'sı yurtdışında üretiliyor. Peki bu trendi doğuran
gerekçeler neler? Global üretmek şirketlere ne getiriyor? Yeni dönemde
hangi şirketler, nasıl bir küreselleşme stratejisi izliyor? Bu soruları
tüm dünyayı fabrikası haline getiren yerli devlere sorduk.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
ÜRETMEK DE LAZIM! Dünyanın dört bir yanına satış hedefi, kendi içinde bir koşulu da
doğuruyor. Kural basit ve net: Eğer global satacaksanız, global de
üretmelisiniz. Satışta dünyayı hedeflerken üretimde lokal kalmak yeni
dünya düzenine uymuyor. Bunun en iyi örneğini Kordsa Global'de görmek
mümkün. Kordsa Global CEO'su Hakan Tiftik, küresel üretim stratejilerini
nasıl kurguladıklarını şöyle anlatıyor: "Global fonksiyonel yapılanma,
etkin satış ve operasyon yönetimi, küresel üretim stratejimizin temelini
oluşturuyor. Coğrafi olarak yaygın olmak, tedarik hızımızı ve gücümüzü
artırmak adına oldukça önemli. İki ana üretim alanımızdan iplik için
merkezi bir üretim, kord bezi için ise müşteri talebine odaklı lokal bir
üretim stratejisi geliştirdik." Kiğılı CEO'su Hilal Suerdem, "Piyasalar
geliştikçe global dünyadan kopmak mümkün değil. Hem yurtiçi hem
yurtdışı üretim devam edecek" diye konuşuyor. Yurtdışı üretim oranı
yüzde 13 olan Kastamonu Entegre, aslında 1998'den beri sınır ötesi
operasyonlarda bulunuyor. Şirketin yurtdışı stratejisinin pazarlama
müdürü Naci Güngör sınır ötesi operasyonlarını şöyle anlatıyor: "2011
yılı itibarıyla Türkiye'de pazar payımız yüzde 35 civarına geldiğinden,
artık sürdürülebilir büyüme için yurtdışı pazarlarda da büyümemiz
gerektiğine karar verdik. Hem odun hammaddesine yakın olmak, hem bu
pazarlarda ilave pazar paylarına sahip olmak istiyoruz."~ ŞİRKETLERİN HEDEFLERİ BÜYÜK
YURTDIŞI PAYI ARTACAK
Kastamonu Entegre Pazarlama Müdürü NACİ GÜNGÖR, gelecek hedeflerinin
yurtdışı payını yüzde 50'ye çıkarmak olduğunu söylüyor ve ekliyor: "2011
'de toplam üretimimizin yüzde 13'ü yurtdışında gerçekleşti. Bu oran
2012'de yüzde 16 olacak. Önümüzdeki 10 yıl içinde Romanya, Bulgaristan,
Ukrayna ve Rusya'da yeni yatırımlar planlıyoruz. Böylece üretimimizin
yarısını yurtdışında üretiyor olacağız. Sürdürülebilir büyümeyi sağlamak
ve bölgesel liderlik için yatırımlarımıza yurtdışında devam edeceğiz."
ANADOLU EFES'İN PLANI
Anadolu Efes Kurumsal İlişkiler, Regülasyon ve Yönetsel İşler Grup
Direktörü SALTUK ERTOP yurtdışı üretim planlarını şöyle anlatıyor: "10
yıllık büyüme planımız doğrultusunda 2011 sonunda SABMiller ile bir
stratejik işbirliği gerçekleştirdik. Bu işbirliği kapsamında şirketin
Rusya ve Ukrayna'daki bira operasyonlarını devraldık. Bunu da göz önünde
bulundurursak yurtdışı üretim payımız yüzde 75'lere çıktı. Toplam bira
üretimimizin ise ilk planda 3 milyar litreye çıkacağını öngörüyoruz.
Önümüzdeki yıllarda yeni pazar arayışımız sürecek ve karşımıza çıkacak
fırsatları değerlendireceğiz."
