Yurtışında İkinci Dalga

Türk müteahhitlik sektörü yurtdışına açılmaya 1970’li yıllarda başladı. Ancak, 1980 yılının ikinci yarısı, adeta patlamanın yaşandığı dönem oldu.  Daha sonra büyük çıkışlar yaşanmayan, sessiz ...

1.09.2005 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

hedTürk müteahhitlik sektörü yurtdışına açılmaya 1970’li yıllarda başladı. Ancak, 1980 yılının ikinci yarısı, adeta patlamanın yaşandığı dönem oldu.  Daha sonra büyük çıkışlar yaşanmayan, sessiz bir dönem yaşandı. Şimdi ise son birkaç yıldır yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde, neredeyse ikinci bir çıkış dönemi yaşanıyor. STFA gibi, Enka gibi yıllardır yurt dışında bulunan şirketlerin yanında, TAV gibi, Koray gibi şirketlerin yükselişi de dikkat çekiyor.

Hatırlayanlar vardır. Bir dönemin Türkiye’sinde çok sık Libya’ya işçi gitmekten söz edilir, Libya’daki yakınlardan haberler gelirdi. Bu tarihler Türk müteahhitlerin yurtdışına açılmaya başladığı 70’lerin ilk yarısına denk geliyor. Türk müteahhitlerin hizmet ihraç ettikleri ilk ülke Libya oldu. Hemen ardından neredeyse tüm Ortadoğu ülkelerini bu pazara eklediler. 1980’lerde ise eski Sovyetler Birliği ülkeleri buna eklendi. Bugün ise 62 ülkede proje yürütüyorlar.

Şirketlerin yeni hedefi ise Kuzey Afrika ülkeleri. Türkiye’de irili ufaklı 200 bin kadar müteahhit faaliyet gösteriyor. 1970’den bu yana kayıtlara bakıldığında yurtdışında çalışan müteahhit şirket sayısı 700’e ulaşıyor. Yine o dönemden bu yana üstlenilen proje sayısı 3 bini aştı. Bugüne kadar yürütülen işlerin toplam tutarı 60 milyar dolar. Sadece geçen yıl üstlenilen projelerin toplam tutarı 5 milyar dolar düzeyinde.

hedBugün dünyanın en büyük 200 inşaat şirketi arasında 11 Türk şirketi yer alıyor. ENR-Engineering News Record dergisi tarafından her yıl yayınlanan dünyanın uluslararası iş yapan en büyük 225 şirketi arasına Enka, Gama, Tekfen, STFA, Summa, Alarko, Hazinedaroğlu, Doğuş, Baytur, Soyak ve Limak gibi Türk şirketleri de girdi.  Bu şirketlerin 2003 yılında yurtdışında üstlendikleri iş tutarı 3 milyar 68 milyon dolara ulaşmıştı. Bu miktar, 2003 yılında yurtdışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında Türk müteahhitlerince üstlenilmiş olan toplam 3,4 milyar dolar tutarındaki iş hacminin yüzde 90’ını oluşturuyor.

Uluslararası 4 önemli ihale

Son dönemde 4 büyük önemli ihale sektörü gündeme getirdi. Enka, Yapı Merkezi ve TAV, ortak oldukları konsorsiyumlarla proje tutarları 7 milyar doları aşan ihalelere imza attılar. Yapı Merkezi, Japon firmalarla kurduğu konsorsiyumla 3,5 milyar dolarlık Dubai Metrosu ihalesini kazandı. TAV ise Mısırlı bir firmayla Kahire Havalimanı ihalesini 347 milyon dolara aldı. Enka, Romanya’daki yerli bir firmayla girdiği 2,8 milyon dolarlık otoyol projesini yürütüyor. Şirketin tek başına kazandığı Moskova Havalimanı ihalesinin bedeli ise 430 milyon dolar.

2005’in ilk 5 ayında üstlenilen projelerin ülkelere dağılımı dikkate alındığında en büyük payı, toplam iş hacminin üçte birini oluşturan 1 milyar dolarla Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) aldığı görülüyor. Bu yüksek oran, Yapı Merkezi’nin aldığı Dubai Metrosu projesinden kaynaklanıyor. 

