Bilişim sektöründe son yıllarda yaşanan büyümeden “hizmetler pazarı” hak ettiği payı alamadı. Bunun en büyük sebebi ise sektörde irili-ufaklı çok sayıda şirketin “fiyat” rekabetine dayalı çalışması...
Bilişim sektöründe son yıllarda yaşanan büyümeden “hizmetler pazarı” hak ettiği payı alamadı. Bunun en büyük sebebi ise sektörde irili-ufaklı çok sayıda şirketin “fiyat” rekabetine dayalı çalışması… Bugün BT hizmetleri alanında sayıları 7 bini bulan bu şirketler arasındaki “yıkıcı” rekabet gelişmeyi engelliyor. Sektörün cirosu 3,3 milyar dolara ulaşsa da, hizmetlerin hacmi bir türlü 550 milyon dolar sınırı aşamadı… Ancak beklentiler olumlu. Telekom sektöründeki özelleştirme ve kamudaki yeni projelerle birlikte hizmetler pazarının büyümesi bekleniyor.
Oracle’ın Avrupa Başkanı Sergio Giacoletto, yazılım pazarında gelecek 10 yılın panoramasını çıkarırken, “füzyon” uygulamalara dikkat çekiyordu. Mevcut uygulamalarla, yeni uygulamaların bir arada çalışacağına işaret eden bu trendin, gelecek 10 yıla damgasını vuracağını söylüyordu. Bunun da bilgi teknolojileri endüstrisinde önemli bir açılım yaratacağını ve BT hizmetleri pazarını yeni ufuklara taşıyacağını belirtiyordu.
Sadece Giacoletto değil, bilişim dünyasının önde gelen üst düzey yöneticileri de benzer tahminlerde bulunuyorlar. Onlara göre, sektörün sağlıklı gelişimi sonucunda ortaya çıkan uygulamalarla birlikte, bu konuda üretim yapacak hizmet sağlayıcı şirketlere de ihtiyaç artacak.
Aslında değişimin işaretleri bir süredir alınıyor. Ortaya çıkan yeni uygulama ve ihtiyaçlar, beraberinde büyük bir hizmet sektörünün doğmasını da getiriyor. Bu nedenle de bütün dünyada bilişm teknolojileri (BT) pazarı hızlı gelişme gösteriyor. Doğal olarak da bu alanda hizmet veren şirketlerin sayısı hızla artıyor.
Türkiye’de de gelişmeler bu yönde ilerliyor. Yolun henüz başında olunmasına rağmen sektörde faaliyet gösteren şirket sayısı şimdiden 7 bine ulaştı. 2005 yılı sonu itibariyle 500 milyon dolara ulaşan pazardaki bu kadar çok şirket olması da rekabeti körüklüyor. Ancak, şirket sayısı çok olmasına rağmen, pastadan aslan payını alanların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Bir bilişim şirketinin genel müdürü, “Pazara girişin en kolay olduğu alan bilişim hizmetleri… Bunun için bir masa, birkaç kişi yeterli. Bir şirket kurup, bilişim hizmeti vermeye başlayabilirsiniz” diye konuşuyor. Aynı genel müdüre göre, artan şirket sayısı, rekabeti kızıştırırken, bazı alanlarda büyük fiyat indirimlerine neden oluyor, sektörün sağlıklı büyümesini engelliyor.
2006 hedefi 550 milyon dolar
Uluslararası araştırma şirketi IDC’nin verilerine göre, Türkiye’de bilgi teknolojileri pazarı 2000 yılında 2,41 milyar dolardı. BT hizmetlerinden sağlanan gelirler ise pazarın yüzde 21,6’sını oluşturuyordu. Bu da 520 milyon dolar anlamına geliyor. Aradan geçen 5 yılda, toplam pazarın büyüklüğü yaklaşık 3,3 milyar dolara ulaştı. BT hizmetleri gelirleri ise ancak 528,7 milyon doları buldu. Toplam pazardan aldığı pay ise yüzde 16’ya düştü. Gartner Türkiye analistlerinden Halil Aksu, geçen süreci şöyle yorumluyor:
“Türkiye’de bilgi teknolojileri hizmetleri pazarı genellikle düzenli olarak büyüdü. Bu büyüme 2001’deki ekonomik krizle birlikte ile biraz aksadı. Ancak, 2003 yılı itibariyle tekrar kendini topladı. 2004 ve 2005 yıllarında küçük ama pozitif büyüme görüldü”.
Rakamlarda gerçeği açıkça ortaya koyuyor. Yaşanan krizlerden sonra bilgi teknolojileri pazarı 2000 yılında yakaladığı hacmi aşmış olsa da, hizmetler pazarı o dönemdeki ivmesini henüz geri kazanabilmiş değil. Yeni dönemde toplam pazardaki büyümeyi tetikleyen gücün donanım olması, hizmetlerin aldığı payın önümüzdeki dönem de ciddi bir artış göstermeyeceğini düşündürüyor. Halil Aksu’nun 2006 için tahmini şöyle:
“Bu yıl ve önümüzdeki yıllarda BT hizmetleri pazarı, tek haneli büyüme oranları gösterecek. Gartner olarak yıllık yüzde 5 ile 7 arasında bir büyüme öngörüyoruz. 2006’da pazar çok kabaca 550 milyon dolara ulaşabilir.”
İlk 10 şirket yarışıyor
BT hizmetleri pazarında, 4 binden fazlası İstanbul ticari siciline kayıtlı olmak üzere 7 bin civarında firma faaliyet gösteriyor. İrili ufaklı bu firmaların yaklaşık 150’si, toplam ciro içinde yüzde 85-90’lık payı elinde tutuyor. Bunlar arasında ise en yoğun rekabet ise ilk 10 şirket arasında yaşanıyor.
IDC’nin 2005 yılı verilerine göre, Türkiye BT hizmetleri pazarında ilk sırada IBM yer alıyor. Pazar payına göre yapılan sıralamada ikinci sırada Meteksan yer alıyor. Üçüncü ise HP…
IDC’nin tahminlerine göre 2004 yılı gelirleri 78,40 milyon dolar olan IBM, pazarın yaklaşık yüzde 15’ini elinde bulunduruyor. Ardından gelen Meteksan’ın pazar payı yüzde 13,2, HP’nin pazar payı ise yüzde 6,8 düzeyinde. İlk 10 arasında yer alan diğer şirketler ise KoçSistem, SBS, Probil, NCR, Servus, Netaş ve Bimsa olarak sıralanıyor.
İlk 10 şirketin yöneticileri, 7 bin şirketin mevcut pazar koşullarında çok fazla olduğu görüşünde. SAP Türkiye Genel Müdürü Cem Yeker şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Firma sayısındaki yoğunluğun en önemli nedenlerinden biri, giriş ve faaliyet sürdürmede kural ve standartların geliştirilmemesi. Gelecekte rekabet edebilir bir iş ve pazar alanı yaratamayan firmaların sektörden çekilmesi kaçınılmaz olacak”.
Rekabet fiyata odaklı
Küçük bir pastanın başında pay almayı bekleyen binlerce oyuncudan oluşan tablonun, önümüzdeki dönem kaçınılmaz olarak değişeceği düşünülüyor. Tıpkı global pazarlarda olduğu gibi, Türkiye’de de pazarın ciddi bir konsolidasyon sürecine girmesi bekleniyor. Dolayısıyla, önümüzdeki dönem, danışmanlar pazardaki oyunculara “birleşin” çağrısı yapmaya devam edecek. Pazarın büyük oyuncuları ise, daha atılgan davranıp, özellikle dikey olarak büyümenin yollarını arayacak.
İçinde bulunduğumuz dönemde ise rekabet tüm hızıyla devam ediyor. Pazarda tamamen fiyat üzerine kurulu bir rekabet olduğunu söyleyen KoçSistem yetkilileri şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Pazarın katma değerli alanda büyümemesi sebebiyle aynı işleri yapan firma sayısı her gün artıyor. Çabuk büyüme planları yapılıyor. Bugün artan firma sayısının getirdiği rekabet sebebiyle sadece ayakta kalabilmek amacıyla yoluna devam eden firma sayısı oldukça fazla. Bir meslek birliği olmadığı için sınırlı sermaye ve yetersiz uzmanlıkla kurulan birçok BT şirketi rekabeti olumsuz yönde etkiliyor. Sadece fiyat rekabeti ortaya çıkmıyor. Aynı zamanda katma değer sunma yeteneği azalıyor. En ucuz fiyat olduğu için başlanan projeler yarım kalıyor”.
Global pazarda son tablo
Uluslararası araştırma şirketi Gartner’ın verilerine göre, global bilgi teknolojileri pazarının büyüklüğü 2005 yılında 1 trilyon 102 milyar dolara ulaştı. Bunun yaklaşık yüzde 55’ini ise hizmet gelirleri oluşturdu. Yani global olarak yaklaşık 617 milyar dolar büyüklüğü olan dev bir pazar söz konusu. Global pazardaki eğilimler ise Türkiye’den çok farklı değil. ABD, Batı Avrupa ve Japonya gibi ülkelerin büyük pay aldığı global BT hizmetleri pazarında sadece daha düzenli ve uzun vadeli bir yapı söz konusu.
Halil Aksu, global pazardaki eğilimleri şöyle anlatıyor:
“Dünya çapında konsolidasyon en önemli trend. Şirket sayısı giderek azalıyor. Önümüzdeki dönem ölçek ekonomisi etkisini gösterecek ve tüketici kurumlar için daha uygun fiyatlar söz konusu olacak. Hizmet seviyesi anlaşması ve buna uygun hizmet kalitesi ve yaklaşımı artık gelişmiş ülkelerde standart çalışma düzeni durumunda. Pazar çok daha düzenli ve çok daha uzun vadeli. Bu nedenle daha iş odaklı ve ticari katma değer yaratan bir yaklaşım yaygın”.
Mehmet Oğuz/Hp Avrupa Bölgesi Hizmetler Satış Müdürü
Hizmetler Pazarında Öne Çıkan Trendler
Öne Çıkan Hizmetler Son birkaç yılda, geleneksel destek hizmetlerinden uzaklaşıldı. Bunların yerine, Türkiye BT hizmetleri pazarına, sistem entegrasyonu, uygulama danışmanlığı ve yerelleştirme gibi ileri düzeyde hizmetler damgasını vurdu. Önceden paketlenmiş çözümlerin kullanımı arttı. Son kullanıcıların hedefleri netleşti. Bütün bunlar BT hizmetleri sağlayıcılarının gelirlerini artırmasını sağladı.
Kamunun Önemi Sürüyor Başlatılan projeler, beklenenin altında olsa da, kamu sektörü projeleri 2004’te ve 2005’te Türkiye’de BT hizmetlerine olan talebin artmasında rol oynadı. Kamu harcamaları, özellikle sistem entegrasyonu projelerine odaklandı. Özellikle ordu ve savunma bağlantılı projeler, BT hizmet sağlayıcıları için önemli bir gelir kaynağı olmayı sürdürüyor.
Sektörlerden Gelen Talep Bankacılık, dağıtım, lojistik ve perakende gibi müşteri hizmetlerinin verimine ve kalitesine odaklanan sektörlerde rekabet artıyor. Bu sektörlerdeki firmalar da rekabette öne geçmek için BT’ye yatırım yapıyor. Özellikle iş akışı otomasyonu, tedarik zinciri, portal yönetimi ve temas yönetimi alanlarına yoğun olarak talep var. Kullanıcıların sınırlı bütçeleri ve pazardaki fiyat rekabeti nedeniyle proje gelirleri çok yüksek olmasa da, bankacılık ve telekomünikasyon sektörleri, BT çözümlerini en çok talep eden sektörlerin başında geliyor.
Crm Ve Scm Çözümlerine Dikkat Şirketler, gerek iş yaparken, gerekse gittikçe artan sayıda müşterileriyle etkileşimde bulunurken, oluşan karmaşıklığı CRM (müşteri ilişkileri yönetimi) ve SCM (tedarik zinciri yönetimi) çözümleriyle azaltabileceklerini fark ettiler. Pazar henüz olgunlaşmadı ama hızla gelişiyor. Diğer yandan web olanaklı çözümler de öne çıkıyor. E-iş uygulamaları tarafında büyüme var.
Murat Erkan/Cısco Systems Genel Müdür Yardımcısı
“2006’da Hizmet Gelirlerimizi İki Katına Çıkarmayı Hedefliyoruz”
Türkiye Pazarı Farklı Türkiye’deki genel yapıya baktığımızda, BT hizmet endüstrisinin beklenen değerinde olmadığını söyleyebiliriz. Türk pazarındaki dinamikler, global pazarlardan farklı biçimde işliyor. Şirketler hizmetleri ürünlerle birlikte, ürünlerin içine yedirilmiş olarak almayı istiyorlar. Hizmetleri ayrı bir kalem olarak görmüyorlar. Ancak, giderek daha karmaşık hale gelen sistemler ve segmentler içerisinde hizmetler aslında çok önemli bir rol üstleniyor.
Daha Kompleks Bir Yapı Son 5 yılda, BT çözümlerinin eskisi kadar basit olmadığını, işlerin daha kompleks bir hale geldiğini görüyoruz. Uygulamadan, alt yapıdaki en uç birime kadar sistemin bir ahenk içerisinde çalışması gerekiyor. Bunu yapabilmek de ciddi bir bilgi birikimi istiyor. Şirketlere rekabet avantajı sağlayan artıların temelinde de, hizmet tarafındaki doğru entegrasyondan yatıyor. Bugün bir projeyi bir ay geç yapmanın maliyeti, toplam proje maliyetinden daha fazla olabiliyor.
Cısco’nun Yaklaşımı Cisco, Türkiye’de müşterilerine hizmetleri iş ortakları ve ekosistemi üzerinden veriyor. Ancak, örneğin kritik uygulamaları olan, herhangi bir şekilde sistemlerin devre dışı kalmaması gereken büyük yapılarda, yani çok seçici ve çok kritik işlerde hizmeti bizzat kendisi veriyor. 2005 yılında, doğrudan bankacılık, mobil iletişim ve servis sağlayıcılar alanında 5 tane çok büyük proje gerçekleştirdik. 2006 yılında ise hedefimiz, var olan hizmet satışlarımızı en az 2 katına çıkartmak. Pazarın artık yavaş yavaş hizmetlere gereken önemi vermeye başladığını, en azından bunun ne kadar kritik bir konu olduğunu anladığını düşünüyoruz.
Hakan Arıtürk/Probil Genel Müdürü
“Kullandıkça Öde Anlayışı Gelişecek”
Yeni Yaklaşımlar 2001 sonrası donanım ve yazılım satışlarında yaşanan ve her geçen gün artan karsızlık problemi artık standart BT hizmetleri pazarında da yaşanıyor. Bu nedenle sistem entegratör firmalar iş süreçlerine dahil olabilecek yeni katma değerli hizmetler sunmak zorunda. Diğer yandan kurumsal firmaların dinamik ihtiyaçlarının dinamik BT yapısı ile karşılanabileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle, önümüzdeki dönem için, iş ihtiyaçlarının yeni nesil sistem çözümleri ile karşılanabilecek. Bu yeni nesil sistem çözümleri de “kullandıkça öde” modelinde sunulacak. Bizim odak noktamız da, iş stratejileri ile BT operasyonlarının uçtan uca dinamik yönetim modelinde entegre etmek olacak.
Öne Çıkan Projeler Probil olarak, telekom, finans, kamu ve genel sektörde katma değeri yüksek sistem entegrasyon projelerine odaklanıyoruz. Sektörlere rekabet avantajı sağlayacak katma değerli çözümler geliştiriyoruz. Örnek olarak, kamuda Milli Eğitim Bakanlığı projesi var. Bu proje kapsamında eğitim kalitesini artırmak ve teknoloji kullanımını ilköğretim seviyesine taşımak amacıyla MEB bünyesindeki okullara bilgi teknolojisi sınıfları kuruluyor. Bu büyük projenin ilk etabında yer alan Probil, Türkiye genelindeki bin 60 ilköğretim okulunda sistemin kurulmasına katkıda bulunuyor. Aralık 2005 ve Ağustos 2006 tarihleri arasında gerçekleşecek bu projede yaklaşık 24 bin bilgisayarın bağlantısı yapılacak.
Yurtdışı Projeler Probil olarak yurtdışında da önemli projeler gerçekleştiriyoruz. Ukrayna’nın 3’üncü büyük operatörü Life’ın iletişim altyapısını 3 ay gibi kısa bir sürede kurduk. Kiev’de iki lokasyon olmak üzere, Donetsk, Simferepol, Dnepro, Kharkov, Odessa ve Lviv’da, Cisco Systems ürünleri kullanarak veri ağını ve güvenlik altyapısını gerçekleştirdik. Diğer yandan İsviçre’deki en önemli internet servis sağlayıcılarından Green ve İngiltere’de Breathe firması da CRM çözümüzü kullanıyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?