DYO, RUSYA'DA BÜYÜYECEK
Dyo Boya Fabrikaları Genel Müdürü SERDAR ORAN ise hedeflerinin yeni
ülkelerden ziyade mevcut pazarlarda büyümek olduğunu söylüyor ve
ekliyor: "Önümüzdeki dönemde, yeni ülkelerden çok halihazırda faaliyet
gösterdiğimiz ülkelerde büyümeyi istiyoruz. Dyo markasını güçlendirmek
ve kapasitemizi ileriye taşımak hedeflerimiz arasında. Özellikle
Rusya'da çok daha aktif olmayı planlıyoruz. Ancak elbette ilerleyen
yıllarda, potansiyel gördüğümüz yeni ülkelerde üretimi de
düşünebiliriz."
THOMAS L. FRIEDMAN
"YAŞADIĞIMIZ DÜNYA ARTIK BU"
EVDE YAPMAK ANLAMLI MI?
"Made in world" akımının dünyayı sarmaya başladığını söyleyen "The World
Is Flat" (Dünya Düzdür) kitabının yazarı, Pulitzer ödüllü Amerikalı
gazeteci ve yazar Thomas L. Friedman, New York Times'ta yayınlanan bir
makalesinde, çarpıcı örneklere yer veriyor. Ona göre artık evde yapmak
çok anlamlı değil. Zaten dünya devi şirketlerin stratejileri de bunu
ispatlıyor. Friedman'ın yorumu şöyle:
İÇ-DIŞ KALMADI
"Artık CEO'lar outsource (dış kaynak) kelimesini çok daha az kullanıyor.
Onların dünyasında her şey son derece entegre ve artık 'iç' ve 'dış'
diye bir şey kalmadı. Artık ürünlerin çok daha fazlası "made in America"
yerine "made in world". Artık çok daha fazla şirket kendini dünya
vatandaşı olarak konumluyor.~
ÜRETİM DE SATIŞ DA HER YERDE
Örneğin Hong Kong'un en eski tekstil üreticilerinden Li & Fung
şirketinin sahibi Victor Fung, artık kuralın şu olduğunu söylüyor:
'Kaynak her yerde, üretim her yerde, satış her yerde. Gerçek anlamda
ihracat kavramı ciddi olarak kayboluyor.' Dell'in kurucusu Michael Dell
ise 'Her zaman potansiyel müşterilerimizin yüzde 96'sının ABD dışından
olduğunu söylüyorum. Eğer bu insanlara satmak istiyorsak üretimimizin ya
da dizaynımızın bir bölümünü onların ülkelerinde yapmalıyız' diye
konuşuyor. İşte dünyanın geri kalanı... Yaşadığımız dünya artık bu."
YARININ EVRİMİ
Applied Materials'in CEO'su Mike Splinter kendi yöntemini şöyle ortaya
koyuyor: 10 yıl önce yaptığımız outsourcing idi. O zaman hadi bazı
yazılımlarımızı ülke dışında yaptıralım diyorduk. Şimdi yaptığımıza
outsourcing denemez. Şimdi bazı şeyleri dışarıdan yapılmış alıyoruz.
Örneğin, AR-GE departmanımdaki doktoralı uzmanların yarısı Tayvan,
Singapur ya da Çin'de yaşayabilir. Ya da bir bölüm çalışanlarımız
oralara taşınabilir. Yarının evrimi böyle bir şey." Gerçekten de Mike
Splinter gibi CEO'ların çok fazla seçeneği var.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
NELER KAZANDIRIYOR?
Küresel üretimi strateji olarak belirleyen şirketlerin ortak gerekçeleri
var. İlk neden global olmak. Bunun içinse yeni pazarlara ulaşmak
gerekiyor. Türkiye'nin global şirketlerinden Anadolu Efes, bu stratejiyi
benimseyenlerden. Yurtdışına üretimin yeni pazarlara ulaşmaya etkisini
Anadolu Efes Kurumsal İlişkiler, Regülasyon ve Yönetsel İşler Grup
Direktörü Saltuk Ertop şöyle anlatıyor: "Yurtdışı üretimimizi 5 farklı
ülkede gerçekleştiriyoruz. Rusya'da 8, Kazakistan'da 2, Moldova,
Gürcistan ve Ukrayna'da birer adet olmak üzere 13 bira fabrikamız var.