Ortaklıklarda Türk tarafına düşen payı baz alan Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) verilerine göre, en çok iş alınan ülkeler sırasıyla 802 milyon dolarla Irak, 441 milyon dolarla Kazakistan, 270,7 milyon dolarla Fas, 183 milyon dolarla Rusya, 181 milyon dolarla ise Ukrayna. Bu yıl alınan projelerde bölgesel olarak en çok iş hacmine ulaşılan coğrafya Ortadoğu ülkeleri. 1 milyar 824 milyon dolar iş üstlenilen Ortadoğu’yu, 859 milyon dolarla BDT ülkeleri izliyor. Afrika 279 milyon dolarla üçüncü, Asya 38 milyon dolarla dördüncü sırada yer alıyor. Avrupa ülkeleri ise en az iş alınan bölge. 2005’te Avrupa’da üstlenilen iş tutarı 6 milyon dolar.

Yeni alanlar ortaya çıkıyor

Son yıllarda Türk müteahhitlerinin başlattığı bu yurtdışı atağında kuşkusuz iç pazardaki daralmanın da etkisi var. Bunun için yurtdışında düşük kâr marjları pahasına da olsa iş alma peşinde koşuyorlar.

hedTürkiye Müteahhitler Birliği Başkanı (TMB) Erdal Eren, müteahhitlerin rekabet güçlerinin en yüksek olduğu ülkeleri, profesyonel ve teknolojik üstünlüklerini lojistik avantajlarıyla ve yerel kültüre olan aşinalıklarıyla birleştirdikleri pazarlar olarak gösteriyor. Bunların başında ise Ortadoğu, Avrasya, Balkanlar ve Kuzey Afrika ülkeleri geliyor. Yurtdışındaki Türk müteahhit imajı hakkında da Eren, “Birlik üyesi firmalara yabancı ülkelerdeki işverenler tarafından nasıl bakıldığını belirlemek üzere yapılmış olan bir incelemenin, TMB üyelerinin işi sözleşme süresinden önce teslim eden ve kaliteli üretim yapan güvenilir iş ortakları olarak görüldüklerini ortaya koydu” diyor.

Dört kıtada 62 ülkede 3 binden fazla projeye imza atan Türk müteahhitlerinin ilgisi son zamanlarda Afrika ülkelerinde yoğunlaşmış durumda. Yeni pazarlar kapsamında ise Latin Amerika ve Güneydoğu Asya ülkelerindeki iş fırsatları izleniyor. Ortadoğu’daki petrol zengini ülkelerin iş yaratmaya devam edeceklerine kesin gözüyle bakılıyor. Irak’ta istikrarın sağlanması halinde sektörün burada da önemli kazanımlar sağlaması bekleniyor.

Türk firmaları listelerde

hedŞu anda en yüksek proje bedeliyle iş yapan Yapı Merkezi, Dubai Metrosu dışında Sudan’da da bir proje yürütüyor. Sudan’ın başkenti Kharthoum’da, Nil Nehri üzerinde El Mek Nimir Köprüsü projesinin tutarı 26 milyon dolar. Yapım süresi 24 ay olan inşaatın işverenliğini Khartoum Valiliği yürütüyor. Dubai Metrosu inşaatı ise 2005 Eylül’ünde ba��layacak.

Yapı Merkezi yurtdışında ihale takiplerine devam ediyor. Şu sıralarda katıldığı Cezayir, Romanya, Ukrayna ve Kuveyt’te çeşitli raylı sistem ve bina inşaatları ihalelerinin toplam tutarı 500 milyon dolar civarında.

Dünyanın en büyük inşaat şirketleri arasına giren Gama da şu anda 9 ülkede 25 proje yürütüyor. Projelerin toplam bedeli 1 milyar 507 milyon dolar tutarında. Ortaklıkla yapılan işlere ait bu bedel sadece Gama’ya düşen pay. Bulgaristan, Katar, Kazakistan, Rusya, Libya, Ürdün, Türkmenistan, Suudi Arabistan ve İrlanda’da yürüyen işlerin büyük çoğunluğunu enerji santrali ve enerjiyle ilgili tesis inşaatları oluşturuyor.

İrlanda 353 milyon dolarla en yüksek bedelle proje yürütülen ülke. Ardından 351 milyon dolarla Suudi Arabistan geliyor. Kazakistan’da yürütülen projelerin toplam tutarı ise 342 milyon dolar. Tepe İnşaat’ın da Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Afganistan olmak üzere 3 ülkede yaklaşık 15 projesi sürüyor.

