BANA SADECE ÜRÜN SATMA, DEĞER SUN.”
Uzmanlara göre son dönemde perakende müşterisinden
markalara gelen en net mesaj bu. Üstelik bu mesaj, perakendenin
tüm segmentleri için geçerli.
Tabii hanehalkından gelen tek mesaj bununla sınırlı
değil. Fiyat hassasiyetinin giderek artması, online satışın
hızlı yükselişi, ürün çeşitliliği talebi, hanehalkından gelen
talepler arasında ilk sıralarda.
Aslında uzmanlara göre perakendenin farklı kırılımlarında,
farklı mesajlar öne çıkıyor. Örneğin organize
perakende müşterisinin ilk önceliği aile ihtiyaçları. Ev,
ulaşım ve faturalardan sonra eğer hanede çocuk varsa
eğitim masrafları listenin ilk sıralarında.
Gıda perakendesinde ise müşteri, fiyat nedeniyle alım ötelemesi yapmıyor. Ama verdiği mesaj yine net:
“Fiyata duyarlıyım. Ekonomik paket istiyorum.”
İşte perakendenin farklı alanlarında haneden gelen
mesajlar, bunların anlamları ve şirketlerin stratejileri...
EN NET MESAJLAR
Uzmanlara göre perakendecilerin karşısında 4-5 yıl öncesine
kıyasla çok daha sorgulayıcı bir tüketici var.
Makro Market Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Songör,
“İnternetin sağladığı imkanlar, fiyat kıyaslamasını da
kolaylaştırdığı için tüketicideki fiyat duyarlılığı da artıyor.
İnsanlar her şeyi oturduğu yerden halletmek istiyor
ve kolay beğenmiyor” diyor.
Kipa Ticari Pazarlama Direktörü Engin Günlü, hanehalkı
araştırmalarıyla elde ettikleri sonuçları şöyle
paylaşıyor: “Tüketicilerin bütçelerini daha dikkatli yönettiklerini,
daha temkinli harcadıklarını gözlemliyoruz.
Türk insanı için en önemli öncelik ailenin ihtiyaçları. Ev,
ulaşım ve faturalardan sonra eğitim masrafları geliyor.”
Haneden gelen diğer bir güçlü mesaj ise teknoloji
kullanımına dair. Media Markt İcra Kurulu Başkanı Yenal
Gökyıldırım, “Araştırmalarımıza göre tüketicilerimizin
yüzde 56’sı çok kanallı alışverişi tercih ediyor. Bu tercih
o kadar kuvvetli ki sadece online alanda hizmet veren
global oyuncuların dahi fiziksel mağazalarını açmaya
başladıklarını görüyoruz” diyor.
Kuruyemiş tüketicisinden gelen mesajları ise Papağan
Kuruyemiş Yönetim Kurulu Başkanı Kani Emekçi
özetliyor: “Hanehalkından bize gelen çok net 2 mesaj
var: İlki, ‘Fiyatlara hassasız. İyi kuruyemişe makul fiyatlarla
ulaşmak istiyoruz.’ İkincisi, ‘Yenilikleri istiyoruz
ama gelenekseli de seviyoruz.’”
Perfetti Van Melle Türkiye Pazarlama Direktörü Serkan
Ergün’ün yorumları ise şöyle: “Belli tüketici segmentlerinde
fiyata dayalı bir ilgi oluştuğunu söyleyebiliriz.
Alışverişçi davranışlarının iyi irdelenmesi, bilimsel ve
araştırma verilerine göre hareket edilmesi çok önemli.”
ALIM GÜCÜ DÜŞTÜ
Hanehalkının harcama kalemlerindeki değişim, perakendeciler
için önemli sinyaller veriyor. Örneğin TÜİK
verilerine göre 2005’te gıda ve alkolsüz içecek harcaması,
hanehalkı tüketim harcamasının yüzde 24,9’uyken,
bu oran 2015 sonunda 20,2’ye geriledi.
Sabancı Üniversitesi Öğretim Görevlisi Cüneyt Evirgen,
“Fiyat hassasiyetinin çok artması en önemli mesajlardan
biri” diyor ve ekliyor: “Paranın karşılığını tam olarak
isteyen bir müşteri var. Perakendeciye de bu yönde
baskı geliyor. Bu refleks 1994 ve 2002 krizinde de çok
net yaşanmıştı.”
Son dönemde, gıdada hane harcama oranındaki artışın
enflasyonun gerisinde kaldığını belirten Uludağ İçecek
Genel Müdür Yardımcısı Murat Zengin, “Bu da harcama
eğiliminin bir miktar düştüğünü gösteriyor” diyor
ve ekliyor: “Orta sınıf, kaliteli ürünü uygun fiyatla talep
ederken, gelir seviyesi daha yüksek gruplar çeşitlilik ve
gıdada özellikle sağlık algısı yüksek
ürün talebinde.”
Fiyat hassasiyetinin arttığını
Papağan Kuruyemiş Yönetim
Kurulu Başkanı Kani Emekçi de
doğruluyor: “Özellikle 2015 yılı
içinde hammadde fiyatlarındaki
yükselişler nedeniyle son tüketici
fiyatları da yukarı taşınınca,
tüketicideki fiyat duyarlılığının
yükseldiğini gözlemledik. Bu
hassasiyet geçmişte bu denli
güçlü değildi.”~GÜVEN KRİTİK FAKTÖR!
Perakende sektörünün yakından izlediği mesajlarda
makro göstergeler ilk sırada. Tüketici güven endeksi
bunlardan biri.
Mudo Müşteri Deneyimi ve CRM Direktörü Öncü Özmete,
belirsizlik dönemlerinde güvenin daha çok öne
çıktığını belirtiyor: “7 Haziran ve sonrasını
ele alacak olursak, çok fazla belirsizliğin
olduğu bir döneme girdik. Örnek
olarak büyük patlamaların yaşandığı
haftalarda mağaza giriş sayılarının çok
fazla düştüğünü, müşterilerimizin dışarı
çıkmaktan imtina ettiğini gördük. Bunu
patlamalara çok uzaklardaki ve görece
sakin diyebileceğimiz şehirlerde de gözlemledik.
Son toplumsal olayları dışarıda
bırakacak olursak da müşterinin hızlı ve
kaliteli hizmet beklentisindeki yükselişi rahatlıkla görebiliyoruz.”
Kipa Ticari Pazarlama Direktörü Engin Günlü ise
müşteri sadakatine vurgu yapıyor. Son dönemde yüzde
100 müşteri sadakatinden bahsetmenin zorlaştığını
söyleyen Günlü, nedenlerini şöyle açıklıyor: “En önemli
değişim, alışveriş sepetinin artık birden çok market/
alışveriş kanalına bölünmüş olması. Yani tüketici akıllı
alışveriş yapıyor.”
HANE ÇEŞİT İSTİYOR
Haneden gelen bir diğer mesaj, tüketicinin “daha çok
çeşit” istemesi.
Duravit Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Müfit
Ülke, “Tüketici daha kaliteli ürün, daha iyi teknoloji,
daha uzun ömürlü ürün arayışına giriyor. Bu noktada
çevre, çevrecilik ve çevreye saygı gibi tüm kavramlardaki
bilinç de artmaya başladı” diye konuşuyor.
Teknoloji talebi ise haneden gelen diğer kritik mesaj.
“Günümüz tüketicileri artık her an internete bağlı olmak
istiyor. Mobil internet kullanımı, toplam internet kullanımının
yüzde 75’inden fazlasını oluşturuyor” diyen Media
Markt İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım, bunun
perakendeye etkilerini şöyle anlatıyor:
“Teknoloji artık bir lüks olmaktan çıkıp bir temel ihtiyaç
haline geldi. Dünya nüfusunun 4,2 milyarı diş fırçası
kullanırken, 5,1 milyarı cep telefonu kullanıyor.”
Teknosa Pazarlama Direktörü Ayşegül Bahçıvanoğlu
da Yenal Gökyıldırım ile benzer yorumları yapıyor: “Ülkemizdeki
genç ve teknolojiye meraklı nüfus çok önemli
bir potansiyel barındırıyor. Farklı müşteri segmentlerinde
farklı eğilimler ve tüketim alışkanlıkları izlesek de genel
anlamda gelişen teknolojiler ve yeni ürün lansmanları
hanehalkının teknoloji iştahını da artırıyor. Riskler ve
belirsizlikler olsa da biz sektör adına pozitifiz ve güçlü
büyüme hedefliyoruz.”
MESAJLARIN ANLAMI NE?
Peki perakendeci, tüketiciden gelen bu mesajları nasıl
okumalı, neler yapmalı?
Sabancı Üniversitesi Öğretim Görevlisi Cüneyt
Evirgen’e göre aslında perakendenin tüm kategorilerine
hemen hemen aynı mesajlar gidiyor. Evirgen, “Sadece mesajların nedeni farklılaşıyor” diyor ve ekliyor: “Gıda
tüketicisi, artan fiyat hassasiyetinden dolayı, kaliteden
ödün vermeden private label ürünler veya ekonomik
paketler istiyor. Bu anlamda gıda perakendecisinin haneden
aldığı en net ve kuvvetli mesaj bu. İndirim market
olmayan büyük zincirlerden ise daha çok
‘değer yaratması’ isteniyor. Yani müşteri
kendisine değer sunulmasını istiyor.”
Sportive Genel Müdürü Zeynep Selgur,
tüketicinin harcama portföyünün
değiştiğini belirtiyor ve bunu nasıl okuduklarını
şöyle özetliyor:
“Eğitim, sağlık ve kira harcamaları,
ana gider kalemleri olmaya devam ediyor.
Teknoloji, seyahat, eğlence ve dışarıda
yeme-içme harcamalarının payı artarken,
giyim, beyaz eşya gibi giderlerde
harcama oranı düşüyor.”
Uludağ İçecek Genel Müdür Yardımcısı Murat Zengin, “Tüketici talepleri şirket kârlılıklarına
baskı yapıp şirketleri katma değerli ürün üretmeye zorluyor”
diyor ve bunun şirketlere yansımasını şöyle özetliyor:
“Şirketler ise ürünlerini daha inovatif ve daha sağlık
algısı yüksek ürünlerle yeniliyor. Eğer şirketler ürünlerine
gerçek anlamda katma değer yaratacak katkılar sağlayamazlarsa
kârlılık baskısı altında zorlanacaklar.”~5 YIL ÖNCE NASILDI?
Perakende uzmanlarına göre haneden gelen mesajların
içeriği son 5 yılda dramatik biçimde değişmiş durumda.
Makro Market Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Songör,
“Özellikle tüketicinin tembelleşmesi ve her şeyin
hazırını istemesi ilgili sektörleri de geliştiriyor. Örneğin
online alışveriş giderek büyüyor. Her alana yayılıyor”
diyor.
Duravit Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Müfit Ülke, artık çeşitlilik ve hız talebinin daha yüksek
olduğunu vurguluyor:
“Her çıkan yeni ilave teknoloji hane tarafından hemen
arzu ediliyor. Bunun en güzel örneğini teknolojik
ürünlerde ve elektronik cihazlarda görüyoruz. Müşterilerin
inovatif ürünlere, hizmette ve konforda farklılıklara
verdiği önem artıyor.”
“Aslında tüketiciler verdikleri mesajlarla markalara
ne yapmaları gerektiğini açıkça söylüyor” diyen Sportive
Genel Müdürü Zeynep Selgur, şöyle devam ediyor:
“Önemli olan marka olarak tüketicileri dinlemek ve
ona göre bir strateji planı oluşturmak. Son 5 yılda tüketimde
iki ana segment oluştu. En alt ve en üst segment,
en hızlı büyüyen alanlar. Bu segmentlerde farklılaşmak
önemli. Orta kategoride kalan markalar için bu anlamda
çok ciddi bir rekabet var. Lüksün en üst segmenti de
ciddi bir büyüme içinde.”
ŞİRKETLER NE YAPIYOR?
Peki tüm bu mesajlar, şirketler tarafından nasıl okunuyor?
Şirketler, ne tür stratejilerle ilerliyor?
“Tüketiciden gelen mesajları doğru okumaya ve bu
doğrultuda adımlar atmaya çalışıyoruz” diyen Makro
Market Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Songör, şöyle
devam ediyor: “Özellikle hazır gıda alanında çeşitliliği
artırıp üretimi de geliştirmeye çalışıyoruz. Fiyat rekabetinde
de mevzi kaybetmemeye çalışıyoruz. Küçük ve
hızlı alışverişe yönelik yeni bir mağaza konsepti üzerinde
çalışıyoruz.”
Mudo Müşteri Deneyimi ve CRM Direktörü Öncü
Özmete, “Sosyal medya en önemsediğimiz mecra. Her
sosyal medya kanalını dikkatle takip ediyor, müşterilerimizle
sürekli bağlantıda olmaya çalışıyoruz” diyor.
Papağan Kuruyemiş Yönetim Kurulu Başkanı Kani
Emekçi ise neler yaptıklarını şöyle özetliyor: “Fiyat
hassasiyetini dengelemek adına tüketicinin daha kolay
ulaşabileceği yeni porsiyon seçenekleri yaratıyoruz. Bir
başka seçenek olarak çeşitli ürünleri buluşturarak karma
kategoriler oluşturuyoruz. Böylece fiyatta bir dengeleme
yakalıyoruz.”~EMRE EROL / KELLER WILLIAMS TÜRKİYE ÜLKE DİREKTÖRÜ
GAYRİMENKULDEKİ MESAJLAR NASIL?
KREDİLİ SATIŞ AZALDI
İpotekli satışların sayısında
bir düşüş söz konusu. Bunun nedeni tüketicinin
bankaya borçlanarak yatırım yapmaktan korkması.
Faizlerin düştüğü ya da oranların sabit olduğu
dönemlerde yatırımların da doğru orantılı olarak
arttığını gözlemliyoruz. Tüketici nezdinde gayrimenkul
yatırımları her zaman güvenli liman. Son rakamlara
bakılırsa TÜİK istatistiklerine göre konut satın alma
veya inşa ettirme ihtimali 2016 yılının Ağustos ayında
bir önceki aya göre yüzde 7,4 arttı.
MÜŞTERİ NE DİYOR? Her zaman olduğu gibi
tüketicinin ne söylediğine kulak vermek gerekiyor.
Ürün ne kadar iyi olursa olsun, tüketicinin memnun
edilemediği bir ürün sunmak bizi başarılı kılmaz.
Tüketici gayrimenkul yatırımıyla belki de hayatının
en önemli kararını veriyor. Doğru kararı vermesi
ve sonuçtan mutlu olması önemli. Zararla ya da
pişmanlıkla sonuçlanacak bir hamlede bulunmak
istemiyor.
THOMAS COELLNER / H&M TÜRKİYE ÜLKE MÜDÜRÜ
“TÜKETİCİ
ÇOK DAHA
BİLİNÇLİ”
MÜŞTERİ
SORGULUYOR
Moda anlamında
hanehalkı
harcamalarında,
erkekler de alışveriş
yapmaya ve modaya
daha fazla ilgi
duymaya başladı.
Tüketiciler artık çok daha bilinçli. Aldıkları ürünlerin
tasarımının yanı sıra kalitesini ve fiyatını daha çok
sorguluyorlar. 18-35 yaş arası şehirli tüketiciler, çevre
konusunda çok bilinçli.
DOĞAL ÜRÜN İSTENİYOR
Doğal ve organik
ürünlere ilgi giderek artıyor. Biz de H&M olarak
sürdürülebilirlik konusunda moda sektörüne
liderlik etme hedefiyle öncü pek çok girişimi
hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda müşterilerimize
sürdürülebilir ve organik kaynaklardan üretilen tekstil
ürünleri sunuyoruz. Organik ürünlere ilgi Türkiye’de
çocuk ve bebek giyimi konusunda da ön planda.
ÖZGÜRLÜK ÖNE ÇIKTI
Bir diğer tüketici mesajı ise
müşterinin stil tercihleri konusunda özgür bırakılmak
istemesi. Moda, dayatılan bir şey olmaktan çıktı. H&M
olarak herkesin kişisel stilini bulmasına yardımcı olmak
iddiasındayız. Bu, tüketiciden aldığımız mesajlarla
örtüşen bir strateji.
DR. SELÇUK TUZCUOĞLU
/ BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ İİBF ÖĞRETİM ÜYESİ
TÜKETİCİ ASLINDA
NE DİYOR?
SEÇENEK ÇOK
Hanehalkının çok
çeşitli ihtiyaçları
var. Ancak bütçeler
kısıtlı, bu sebeple
tüketici seçici
olmak zorunda.
Çocukların
alışverişteki gücü,
etkinliği artıyor
ancak son sözü
yine evdeki yetişkin
söylüyor. Her köşe
başında mağaza,
AVM olması, ayrıca internet ve mobil cihazlarla da
alışveriş imkanının artması artık seçenekleri çok
fazlalaştırdı.
UCUZ DEĞİL UYGUN
Perakendeciler, müşterilerin
hep en ucuz ürünü aradığını zannediyor. Bu önemli bir
yanılgı. Oysa müşteri en ucuz ürünü değil, parasının
karşılığını istiyor. Bu karşılık bazen kalite, bazen prestij,
bazen de kişiselleştirilmiş özel değer şeklinde talep
ediliyor. Ayrıca son dönemde haneden, daha doğrusu
tüketiciden gelen mesajlar arasında sosyal sorumluluk
beklentisi öne çıkıyor. Tüketici, markaların toplumun
ihtiyacı olan kesimlerine destek vermesini bekliyor.
Çevre hassasiyeti de yine son dönemde öne çıkan
talepler arasında.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?