Gıdaya Hücum

Aslında büyük hareket, sürekli yatırım atağı herkesin dikkatini çekmiştir. Yabancılardan büyük gruplara, iş dünyasında gıdaya büyük yatırım çıkarması yaşanıyor. Sektördeki büyük boşluk, şirketleri ...

1.02.2004 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Aslında büyük hareket, sürekli yatırım atağı herkesin dikkatini çekmiştir. Yabancılardan büyük gruplara, iş dünyasında gıdaya büyük yatırım çıkarması yaşanıyor. Sektördeki büyük boşluk, şirketleri yeni alanlara, özellikle de yeni kategorilere yatırıma yöneltiyor. Yabancılar şirket satın alıyor, birleşmelere gidiyor. Bazı yerliler gıdadaki işlerini alt ürünlere yayarken, yeni girenler ise hızla büyümeyi planlıyor. Tahminler, daha önce hiç bu sektörde faaliyet göstermeyen grupların da gıdaya girebileceği, rekabetin keskinleşeceği yönünde…  
 
Gıda, her zaman yerli ve yabancıların ilgisini çeken bir sektör oldu. Ancak, son dönemde özellikle Türk şirketleri neredeyse, gıdayı yeniden keşfediyor. Bu gelişmeler, sektörde dikkat çekici bir hareketlilik yaratıyor. Satın almalar, operasyonlar ve yeni yatırımlar bir yana esas hareket, kategorilerde yaşanıyor.  
 
Oyak Holding’e bağlı Tukaş, sadece toz ve sos grubunda 60’ı aşkın yeni ürün çıkarttı. Eti çikolata pazarına hızlı bir giriş yaptı. 2002’de kurulmasına rağmen Gıdasa’nın ürün sayısı 150’yi aştı. Koç Holding, beyaz et ve su kategorilerine girdi ve yeni girişlerini sürdüreceğini açıkladı. Ülker, 2003’de girdiği yeni kategorilerle ürün sayısını 1000’e çıkarttı. Yaşar Holding, Fransız Yoplait’le anlaşma yaptı. Yeni kategorilere girmek için de çalışmalar yapıyor. Yabancı oyuncularda ise satın alma bakımından bir hareketlilik gözleniyor. Sabancı Holding ile yollarını ayıran Danone, Nestle’nin Mis ve Gülüm markalarını satın aldı. Unilever, Sırma ve Yudum markalarını Soros Invenstment’a sattı. Turkven Unmaş’a yatırım yaptı. Ayrıca, mevcut yabancılar da yerli gruplar gibi kategori bazında büyümeyi sürdürüyorlar. Peki bu hareketliliğin nedeni ne?  
 
Gıda geleceğin sektörü  
 
Hareketin nedeni aslında basit. Türkiye gıda pazarının taşıdığı potansiyel oldukça cazip. Koç Holding Gıda ve Perakende Grubu Başkanı Hasan Yılmaz, gıdayı Türkiye’nin iyi yapabileceği işler arasında gösteriyor. Ona göre, henüz sulanmamış tarım arazilerine ve tarım geçmişine bakıldığında gıda odaklanılması gereken bir alan. Genç ve tüketici nüfus, ürün anlamında çeşitliliğin az olması, ambalajlı üretimlerin payının düşük oluşu, kişi başına düşen tüketimlerin Avrupa’nın gerisinde kalması gibi, birçok neden gıdayı geleceğin alanları arasında öne çıkarıyor. Ama, şirketleri hareketlendiren nedenleri büyüme oranlarında aramak gerekiyor.  
HTP verilerine göre, enerji ve spor içecekleri 2002-2003 döneminde yüzde 639 oranında büyüdü. Balık konservelerinde bu oran yüzde 215 oldu. Beyaz et, su, yoğurt gibi kategorilerde gelişmiş ülkeler için, hayal olan büyüme oranları yakalanıyor. Toplam pazar ise  kriz yaşanmazsa istikrarlı büyüyor. 2001 krizinde yüzde 8.4 küçülen pazar, 2002’de yüzde 5.5 büyüdü. 2003’ün ilk 9 ayında üretimdeki büyüme yüzde 9.1’e ulaştı.  
 
Hareket sürer mi?  
 