STFA 11 ülkede iş yapıyor

Afrika ve Asya’da proje yürüten gruplardan biri de STFA. Şu anda 11 ülkede yürütülen işlerin toplam bedeli 800 milyon doların üzerinde. Grup, önümüzdeki dönemde halen çalışmakta olduğu Cezayir, Libya, Tunus, Suudi Arabistan, Irak, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Lübnan, Pakistan ve Türkmenistan’daki portföyünü genişletmeyi planlıyor. Buna ek olarak Kuzey Afrika’da ve Ortadoğu’da yeni girişimlerde bulunacak. 2005 yılı içinde sözleşme imzalanması beklenen projelerin bedeli 300 milyon doların üzerinde.

hedSTFA İş Geliştirme Müdürü Nilgün Uçan, iç pazardaki durgunluğun müteahhitleri yurtdışı pazarlara yönlendirdiğini söylüyor. Uçan, “Uzun süredir yurtdışı pazarlara ağırlık verdiğimiz için diğer müteahhitlere göre yurtiçindeki bu problemlerden nispeten daha az etkilendik. 2004 yılındaki yurtdışı işlerimizin toplam işlere oranı yüzde 88 iken, 2005 yılında bu oranın yüzde 90’ın üzerinde olmasını bekliyoruz” diyor.

Doğuş’un hedefi 1.5 milyar dolar

Müteahhitlerin Kuzey Afrika’ya yöneldiklerine ilişkin bir örnek de Doğuş İnşaat’ın Fas’ta yürüttüğü 3 proje. Şirket toplam 4 ülkede, 7 proje sürdürüyor. Fas’ta 2 otoyol, 1 viyadük işi yapılıyor. Bu ülkede yürütülen projelerin toplam tutarı 210 milyon dolar düzeyinde.

Bir diğer proje de Bulgaristan’da. Eko firmasıyla yapılan ortaklıkla 48 milyon dolar tutarındaki otoyol yapımı sürüyor. Kazakistan’da ise biri yol rehabilitasyon diğeri de yağmur suyu sisteminin geliştirilmesi olmak üzere yaklaşık 38 milyon dolarlık 2 iş yürütülüyor. Ukrayna’da süren 100 milyon dolarlık karayolu ve demiryolu köprü inşaatının da 2 yıl içinde bitirilmesi hedefleniyor.

Doğuş İnşaat İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sabahat Poshor, Türk müteahhitlerinin yurtdışındaki iş yapış şekillerinin değiştiğine dikkat çekiyor. Poshor, “Yurtdışında Türk müteahhitleri kendi aralarında rekabet ortamı yaratıp fiyat kırdıkları için, rakiplerimiz yabancı müteahhitler olmaktan çıkıyordu. Bu durum biraz değişti. Artık büyük projelerde kendi aralarında ortaklık kuruyorlar. Ayrıca, yabancı bir ortaklığın yanında yer alarak global güç olma yolunda ilerliyorlar” diye konuşuyor. 

Poshor, 2005 yılından itibaren hedef ülke olarak Fas, Bulgaristan, Kazakistan, Ukrayna, Libya ve Rusya’ya yöneleceklerini belirtiyor. Poshor, “En önemli hedefimiz yurtdışında 1,5 milyar dolarlık iş hacmine ulaşmak” diyor.

Tekfen’den 1 milyarlık proje

Tekfen Taahhüt Grubu da Kuzey Afrika’nın yanı sıra Azerbaycan, Kazakistan, Kuveyt  ve Suudi Arabistan’da projeler yürütüyor. Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı’nın terminal inşaatı, projelerden biri.

Bunun yanı sıra,Azerbaycan’da 3 proje daha yapım aşamasında. Kazakistan’da ise 3 inşaat sürüyor. Fas’ta ve Suudi Arabistan’da 2’şer, Kuveyt’te ise 1 proje sürüyor. Toplam 5 ülkede yürütülen 11 projenin bedeli 1 milyar 50 milyon doları buluyor. Yurtdışına ilk kez 1977 yılında açılan Tekfen Taahhüt Grubu, bugüne kadar birçok ülkede 2,5 milyar dolar tutarında taahhüt projesine imza attı. Grubun, devam eden projelerinin yüzde 80’i yurtdışında.

