1 Milyon KOBİ’ye Bulaşma Noktası

Ayşe S. Nevruz / SBS Türkiye İş Geliştirme ve Satış Ticari Müdürü Mehmet Eryılmaz ve SBS İş Geliştirme Yöneticisi

WTPF, Birleşmiş Milletler bünyesinde kurulu bir örgüt…Bu kuruluş dünyadaki bütün KOBİ’leri kapsayan dev bir proje başlattı. Hedefi, “ortak bir ticaret” merkezi oluşturmak, dünyaya açılamayan şirketlere yeni fırsatlar sunmak. İşte bu kurumun internet ve elektronik ortama dayalı platform ihalesini SBS Türkiye kazandı. İşe hemen koyulan şirket, nisan ayında büyük projeyi hayata geçirecek. Hedef 2003 yılında 150 bin, 3 yıl içinde ise 1 milyon şirketin sisteme üye olması. SBS Türkiye’den Mehmet Eryılmaz ve Ayşe Şeyda Nevruz, “Türkiye’den 3 yıl içinde 40-50 bin üye bekliyoruz” diyorlar.

Türkiye’den bir KOBİ niteliğinde şirketsiniz… Örneğin Kayseri’de faaliyet gösteriyorsunuz. Ancak, kaliteli üretiminiz, dünyaya açılmak gibi planlarınız var. Bunu yapacak üretim ve insan gücüne sahipsiniz. Tek eksiğiniz dev şirketlerin sahip olduğu mali güç ve uluslararası ilişkiler… Kendini tanıtmak, malını satacağı şirket bulmak, işlemleri yapabilmek her zaman kolay olmuyor. O nedenle bu tip şirketlere farklı olanaklar, yeni platformlar sunulması gerekiyor…

İşte Birleşmiş Milletler’in (BM) öncülüğünde gerçekleştirilen bir proje, tam bu amaca yönelik… Bir anlamda dünyanın bütün KOBİ’leri için “buluşma noktası” gibi çalışacak bu proje, üstelik bir Türk şirketi tarafından gerçekleştirilecek. Siemens Business Services Türkiye (SBS) tarafından ihale ile alınan bu projenin adı ise GTDS (Global Trade Directory Services)… Proje, bir BM kuruluşu olan WTPF tarafından kurulmuş. Bu çalışmanın işleyeceği elektronik platformu oluşturulmasını ve sistemin işleyişini ise SBS Türkiye üstlendi. Nisan ayında açılacak siteye, www.wtpfed.org adresinden ulaşılabilecek. Sitede ülkelerin ekonomik koşulları, iş yapma riskleri, pazar ve sektör analizleri, yasal düzenlemeler ve ihracat mevzuatı gibi bilgiler bulunacak. Bilgileri ise Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) ve Uluslar arası Ticaret Merkezi gibi kuruluşlar sağlayacak.

İnternet ortamında KOBİ’leri bir araya getirecek olan platform ile BM, dünya KOBİ’leri arasında ticareti arttırmayı hedefliyor. Bir anlamda “Çöpçatan” (Matchmaker) gibi çalışacak sistemi, SBS Türkiye İş Geliştirme ve Satış Ticari Müdürü Mehmet Eryılmaz ve SBS İş Geliştirme Yöneticisi Ayşe Şeyda Nevruz, DIGITAL’e anlattılar:

SBS’in Birleşmiş Milletler için gerçekleştirdiği proje ne amaçlıyor?

Dünya üzerinde KOBİ’lerin önemli bir yeri var. Ancak, bu şirketler, rekabet anlamında belli dezavantajlara sahipler. Birleşmiş Milletler, bu dezavantajları gidermek için bir proje başlattı.

Aslında 10 yıllık bir proje… Bunun için kendi bünyelerinde bir örgüt kurdular. 2000 yılında ise bu örgütün içinde bir organizasyon gerçekleştirip daha özel bir şirket kuruldu. Amaç, dünya KOBİ’lerine ticarette eşitliği sağlamak ve aynı zamanda belli avantajları onlara sunmak. Bu projenin en önemli parçaları arasında internet ve elektronik ortamların kullanılması yer alıyor.

WTPF ( World Trade Point Federation) adında bir organizasyon kuruluyor. Bu organizasyona dünyadaki tüm ticaret noktaları bağlı. Her ülkede en az bir ticaret noktası bulunuyor. O ülkenin KOBİ’leri bu ticaret noktasına bağlanıyor.

Birleşmiş Milletler, bu yapının arkasını elektronik teknoloji ve platformlarla destekliyor. Böyelce, KOBİ’lerin karşılaştıkları dezavantajları ortadan kaldırmaya çalışıyor. Elektronik platformun kullanılmasının en önemli nedenlerinden biri, diğer platformların daha maliyetli olmalarıdır. Fuarlarda ve kataloglarda yer almak, reklam verebilmek finansal güç gerektiriyor. Elektronik ortam da finansal güç gerektirir. Ancak, çok daha mantıklı rakamlar söz konusu olur. 

SBS nasıl bu projenin bir parçası oldu?

Birleşmiş Milletler bu proje için 1 yıl önce bir ihaleye çıktı. Dünyaya açık bir ihaleydi. Dünya çapında geçerli olacak, erişilebilecek ve kullanıldıkça para ödemeye dayalı sistem talep edilmişti. Aynı zamanda modelin WTPF’in varolmasını da sağlaması gerekiyordu. Teknik altyapıyı da şirketin desteklemesi gerekiyordu. Dünya çapında bir operasyon söz konusuydu.

Projenin temelinde internet kullanılacaktı. Bilindiği gibi internetin güvenlik açısından belli problemleri var. Modeli hazırlayan şirketin bu problemleri de yenebilmesi, hizmetin sürekliliğini sağlayabilmesi ve ayrıca bir call center’ı olması gerekiyordu. Birleşmiş Milletler, bu bütünlükte bir çözüm sağlayabilecek firma arayışı içerisindeydi. 14 firma ihaleye müracaat etti. SBS olarak model ve teknik güvenilirliğimiz konularında çalışmaları yaptık.

Sürekliliğimizi ve uluslararası standartlardaki imkanlarımızı gösterdik.

İleriye doğru da sistemin üstüne eklenebilecek hizmetleri soruyorlardı.  Fikir geliştirebilen, KOBİ’lere avantaj sağlayabilen bir firmayı seçme arzuları vardı. Önerdiğimiz modellerin bazıları onlar için çok yeniydi, bugüne kadar düşünemedikleri modellerdi. İleriye bakışımız kabul gördüğü ve ticareti anlamış model önerebiliyor olduğumuz için ortak olarak bizi tercih ettiler. Bu modeli hayata geçirmek için gerekli olan yatırımı yapabilmek, riski alabilmek ve paylaşmak tarafında da var olabildiğimiz için bizle çalışmaya karar verdiler.

SBS Türkiye olarak bu projeye imza atıyorsunuz. Nasıl bir çalışma gerçekleştirdiniz?

Projeyi, Türkiye’de hazırlayıp dünyaya açıyoruz. Bizim açımızdan bu yeni bir servis ihracatı. Bu sefer hedef kitle ve kullanıcıları KOBİ’ler oluşturuyor. Tüm servisi Türkiye’den, Kartal’da bulunan veri merkezimizden vereceğiz. Çağrı merkezimiz de buradan desteklenecek. Dünyanın her hangi bir yerinden bir KOBİ sisteme girdiğinde, İstanbul’da çalışan sistemimize erişmiş olacak. 

KOBİ’lerin çeşitli dillerde bizi arama imkanları olacak. Sistem önce İngilizce, İspanyolca ve Fransızca olacak. Daha sonra Almanca, Arapça, Çince ve Rusça gibi çok kullanılan diller yer alacak.

Platformun bazı özelliklerini BM’nin standartlarına göre düzenliyoruz. Bazı konularda onların isteklerine göre hareket ediyoruz. 81 ülkede, 121 tane ticaret noktası var. Ülkelerdeki organizasyon ise ticaret noktaları tarafından yapılıyor. Pazarlama tarafındaki sorumluluk ticaret noktalarında bulunuyor.

Proje KOBİ’lere ne gibi faydalar sağlayacak?

Öncelikle güvenilir bir ortamda olacaklar. Çünkü, Birleşmiş Milletler ve ona bağlı organizasyonlar içeriği sağlayacak. Bir de bizim gibi özel sektörün güvenilir temsilcileri olacak. 

Bu ortamda şirketlerin büyük avantajı olacak. Örneğin, çok daha düşük maliyetlerle, başka partilerle iletişime girebilecek, yeni pazarlara açılma imkanı bulacaklar. Bir KOBİ’nin Amerika’daki bir şirketle tanışması için fuarlara katılması, reklam vermesi gerekir. Bu sayede aynı amaca KOBİ’ler çok daha düşük maliyetlerle ulaşacaklar.

İnternette benzer birçok e-ticaret zemini bulunuyor. Ama bilgilerin doğruluğundan hiçbir zaman emin olamıyorsunuz. SBS’in BM için kurduğu platformda tamamen güvenilir bir ortamda e-ticaret avantajı sunulacak. Çok daha uygun maliyetlerle yeni pazarlara açılmak mümkün olacak. İnternette daha çok ihracat yapmak isteyen şirketlerin platformları var. Almak isteyen firmaların genellikle veri bankaları olmuyor. Ticarette bir alıcı, bir satıcı olması lazım. BM için kurulan platformda ithalat ve ihracat yapmak isteyenleri bir araya getireceğiz.

Dünyanın yapısına baktığımızda, talep edenlerin, genelde gelişmiş ülkelerin şirketleri olduğunu görüyoruz. Yani küçük KOBİ’lerden alım yapabilecek şirketler, büyük ve gelişmiş ülkelerdeler. Gelişmiş ülkelerin şirketleri ise benzer platformlara üye olmuyorlar. Çünkü, alımlarını, kendi satın alma örgütleri ve ağları üzerinden yapabiliyorlar. BM’nin üzerinde çalıştığı model ise ithalatçıların ve alıcı tarafının da bu veri bankasına dahil olmasına olanak sağlıyor. Bunun için çeşitli promosyonlar ve etkinlikler yapılıyor. Dolayısıyla, ithalatçı ve ihracatçının aynı platformda buluşmasını sağlıyor.

Sistemin üzerine ne gibi özellikler getirmeyi planlıyorsunuz?

Model hazırlarken birinci önceliğimiz para üretebilmek oldu. Sistemden bir kâr ortaya koymak zorundayız. Bir tanesi, web katalogu uygulaması olacak. KOBİ’ler, içeriğe uygun ürünlerini bu katolga para ödemesi karşılığı koyabilecekler. Bir de klasik ve standart banner ve ilanlara para talep etmeyi planlıyoruz. Ayrıca, işlem bazında para üretebilmek de söz konusu olabilir. 

Platformda bir alışveriş gerçekleştiğinde zaten amacımıza da ulaşmış olacağız. Yerel anlamda bazı hizmetlerin bu platformdan verilmesini de sağlayabiliriz. Örneğin, Türkiye’de gümrük ile ilgili bazı işlemler platformdan yapılabilir. İşlemlerin yapılması için formları buradan doldurma imkanı da sunabiliriz. O noktaya geldiğimizde her işlem başına ücret alınması da söz konusu olabilir. Verdiğimiz örneklerin hepsi ücret ile alakalı oldu. Ancak, ücreti işin içinden çıkarttığımızda, KOBİ’lere birçok farklı hizmet sağladığımız görülecektir.

Bu modellere bir örnek verebilir misiniz?

Sistemin öncelikle işlem yapılabilir hale gelmesi gerekiyor. E-zemin var olduktan sonra, pazarlama ve reklam sayesinde sistemi ayakta tutacağız. E-eğitim gibi hizmetler de sunmayı planlıyoruz.

Ticaret noktaları, genelde kendi ülkelerinde değişik şehirlere giderek ihracat mevzuatı ve genel kavramlar hakkında bilgiler, eğitimler vermeye çalışırlar. Neticede tüm KOBİ’lerin belli bir seviyede olduğunu düşünmek imkansız. Hazırladığımız e-zeminin üzerine farklı içerikleri koyabiliriz. Eğitim de verebileceğimizi düşündük. İnternet ortamında eğitim vereceğimiz için, birçok farklı konuda hizmet sunma şansımız var.  İhracat, gelişim, yabancı dil eğitimleri bunlardan birkaçı. Bu gibi konuları WTPF’e de anlattık. Oldukça beğendiler.

Proje ne kadar büyüklükte olacak? Kaç KOBİ’nin üye olmasını bekliyorsunuz?

GTDS, uluslararası bir proje. SBS olarak bilgi birikimimiz ile projenin Türkiye bacağını da oluşturuyoruz. Sisteme bu yıl içinde 150 bin üyenin kaydolmasını bekliyoruz. 3 yıl içinde dünya çapında 1 milyon üyeye ulaşması hedefleniyor. Çok ciddi miktarda KOBİ bu platforma katılmış olacak.

Üzerine katma değerli hizmetlerin katılabilmesi için öncelikle platforma KOBİ’lerin dahil olması gerekiyor. Türkiye’de 1 yıl içinde 30 bin, 3 yıl içinde ise 40 ile 50 bin arasında üye katılmasını hedefliyoruz. Bu sayede dünya ticaretinde önemli rol oynayan KOBİ’leri aynı platforma taşımış olacağız.
 
Ayşe Şeyda Nevruz SBS İş Geliştirme Yöneticisi WTPF için hazırlanan sistemi anlatıyor.

KOBİ’lerin hangi ihtiyaçları hedefleniyor?

Türkiye’de ve dünyada KOBİ’lerin en büyük ihtiyaçları, kendilerine yeni iş alanları yaratmak ve ürünlerini satabilmek. Bunlar, ciddi finans gücü olmayan KOBİ’ler için ulaşılması zor hedefler. KOBİ’lerin, işbirliği yapacağı partnerlerle tanışmaları, doğru partnerleri bulabilmeleri gerekiyor.

Dünyaya baktığımızda, iletişim açısında büyük ve batılı şirketlerin birçok avantajı olduğu görülüyor. Çok çeşitli platformlarda kendilerini duyurabiliyorlar. Daha küçük şirketlerin çoğu zaman bunları yapma imkanları olmuyor.

Türkiye’de KOBİ’lerimiz çok kaliteli mallar üretiyorlar. Özellikle tekstil sektöründe rekabete girebilecek ürünler ortaya çıkıyor. Ancak, ürünlerine alıcı bulamıyorlar. Belki Amerikalı bir alıcı KOBİ’nin ürettiği malla ilgilenecek ama böyle bir KOBİ’nin çoğu zaman varlığından bile haberdar olmuyor. En büyük problemlerden biri bilinirliliğin olmaması. Proje ile bu anlamda KOBİ’lere uluslar arası bir destek vermiş oluyoruz. Onları, iş yapabilecekleri firmalarla tanıştırıyoruz.

SBS’in Birleşmiş Milletler için hazırladığı ticaret platformu nasıl işliyor? KOBİ’ler bu sistemden nasıl yararlanacaklar?

Sistem, resmi olarak nisan ayında açılacak. Şu anda test çalışmaları devam ediyor.

WTPF’in internet sitesi dünya çapında gerçekleştirilen bir organizasyon ile şubat ayında açıldı. Dünyanın her hangi bir ülkesindeki bir KOBİ, isterse ülkesindeki ticaret noktasının web sitesine, isterse WTPF’in sitesine giriyor. Siteye girdikten sonra kendilerine kayıt olma imkanı sunuluyor. Her şey online gerçekleşiyor.

KOBİ, kendinden istenilen bilgileri sisteme giriyor. KOBİ’nin, isterse web kataloglarından faydalanma imkanı da olabiliyor. Bu sayede çok daha görsel bir şekilde ürünlerini sunabiliyor.

KOBİ, kayıt başvurusunu yaptıktan sonra, ticaret noktası KOBİ’yi araştırıyor ve bilgiler doğru ise onaylıyor. Biz de KOBİ’yi resmen siteye ve Global Trade Directory Services’a kaydediyoruz. Bizim açtığımız interaktif alan WTPF sitesinin içerisinde Global Trade Directory Services adı altında geçiyor.

KOBİ sisteme üye olduktan sonra belli bir süre sistemden ücretsiz faydalanıyor. Sunulan bazı özellikleri kullanamıyor. WTPF, bu hizmet için yıllık çok cüzi miktarlarda bedeller isteyecek. Bu bedelin de ödemesi yapıldıktan sonra, KOBİ, WTPF’in uluslar arası genel veri tabanına girmiş olacak.

Sistemde KOBİ’lerin yararlanabileceği ne tür özellikler var?

Mehmet Eryılmaz/SBS Türkiye İş Geliştirme ve Satış Ticari Müdürü

WTPF’in ana sayfasının birtakım özellikleri var. SBS olarak sistemin içeriğini tek başımıza sağlamıyoruz. Birçok önemli Birleşmiş Milletler örgütü, sisteme içerik ve bilgi sağlıyor. İçerik sağlayan örgütler arasında Dünya Ticaret Örgütü, UNEC, UNCTAD ve ICT gibi kuruluşlar yer alıyor. Bu kuruluşlar ülkelerin politik, sosyal ve ekonomik yapıları hakkında bilgi ve istatistikler veriyorlar.

Ticaret yapmak için yasalar ve mevzuat hakkındaki bilgileri giriyorlar. Örneğin, Türkiye’deki bir KOBİ, Brezilya ile ticaret yapmak istiyorsa, Brezilya’nın detaylı bilgisine ulaşabiliyor. KOBİ’ler sistemde ürünlerini tanıtıyorlar, web kataloglarına girebiliyorlar, teklif alıp verebiliyorlar. Ürünler için HTS (Harmonized Tariff Schedule) dediğimiz uluslararası bir kodlama sistemi kullanacağız. Ürünlerin sınıflandırılması, servisleri ve ürünleri baz alacak. Sistem, aramayı yaparken sizin ürün tanımınıza bakacak.

KOBİ’nin ürününün bir indeks kodu olacak. Dünyanın herhangi bir başka yerindeki KOBİ de bir arama yaparken sistem, iki KOBİ’yi birbirine link edecek. Sistemde, KOBİ’den beklediğimiz tek şey, kendisi ve ürünü hakkında doğru bilgiyi girmesi. Otomatik olarak KOBİ’ye bir kod verilecek ve gerisini de sistem akıllıca yapacak. Yani tanışma ortamını bile KOBİ’lere sistem sağlıyor.

KOBİ’ler birbirleriyle tanışmak, firmaları aramak için çok fazla uğraşmak durumunda kalmayacaklar. Sadece ürünün ismini yazacaklar ve sistem bu ürünü sağlayan firmaları, ülkeleri aradığı kriterlere göre hemen ortaya çıkartacak.