Uzmanlar, bu hareketliliği başlangıç olarak görüyorlar. Böyle düşünen uzmanlar, bisküvi sektörünü örnek gösteriyor. Ülker ve Eti, bisküvi pazarının eski oyuncuları. Yaşar Holding de bu alana gireceğini açıkladı. Sabancı Holding, bisküvi yatırımını tamamladı, ürünlerini sunmak için uygun zamanı bekliyor. Bu tablo gelecekte bisküvi pazarında daha çetin bir rekabetin yaşanacağının sinyallerini veriyor. Aynı şekilde makarna, süt, beyaz et gibi temel alt kategorilerde de hareketin sürmesi bekleniyor. Hazır ürün gruplarına da yoğun giriş bekleniyor.  
Boston Consulting Group Yönetici Ortağı Mehmet Yükselen, önümüzdeki dönemde pek çok hareketin yaşanacağını düşünüyor. Mehmet Yükselen, “Yıllar yılı yüksek büyüme gösteren beyaz et gibi alanlarda rekabet artacak. Özellikle çikolata kaplama gibi, katma değerli ürünler öne çıkacak. Ayrıca, kullanım alışkanlıkları değişiyor. Mesela poşetli çaya veya meyveli yoğurda yönelim artıyor. Bütün bu alanlarda hareketlilik artacaktır” diye konuşuyor.  
 
Büyümenin yeni yönü  
 
Gıdada rekabette yeni bir döneme girildiği açık. Mehmet Yükselen, büyümenin, şirket ve kategori bazında 5 değişik şekilde gelişeceğini düşünüyor. Ona göre, iki veya üç oyuncunun bulunduğu ürün kategorilerinde rekabet artacak. Bu, çikolata, meyve suyu gibi kategorilere yeni oyuncu girişlerinin olacağını gösteriyor. Katma değerli ürünler bazında kategorileri büyütme çalışmaları yaşanacak. Örneğin, yoğurt kategorisinde sarımsaklı yoğurt, yoğurt dondurma, meyveli yoğurt gibi ürün çeşitlendirmesi bu şekilde büyümeye örnek teşkil ediyor.  
Mehmet Yükselen, “Markaların gücü kullanılacak. Firmalar üretimlerini kendileri yapmasalar bile, kendilerine yakın kategorilerde ürün çıkaracaklar. Piyale’nin meyve suyu buna örnektir. Potansiyel olan kategorilerde yabancı firmaların girişi olacaktır” diye anlatıyor.  
Bunun dışında kayıt dışı ekonominin yoğun olduğu beyaz et, süt, kırmızı et gibi kategorilerde kurumsal firmalar pazar paylarını artırmak için çalışacak. Bu da kategorilerin büyümesini sağlayacak.    
 
Bizim Mutfak çeşitlenecek  
 
Hiç kuşkusuz Türkiye’de gıda denince akla ilk olarak Ülker geliyor. Grup gıdada yeni ürünlerle büyümesini sürdürüyor. Ülker’in gıda ürünlerinin sayısı 1000’i aştı. 2003’te yeni girdiği kola, dondurma, Türk kahvesi, çocuk maması kategorileri ve yeni sakız markası Chewydent’le gıdada iddialı olduğunu ortaya koydu. Grup öncelikle mevcut ürünlerdeki yerini sağlamlaştırmak ve payını artırmak için çalışmalarını sürdürecek.  
Ülker, 2004’te de yeni kategorilere yatırım yapacak. Ülker Gıda Grubu Başkanı Metin Yurdagül, 2004’ün önemli bir yıl olduğunu söylüyor ve ekliyor:  
 
“Ülker Bizim Mutfak markasıyla hazır çorba, bulyon, ketçap, mayonez, toz tatlılar, köfte harcı, tavuk ve pane harcı, lezzet tuzu, turşu karışımı, un, pirinç unu, nişasta, puding ve pudra şekeri gibi yeni ürünlerimiz olacak. Çeşitli soyalı karışımları yine Bizim Mutfak markasıyla piyasaya süreceğiz.”    
 
2004’de Ar-Ge çalışmalarında son aşamaya gelinen “hazır hızlı pilav” ürünü de piyasaya sunulacak. Bu yeni ürünle pilav pişirme işi 11 dakikada tamamlanacak.  
 