Hedefte Afrika ülkeleri var

Türkiye’de birçok turizm ve inşaat işiyle tanınan Özaltın Grubu da şu anda Ürdün’de 87 milyon değerinde bir baraj projesi için çalışıyor. Yakında Hindistan, Umman ve Cezayir’de konut ve baraj projelerine başlanacak. Bu projelerin yaklaşık parasal değeri toplam 1 milyar dolar olacak.

Yaşar Özkan Mühendislik ve Müteahhitlik AŞ ise Moritanya’yı hedefledi. Şu anda Libya’da 107 milyon 770 bin dolarlık bir proje üstünde çalışan şirket, yine Libya ve Moritanya’da başka projelerle ilgileniyor. Teklif verilen diğer projelerse toplam 235 milyon dolar değerinde.

Entes AŞ’nin Afganistan, Kırgızistan ve Libya’da 4 projesi sürüyor. Projelerin parasal değeri ise 70 milyon dolar. Afganistan’da 3, Kırgızistan’da 1, Libya’da 4 işin alınması planlanıyor. Bu projelerin değeri ise 100 milyon dolar.

Güriş de yurtdışında birkaç proje yürüten müteahhitlerden. Şirketin şu anda Romanya, Polonya ve Dubai’de devam eden işleri bulunuyor. Projelerin toplam tutarı 87 milyon dolar düzeyinde.

Yurtdışındaki bir proje de As-Ka’ya ait. Cezayir’de bir otoyol projesi sürüyor. Eksen İnşaat ise Kazakistan’da 27 milyon dolar değerinde bir yol projesi yürütüyor.

Yüksel, 800 milyon dolara ulaştı

Yüksel İnşaat da geniş bir coğrafyada çalışma yapıyor. Şirketin şu anda Romanya, Ukrayna, Suudi Arabistan, Ürdün, Irak , Afganistan, Gürcistan, Kazakistan, Özbekistan olmak üzere 9 ülkede, 800 milyon dolarlık projesi var.  Yüksel Holding CEO’su Emin Sazak, “Hedefimiz, Katar, Bahreyn, Ürdün, BAE, Kuveyt, Bulgaristan, Rusya gibi ülkelerde güçlenmek” diye konuşuyor.

Emin Sazak, Türk müteahhitlerin son dönemde Balkan ve Arap ülkelerinde yatırımlarını yoğunlaştırdıklarına dikkat çekiyor ve devam ediyor:

“Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelerde Avrupa Birliği tarafından sağlanan fonlar çerçevesinde Türk firmaları birçok altyapı projesi üstlendi. Son dönemdeki siyasi gelişmeler Türk firmalarına Afganistan ve Irak’ta yeni olanaklar doğurdu. Bütün bunlara ek olarak 11 Eylül olayları neticesinde Arap sermayesi Batı’dan kaçıp Arap Yarımadası’nda bir yatırım furyası başlattı. Böylece Türk firmaları yeniden bu pazara yöneldi. Bu ülkelerde Türk firmaları rekabetçi fiyat vermesi, kaliteli iş yapması, bölgeye olan yakınlığın getirdiği lojistik avantajlar nedenleriyle tercih ediliyor.”

Mesa’ın yeni hedefleri

Yurtdışında en çok iş yapan müteahhitlerden biri olan Mesa da kendine yeni hedefler belirledi. Bugün Polonya, Letonya ve Libya’da 220 milyon dolar tutarında 3 proje yürüten şirket, Kazakistan, Ukrayna ve BAE’ye gözünü dikti. Hedeflenen proje tutarı ise 150-200 milyon dolar.

Mesa Mesken San. AŞ Genel Müdür Yardımcısı Orhan Paçacı, yurtdışındaki avantajlar hakkında şu değerlendirmeleri yapıyor:

“Türk müteahhitlerine yurtdışında genelde olumlu bakılıyor. Ancak, deneyimsiz ve güçsüz bazı firmaların işleri yarım bırakma ve kalitesiz yapmalarından kaynaklanan sorunlar da yaşıyoruz. Bu, imajımızı  kötü yönde etkiliyor. Ancak, bunun yanında avantajlarımız da var. Ciddi firmaların kalite anlayışları, uluslararası deneyimleri  ve uygun fiyatları, bizi öne çıkarıyor. Daha çok eski Sovyet Cumhuriyetleri’nde, Ortadoğu ve Afrika’da avantajlıyız. Bu ülkelerde yerel müteahhitlerin gelişmemiş olması ve yeni yapılara olan ihtiyaç, Türk müteahhitlerini şanslı kılıyor.”

