Market markalarına göre 2 kat daha
emici.” Televizyonlarda dönen
bu reklam spotu, Türkiye’de
bebek bezi pazarının lideri
Prima’ya ait.
P&G’nin amiral gemilerinden Prima, son
dönemde pazarda kendisine en büyük tehdit
olarak market markalı (private label) ürünleri
görmeye başladı. Bu durumu değiştirmek
için reklam kampanyalarında doğrudan
market markalarını hedef aldı.
Aslında P&G’nin market markalarıyla
yaşadığı kıyasıya rekabeti reklamlara
taşıması Türkiye’de birçok kategoride
private label’ların pazar paylarını rakiplerine
göre hızlı artırmalarından
kaynaklandı.
Fiyatta yüzde 40’lara varan
avantajlarıyla ve indirim marketlerinin
yaygınlaşmasıyla
birlikte hızlı bir büyüme
ivmesi yakalayan private
label ürünler son dönemde oldukça güçlendi. Gıdadan temizlik ürenleriürünlerine
kadar private label ürünler birçok kategoride pazar
liderlerinin önüne geçti.
BİM’in Dost markası sadece BİM şubelerinde satılmasına
karşın süt, ayran ve yoğurtta pazar lideri oldu.
Bu kategorilerde Türkiye’nin önde gelen markaları Pınar,
Sütaş ve Sek’i geride bıraktı. Metro’nun Aro’su,
Migros’un Bütçem’i de birçok kategoride açık ara önde.
Peki kısa sürede pazar lideri olan private label’lar
bunu nasıl başardı? Bundan sonraki hedefleri ne?
PAZAR PAYI YÜKSELDİ
Türkiye’de private label denen özel markalı ürünlerin
geçmişi 20 yıl öncesine uzanıyor. BİM, 1995’te kurulduğunda
dünyanın en büyük indirim zinciri Alman Aldi’nin
modelini Türkiye’ye getirince hayatımıza özel markalı
ürünler, diğer bir adıyla market markaları girdi.
BİM İcra Kurulu Üyesi Haluk Dortluoğlu, 20 yıl önce
faaliyete başladıklarında Türkiye’de özel markalı üretim
yapan şirket bulunmadığını belirtiyor.
Türkiye’de BİM, A101 gibi indirim marketlerinin
hızla büyümesine paralel private label’lar da
toplam pazar içindeki paylarını her geçen yıl
artırdı. Nielsen verilerine göre 15 yıl önce
Türkiye’de yüzde 1’ler seviyesinde olan private
label ürünlerin pazar payı bugün yüzde
16’lara kadar yükseldi.
5 bine yakın mağazası olan ve 600 kalem
ürünün satıldığı BİM’de private label ürünlerin
oranı yüzde 70 seviyesinde. BİM’in
cirosu içinde özel markalı ürünlerin payı
da yüksek.
BİM İcra Kurulu Üyesi Galip Aykaç,
özel markalı ürün satışlarının 2014’te
yüzde 24 artışla 9,8 milyar TL seviyesine
çıktığını belirtiyor.
A101’lerde ise özel markalı
ürünlerin oranı yüzde 40’lar
seviyesinde bulunuyor.
Dünyada private label
pazarının büyüklüğünün 275 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Türkiye’de
indirim marketleriyle hızla büyüyen private label pazarının
20 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştığı tahmin ediliyor.
ÖNE ÇIKAN KATEGORİLER
Özel Markalı Ürünler Tedarikçileri Derneği (PLAT) Yönetim
Kurulu Başkanı M. İmer Özer, 5 yıl içinde Türkiye’de
private label pazar büyüklüğünün 32 milyar dolara ulaşacağını
belirtiyor. Pazarın Avrupa ve ABD ortalamalarının
gerisinde olduğunu söyleyen Özer, “Private label
ürünlerin Türkiye’deki pazar payı yüzde 16 civarında.
Oysa private label olarak bilinen özel markalı ürünler
Avrupa’da ve diğer gelişmiş ülkelerde önemli pazar payına
sahip. Avrupa’da özel markalı ürünlerin ciro payı
yüzde 30,7 düzeyinde” diyor.
İngiltere, İspanya ve Hollanda’da ise bu oran yüzde
50’ler seviyesine kadar çıkıyor. Türkiye’de 10 yılda hızlı
tüketim sektöründe yaşanan büyük değişimle temizlikten
gıdaya kadar birçok farklı kategoride pazardaki lider
markalarla yarışan hatta onların pazar payını geçen veya
onlara yaklaşan private label markalar oldu. Bu durum
private label ürünlerin hızlı tüketim ürünleri sektöründeki
pazar paylarını da her geçen yıl artırdı.
Nielsen Perakende Paneli verilerine göre 2012’de
hızlı tüketim ürünleri içinde private label ürünlerin ciro
payı yüzde 13,5 olurken, 2014’te bu oran yüzde 15,3’e,
2015 yılının ilk 6 ayında yüzde 15,9’a çıktı. Diğer bir
deyişle private label ürünler, sigara ve alkol hariç hızlı
tüketim ürünleri içindeki paylarını son 3 yılda 2,5 puan
artırdı.
Nielsen Türkiye Perakende Hizmetleri Direktörü
Yankı Yalçın,“Hızlı tüketim ürünleri pazarında
private label ürünlerin kayda değer bir hızla büyüdüğünü
ve pazarda giderek daha çok pay sahibi
olduğunu görüyoruz” diyor. ~YENİ PAZAR LİDERLERİ
Kategori bazında bakıldığındaysa Türkiye’de private label ürünlerin en çok temizlik kategorisinde büyüdüğü görülüyor. Pazardaki temizlik ürünlerinin büyümesi yüzde 9 olurken aynı kategoride private label temizlik ürünleri yüzde 16 büyüyerek pazarın çok üzerinde bir performans sergiledi. Alkol hariç gıda ve içecek kategorisinde ise private label ürünler yüzde 14, kişisel bakım ürünleri ise yüzde 15 büyüdü. PLAT Başkanı İmer Özer, “Rakamlara baktığımızda Türk tüketicisi, private label içerisinde en çok temizlik ürünlerini tercih ediyor” diyor. Avrupa ülkelerinden farklı olarak Türkiye’de gıdada da private label ürünlerin pazar payı yüksek. BİM’in Dost markası ayran, süt ve yoğurtta Pınar’ı geride bırakarak pazar lideri oldu. Yine et kategorisinde BİM’in Dağhan markası yüzde 27’lik pazar payıyla kategori lideri olarak birinci sıraya yükseldi. Un kategorisinde de Efsane, Söke Un’u geçti.
Tuvalet kağıdı ve peçetede ise Turkuaz pazar lideri oldu.
Migros private label’da Bütçem markasıyla, Metro
da Aro şemsiye markası altında birçok kategoride lider
konumda. Bunlara en yakın ulusal markalar 3-5 puan
geriden pazarı takip ediyor.
CarrefourSA Kategori Direktörü Nedim Erdal da ulusal
markaların en büyük korkularından birinin private
label ürünlerin satışıyla kendi ürünlerinin satışının azalması
olduğunu söylüyor. Her iki grubun farklı amaçlara
hizmet ettiğini belirten Erdal, “ FMCG’de özellikle
kahvaltılık, bakliyat, yağ, yumurta, kağıt ürünleri gibi
ürün gruplar��nda Carrefour markalı ürünlerin satışlarında
oldukça iyiyiz. Çikolatalarda da Bonheur markamızla
reyonda oldukça başarılıyız” diyor.
FİYAT FAKTÖRÜ İLK SIRADA
Market markalı ürünleri ürettiren marketlerin uyguladığı
düşük fiyat strateji bu markaların rakiplerine göre daha
hızlı büyümesini sağladı. Yapılan araştırmalar da tüketicinin
bu ürünleri tercih etmesinde ucuz fiyat stratejisinin
önemli rol oynadığını gösteriyor.
Türkiye’de private label ürünlerin ağırlıklı olarak
indirim marketleri tarafından satıldığını belirten Nielsen
Türkiye Perakendeci Hizmetleri Müşteri Müdürü Turan
Konu da Türk tüketicisinin private label ürünleri tercih
etmesinde en önemli faktörün hala fiyat olduğunu söylüyor.
Konu, “Kalite faktörü de önemini artırıyor” diyor.
Onur Market CEO’su Cemal Özen de reklam ve pazarlama
gideri olmayan özel markalı ürünlerin diğer
markalara göre doğal olarak fiyat avantajına sahip olduğunu,
bu durumun da onları pazarda avantajlı hale getirdiğini
belirtiyor. Özen, “Fiyat avantajı devam ettiği sürece
özel markalı ürünler fiyata ve kaliteye odaklı tüketici
için önemli bir seçenek olmaya devam edecek” diyor.
15 yıldır kendi markalarının dışında private label
üretim yapan Beşler’in satış direktörü Nihat Özbey de
private label’ın hızlı büyümesinde tüketicinin bilinçlenmesinin etkili olduğunu söylüyor.
Özbey, “Tüketici bilinçlendikçe aldığı
private label ürünün büyük bir
bölümü A brand markanın ürettiğini
gördü. Aynı kalite standardını
çok daha ucuza elde ettiğini görünce
bu kategoriye yöneliş hızlandı”
diyor.
400 metrekare altı süpermarketlerin
hızlı büyümesi de private
label’ların rakiplerinden pazar payı
kapmasının en önemli nedenleri
arasında yer alıyor. Bilinen markaların
yıllık büyümesi yüzde 6-7 civarında
seyrederken, market markalı ürünlerde bu oran
yılda yüzde 20’yi buldu.
EN BÜYÜK ÜRETİCİLER
Türkiye’nin önde gelen private label üreticileri arasında
sanılanın aksine çok büyük gruplar var. Ak Gıda’dan
Evyap’a, Kopaş Kozmetik’ten Hayat Gıda’ya kadar
Türkiye’nin en büyük sanayicileri aynı zamanda en büyük
private label üreticileri arasında yer alıyor.
Türkiye’nin ilk tescilli özel markası olan Dost Süt’ü
üreten Ak Gıda şu anda Türkiye’nin en büyük süt üreticisi
konumunda. Daha önce Yıldız Holding’e ait olan Ak
Gıda’yı Fransızlar satın aldı.
Türkiye Perakende Federasyonu Başkanı Mustafa Altunbilek
de bugün private label pazarında birkaç büyük
oyuncunun olduğunu belirtiyor. Altunbilek, “Bu markalar,
sektörün dev isimleri. Özel olarak kendi fabrikalarında
üretim gerçekleştirip indirim mağazalarıyla buluşturuyorlar”
diyor.
Uzmanlara göre büyük grupların private label üretime
yönelmelerinin en önemli nedenlerinin arasında
kapasite sorunu yer alıyor. Atıl kapasitenin bir kısmını
private label ürünler üreterek çözen üreticiler, bu sayede
yüzde 80 kapasiteyle değil de tam kapasiteyle çalışma imkanı bulunuyor. Beşler, Polonez, Saray Grup gibi
kendi markalarının yanı sıra private label ürün üreten
firmalar bu stratejiyle hareket ediyor. Türkiye’nin en büyük
kişisel bakım ve temizlik ürünleri arasında yer alan
Evyap, BİM’in beyaz kalıp sabunlarını üretiyor.
Kopaş Kozmetik, Dalan Kimya da Türkiye’deki büyük
private label üreticileri arasında yer alıyor. Hatta son
dönemde pazarın hızlı büyümesi yabancı büyük private
label üreticilerinin de doğrudan veya şirket satın alarak
Türkiye pazarına girmesini sağladı. Bunlardan biri
Fransız tablet bulaşık deterjanı üreticisi Eurotab oldu.
Dünyanın en büyük deterjan üreticileri arasında yer alan McBride da Türkiye pazarına girmeyi hedefliyor. ~BÜYÜKLER NEYİN PEŞİNDE?
Artık sadece BİM ve A101 private label
pazarında büyüme peşinde değil.
Migros’tan CarrefourSA’ya, Şok’tan
Kipa ve Beğendik’e kadar pazarın
önde gelen büyük perakende oyuncuları
fiyatını ve üretim miktarını doğrudan
kendileri belirledikleri private
label markalarının ciro içindeki payını
artırmak istiyor. Bu nedenle Migros,
CarrefourSA gibi birçok büyük perakendecinin
private label bölümü oluşturdukları, hatta bu
konudan sorumlu genel müdür atadıkları dikkat çekiyor.
Büyük perakende zincirlerinin hemen hepsinin private
label konusunda en önemli farklarından biri de
hepsinin bu konuda ayrı bir stratejiyle hareket etmesi.
Birçok kategoride private label ürünleriyle pazar lideri
olan BİM, farklı alanlardaki private label ürünleri için
farklı markalar kullanıyor. BİM’deki private label ürünlerin
hiçbiri BİM markasıyla satılmıyor.
Perakendede Şok ve Bizim Market’lerle büyümesini
sürdüren Yıldız Holding, private label’da rakiplerinden
farklı bir strateji izliyor. Yıldız Holding, Şok’larda sattığı
private label ürünleri kendi üretiyor. Bu nedenle Yıldız
Holding, geçtiğimiz yıllarda Mis ve Mintax’ı satın alıp
private label markası yaptı. Şok, bu çalışmalarının karşılığını
da aldı. Şok’un private label markası Mis kendi
bünyesinde süt ve sütlü ürünler kategorilerinde pazar
lideri oldu. Yıldız Holding Perakende Grubu Pazarlama Direktörü Nilhan Gülbahçe, “Makarna
ve un kategorilerinde Piyale, yağ
kategorisindeyse Evin markamız lider
konumda” diyor.
FARKLI STRATEJİLER
Migros private label ürünlere son dönemde
büyük yatırım yaptı. Private
label ürünlerde kendi üretim tesisini
kurduğu et alanında oldukça güçlü.
Migros’un hedefi private label ürün
gelirlerinin cirodaki payını yüzde
20’ye çıkarmak.
CarrefourSA’da yönetim Sabancı
Holding’e geçtikten sonra private label stratejisini baştan
aşağı değiştirdi. CarrefourSA Kategori Direktörü Nedim
Erdal, private label oranlarının düşük olduğunu ancak
bu durumu değiştirmek istediklerini söylüyor. CarrefourSA,
private label konusunda Carrefour, Bonheur,
PureMuse, Myro, Dinamica markalarını kullanıyor. CarrefourSA
da diğer perakende zincirleri gibi cirodaki private
label gelirlerini yüzde 20’ye çıkarmayı planlıyor.
Kipa son yıllarda private label işine çok büyük yatırım
yaptı. Kipa Pazarlama Direktörü Ali Öztekin, “Ürün
gamımızda 1.700 çeşit öz markalı ürün bulunuyor” diyor.
Kipa’da Kipa markalı ürünlerin haricinde, markası yine
Kipa’ya ait olan Arkadaşım, Tadıbol, Daisy, Aktaze, Çiftlikhan
gibi farklı markalarla da private label ürün satışı
yapılıyor. Öztekin, satışlarının yaklaşık yüzde 22’sini öz
markalı ürünlerin oluşturduğu belirtiyor. YÜZDE 20’Yİ HEDEFLİYORLAR
Makro son 2 yıldır private label ürünlere ağırlık vermeye
başladı. Makro Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Songör,
“Perakendede rekabetin en üst seviyelerde olduğu
bu dönemde kârlılıklarımızı minimize ederek kendi markalarımızı
ve ürünlerimizi müşterilerimizle buluşturduk”
diyor. Makro, son 2 yılda private label ürünlerini 48 kategoriye,
ürün çeşitliliğini ise sadece gıda ve temizlikte
300’e yükseltti. Songör, önümüzdeki dönemde private
label ürün gelirlerini yüzde 20’ye çıkarmayı hedeflediklerini
belirtiyor.
Son dönemde Real’i satın alan ve Kipa’nın İzmir dışındaki
tüm mağazalarını satın alarak dikkatleri üzerine
çeken Beğendik Grubu’nda da private label ürünlerin
toplam satış içerisindeki payı yüzde 7’ler seviyesinde
bulunuyor.
Beğendik Marka Müdürü Caner Emsen, “Özellikle
et ürünleri ve kırmızı et kategorisi altındaki Beğendik
markalı ürünlerimiz liderliğe oynuyor” diyor. Private label
pazar paylarının önümüzdeki yıllarda ciddi anlamda
artacağını sözlerine ekleyen Emsen, değerlendirmesine
şöyle devam ediyor: “Hedefimiz private label ürünlerimizin
toplam içindeki payını Avrupa seviyesi olan yüzde
20’lerin üzerine taşımak.”~NİLHAN GÜLBAHÇE YILDIZ HOLDİNG PERAKENDE GRUBU PAZARLAMA DİREKTÖRÜ
“FARKLI STRATEJİ
İZLİYORUZ”
35’E YAKLAŞTI
Private label
konusunda diğer perakendecilerden
farklı strateji izliyoruz. Müşterilerimizi
Türkiye’nin en köklü ve kaliteli markalarıyla buluşturuyoruz. Bu
anlamda Mis, Piyale, Mintax, Amigo, Karmen, Evin ve Lio başta
olmak üzere tüm kategorilerde 35’e yakın markamız var.
EN BÜYÜK FARK
Sadece Şok’larda satılan bu çok özel
markaların diğer private label markalarından önemli bir farkı
var. O da her birinin güçlü ve Türkiye’nin köklü markaları
olmaları… Piyale, bugün Türkiye’nin en eski makarna markası.
1922’den bu yana pazarda. Mis, Evin, Mintax gibi markalar da
tüketicinin yakından tanıdığı markalar arasında yer alıyor.
YÜZDE 30 HEDEFİ
Private label gelirlerimiz geçen yıla göre
artış trendinde. Private label konusunda yeni bir bakliyat ve
baharat markasının satışına başlayacağız. Ayrıca değişen
tüketici ihtiyaçlarını sürekli analiz ederek gerekli gördüğümüz
ürünleri de portföyümüze katacağız. Önümüzdeki dönemde
tüm kategorilerde minimum yüzde 30 satış artışı hedefliyoruz.
GALİP AYKAÇ BİM İCRA KURULU ÜYESİ VE COO’SU
“YÜZDE 100’E
ÇIKARACAĞIZ”
UYGUN FİYAT
Pazar payında lider çok
ürünümüz var. Kısa sürede birçok üründe
pazar payımızı artırmamız doğru kalitenin
uygun fiyata satılmasından kaynaklandı. Pazarda tanınan
marka kadar kaliteli hatta bundan daha üstün olan ürünlerimiz
var. Bunların fiyatları da bir hayli uygun.
YÜZDE 70 SEVİYESİNDE Bugün BİM’de private label ürünlerin
oranı yüzde 70 seviyesinde. Hedefimiz önümüzdeki dönemde
bunu yüzde 100 seviyesine çıkarmak. Biz artık gıdanın yanında
çok büyük bir tekstil ve elektronik satıcısı olduk. Cuma günleri
yaptığımız kampanyalarımızda birçok kategoride pazar
paylarını değiştiren satışlarımız oluyor.
PAZAR LİDERLERİ
Dost markamız sadece BİM’lerde satılarak
sütte, yoğurtta ve ayranda pazar lideri oldu. Ulusal pazarda
peynirden diş fırçasına, tuvalet kağıdından et, un ve pirince
kadar birçok ürünümüz pazar lideri konumunda.
BÜYÜME ATIŞTIRMALIKLARDA
Pazar lideri ürünlerimizin
pazar payları yüzde 30-40 arasında değişiyor. Birçok üründe
de pazar payımız yüzde 20 seviyelerinde. Son dönemde kendi
markalarımızda keklerin ve kuruyemişlerin olduğu atıştırmalık
ürün grubu çok hızlı büyüyor.~NEDİM ERDAL CARREFOURSA KATEGORİ DİREKTÖRÜ PRIVATE LABEL’I
BÜYÜTMEK
İSTİYORUZ”
HEDEF YÜZDE 20
Kendi
markamız olan Carrefour
ürünlerimiz, üstüne eğildiğimiz
ve yatırım yaptığımız bir alan.
Büyüme eğiliminde olduğumuz
için hedefimiz private label
oranımızı önümüzdeki dönemde
daha da genişletmek. Private
label’ın şirket içindeki payını
artırarak yola devam ediyoruz.
ORGANİK ÜRÜNLER GELECEK
Bugün private label oranımız
yüzde 7-8 seviyesinde.
İdeal olan bu oranı yüzde
20 seviyesine çıkarmak. Bu
ürünlerde tüketicilerimize geniş
bir ürün yelpazesi sunmayı
hedefliyoruz ve yeni kategoriler
üzerinde çalışıyoruz. Özellikle
tüketimin çok hızlı olduğu
bakliyat, pirinç, şeker, un, kağıt,
su, deterjan, peynir, süt ve süt
ürünleri gibi ürünleri içeren
kategorilere öncelik veriyoruz. İlerleyen dönemde organik
ürünler daha fazla odağımızda olacak.
M. İMER ÖZER PLAT YÖNETİM KURULU BAŞKANI TEHDİT OLARAK GÖRÜYORLAR
TÜKETİM ARTTI
Private label olarak
bilinen özel markalı
ürünler Avrupa’da ve
diğer gelişmiş ülkelerde
önemli pazar paylarına
sahip. Türkiye’de de
bu ürünlerin tüketimi
istikrarlı ve güçlü bir
şekilde artıyor.
BÜYÜMENİN
KAYNAĞI
Son
dönemde hızlı tüketim
pazarındaki büyümenin
büyük kısmı private
label ürünlerden
kaynaklandı.
Modernleşme ve şehirleşmenin artmasıyla birlikte büyük
marketlerden ziyade küçük zincirlere alışveriş yapmaya
giden tüketiciler, hem ucuz olduğu hem de daha kolay
ulaşabildikleri için bu ürünleri tercih etmeye başladı.
UCUZ FİYAT
Ucuz fiyatla yüksek kalite sunan bu ürünler
tüketiciler ve perakende kuruluşları tarafından her geçen
gün biraz daha benimsenirken, A brand dediğimiz
ulusal markalar tarafından da tehdit olarak görülmeye
başlandı.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?