Yurtdışında 40 farklı markaya sahibiz. Önümüzdeki dönemde yeni
pazarların yolu açılacak. Yurtdışı üretim payımız da artacak." Boya
sektörünün önemli oyuncularından Dyo, üretiminin yüzde 8'ini üç farklı
ülkede gerçekleştiriyor. Dyo Boya Fabrikaları Genel Müdürü Serdar Oran
yurtdışı üretimleriyle ilgili şöyle konuşuyor: "Yurtdışı
operasyonlarınızı Türkiye merkezli yönetmeye çalıştığınızda bazı
tıkanmalar yaşanabiliyor. Yerinde üretimle pazarda daha güçlü bir konum
elde etmeniz mümkün. Bu sayede hedeflediğiniz ülkelerin nabzını daha
yakından tutabiliyoruz." Şirketler, satış rakamlarını artırmak
istedikleri ülkelerdeki üretim fırsatlarını da yakından takip ediyor.
Çünkü satışın yanında üretici olmak, pazarda önemli bir rekabet
üstünlüğü sağlıyor. Kordsa Global CEO'su Hakan Tiftik, "9 ülkede 10
fabrikayla müşterilerimize hizmet sunuyoruz. 90 farklı ülkeye
ulaşıyoruz. Kordsa Global'in yurtdışında gerçekleştirdiği üretim, üretim
bölgesindeki müşterilerine hizmet ediyor. Rekabetçiliğimiz artıyor"
diyor.
ASIL AVANTAJ MALİYETTE
Sınır ötesinde üretmenin pek çok avantajı var. Akla ilk gelen ise ucuz
iş gücü ve hammaddenin yarattığı maliyet avantajı. İş dünyasının
isimleri de bunu doğruluyor. Colin's İcra Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu,
"Yurtdışında üretim yapmanın sağladığı maliyet avantajı yüzde 20-50
arasında değişiyor. Yurtdışı, işçilik maliyetleri açısından daha
avantajlı.~
Özellikle bazı kategorilerde, örneğin dış giyimde çok nitelikli
tedarikçiler mevcut. Üretim yapılan ülkelerden müşteriye direkt sevk ile
hem lojistik maliyetleri düşürülüyor hem transit süre konusunda önemli
avantajlar sağlanıyor" diye konuşuyor. Aynı sektörden bir oyuncu olan
Kiğılı'nın CEO'su Hilal Suerdem de Eroğlu'na katılıyor ve ekliyor:
"Yurtdışında özellikle el işçiliğinin çok olduğu alanlarda, insan gücü
daha ucuz olduğu için daha uygun maliyet avantajı sağlanıyor. Örneğin
Batı'da kalifiye insan kaynağına ulaşmak kolay, ancak tüketim doygunluğu
var ve rekabet fazla. Doğu'da ise kalifiye insan kaynağına ulaşmak zor
fakat tüketim alışkanlıkları süratle gelişiyor ve rekabet olsa da pazara
ilk girenler çabuk yol alabiliyor." Tema Mağazacılık Sourcing Genel
Müdür Yardımcısı Edward David Southall da aynı konuya dikkat çekiyor:
"Yurtdışında yapılan üretimimiz, 2011 yılında, ürün ve ülkeye bağlı
olarak değişkenlik göstermekle birlikte ortalama yüzde 15 maliyet
avantajı sağladı. Yurtdışı üretim, kapasite ve kumaş seçimi gibi
konularda da avantajsağlıyor."
Tabloyu görmek için görsele tıklayın. DEVLER NASIL ÜRETİYOR?
PEUGEOT'DA YARI YARIYA
Peugeot ve Citroen markalarını üreten PSA Grubu, 2011 rakamlarına göre
dünya genelindeki üretiminin yüzde 50,5'ini Fransa dışında
gerçekleştirdi. Grubun 2011 yılı toplam üretimi 3,6 milyon adet iken,
Fransa dışı üretim 1,8 milyon adet oldu. Peugeot Türkiye yetkililerinin
verdiği bilgiye göre, bu üretimlerin yüzde 25,3'ü Asya'da, yüzde 8,1'i
Güney Amerika'da ve yüzde 66,6'sı Avrupa'da gerçekleştirildi. PSA'nın
tercih ettiği ülkeler; İspanya, Portekiz, Slovakya, Arjantin, Brezilya,
İtalya, Rusya, Çek Cumhuriyeti ve Çin. DEVLERİN KÜRESEL GÜCÜ
Benzer bir durum diğer dünya devlerinde de görülüyor. Apple, Toyota,
Fiat gibi dünya markaları, toplam üretimlerinin en az yarısını ana
merkezin dışında gerçekleştiriyor. Örneğin İtalyan otomobil devi Fiat
Grup'un dünya genelinde 181 fabrikası bulunuyor. Bunların 121'i yani
yüzde 67'si İtalya dışında. Toyota Motor Company'nin 2011 rakamları ise
toplam üretimin yüzde 55,7'sinin Japonya dışında üretildiğini
gösteriyor. Japon devi, geçen yıl 7 milyon 858 bin adet olan üretiminin 4
milyon 374 bin 627 adedini sınır ötesi gerçekleştirdi.
MÜŞTERİ NEREDE, ÜRETİM ORADA
Ancak üretimin bir kısmını yurtdışına kaydırmanın tek avantajı sanıldığı
gibi maliyet değil. Hatta çoğu zaman aynı maliyetlere gelse de üretim
için yurtdışı tercih edilebiliyor. Çünkü asıl amaç müşteriye ulaşmak...
"Hedef pazarlarınıza üretim anlamında yakın olmak zorundasınız" diyen
Dyo Boya Fabrikaları Genel Müdürü Serdar Oran, "40'ın üzerinde ülkeye
ihracat yapıyoruz. İhracatla ulaşamadığımız pazarlarda yerinde üretimi
tercih ediyoruz. Hem bölgede daha etkin olma hem lojistik maliyetleri en
aza düşürerek rekabet etme şansına sahibiz" şeklinde konuşuyor. Kordsa
Global CEO'su Hakan Tiftik de müşteriye yakın olmanın salt maliyet
avantajından çok daha önemli ve stratejik olduğunu düşünüyor. Tiftik,
şunları söylüyor: "Müşterilere yakınlık, bölgedeki pazara hitap etmek
için oldukça önemli. Bu durum şirketimizinrekabetçiliğini artırıyor.
Büyüme politikamızı, 'müşterilerimiz neredeyse biz de oradayız'
düsturuyla gerçekleştiriyoruz." Colin's İcra Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu
da diğer isimlerle aynı fikirde. ~
Eroğlu, "Yurtdışında üretim yapmak sadece maliyetlerde değil,
yurtdışında bulunan mağazalarımıza diğer markalarla rekabet etme
avantajı da sağlıyor. Ürünlerin yurtdışından alınması vergi ve maliyet
avantajı yaratıyor" diye konuşuyor.
DIŞARIDA ÜRETİM NEDEN ARTIYOR?
SON 10 YILDA ARTTI
Raiffesen Investment Türkiye Genel Müdürü Gökçe Kabatepe, Türk
şirketlerinin son 10 yılda yatırımlarını ciddi oranda artırdıklarını
söylüyor ve ekliyor: "Bu alanda önde gelen şirketlerin başında Anadolu
Grubu var. Tesis sayısı açısından bakarsak onu Şişecam Grubu, Orhan
Holding, Eczacıbaşı, Yıldız Holding, Zorlu Grubu ve Sabancı Holding
izliyor. Yurtdışı tesis yatırımlarında ülke ve lokasyon seçimi
yapılırken bu ülkelerdeki iş gücü ve enerji maliyetleriyle teşvik ve
vergi uygulamaları karar verme sürecinde çok önemli rol oynuyor. Ayrıca,
hammaddeye veya kaynaklara yakınlıkla o ülke ve çevresindeki
ülkelerdeki pazar büyüklüğü de önemli etkenlerden.
EVDE ÜRETİM AZALACAK MI?
PDF Kurumsal Finansman Kurucu Ortağı Levent Bosut, globalleşmeyle
birlikte ev eşittir dünya denkleminin ortaya çıkacağını söylüyor.
Arçelik veya Hyundai'ın bir sonraki ürününü hangi fabrikasında
üreteceğini düşünürken, seçeneklerinin kendi ülkesiyle kısıtlı
olmayacağını belirtiyor ve ekliyor: "Dolayısıyla bu durum yurtdışında
üretimi artıracak. Yurtdışı üretim için etkenler taleple veya arzla
alakalı olabilir. Bazı ülkeler, Rusya gibi büyük bir pazarın olması veya
Avrupa Birliği'nde olmak gibi pazara ulaşmada kolaylık veya pazara
yakınlık nedenleriyle seçilirken, bazı üretim merkezleri ise maliyetle
ilgili olumlu koşullar nedeniyle tercih edilebiliyor. Özellikle emek
yoğun ve enerji ihtiyacı yoğun sektörler bu fırsatları değerlendiriyor.
ZORLUKLARI DA VAR Yurtdışında üretim süreci sadece avantaj değil, bazı dezavantajları
da barındırıyor. Kastamonu Entegre Pazarlama Müdürü Naci Güngör,
yurtdışında iş yaparken, öncelikle çalışılan ülkenin hukukunu çok iyi
bilmek gerektiğini vurguluyor. Güngör, "Dil bilmek de çok önemli
elbette. Biz yönetici pozisyonlarında Türk personelle, diğer tüm
pozisyonlarda ve üretimde yerel personelle çalışmayı tercih ediyoruz"
diyor. Zorlu Tekstil Grubu Başkanı Vedat Aydın ise şu noktalara vurgu
yapıyor: "İstediğiniz ürünü düzenli biçimde alabilmek için uzun bir
süreçten geçiyorsunuz. Bazen tüm emekler boşa gidiyor. Ve yeni bir
fabrikada sıfırdan eğitim süreçlerine girişiliyor" diyor. Yeşim Tekstil
CEO'su Şenol Şankaya, "En temel zorluk, o ülkenin siyasal ve toplumsal
koşullarından etkilenmek. Bir de kültür farklılıkları zorlayıcı
olabiliyor" diyor. Tema Mağazacılık Sourcing Genel Müdür Yardımcısı
Edward David Southall, "Temel güçlükler arasında uzun termin süreleri,
kontrol güçlüğü, dil engeli, ithalat vergisi belirsizliği ve döviz kuru
riskleri yer alıyor" diye konuşuyor. Ülkeden ülkeye değişen sıkıntılar
olabileceğini söyleyen Vestel Grubu CEO'su Ömer Yüngül'ün görüşleri ise
şöyle: "Ülkelerle aramızdaki ticari anlaşmalardan tutun da o ülkenin
yabancı yatırımcı için sunduğu teşviklere kadar birçok konu önemli rol
oynuyor."
EN FAVORİ ÜLKELER
Türk şirketlerin yurtdışı üretim adresleri genelde benzer ülkeler.
Özellikle Çin ve Rusya, başı çekiyor. Vestel Grubu CEO'su Ömer Yüngül,
neden Rusya'da olduklarını şöyle anlatıyor: "Çok büyük bir coğrafya ve
150 milyonluk bir pazar. Bölgesindeki lider ve yönlendirici konumu,
ülkenin ticari hacmi ve potansiyeli, cazibeyi gözler önüne seriyor.
Vestel'in sahip olduğu geniş ufuklar, Rusya'nın büyüme ve gelişme
potansiyeliyle birebir örtüşüyor."
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?