Pınar’dan yeni planlar  
 
Yaşar Holding, 28 yıldır Pınar markasıyla gıdanın iddialı oyuncularından biri durumunda. Grubun, 5 ana kategoride 600’ün üzerinde ürünü var. Yaşar Holding de gıdadaki hareketliliğe yenilikleriyle katılıyor. Deniz ürünlerinde çeşitliliği artırmak için yeni çalışmalar yapılıyor. Geçtiğimiz aylarda, Türkiye’nin ilk hazır balık yemeklerini piyasaya sürdü. Beymenek tesislerinin alınması için de hazırlıklar sürüyor. Pınar, suda yayılma planları yapıyor. Adapazarı Hendek’te satın alınan su kaynağı ile İstanbul ve civarına ulaşılacak. Ege Bölgesi’ne Aydın Madran ile, Akdeniz ve İç Anadolu’ya ise Antalya’da satın alınan tesisle yayılacak. Ankara ve çevresinde ise damacana su satışı yapma planları var. Kaliteli et ırkı hayvanların getirilmesi için projeler sürdürülüyor. Yaşar Holding CEO’su Hasan Denizkurdu, “Pınar gıdada önümüzdeki yıl şekerli ve unlu mamuller üretimi üzerinde yoğunlaşacak. Kademe kademe ilerleyeceğiz” diyor. Hasan Denizkurdu, her şeyi Pınar’da üretmek yerine lokal özellikler taşıyan tesisler alıp büyümeyi planladıklarına dikkat çekiyor.  
 
Koç Tat’la büyüyecek  
 
Koç Holding, geçtiğimiz haziran ayında Maret, Sek, Pastavilla ve Tat şirketlerini Tat Gıda adı altında topladı. Çünkü, holding birinci veya ikinci olacağı işlere odaklanmak için planlarını yaptı. Bu işler içinde gıda da yer alıyor.  
 
Koç Holding Gıda ve Perakende Grubu Başkanı Hasan Yılmaz, “Gıda bizim muhakkak başarılı olmak iddiasında olduğumuz alanlardan biridir” diye konuşuyor. Tat Gıda, 14 kategoride 500 ürünle rekabet ediyor. Ayrıca, domates, et ve süt ürünlerinde endüstriyel üretimde gerçekleştiriyor. 2003 yılında da Divan markasıyla çikolata ve şekerleme pazarına girildi. Grup, 2004’te bu kategoride yeni ürün çeşitleriyle portföyünü zenginleştirecek.  
 
Hasan Yılmaz, mevcut kategorilerin önümüzdeki dönemde zenginleştirileceğini söylüyor ve devam ediyor: “Daha çok gireceğimiz ürün kategorisi olacak.”  Koç Holding, bu çıkışıyla önümüzdeki dönemde gıdanın etkili oyuncularından biri olmaya hazırlanıyor.  
 
Tukaş ve Eti hızlanıyor  
 
Oyak Holding’in Tukaş, Tam Gıda ve Eti Pazarlama’da iştiraki bulunuyor. Grubun şirketlerinden Tukaş, son yıllarda çok hızlı büyüyor. Sadece, toz ve sos grubunda 60’ı aşkın yeni ürün çıkartıldı. Dondurulmuş gıda yatırımı tamamlandı. Şirket, 13 kategori 280 ürün ile çalışmalarını sürdürüyor.  
 
Oyak Holding yetkililerinin verdiği bilgiye göre, Tukaş 2004’te yüzde 25 büyüyecek. Şirket, bulunduğu her kategoride ilk 3’e girmeyi hedefliyor. Oyak yetkilileri 2004’te şirketin yeni ürün kategorilerine girmeyi sürdüreceğini söylüyor.  
 
Eti, bisküvi kategorisinin önemli oyuncularından biri. 8 ayrı grupta 150 ürüne sahip. Şirket 2003’ün son döneminde 20 milyon dolarlık yatırımla çikolata pazarına girdi. Eti Pazarlama Genel Müdürü Cafer Fındıkoğlu, “Bundan sonraki projelerimizin de uzmanlık alanımızla bağlantılı, ürün gamımızı tamamlayan ve tüketici  taleplerine cevap veren çalışmalar olacağını söyleyebilirim. Uzun vadede ise geleneksel pazarlarda derinleşmek, katkı değeri yüksek alanlarda kalıcı olmak istiyoruz” diyor.  
 