Üç şirketin büyük planı

Koray Grubu’nun Rusya ve Ürdün’de yürüttüğü iki proje mevcut. Projelerin kontrat değerleri 79 milyon 400 bin dolara ulaşıyor. Koray İnşaat San.Tic. AŞ Genel Müdürü Dr. Ateş Öntuna, “Önümüzdeki dönem Rusya ve Ürdün’de yeni iş almak için takip ettiğimiz projeler var. Ayrıc,a Romanya’da bir ofisimiz bulunuyor. Orada da iş almaya çalışıyoruz” diyor.

Mak-Yol İnşaat AŞ de Kuzey Afrika’da proje yürütüyor. Fas’ta 4 ayrı sözleşme kapsamında toplam 66 kilometre 2x2 otoyol, 30 kilometre bağlantı yolları ve 45 kilometre yan yol olmak üzere toplam 320 milyon dolar keşif bedeli ile yapılıyor. Projeler 2007 yılında tamamlanacak.

Garanti Koza ise şu anda Romanya’da bedeli 32 milyon Euro olan bir arıtma tesisi projesinin üstünde çalışıyor. Şirket Ortadoğu, Balkanlar, Rusya Federasyonu, Türk cumhuriyetleri ve Kuzey Afrika gibi geniş bir coğrafyada iş geliştirme, sözleşme görüşmeleri ve çeşitli ihalelere katılım faaliyetlerini sürdürüyor.

Metag İnşaat ise Afganistan, Kazakistan, Rusya ve Özbekistan’da toplam 103 milyon 135 bin dolar değerinde 18 proje yürütüyor. Metag İnşaat Tic. AŞ İş Geliştirme Uzmanı Barış Özek, önümüzdeki dönemlerde öncelikle faaliyette oldukları ülkelerde daha fazla proje yapmayı düşündüklerini belirtiyor.

Bunun yanında Irak, Suriye, Libya, Gürcistan, Romanya, Tacikistan, Türkmenistan, Azerbaycan gibi ülkeler de hedefte. Şirketin hedefi, bu yılın sonuna kadar elindeki toplam proje tutarını 150 milyon dolara ulaştırmak.

Hedef Afganistan’daki projeler

Türk müteahhitleri Afganistan’da da birçok proje yürütüyor. Özellikle ABD müdahalesinden sonra pek çok yatırımcının göz diktiği ülkede Çukurova İnşaat, ikisi Gülsan’la ortak olmak üzere toplam 7 projeyi sürdürüyor. 6’sı yol, biri ise su şebekesi inşası olan projelerin toplam keşif bedeli yaklaşık 97 milyon dolar. Şirket, bunlar dışında yine Afganistan’da ve Libya’da yol yapım ve altyapı işleri planlıyor. Projelerin toplam değerlerinin, Libya’da yaklaşık 100 milyon dolar, Afganistan’da ise yaklaşık 75 milyon dolar civarında olması bekleniyor.

Dağlı Grubu ise tamamı Kazakistan’da toplam bedeli 83 milyon 221 bin dolar olan 7 projeye devam ediyor.

Yurtdışında en çok proje üstlenen şirketlerden biri olan Baytur, şu anda Rusya, Katar ve Kazakistan’da üçü konut, biri de müze olmak üzere toplam bedeli 306 milyon dolar olan 4 proje sürdürüyor. Önümüzdeki günlerde ise BAE, Katar, Kazakistan, Özbekistan, Afganistan, Azerbaycan, Rusya Federasyonu, Bahreyn, Suudi Arabistan gibi ülkelerde projeler alınması hedefleniyor.

TML İnşaat’ın ise Azerbaycan ve Libya’da toplam bedelleri 45 milyon dolar olan 5 projeyi yürütüyor. Libya, Azerbaycan ve Özbekistan’da da 9 projeye teklif verilmiş durumda.

ENDÜSTRİYEL YAPILAR DÖNEMİNDEYİZ

ESKİ SOVYET DÖNEMİ Türk müteahhitleri 1970’li yıllarda Libya ağırlıklı olmak üzere Kuzey Afrika ülkelerinde konut, liman, karayolu, köprü, tünel, kentsel altyapı projeleri gerçekleştirdiler. İkinci 10 yıllık dönemde, eski Sovyetler Birliği’ne yöneldiler. Bu dönemde konut, altyapı, yol, köprü, tünel ve sulama projelerini üstlendiler. 1990’lı yıllarda Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Azerbaycan bu pazarlara eklendi ve yollar, köprüler, tüneller, sanayi tesisleri, ticaret merkezleri, otoyollar, boru hatları, hastaneler ve konutlar inşa edildi. 2000 yılına gelindiğinde toplam iş hacminin yüzde 36’sını eski Sovyetler Birliği ülkeleri, yüzde 33’ünü Kuzey Afrika ülkeleri, yüzde 21’ini ise Ortadoğu ülkeleri oluşturuyordu.

AKREDİTASYON EKSİK Türkiye’de “yap-satçı” olarak tanımlanan ve belediyelerden aldıkları izinle faaliyet gösteren yapı üreticileri de dahil edildiğinde yaklaşık 200 bin kadar müteahhit bulunuyor. Yurtdışında çalışan ve 1970’den bu yana resmi kayıtlara geçmiş olan müteahhit sayısı 700 kadar. Halen, bunlardan ne kadarının aktif olarak yurt dışında iş yaptığına ilişkin veri bulunmuyor. Ancak bu rakam 25 AB üyesi ülkenin yurtdışında çalışan müteahhit sayıları toplamının 2 katından daha fazla. Fazlalığın nedeni, inşaat taahhüt sektörünün en önemli ve artık kronik hale gelmiş sorunlarından biri olan akreditasyon sistemi eksikliği.

20-25 MİLYAR DOLAR HACİM Coğrafi bölgelere göre önemli farklılıklar göstermesine karşın inşaat sektöründe dünya genelinde beklenen büyümenin 2004-2012 dönemi için yılda ortalama yüzde 5 olması bekleniyor.

İç ve dış faktörlerde olumlu gelişmelerin yaşanması halinde Türk müteahhitlerinin önümüzdeki 10 yıllık dönemde yurtdışında en az 20-25 Milyar dolarlık bir iş hacmine ulaşmaları hayal değil. Bunun tersi olursa, yurtdışındaki iş hacmini artırmak şöyle dursun, iç pazarı da yabancı firmalara kaptırmak ve müteahhitlerimizin yabancı müteahhitlerin taşeronları durumuna düşmeleri tehlikesi mevcut.

PETROL FİYATLARINDAKİ ARTIŞ YATIRIMA DÖNÜŞTÜ

KRİZLER YURTDIŞINA YÖNELTTİ Özellikle 2000 yılından sonra yaşanan krizler ve yurtiçi yatırımların azalması müteahhitlerimizin yurtdışına daha fazla yönelmesine neden oldu. Birçok firma dünyanın dört bir yanında uluslararası ölçekteki rakiplerini geride bırakarak, büyük çaplı projelere imza attı. Sadece 2004 yılında Türk müteahhitlik sektörünün yurtdışında üstlendiği projelerin toplam tutarı 5 milyar doları aştı. Bu artışta hükümetin müteahhitlik sektörüne verdiği desteğin payı da büyük önem taşıyor.

KUZEY AFRİKA Uluslararası inşaat piyasasında son yıllarda gözlenen hızlı büyüme ve ortaya çıkan yeni iş fırsatları, müteahhitler için yeni açılımlar sundu. Dünyada artan ham petrol fiyatlarının tetiklediği petrol tesisi inşaatları başta olmak üzere, Türk müteahhitlik şirketlerinin yabancı ülkelerdeki projelere duydukları ilgi arttı. Ortadoğu, BDT ülkeleri ve özellikle Hazar Bölgesi’nde hız kazanan petrol ve gaz tesisi yatırımlarından sonra, Türk müteahhitlik firmalarının son 2 yıldır Kuzey Afrika pazarına da yöneldikleri görülüyor.

PETROL FIRSATI 2004 yılında petrol fiyatlarında kaydedilen artış, Ortadoğu’da büyük bir yatırım patlamasına neden oldu. Özellikle Suudi Arabistan’da, petrol kaynaklı gelirler su ve enerji ihtiyacını karşılamaya yönelik tesislerin inşasında kullanılmaya başlandı ve pek çok ihale açıldı. Libya pazarı, önümüzdeki dönem için büyük umut vaat eden bir diğer coğrafya. Aynı şekilde, Irak pazarının da zaman içinde önem kazanması bekleniyor.

YASEMİN BALABAN
ybalaban@capital.com.tr

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz