Türkiye’nin perakende devi Migros, 2006 yılını, birleşmenin getirdiği gücün üstünde bir büyüme ile kapattı. Ciroda 4.8 milyar YTL, mağaza sayısında da 878 düzeyi yakalandı. Genel müdür Aziz Bulgu, ...
Türkiye’nin perakende devi Migros, 2006 yılını, birleşmenin getirdiği gücün üstünde bir büyüme ile kapattı. Ciroda 4.8 milyar YTL, mağaza sayısında da 878 düzeyi yakalandı. Genel müdür Aziz Bulgu, yurtiçi ve yurtdışı stratejilerle büyümeye devam edeceklerini söylüyor. “Rusya’nın ardından sırada Ukrayna, Kazakistan, Suriye ve Ortadoğu gelecek” diyor. Yurtiçinde ise 2007 yılında 100 mağaza hedefliyor. Bulgu, “2009 yılında 7 milyar YTL ciro, 1 milyon metrekare satış alanı ve 1200 mağazaya ulaşacağız. Bunu da müşteriye yakınlık ve ölçek ekonomisi ile gerçekleştireceğiz” diye konuşuyor.
Migros, tam 52 yıldır Türkiye’de organize perakendecilik sektörünün pazar lideri. Üstelik rakipleri arasında Carrefour, Metro ve Tesco gibi dünyanın en büyük 4 perakendecisinden 3’ü yer alıyor. Son 1 buçuk yılda bu yüzden organize perakendecilik sektöründe kıran kırana bir rekabete tanık olduk. Önce Carrefoursa Gima’yı satın aldı, Migros Tansaş’ı alarak yanıtını verdi. Yereller içinde Kiler Canerler’i bünyesine kattı. Birçok yabancı perakendeci Türkiye’ye girişler yaptı. Bunlardan biri de İngiliz Tesco’nun İzmirli Kipa’yı satın almasıydı.
Birleşmeler ve satın almalarla geçen rekabetçi bir yılın ardından en karlı yine Migros çıktı. Migros’un Tansaş’la birleşmesinden birleşmenin üzerinde bir büyümeyle çıktığını söyleyen Migros Genel Müdürü Aziz Bulgu, “Bu birleşmeden ortaya 3.3 milyar dolar kombine hacimli Migros Türk çıktı” diye konuşuyor. Migros’un 2009 yılı hedefinin ise 7 milyar YTL ciro, bin 200 mağaza ve 1 milyon metrekare satış alanına ulaşmak olduğunu ekliyor.
2007 yılında sadece yurtiçinde 100 mağaza daha açacaklarını belirten Bulgu, birleşmeyle birlikte ölçek ekonomisini yakaladıklarını ve bu yüzden Migros’un ortalama enflasyonun yüzde 4’te kaldığını ifade ediyor. Yeni dönemde müşterilerin kampanya odaklı olduğunu belirten Bulgu, yeni fiyat stratejisini de açıklıyor:
“Migros’ta fiyatta ciddi değişim yaşandı. Bu da birleşme ile yakaladığımız ölçek ekonomisinden kaynaklanıyor. Şok’larda ‘Daha ucuzu yok’ diyoruz. Tansaş da rekabetçi. Migros da öyle. Rekabetin yayılımına göre bölgeler tespit ettik. Şu anda 29 tane rekabet bölgemiz var. Burada da tüm malların rekabet fiyatlarına bakıyoruz. Bu 150-200 civarı ürünü kapsıyor. Rekabetin ortalaması neyse fiyatlar da aynı. Müşterimiz de bunu fark etti. Enflasyon oranını daha aşağıda tutabilmemizin önemli bir nedeni de bu. Bu rekabet bölgeleri arasında fiyatları farklı uyguluyoruz.”
Migros Genel Müdürü Aziz Bulgu’yla Tansaş birleşmesinin ardından ulaştıkları büyüklüğü, yeni rekabet stratejilerini, perakendeden para kazanmanın yeni yollarını ve hem Türkiye’de hem de dünyada perakendeciliği etkileyen trendleri konuştuk:
Perakendenin Son 1 Yılı
Türkiye’nin perakende sektörünün toplam büyüklüğü, organize olmayanlar da dahil 70 milyar dolar seviyelerine ulaştı. Bu rakam bu yıl daha da artacak. Kayıtdışının en fazla olduğu sektör perakende. Dolayısıyla, bunun yarısını biz kayıtlı olarak alıyoruz. Yarısının 3’te birinden biraz fazlası da yüzde 36-37’lik bir oran organize perakendeyi temsil ediyor.
Peki kimler bunlar? Migros, Bim, Metro, Carrefour, Kipa ve diğer yerel zincirler. Organize perakendeciliğin payı her yıl yüzde 1-2 artıyor. Yurtdışıyla kıyasladığımızda onların ilk 3 organize perakendecisinin payı bile bizim sektörün toplam büyüklüğünden çok daha büyük.
Para Kazanmak Zorlaştı mı?
Tüketici eğilimine baktığımızda, müşterilerin daha kampanya odaklı hale geldiğini görüyoruz. Ülke genelinde ekonomi iyiye gidiyor ama tüketicilere gelirin çok iyi yansıtılamadığını görüyoruz. Tüketiciler daha fiyat odaklı, kampanya odaklı. Rekabet herkesin işini zorlaştırdı.
Bu durumu aşmak için olmadığımız yerlerde mağaza açarak farklı müşterileri mağazamıza çekmeye çalışıyoruz. Müşteri sayısı ve satışlar artıyor. Farklı ve yeni neler yapabileceğimize bakıyoruz. Bu konuya yatırım yapıyoruz.
Yabancı Akışı Devam Eder mi?
Türkiye’nin genel anlamda sunduğu fırsatlar var. Türk ekonomisi 5 senedir istikrarlı büyüyor. Türkiye’yi geçmişle mukayese ettiğimizde, ekonomik program konusunda çok başarılı. Türkiye genel anlamda cazip hale geldi.
Yatırımcılar, organize perakendenin payına bakıyorlar. Organizenin payının düşük olması, yabancılara bir fırsat sunuyor. Ancak, mevcut oyunculara baktığınız zaman Migros’un çok kuvvetli olduğunu görüyoruz. Carrefour dünyanın 2’nci, Metro 3’üncü, Tesco 4’üncü büyüğü. Bunların dışında yabancı geleceğini sanmıyorum. Gelenin de çok büyük sermayeyle, yatırımla gelmesi lazım.
Bence rekabet, Türk organize perakendecilik sektörü bu oyuncular arasında dönecek. Bazen gelmek isteyenleri duyuyoruz ama bence Türkiye’de zaten çok büyük oyuncular var ve önemli bir yeni yabancı girişi beklemiyorum.
Birleşme Ne Getirdi?
2005'te Migros Türk, Tansaş hariç, yurtiçinde 2 milyar YTL ciro yapmıştı. Tansaş ve Macrocenter ise 1.27 milyar YTL ciro sağlamıştı. Birleşme sonucunda yurtiçinde birleşik ciro 3.35 milyar YTL'ye ulaştı. Bu rakama 2006’da ilave büyüme eklendi. Yıl sonunda bunun da etkisi ile toplam ciroda 3.7 milyar YTL'ye ulaştık. Böylece yurtiçinde yüzde 78 artış sağladık.
Ramstore'lar da büyüdü. Migros'un toplam satış hacminin 5’te 1'i yurtdışından sağlanıyor.
Yurtdışı dahil toplam ciro ise 4.8 milyar YTL'ye ulaştı. 2007'de toplam ciro beklentimiz 5.8 milyar YTL. 2008'de 6.3 milyar YTL, 2009'da 7 milyar YTL kombine ciro hedefliyoruz.
Migros, 2005'i, Tansaş ve yurtdışı dahil 783 mağazayla kapatmıştı. 2006'da yurtiçinde 18 Migros, 53 Şok, 24 Tansaş, 1 Macrocenter açtık. Ramstore'larla birlikte yılı 878 mağazayla kapattık. 2007 yılında 100 yeni mağaza açacağız. 2009'da 1.200 mağaza sayısına ulaşmayı hedefliyoruz. 2007 yılındaki açılışlarla şu anda 52 ilde olan Migros, 70 ile ulaşacak. Toplam 20 bin çalışanımız var. Migros'un müşteri sayısı 300 milyon. 2006 yılı 9’uncu ay itibariyle faaliyet kârını yüzde 218 artırdık.
Hızlı Büyümenin Sırrı
Birleşme başlı başına çok çetin ve kritik bir süreç. Biz bunu yaparken bir yandan normal faaliyetlerimizi sürdürdük bir yandan da büyümemiz devam etti. Hem birleşme sürecini hem de büyümeyi gerçekleştirmek gerçekten çok önemli. Biz buna birleşme dedik, satın alma demedik. Aldığımız bir kitle var. Tamamen objektif olarak hep farklılıkları ortaya çıkarmaya çalıştık. Tüm arkadaşlarımızı dinledik, değerlerimizi hep birlikte tekrar tespit ettik. Şehir şehir dolaştık. Yurtdışından bile arkadaşlarımız geldi. Bizimle oturdular değerlerimizin neler olması gerektiğini tekrar ortaya koyduk.
Farklılıklarımızı ortaya çıkardık ve en iyi olduğumuz özelliklerimizin üzerine gittik.
Kendimize “Alışverişin koçlar takımı” dedik. Tamamen objektif ve müşteri odaklı olarak müşteri beklentilerini tespit etmeye çalıştık.
Burada markaların farklılıklarına çok dikkat ettik. Bizim 5 tane çok değerli markamız var. Migros, Tansaş, Şok, Kangurum ve Macrocenter. Bunların hepsi AA+’tan D’ye kadar farklı müşteri segmentine yöneliyor.. Dolayısıyla birleşmeyle böyle bir zenginliğimiz de oldu. Bu farklılıkların aynen kalması üzerine sistemimizi kurduk.
Birleşme Kolay Oldu mu?
Bizim tüm kasalarımız 1 Temmuz’da Migros Türk A.Ş. olarak açıldı. Bunun geri plan çalışmalarını çok önceden planladık. O kadar çok detay vardı ki ürün, müşteri hesap bunların hepsi için çok sağlam bir IT altyapısı gerekiyordu. Yoksa bu birleşmeyi kucaklayıp götürmek kolay bir iş değil. Planlarımızı ve acil yardım masalarımızı oluşturduk.
Her sorunu anında çözmek üzere davrandık. O sabah tamamen sorunsuz müşterilerimize hizmet vermeye devam ettik. Bunun bize parasal maliyetinden çok mesai maliyeti oldu. Gece gündüz hatta haftasonu çalıştık. Tatil demedik, izin demedik. Migros’un IT anlamında zaten çok güçlü bir altyapısı vardı. O altyapı sayesinde ekstra bir şeye gerek kalmadan birleşmeyi gerçekleştirdik.
Ucuza Satmanın Sırrı Nerede?
Migros’un enflasyonu, genel enflasyonun altında kaldı. Bu da tabi hem Migros’un çalışmalarının hem IT ve lojistik altyapımızın sonucu. Ayrıca tedarikçilerle işbirliğimiz daha da arttı. Rekabetin de getirdiği bir zorlama var.
Bizim en büyük rakibimiz kayıtdışı. Esas hadise bilhassa birleşme ile ölçek ekonomisini yakalamış olmamız. Bir takım sinerjiler yakaladık. Bunu müşterilerimize yansıtabiliyoruz. Bizde enflasyon 4 civarında diyorduk ya bu oran Tansaş’ta daha da düşük hemen hemen yok gibi.
Tedarikçilerimizle olan ilişkimizde hep karşılıklı kazanç gözetmişizdir. Bizimle birlikte pek çok tedarikçi de büyümüş, zincir olmuştur, işini büyümüştür. Tedarikçilerle uzun süreli işbirliği gözeten bir kuruluşuz. Dolayısıyla, bu ilişkiden her zaman iki taraf da memnun. Şimdi çok daha büyük ölçeği beraber yönetiyoruz. Bu bakımdan Migros’un tedarikçilerle hiçbir zaman büyük bir sorunu olmamıştır.
Migros7un 2007 Enflasyonu Ne?
Bu yıl enflasyon hedefinde 1-2 puanlık sapma olabilir. Çok da fazla bir sapma olacağını sanmıyorum. Türkiye’de şu rakamlar bile başarılıdır bence. Bizim hedefimiz de hemen hemen aynı. 5 civarında bir enflasyon planladık. Aslında daha az idi ama iki seçimin bir arada olması hedeflerde ufak bir sapma yaratabilir.
Perakendenin En Önemli Formatı
İndirim formatı bir trend haline geldi. Amerika’da bile indirim mağazaları şube açmaya başladı. Bu bizim ülkemizde de artarak devam ediyor. Büyük şehirlerde trafik sorununu düşündüğünüz zaman artık yakınlık, yakın olma nosyonu öne çıkmaya başladı.
Mesela biz anketlerimizde müşterilerimize neler beklediklerini sorduklarımızda, kalite, çeşit, fiyat ve yakınlık kriterlerinin öne çıktığını görüyoruz. Son zamanlarda yakınlık biraz daha öne çıkmaya başladı. Dolayısıyla discounter önemli bir trend.
Bu sene bu trendi göz önüne alarak 50’nin üzerinde Şok açtık. Toplam 356 tane Şok mağazamız var. Birleşmede kazandığımız sinerjilerden bir tanesi de Şok’u tekrar ele almak oldu. Herkesin ucuzluk iddia ettiği bir ortamda biz “daha ucuzu yok” gibi iddialı bir kavramla ortaya çıktık ve şu anda Şok satışları müthiş ilerlemiş durumda. Artış yüzde 30’ların üzerinde ki bu çok ciddi. Müşteri sayımız, satışlarımız arttı. Bu da müşterilerin yeni formatı çok beğendiğini gösteriyor.
Migros’taki Vizyonunuz Nedir?
Birleşme bizim için çok önemli bir dönemeçti. Onu da geçmiş yılı değerlendirdiğimizde başarılı bir şekilde gerçekleştirdiğimizi düşünüyoruz. En büyük hedefimiz, hızlı büyümemiz, hatta zıplamamızdı. Çok şükür Tansaş ile birlikte tam bir sıçrama yaşadık ama esas ondan sonrası önemli. O birleşmeyi başarılı şekilde gerçekleştirdik.
Dünyada birleşmelere baktığınız zaman birleşme satışları mutlaka düşürür. Masraflar yükselir. Oysa bizim satışlarımız yükseldi ama masraflarımız artmadı.
Biz burada çok cesurca şirketin tüm organizasyonunu değiştirdik. Her formattan sorumlu olan bir arkadaşımız var. Yine bir üst pozisyon daha yarattık. Tedarik zinciri. Bunlar daha önce planımızdı ama yeterli olgunluğa gelmemişti. Bir genel müdür yardımcısı arkadaşımız tedarik zincirinden sorumlu hale geldi. Bunlar çok büyük operasyonlar.
Bu anlamda üst düzey operasyonu da değiştirdik. Bunlar bizim başarımızda rol oynadı. Pazarlama departmanımızı da kategori yönetimi haline getirdik ve orada da farklı pozisyonlar belirledik. Şok’a ayrı bir yönetim, private label’a ayrı bir yönetim koyduk. Fırınlardan, kuruyemiş ve balıkçılardan sorumlu bir departmanımız vardı onu ayırdık. Ciddi bir yeniden yapılanma geçirdik. Bu büyük gövdeyi taşıyacak şekilde organizasyonun ayaklarını tekrar oluşturduk.
Rusya’dan Sonra Sıra Nerede?
Ramstore’ların sayısını artıracağız. Migros Azerbeycan, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Bulgaristan ve Makedonya operasyonları ile bölgesel bir güç zaten. Ukrayna ve Suriye yakın takibimizde. Ekonomik istikrar oluşturulursa Ortadoğu’yla da ilgileniyoruz.
Yerel Marka Alacak mısınız?
Satın almayı önemli bir şekilde gerçekleştirdik ama fırsat olursa onu da değerlendiririz. Çok fazla oyuncu var. Büyük değiller ama fırsat çıkarsa yeni satın alma yapabiliriz. Şu an için böyle bir durum yok.
Prıvate Label Büyüyecek mi?
Migros private label’ı ilk çıkaran kuruluş. Bizde belli bir seviyeye geldi. Kriz döneminde privat label’a talep çok arttı. Krizin kalkmasından sonra tekrar markalı ürüne dönüş oldu. Bu alışveriş yapmanın rahatladığını gösteriyor.
Türkiye gelişen bir ülke. Private label kalitesi fevkalade ve bu kalite giderek artacaktır. Privat label’ın Şok’taki payı yüzde 15. Orada daha kuvvetli. Sonuç olarak bizdeki payı yüzde 7. Yeni yılda privat label ürünlerin payının 1-2 puan artmasını hedefliyoruz.
Migros’u Başarıya Taşıyan Güç?
Bunlar dünyada önemli rakipler ama Migros’un başarısının sırrı bölgeyi çok iyi tanıması. 52 yıl önce Migros Türkiye’de kurulmuş. 1975 senesinde Koç Topluluğu satın almış. Stratejisinde müşteriye en yakın olmak stratejisi var. Migros, müşterisine en yakın perakendecidir.
Geçen sene müşteri sayımız 300 milyona ulaştı. Bu sene her gün 1 milyon müşteri mağazamızdan alışveriş yapıyor. Hem satış gücü hem de müşteriyi tanıma anlamında çok büyük bir güce sahibiz. Diğerlerinden böyle bir farkımız var. Migros hep farklılıkları öne çıkardı. Bunlar Migros’u lider yaptı. Rakipler güçlü ama biz ülkemizde çok daha güçlüyüz.
Dünya Devlerini İzliyorlar mı?
Biz de sürekli rakiplerimizi gezer, iyi uygulamalarına bakarız. Mağazadaki çalışanları Amerika’ya göndeririz. Eğitim programlarımız çok yoğundur. Onları dinliyoruz. İyi uygulamaların neler olduğunu inceliyoruz. Çok yaygın ve çok farklı uygulamalar var. Küçük perakendecinin de çok iyi uygulamalarına bakarız. Akmerkez’in yakınında bir şarküteri açılmış. Oraya arkadaşlar götürdü. Kavurmalı böreği çok güzel ama bizim koşullarımıza uygun mu değil mi her yönüyle her iyi uygulamayı izliyoruz.
Wal Mart Ortaklığında Son Durum
Başarılı sonuçlara ilgi duyulması doğaldır. Koç Topluluğu’nun çok ciddi bir stratejisi var. Müşteriye yakın olmak. Migros’un müşteriye yakınlığı Topluluk stratejileriyle çok uyumlu. Sonuçta gerekli açıklamalar yapıldı.
‘Şirket Birleşmesi Beklemiyorum’
‘Geleneksel Yapı Korunacak’
Ben Türkiye’nin geleneksel yapısını muhafaza edeceğini düşünüyorum. Bu pay her sene 1-2 puan seviyesinde artacak ama hiçbir zaman Avrupa’daki gibi yüzde 90’lara 95’lere ulaşacağını sanmıyorum. Çünkü, bizim ülkemizde on binlerce köy var. Oralarda da bakkallar, pazarlar var ve olmak da zorunda. Zaman içinde sayıları azalabilir ama Türkiye’nin uzun bir süre bu yapıyı muhafaza edeceğini düşünüyorum.
‘Organizenin Payı Yüzde 50 Olur’ Organize perakendeciliğin payı bence 4-5 yıl içinde yüzde 50’lere ulaşır. Bu gelişme tabii ülkenin politikasına, gidişatına da bağlı. Ciddi bir kayıtdışılık sorunu var. Hükümet bununla samimi olarak mücadele etmek zorunda. Kayıtiçi arttıkça organize perakendenin payı artacaktır. Ama gene Türkiye’nin büyüklüğü ve köy yapısından dolayı geleneksel yapısı da kalacaktır.
4 Büyüğün 3’ü Türkiye’de
Türkiye’de şirket sayısında çok önemli bir gelişme ve değişim beklemiyorum. Çünkü konsolidasyonlar zaten yapıldı. Gima Carrefour tarafından, Tansaş da Migros tarafından satın alındı. 2 büyük yerel zincir vardı, onlar birleşti. Dünyanın 4 büyüğünün 3’ü Türkiye’de. Dünyada çok büyük birleşmeler olursa o zaman burada da değişim olabilir. Yereller içinde birleşmeler olabilir ama onların da büyüklükleri çok küçük dolayısıyla geneli değiştirecek bir gelişme beklemiyorum.
Migros’ta Raflara Girmenin Bedeli
‘Raftaki Ürüne Müşteri Karar Veriyor’
Sınırlı rafımız var ama bir yandan Türkiye’de giderek daha fazla ürün üretiliyor. Burada bize istikameti gösteren müşterimiz. Müşterimiz ne tarz ürünler istiyorsa ona göre raflarımızı düzenliyoruz. Tabii o sese tedarikçiler de kulak veriyor. Müşterinin beklentisine göre üretim yapıyorlar. Tabii ki biz de seçme durumunda kalıyoruz. Yani bir metrelik konserve rafı varsa orada müşterinin en çok beklediği ürünleri koymak durumunda kalıyoruz.
‘Tedarikçi Her Yerde Olmak İster’
Raf bedelini söz konusu yapıyorlar ama önemli olan bir şeyi kaça alıp kaça sattığınız ve bu ticaretten hem alanın hem de satanın memnun olup olması. Biz raflarımızda yer alacak ürünleri onların piyasa performansına bakarak seçiyoruz. Sadece bizdekine değil, AC Nielsen’in ölçtüğü performansa da bakıyoruz genel pazardaki performansa da. Buna göre hakikaten o rafın hakkını verecek bir ürünse bizde zaten yer alır. Ama pazar performansı iyi değilse zaten tüketici tercih etmiyordur. Tedarikçi firma seçmez. Tedarikçi her yerde malının olmasını ister ama ufak, ama büyük.
Migros Nasıl Daha Ucuza Alıyor?
‘Tedarikçilerle İşbirliğimiz Arttı’
Bu da tabi hem Migros’un çalışmalarının hem IT ve lojistik altyapımızın sonucu. Ayrıca tedarikçilerle işbirliğimiz daha da arttı. Rekabetin de getirdiği bir zorlama var. Bizim en büyük rakibimiz kayıtdışı.
‘Birleşmeyle Ölçek Ekonomisini Yakaladık’
Esas hadise bilhassa birleşme ile ölçek ekonomisini yakalamamış olmamız. Bir takım sinerjiler yakaladık. Bunu müşterilerimize yansıtabiliyoruz. Bizde enflasyon 4 civarında diyorduk ya bu oran Tansaş’ta daha da düşük hemen hemen yok gibi.
‘Karşılıklı Kazanç Gözetiyoruz’
Tedarikçilerimizle olan ilişkimizde hep karşılıklı kazanç gözetmişizdir. Bizimle birlikte pek çok tedarikçi de büyümüş, zincir olmuştur, işini büyümüştür. Tedarikçilerle uzun süreli işbirliği gözeten bir kuruluşuz. ‘Tedarikçilerimizle Büyük Sorunumuz Olmadı’ Dolayısıyla bu ilişkiden her zaman iki taraf da memnun. Şimdi çok daha büyük ölçeği beraber yönetiyoruz. Bu bakımdan Migros’un tedarikçilerle hiçbir zaman büyük bir sorunu olmamıştır.
“Perakendede Öne Geçmek İçin 29 Rekabet Bölgesi Oluşturduk”
‘Stratejimiz Hızlı Büyüme’
Hem yurtiçinde hem de yurtdışında stratejimiz hızlı büyüme. Rusya’da derinleşiyoruz. Orada şirketimiz ciddi büyüklüğe geldi. 1 ay kadar önce Moskova’nın en güzel yerinde 130 bin metrekarelik en büyük Ramstore’u açtık. Kazakistan çok iyi bir gelecek vaad ediyor. Orada da süratle mağaza sayımızı artırmak istiyoruz. Orada da 8 mağazamız var. Bir tanesi de Kırgızistan’da. Oralara gitmişken yakın ülkeleri de tespit ediyoruz. Kazakistan ciddi şekilde büyüyor. Ve orada da bir numara yine Ramstore.
‘Balkanlar Ve Ortadoğu’da Büyüyeceğiz’
Makedonya’da açtığımız mağazada alışveriş merkezi açmıştık. Balkanlar içinde de mağaza açmak istiyoruz. Suriye’de önümüzdeki yılbaşı gerçekleşecek bir projemiz var. Ukrayna ve Gürcistan’ı da takip ediyoruz. Şu an oralarda mağazamız yok ama bunlar da takip ettiğimiz pazarlar. Ortadoğu istikrar olduğunda takibimizde.
Migros’un 2009 Hedefi
Yurt içinde süratle yayılmak istiyoruz. Şu anda 52 şehirde Migros, Tansaş ve Şok mağazaları var. Biz hep uzun vadeli plan yaparız. 5 yıllık planımızda 70 ile yayılmayı düşünüyoruz ve 2009 için şöyle bir hedefimiz var: 1 milyon metrekare satış alanına ve 1.200 mağaza sayısına ulaşacağız. Ciro anlamında ise 7 milyar YTL hedefliyoruz. 2005’de kombine ciromuz 3 milyar YTL idi. 2008’de 6.3 milyar olacak. Yani rakamları katlayarak büyüyoruz.
‘29 Rekabet Bölgemiz Var’
Migros’ta fiyatta ciddi değişim yaşandı. Bu da birleşme ile geldiğimiz ölçek ekonomisinin sonucu. Şok’larda ‘Daha ucuzu yok’ diyoruz. Tansaş da rekabetçi. Migros da öyle. Rekabetin yayılımına göre bölgeler tespit ettik. Şu anda 29 tane rekabet bölgemiz var. Burada da tüm malların rekabet fiyatlarına bakıyoruz. Bu 150-200 civarı ürünü kapsıyor. Rekabetin ortalaması neyse fiyatlar da aynı. Müşterimiz de bunu fark etti zaten. Enflasyon oranını daha aşağıda tutabilmemizin önemli bir nedeni de bu. Bu rekabet bölgeleri arasında fiyatları farklı uyguluyoruz.
Özlem Aydın
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?