Bireysel çabalarla yola çıkan “açık yazılım” platformu Linux’ta ikinci dalga başladı. IBM, HP ve Intel gibi şirketlerin desteğini de yanına alan bu cephede, 2004 yılında 11 milyar dolarlık büyüklüğ...
Bireysel çabalarla yola çıkan “açık yazılım” platformu Linux’ta ikinci dalga başladı. IBM, HP ve Intel gibi şirketlerin desteğini de yanına alan bu cephede, 2004 yılında 11 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşıldı. Şimdi ise Linux’a cep telefonundan robotlara, dev sunuculardan süper bilgisayarlara kadar yeni alanlardan talep geliyor. Bu tablo, pazardaki ivmeyi artırıyor, geleceğe yönelik tahminleri yukarı çekiyor. IDC, 2008 yılında pazarın 35.7 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor.
“Açık yazılım” kavramı ilk kez bilgisayar endüstrisinin henüz gelişmekte olduğu 80’li yıllarda ortaya atıldı. Hareketi başlatan ise ABD’li yazılımcı Richard Stallman idi. Stallman, Unix üzerinde modellenen bir işletim sisteminin, programcılar arasında paylaşılarak kullanabileceğini öne sürüyordu. Buna imkan sağlayan yazılım ise 90’lı yılların başında Finlandiyalı bir üniversite öğrencisinden geldi. Linus Torvalds adlı gencin geliştirdiği yazılım, işletim sisteminin merkezini yönetecek ve çeşitli yazılım parçalarının koordinasyonunu sağlayacak çekirdeği oluşturuyordu. Yazılımcılar Torvalds’ın çekirdeğine Linus ve Unix’in birleşimi olan “Linux” adını verdiler. Torvolds böylece Linux işletim sisteminin yaratılmasına, binlerce gönüllü programcıyla beraber liderlik etmiş oldu…
Torvalds, şimdi Portland’daki Linux açık kaynak geliştirme laboratuarlarında (OSDL) çalışıyor ve 34 yaşında. Stallman ise hala açık yazılımın savunucusu. Ancak, uzun saçları ve pespaye görüntüsüyle takım elbise giyip kravat takmayı yani Linux’un ticari yükselişi içerisinde bulunmayı reddediyor. Torvalds ile de son 5 yıldır konuşmuyor…
Yükseliş 5 yıl önce başladı
Stallman’ın Torvalds ile konuşmamasının nedeni, bundan 5 yıl kadar önce Linux’un yaşadığı krize Torvalds ve arkadaşlarının bulduğu çözümden kaynaklanıyor. Torvalds o tarihe kadar açık yazılım içerisinde olan biten her şeyi manuel olarak kontrol etmeyi tercih ediyordu. Ta ki Linux üzerinde çalışan programcılar, sistemin geleceğini tehlikeye atan riski görüp isyan bayraklarını kaldırana kadar.
Torvalds’ın, yazılan kodları manuel olarak bir araya getirme yöntemi, zaman içerisinde Linux’un gelişiminde tıkanıklık yaratmaya başladı. Torvalds önce karşı çıktı ama sonra programcılar onu, açık kaynak kodlarının daha hızlı yazılmasını ve parça yazılımlar arasındaki koordinasyonunu sağlayacak bir ek programı kullanmaya ikna ettiler. 2002 yılında program hazır olduğunda, Torvalds parçaları birleştirmede geçmişte olduğundan 5 kat daha hızlı ilerleyebiliyordu. İşte açık olmayan bu programı kullanması Torvalds ile Stallman’ın yollarını ayırdı. Ancak aynı zamanda, bugün geleceğin işletim sistemi olarak tanımlanan ve yazılım dünyasına yepyeni bir anlayış getiren Linux’un yükselişinin başlangıcı oldu.
Her yerde Linux
Linus Torvalds ve bir grup gönüllü programcının bireysel çabalarıyla başlayan Linux’un yükselişi, bugün dünya bilişim devi şirketlerinin de desteğini alarak devam ediyor. IBM, HP ve Intel gibi pek çok dünya devi şirket Finlandiyalı Torvalds ile işbirliği yapıyor. Linux için teknoloji desteği, pazarlama gücü ve açık yazılımı geliştirecek binlerce insan kaynağı sağlıyorlar. Bugün sadece IBM, 600 yazılımcıyı Linux’a tahsis etmiş durumda. Ve sonuç olarak, bugün ortada 5 yıl öncesine göre çok daha güçlü bir Linux var…
Üstelik, açık yazılım Motorola’nın cep telefonlarından, Mitsubishi’nin robotlarına, eBay’in sunucularından NASA’nın süperbilgisayarlarına kadar her yerde kullanılıyor.
Torvolds’ın hayali, bilgi teknolojileri endüstrisinde yepyeni bir dönem başlatan dev bir şirkete dönüşmüş durumda. Bu şirket geleneksel yöntemlerle yönetilmiyor. Bir genel merkezi, CEO’su ya da yıllık faaliyet raporu da yok. Linux, yaklaşık iki düzine şirketin ve ayrıca binlerce bireysel insiyatifin bir arada çalıştığı bir kurumsal ortaklık olarak tanımlanıyor.
2008 planı 35.7 milyar dolar
Linux’u destekleyen şirketler, binlerce yazılımcıyı istihdam edip, Linux etrafında ürün ve hizmetler geliştirmeye devam ediyorlar. Hiçbir şirket Linux’un doğasını değiştirmiyor. Linux yine açık kaynak yazılımı olarak ücretsiz paylaşılmaya devam ediyor. Ancak, distribütörlerden donanım üreticilerine kadar tüm Linux destekçisi şirketler, bu proje ile ciddi gelirler sağlıyorlar.
Örneğin Red Hat ve Novell gibi distribütörler, Linux’u faydalı kullanıcı mönüleri, düzenli update’ler ve müşteri hizmeti ile bir arada sunuyorlar. Kullanıcılardan da ekstralar için yıllık belirli bir ücret talep ediyorlar. Bünyesinde Linux için 200 yazılımcıyı istihdam eden Red Hat, bu yıl içerisinde karını üçe katlayacağını öngörüyor.
Bu rakamlar, PC ve sunucu üreticilerinin Linux destekli ürünleri piyasaya sunarak elde etmeyi planladıkları rakamlarla karşılaştırıldığında az kalıyor. Örneğin, HP’nin Linux üzerinde çalışan sunucularından elde ettiği gelir, geçtiğimiz mali yıl içerisinde 3 yıl önceki rakamı ikiye katladı ve 3 milyar dolara ulaştı.
IDC’nin tahminlerine göre, global sunucu pazarında, adetsel satış bazında, Linux’un bugün yüzde 24 olan pazar payı 2007’de yüzde 33’e ulaşacak. IDC, masaüstünde de bugün yüzde 3 olan Linux’un payının 2007’de yüzde 6’ya ulaşacağını öngörüyor. Yine IDC’nin tahminlerine göre, 2004’te 11 milyar dolar olan toplam Linux pazarının, 2008’de 35.7 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
IDC, 2003 yılında 9 milyon 500 bin masaüstü Linux yüklendiğini tahmin ediyor. Aynı tahminler, bu rakamın, 2008 yılında 27 milyon 800 bine ulaşacağını ortaya koyuyor.
Kamunun tercihi
Dünyada ve Türkiye’de Linux kullanımını tercih eden sektörler birbirine paralellik gösteriyor. Tüm dünyada hızla yaygınlaşmaya başlayan Linux, özellikle kamu kurumlarının ve devlete bağlı organizasyonların öncelikli tercihleri arasında yer alıyor.
Novell Türkiye Ülke Müdürü Gamze Aydın, Linux’un, özellikle ucuz sahip olma maliyetleri nedeniyle büyük bir ivme gösterdiğine dikkat çekiyor ve “Bu nedenle tüm dünyada kamu kurumlarında hızlı bir Linux’laşma süreci yaşanıyor” diye konuşuyor. Aydın şöyle devam ediyor:
“ABD içinde pek çok devlet kuruluşu Linux kullanırken, Brezilya, Çin gibi ülkeler Linux'u bir devlet politikası olarak benimsediklerini açıkladılar. Avrupa’da Almanya, Belçika, Fransa, İngiltere ve İspanya gibi ülkeler kamu kuruluşlarında ve devlet kurumlarında Linux ve açık kaynak kodlu yazılım kullanma yolunda resmi adımlar attılar.”
Türkiye’de ise bu durum daha yavaş bir gelişme gösteriyor. Özel sektörde telekom, finans ve üretim şirketleri Linux kullanımında öne çıkıyor. Kamu Linux’u dayanıklı, güvenli , hem de daha ucuz olması nedeniyle daha çok tercih ediyor.
TÜRKİYE’DE 300 BİN KULLANICI VAR
PERFORMANS AVANTAJI Linux, henüz Türkiye pazarında küçük bir paya sahip. Ancak, özellikle sunucu pazarında büyüme trendi içinde. Kurum ve kuruluşlar ilk etapta tüm sunucularını Linux'a geçirmeseler bile mutlaka alternatif olarak Linux sunucuları altyapılarında bulunduruyorlar. Kısa sürede Linux sunucularının performansından aldıkları verimi diğer sunucularda göremeyen işletmeler hızla Linux sunucu sayılarını artırma yoluna gidiyorlar.
YILDA YÜZDE 26 BÜYÜME Türkiye’de Linux pazarına yönelik çok sağlıklı rakamlar yok. Ancak, tahminlerimiz 200-300 bin arasında Linux kullanıcısı olduğu doğrultusunda. Global rakamlara baktığımızda ise geçtiğimiz yılın sonunda IDC, 2008 yılında açık kaynak işletim sistemi Linux tabanlı 17 milyon adet PC satılacağını öngördüğünü açıkladı. Bu tahmine göre, 2008 yılında dünyada 42 milyon 600 bin adet PC olacak. 2003 yılında yüzde 3 olan Linux’un pazar payı ise 2008’de yüzde 7’ye çıkacak. IDC'nin raporu masaüstü, sunucu, kutu yazılım olarak 2003-2008 yıllarında Linux'un yıllık ortalama büyüme hızının yüzde 25.9 olacağı gösteriyor.
ÖNYARGILAR AŞILACAK Linux’un kullanımına yönelik en büyük endişeler arasında, arkasında büyük bir şirketin bulunmaması, kullanıcıların destek endişesi duyması geliyordu. Fakat Novell ile IBM, HP ve Oracle gibi büyük tedarikçilerin Linux’a verdiği destekle bu önyargılar aşılıyor. Linux, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de BT kullanıcılarına bir alternatif oldu.
YENİ İSTİHDAM YARATIYOR
HIZLA YAYGINLAŞIYOR Türkiye’de Linux kullanımı özellikle sunucular tarafında hızlı ilerliyor. Sunucularda olarak bakarsak Linux’un adet olarak Unix’i geçti. Windows’un arkasından ikinci sırada yer alıyor. Gelir olarak ise diğer işletim sistemlerinden geride bulunuyor. Masaüstünde Linux hem gelir hem de adet olarak ikinci sırada. Artış hızı olarak bakarsak Linux’un kesinlikle tüm işletim sistemlerinden daha hızlı yaygınlaştığını söyleyebiliriz.
BANKALAR KULLANIYOR Linux, halen hayati derecede kritik uygulamalarda Unix kadar yaygın değil. Ancak, belli uygulamalarda hızla yaygınlaşıyor. Örneğin, en büyük bankalarımızdan birinin tüm veritabanı sistemi Linux’a geçirildi. Birçok büyük bankada şube sistemleri, veri ambarı uygulamaları, ya da belli kritik uygulamalarda Linux kullanılıyor. Bunun yanı sıra diğer sektörlerden üretim, iletişim ya da kamu sektöründe de Linux’un ciddi düzeyde ilerleme kaydettiği gözleniyor.
PC SATIŞLARINI ETKİLEDİ Linux’un dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüm BT pazarını olumlu etkilediği kesin. Yeni iş olanakları yaratmakla birlikte bilgisayar satışlarına da katkı sağlıyor. Linux’un, toplam sahip olma maliyetinin diğer işletim sistemlerine göre daha düşük olması, firmalara cazip geliyor. Linux bilen yeni yazılım firmaları kuruluyor ya da mevcut yazılım firmaları geliştirdikleri uygulamalar Linux’a taşınıyor. Diğer işletim sistemleri ile birlikte Linux işletim sistemini de desteklemeye başlıyorlar.
LINUX’A YATIRIM YAPAN ÇOK
DEVLET POLİTİKASI OLMALI Dünyanın dört bir tarafında yüzde yakın devlet, farklı ölçülerde tercihlerini Linux işletim sistemi yanında kullandılar. Pek çok ülke hükümeti, resmi devlet politikası olarak Linux kullanma kararı aldılar. Geliştirme çalışmaları konusunda da IBM gibi özel şirketlerle yakın işbirliği yürütüyorlar. IBM son üç ay içinde Rusya, Romanya, İngiltere, Brezilya, Çin, Hindistan ve Tayland’da Linux Teknoloji Merkezleri açtı. Ayrıca söz konusu hükümetlerle ve bu ülkelerdeki devlet üniversiteleriyle anlaşmalar imzaladı. Türkiye’de bu yönde bir adım atılmasına ihtiyaç var.
KOBİ’LER İÇİN AKILCI SEÇİM Önümüzdeki dönem kamu başta olmak üzere, finans ve üretim sektörlerini Linux’a yatırım yapacak sektörler olarak tahmin ediyoruz. Linux, avantajları ve üstünlükleri sayesinde KOBİ dünyası için de en akılcı seçenek konumunda. Linux özel bilgisayar uygulamalarının geliştirilmesi, güvenlik, sorunsuz çalışma, yüksek performans gibi ayrıcalıklar sunuyor. Web servislerinden dosya ve yazıcı paylaşımına, ofis uygulamalarından kritik iş uygulamalarına kadar KOBİ’lerin her tür gereksinimi için Linux’un sunduğu bir avantaj var.
HANDE D. SÜZER
hdemirel@capital.com.tr
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?