Bu holdinglere dikkat!  
 
Yimpaş Holding, 600’e yakın ürünle gıdada yer alıyor. Yimpaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Uyar, 2004’te market markalı ürünlerde yoğunlaşacaklarını söylüyor ve devam ediyor:  
“2004’de üst gruba hitap edecek özel ürünler üzerinde çalışıyoruz. Deneme üretimleri yapılan salam, sucuk, sosis, jambon, kaplamalı ve füme ürünler pazarda yerini alacak. Hazır yemek üretimi için ön çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yılın ikinci yarısında fındık yağı üretimine gireceğiz.”    
 
Kombassan Holding de gıdada hızlı büyüme planlıyor. Holding, 370 ürünle rekabet ediyor. Gıda grubu başkanı Esat Şahin, Karaman’da gıda şehri kurduklarını söylüyor ve şu bilgileri veriyor:  
 
“Gıda şehrinde yer alan bulgur, yem, dondurulmuş gıda, bebek maması, pasta, glikoz, nişasta, çikolata, şekerleme, meyve suyu, meşrubat, konserve, hazır çorba, margarin, chips, flakes, gıda vitaminleri, dondurma fabrikalarının yatırımlarını tamamlamayı düşünüyoruz. Gıda üretimi yapan yerli ve yabancı firmalarla görüşmelerimiz devam ediyor. Uygun şartlar ve ortam oluşması halinde ortak yatırımlar yapacağız.”  
 
“YABANCILAR UYGUN YATIRIM ARIYOR”  
Güray Zora/DUNDAS UNLU Menkul Değerler Direktörü
 
 
YABANCILAR DA BÜYÜYECEK  
 
Koç, Sabancı ve Ülker gibi grupların gıda sektöründe önemli yatırımlarının olduğu ve bu pazarda büyümeyi hedefledikleri görülüyor. Türk grupların yanı sıra, Coca Cola, PepsiCo, Carlsberg, Nestle, Unilever, ve Kraft gibi, dünyaca ünlü birçok gıda şirketinin de Türk pazarında oldukça önemli faaliyetleri var. Bunlar da bu pazarda büyümeyi hedefliyor. Geçtiğimiz dönemde Kraft’ın Kar Gıda’yı satın alması ve Carlsberg’in Tuborg’daki hisse oranını artırması bunun bir göstergesi.    
 
SATIN ALMALAR ÖNEMLİYDİ  
 
Pazarda var olan yabancı yatırımcılar faaliyetlerini genişletirken, bir yandan da bunlara yeni yatırımcılar ekleniyor. Geçtiğimiz yıl danışmanlığını yaptığımız İngiliz Cadbury Schweppes, Kent Gıda’nın çoğunluk hissesini alarak pazara güçlü bir giriş yaptı. Bu yıl içinde tamamlamış olduğumuz bir diğer projede ise Amerikan Soros Investment Yudum ve Sırma yağlarını satın aldı. Turkven ise Unmaş’a yatırım yaptı.  
    
İLGİ BÜYÜK ŞİRKETLERE  
 
Gıda sektörü içinde yabancı yatırımcıların belirgin olarak ilgilendikleri alt sektör yok. Yatırımcılar genellikle kuvvetli bir markaya, belirli bir pazar payına bakıyorlar. Yaygın dağıtım ağına sahip, büyüme potansiyeli olan şirketlerle ilgileniyorlar. Ayrıca, yatırım yapılması düşünülen işin boyutu da önemli bir faktör. Yabancı yatırımcılar 10-15 milyon dolarının altında ciroya sahip şirketlerle ilgilenmiyor.  
 
YATIRIMLAR DEVAM EDECEK  
 
Gıda sektörünün önümüzdeki dönemde de yabancılar açısından cazip sektörler arasında yer alacağını ve yatırımların devam edeceğini düşünmekteyiz. Halihazırda görüşme halinde olduğumuz birçok uluslararası gıda şirketinin de Türk pazarına girmek ya da bu pazarda büyümek için uygun yatırımlar kollamakta olmaları da bu görüşümüzü destekliyor.    
 
“BÜYÜK GIDA KATEGORİLERİNE GİRECEĞİZ”  
 
Haluk Dinçer/Sabancı Holding Gıda Grubu Başkanı
 
 
Sabancı Holding gıdada Marsa ve Gıdasa adlı şirketleriyle yer alıyor. Bu şirketlerin 7 kategoride 360 ürünü var. Grubun bu alanda yeni ürün ve tesis yatırımları gündemde. Grup, 5 farklı kategoride 5 şirketin satın alınması yönünde çalışmalarını sürdürüyor. Su, süt, ve yoğurt kategorisinde de yer alınacak. Grubun, gelecek planlarını gıda grubu başkanı Haluk Dinçer değerlendirdi:  
 
HIZLI BÜYÜYECEĞİZ  
 
Sabancı Holding, gıda sektöründe gerek organik, gerekse şirket alımları ile büyümeyi hedefliyor. Temel prensibimiz değer yaratmaktır. Bu prensip doğrultusunda şirket satın alma, fason üretim, sıfırdan fabrika kurma, satış organizasyonları gibi tüm alternatifleri değerlendiriyoruz. Vizyonumuz önümüzdeki 5 yılda yüzde150 büyüyerek, 2007 yılında 1 milyar dolar ciroya ulaşmaktır. Faaliyet göstermediğimiz büyük gıda kategorilerine girerek hızla büyümeyi hedefliyoruz. Ayrıca, daha küçük, niş, fakat hızlı büyüyen yeni kategorilerle de ilgileniyoruz.  
 
PİYALE ANA MARKA  
 
Planlarımız Piyale markasının Sabancı Holding’in gıdada şemsiye markası olması üzerinedir. Önümüzdeki dönemde ürün gamını genişletecek, tüketicilere yenilikçi ve yaratıcı ürünler sunacağız. Bu kapsamda bisküvi, çikolata, şekerleme, sakız kategorileri büyüklükleri nedeniyle mutlaka değerlendirilecek olan kategorilerdir. Bisküvi üretimine hazır konumdayız, piyasaya giriş için doğru zamanı bekliyoruz.  
 
YABANCILAR NASIL GELECEK? SATIN ALMALAR ARTMAYACAK  
 
Hasan Yılmaz yabancı sermaye ile ilgili görüşlerini şöyle aktarıyor:  
“Gıda da rekabetin artacağı görünüyor. Ancak, çok yoğun satın almalar olacağını sanmıyorum. Organik büyüme yerine satın alma yoluyla büyümenin tercih edilmesi için katma değeri olan markalar veya süreçler olması lazım. Bunun olduğuna ben inanmıyorum. Bunun yerine piyasadan çekilecek şirket sayısında artış olacaktır. Yabancıların ise mevcut kuvvetli şirketlere yatırımcı olarak geleceklerini düşünüyorum.  
 
Onların da şirket satın alıp yönetmeleri zor olacaktır. Ortaklıklar kurabilirler. Ancak, yabancı gıda şirketlerinin yüksek yönetim giderleri ve yüksek brüt kâr beklentilerini rekabetçi gıda pazarında bulmaları çok zor olacak. Uzun vadede başarısız şirketlerin yok olması ile büyük oyuncuların kalması beklenebilir.”  
 
ORTAKLIKLAR OLACAKTIR  
 
Yaşar Holding CEO’su Hasan Denizkurdu da yabancıların ortaklıklarla geleceğini düşünüyor. Değerlendirmesini şöyle yapıyor:  
“Yabancı firmalara satın alma yerine ortaklık kurmalarını öneriyorum. Yabancılar, tüketicileri tanımadıkları için zarar ettiler. Gıdanın bütün ülkelerde yerellik oranı yüzde 60-70 civarındadır. Gıdada globalleşmenin olabilmesi için, her ülkede ve hatta bölgede yerel kültürün dikkate alınması gerekir. Dünyadaki en büyük gıda grupları, şu anda Türkiye’de var. Gıda şirketleri diğer sektörlere nazaran daha küçüktür. Büyük şirketler ve tesisler verimli çalışıyor. Ancak, gıda sektörünün artan nüfusla birlikte hızlı bir büyüme sürecinde olduğu düşünülürse ben ortaklıklar olabileceğini düşünüyorum.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz