Dr. Cemal Akyel / SBS Türkiye E-Devlet Çözümleri Yöneticisi Siemens Business Services, küçük bir ülke olan Macau’da örnek bir proje yürüttü. “Akıllı Kartları” günlük hayata taşıyan bu proje, e-de...
Dr. Cemal Akyel / SBS Türkiye E-Devlet Çözümleri Yöneticisi
Siemens Business Services, küçük bir ülke olan Macau’da örnek bir proje yürüttü. “Akıllı Kartları” günlük hayata taşıyan bu proje, e-devlet yolunda müthiş bir süreci de başlattı. Ardından İtalya için start verildi. İçinde kimlik bilgilerinden, parmak izine; sağlık geçmişinden, öğrenime kadar çeşitli bilgileri saklayan bu kartlar, kamu yönetiminde adeta devrim yaratıyor. SBS Türkiye’den Dr. Cemal Akyel, hedeflerinin Türkiye’ye de hizmeti sunmak olduğunu söylüyor.
Portekiz yönetiminde olan Macau, küçük bir devlet. Yarım milyon düzeyinde nüfusu var. Bu küçük ülke, geçtiğimiz günlerde e-devlet yolunda önemli bir yatırıma imza attı ve “akıllı kart” uygulamasını hayata geçirdi. Bu önemli uygulamayı hayata geçiren ise Siemens Business Services (SBS) idi. Macau Özel Yönetim Bölgesi’nde yürütülen proje, “Çoklu Uygulamalı Akıllı Kimlik Kartı” adını taşıyor. Projede yeni kartların dağıtım aşamasına gelindi. 11 ay gibi rekor bir zamanda tamamlanan bu proje, Macau’nun, Asya kıtasında e-devlet alanında lider olmasını sağlayacak.
Projeyi yürüten SBS’in Türkiye e-devlet çözümleri yöneticisi Dr. Cemal Akyel, “akıllı kartlar”ın çok önemli fonksiyonları olduğuna dikkat çekiyor. İçine sayısal imzadan, öğrenim belgesine; kredi kartı bilgilerinden sağlık geçmişine kadar çeşitli bilgiler konulabileceği için, e-dönüşüm sürecinde kritik bir önemi olduğunu vurguluyor. Dr. Akyel, “SBS olarak bu hizmeti Türkiye’ye getirmek istiyoruz” diyor.
SBS’de e-devlet Çözümleri Yöneticisi olarak görev yapan Dr. Cemal Akyel, e-devlet ve akıllı kart projeleriyle ilgili DIGITAL’in sorularını şöyle yanıtladı:
Çok uygulamalı akıllı kartlar ne anlama geliyor. Bu kartların özelliklerini anlatır mısınız?
Şüpheye mahal bırakmayacak biçimde devletin vatandaşını tanıyor olması gerekiyor. Bugün nüfus kağıdınızı gösterdiğiniz zaman gerçekten size ait olup olmadığına dair bir şey yok. Kolay kopyalanabilir, üzerine başka bir resim yapıştırılabilir, yanlış bir tanımlama söz konusu olabilir.
Aidiyeti belirleyici kimlik belgeleri aynı zamanda, akıllı kart da olabilecek. SBS’in İtalya’da, belediye seviyesinde pilot çalışma şeklinde yaptığı büyük çaplı bir uygulama var. Söz konusu hizmet kartı 280 bin kişiyi kapsıyor. Ama 5 yıl içerisinde tüm İtalya genelinde 40 milyon kişiye bu akıllı kartlar dağıtılacak
Akıllı kartın özellikleri şöyle: Bankamatik, yada kredi kartı gibi bir kart düşünelim. Doğal olarak üzerinde okunabilir bilgiler var. Şu anda nüfus cüzdanınızda olan bir takım bilgiler ve bir de fotoğraf…
Bunun ötesinde içerisinde bir de çip var. Bu çip karta akıl kazandırıyor. Bunun üzerine uygulama ya da uygulamalar yükleyebilirsiniz. Avantajı, bu kart,sadece bir kimlik kartı olarak kullanılmıyor. Çok önemli farkları da var. Örneğin, kolay kopyalanamıyor. Kaybettiğiniz zaman başka birisi sizin kartınızı kullanamıyor. Kart içinde parmak iziniz de saklanabilir. Kaybedildiği zaman farklı bir resim yapıştırayım, o kişi adına bunu kullanayım diye bir şey söz konusu olmuyor. O anlamda güvenliği sağlıyor. Devlet birisinin kartına baktığı zaman, bu benim vatandaşım diyebiliyor.
Şu ana kadar dünyada hangi ülkelerde bu gibi kartlar uygulamaya konuldu? Uzun yıllardır uygulama yapılan bir yer var mı?
Avrupa Birliği çerçevesinde çok yaygın olarak uygulamaya geçiliyor. Hizmet kartı olarak pilot uygulamalar şu anda İtalya’da mevcut ama Avrupa Birliği geneline yayılacak. Benim bildiğim kadarıyla, Avrupa Birliği’nde 3-4 yıllık bir uygulama yok.
Bu çok yeni bir uygulama o zaman ?
Çok yeni bir konsept de değil aslında.
Uygulama açısından soruyorum?
Bu kartları, içindeki çipler sayesinde bir hizmet kartına dönüştürmek mümkün. Akıllı kart olması sadece fotokopi ile çoğaltılamaz anlamına gelmiyor ya da özel malzemesi sayesinde dayanıklı olmasından da gelmiyor. İçindeki çip de kartı akıllı yapmıyor.
Bir kartın akıllı kart olabilmesi, o çipin içerisine yükleyeceğiniz uygulamalara bağlıdır. Kullanıcının ihtiyacına uygun olarak bu kartı tasarlayabilmemiz ya da e-devlet içinde konumlandırabilmeniz önemlidir.
Sizin böyle tasarılarınız var mı?
Elbette. Vatandaşların da bir yaşam süreleri var. Doğumdan ölüme. Devletten, kamu kurumlarından talep ettikleri hizmetler var. Bu hizmetler ise doğum, evlenme ya da ölüm gibi sıralanıyor. Bu olaylar sonrasında kamudan talep edeceğiniz hizmetlere bakarsanız, bunların tek bir kamu kuruluşuyla ilgili olmadığını görürsünüz. Birden fazla kamu kurumundan hizmet alıyorsunuz. Hatta, örneğin evlenmek için bir çok kuruma gitmem gerekiyor.
Mernis, bunun için omurga projedir, e-devlet dönüşümünün tam ortasındadır. Mernis, tek bir numara ile kurumların haberleşmesini sağlar. Şu kişi evlendi derken, o bilginin değişik yerlere gönderilmesi gerekiyorsa, tek bir numara ile gönderilmesini sağlar. Öbür türlü isim yanlışları olabilir, karmaşa yaşanabilir.
Burada vatandaşın talep edebileceği hizmetleri düşünmek gerekiyor. Bu hizmetlere yardımcı olabilecek ne tür uygulamaları kartta saklayabiliriz diye düşünmek gerekiyor. Bunlar neler olabilir; pasaportunuzu bile burada tutabilirsiniz aslında. Öğrenim durumu bu karta yüklenebilir vs.
Kartın içinde neler olacağını kesin olarak tasarlamadınız mı?
Kamudan gelecek talebe bağlı bir şey bu. E-devlet dönüşümünde karşı taraftın bu isteği belirliyor olması lazım. O ölçütlere en fazla hizmet edecek hizmetlere öncelik verilebilir. Bu tür bir öncelik çalışmasının yapılıyor olması gerekir. Hizmetlerin hepsinin birden yapılması mümkündür ama maliyet çok yüksek olacaktır. Ancak, işe öncelik verilecek hizmetlerden başlanır, diğerleri de sırasıyla yapılır. Buna bağlı olarak karta ne tür bilgiler yükleneceğine karar verilir.
“E-devlet dönüşümü” içerisinde, “Devlet kapısı” dediğimiz bir çözümümüz var. O çerçevede hangi hizmetlerin devlet kapısı içerisine dahil edileceğine karar verildikten sonra bu hizmetlerin iş süreçlerinin incelenmesi gerekiyor.
Ama yeni yapıda tabi ki bu akışta bir takım değişiklikler olacaktır. Çünkü, fiziksel olarak artık dolaşma gereği yoktur. Bu yeni yapıda bunun nasıl olacağına karar verilmesi gerekiyor. Bu yeni yapıda bu hizmetlerin alınabilmesi için, hangi bilgilerin kartta yüklenmesi avantajlı olursa, ona karar verilecektir.
Bununla ilgili kim çalışıyor? Kamu böyle bir çalışma yapıyor mu?
Bilişim Derneği bünyesinde bu tür çalışma grupları var.
Kamu kurumlarından talep var mı?
Bu tek tek taleple olacak bir şey değil. Devletin en üst seviyesinde bir siyasi otoritenin bu işin liderliğini üstlenmesi gerekiyor. Bizim görüşümüze göre bunu Başbakanlık yapmalıdır.
Çünkü, bu bir entegrasyon işidir. Bu dönüşüm projeleri bir bütüne doğru gidecektir. Orada bir lider olması gerekir. Bu liderin bir eylem planı ortaya koyması ve bunu halka sunması gerekir.
Lideri destekleyecek birimlerin de kurulması lazım. Üst seviyede olması çok önemli. Çünkü, birden fazla kamu kurumunun birlikte katıldıkları bazı hizmetler var. Mesela arsa, arazi, emlak işlerini ele alalım… Milli Emlak var, belediyeler var, Orman Genel Müdürlüğü var, Tapu ve Kadastro var, Orsa Ofisi var, Harita Genel Müdürlüğü var, daha başkaları da var.
Bunların dahil olacağı bir şeyde bir üst bakış ile entegrasyon sağlamak mümkün olur. Aksi halde nasıl bir satın alma yapılacak bunların dahil olacağı bir işte onu çözmek problem olabilir.
Geçmişte Başbakanlık koordinasyonunda mı yürütülüyordu bu çalışmalar?
Evet, Başbakanlık’taydı. Şu anda da o şekilde gidecek gibi görünüyor. Önemli olan orada böyle bir yapılanmanın hızlıca olması gereği var. Bu işin liderinin ortaya çıkması gereği var.
Akıllı kart uygulaması Türkiye’de ne zaman hayata geçebilir? Pilot uygulamaya ne zaman başlanır?
Akıllı kart projesi, Macau, İtalya ve İngiltere de deneniyor. Avrupa Birliği çerçevesinde ise AB’de böyle bir irade istek ve beklenti var. Bunları hizmet kartına dönüştürme yolunda da AB ülkeleri hemfikir.
Sizin hükümete böyle bir öneriniz oldu mu?
SBS, globalden gelen çözümlerimizden dolayı sürekli olarak buralarda vurguladığımız çözüm önerileri içinde akıllı kartlar da var. Sadece bunlar e-devlet dönüşümünde kullanılan araçlar değil. Belediyelerde de bir hizmet kartı olarak kullanılabilir. İçine bir sürü şey yüklenebilir.
Bu tip kartların kullanımı için gerekli yatırım miktarı hakkında bilgi verir misiniz, maliyeti nedir?
Akıllı kart projesi, aslında tamamen teknoloji projesi değildir. Kart ve çipden oluşuyor. Dolayısıyla, çok yüksek bir teknolojiden bahsetmiyoruz. Bunun kişi başı maliyetine bakacak olursak, o kadar yüksek bir rakam olacağını sanmıyorum. Macau’da önümüzdeki 4 yıl boyunca 460 bin vatandaşa dağıtılacak, çok fonksiyonlu, çok uygulamalı akıllı kimlik kartı proje bedeli yaklaşık 6 milyon Euro’dur. Kartın maliyeti olarak baktığınız zaman o kadar yüksek bir maliyet çıkmayacaktır.
SBS, iş hizmetlerinde bir entegratör firma, kendisi kart üreten bir firma değil. Buradaki iş sadece kart üretme değil, çok dikkat etmek lazım buna. Bu kartların güvenli olarak nasıl dağıtılacağı esas sorun. Dağıtım sırasında da veri tabanında değişikliklerin ve güncellemelerin de yapılıyor olması gerekir. Bazı şeyler postayla gidip gelecek. Bazı şeylerin lojistiği söz konusu. Burada bu işi proje olarak alıp başından sonuna kadar yönetecek birisine ihtiyaç var.
Bu iş sadece teknoloji işi değil, bir çok boyutu olan bir iş. Kartların dağıtımını nasıl değiştireceksiniz? Vatandaş bu kartı alabilmek için ne yapacak, kime gidecek? Kart eline geçene kadar hangi aşamalardan geçecek? Düğmeye bastığınız anda bütün bunlar bizde hazır. Maliyeti de hazır. Bütün bunlar, ne ölçekte bir iş olacağına ve ne kadar kaynak koyacağınıza bağlı.
Bu işi daha önce yapmış olmanız çok önemli. Güvenirliği getiriyor. Biz, birebir diğer ülkelerdeki uygulamaları getirelim demiyoruz. Buradaki mevzuat farklı, yapı farklı, adresleme standardı farklı.
Macau’da, e-devlet dönüşümü ile akıllı kart projeleri birlikte mi uygulandı?
İlerde böyle bir yöne gitmesi düşünülüyor. İtalya’da şu anda belediye hizmet kartı olarak uygulanıyor ama 5 yıl içinde 40 milyon kişi bu kartı kullanacak.
Akıllı kartlar, vatandaşlar ve hükümetler için ne gibi kolaylıklar getiriyor?
Karttaki çip içerisine sayısal imzanızı saklayabiliyorsunuz. Dolayısıyla, etkileşime geçtiğinizde gerçekten hizmeti talep eden kişininsiz olduğunuz da garanti altına alınmış oluyor, ki şu anki sistemde bu yok. Nüfus kağıdınızı sizin adınıza bir başkası gösteriyor olabilir Adli sicilinizi doğru düzgün takip edebiliyorsunuz, sonucunda mahkemeler düzgün işliyor, aradığınız kişiyi yerleşimini ikametini bulabiliyorsunuz. Sağlık bilgileri kayıt edebiliyorsunuz.
Çok önemli getirileri olan bir proje. O getiriler bazında maliyetinin değerlendirilmesi gerekiyor. Diğer bir nokta da bu tür projelerin sosyal boyutlarını mutlak surette ön plana çıkarıyor olması gerekiyor. Bunlar salt bilgi teknoloji projesi değildir. Kültür boyutu, sosyal boyutu, organizasyonel boyutu var. Kurumları birleştirmeye katkısı var. Mevzuat açısından katkısı var. Mevcut mevzuatınızı bu yeni araçlar nedeniyle güncelleme gereğiniz de var. Bu sistem ile nüfus sayımı gereğini de ortadan kaldırıyor her saniye itibariyle nüfusumuz bu kadardır diyebilecek bir yapıya gidiyoruz
Türkiye’de bu konuda bir girişim var mı?
Yok ama olmalıdır diyoruz. Akıllı kart, proje anlamında yani, şartnamesi çıkmış vs gibi bir şey yok.
Bu kartların yaygınlaşmasını bekliyor musunuz. Tahminleriniz neler?
Dünyada bu akıllı kartların yaygınlaşmasını bekliyoruz. Elektronik ortamda etkileşmeye başladığınız zaman, devletle veya ticaret hayatında kendinizi birey olarak tanıtabilme gereğiniz var. İnternet teknolojileri gelişince, ticaret hayatı da buna bağlı olarak gelişiyor ama internet teknolojileri orjininde böyle bir ticari bir faaliyet düşünmediği için daha çok akademik amaçlı ya da web teknolojileri anlamında geliştiği için bir takım sorunlar ortaya çıkıyor.
Etkileşmeye ve hizmet talep etmeye başladığınız zaman, mal sipariş ettiğiniz zaman malı sipariş eden siz miydiniz veya karşıya verdiğiniz bilgi sahiden karşıya mı gidiyor. Karşıya gidiyorsa karşıdaki adam kredi kartınızla para mı çekiyor. Bunları güvence altına almak için bu tip çözümler kaçınılmaz görünüyor.
MACAU’DA AKILLI KART DAĞITILDI SIRADA İTALYA’DAKİ 60 MİLYON VAR
*Önümüzdeki 4 yıl boyunca 460 bin Macau vatandaşına dağıtılacak olan çok fonksiyonlu akıllı kimlik kartlarının proje bedeli yaklaşık 16 milyon Euro değerinde.
*SBS İş Çözümleri Bölümü Başkanı Winfried Holz, bu projenin rekor düzeyde tamamlanmasının, Macau devletinin e-devlet anlayışından kaynaklandığına dikkat çekiyor.
*Macau Devleti Kimlik Tespit Departmanı Direktörü Isaac Leng Kit Lai ise “Siemens Business Services ve diğer tedarikçi firmalar, karmaşık ve birbiri ile bağlantılı teknolojik çözümleri talep ettiğimiz kısa zaman diliminde bize sunarak; başlatmak istediğimiz çok amaçlı akıllı kart uygulaması için verdiğimiz vaatleri yerine getirmemizi sağlayacak etkide bulundular” diyor.
*Yeni kartların basım süreci, eski kimlik kartlarının yenilenmesi için gerekli zamandan çok daha kısa bir süre olan 12 iş günü içerisinde tamamlanabilecek.
*Yeni akıllı kart çalışması, Macau vatandaşları için yeni kimlik kartı görevini görecek bir kart geliştirmek amacıyla uygulamaya başlandı. Yeni kartların sahte basımını önlemek için güvenlik açısından geliştirilmiş önemli özellikler kartın üzerine eklendi. Bu güvenlik sisteminin temel özelliğini, otomatik kimlik tanımaya olanak sağlayan biometrik (parmak izini karşılaştırarark tanıma) kullanımı oluşturuyor.
*Kart; kimlik kartı, ehliyet, öğrenci kartı, sigorta kartı, hasta kartı ve elektronik cüzdan gibi elektronik işlemlerin hepsinin bir arada yürütülebileceği şekilde tasarlandı.
*Macau’daki başarılı uygulamadan sonra SBS, İtalya’daki benzer bir projeyi de üstlendi. Bu projeyle de 60 milyon İtalyan vatandaşına akıllı kimlik kartı dağıtılacak. Projenin pilot uygulaması sırasında 200 bin vatandaşa yeni kimlikleri dağıtıldı ve projenin gerçekleştirilmesi aşamasına geçildi.
*"CIE-Carta d'Identita Elettronica" olarak adlandırılan projede kartların dağıtılması sorumluluğunu yerel yönetimler gerçekleştirdi. Elektronik Kimlik Kartı, akıllı kart olmasının yanında bazı görsel yüksek güvenlik özelliğine sahip öğeleri de içermekte.
“YENİ KAMU YÖNETİMİ” ANLAYIŞI YÜKSELİYOR
E-devletten ne anlıyorsunuz?
Bizim e-devlet kavramı aslında eksik… Bunun arkasından başka şeylerin gelmesi gerekir; bu da dönüşümdür. Devlet ve dönüşüm. E-devlet bir trend ise kendimizi bunun lokomotifinde bir yakıt olarak görüyoruz.
Siz bu e-devlet projelerinin neresindesiniz?
Aslında biz buna proje demiyoruz. Bizim için “dönüşümdür”… Bu bir süreçtir diyoruz. Devletin hizmet ve iş süreçlerini teknolojiler vasıtasıyla toplumun geneline ulaştırmak ekonomik olarak olanaklı hale geldi. Biz de, yatırımcılık yaklaşımımızla hem teknolojiye hakimiz diyoruz hem de bu dönüşüm sürecini yönetebiliyoruz. Onun için bu dönüşümde iddialıyız.
Buna Batı’da “Yeni kamu yönetimi” anlayışı diyorlar. Yeni kamu idaresi değil… Buradaki anlayış da şu; Kamu, hizmet yapmakla yükümlüdür. Vatandaşa müşteri gözüyle bakmalıdır ve kendisini de bu hizmetler bazında bu gözle yeniden yapılanmalıdır.
Dönüşüm sürecinde bir çok alt proje olacaktır. Bir çoğunun adını koymuyoruz, bir çoğunun da ihtiyaçları daha ortaya çıkmadı. Yakın gelecekte ortaya çıkacak. Bunlara bugünkü popüler deyimiyle e-devlet projeleri diyoruz..
E-DEVLET’E EN HIZLI HANGİ KURUMLAR ADAPTE OLACAK?
Devlette e-devlete en çabuk adapte olacak bir kurum var mı?
Evet, var. Düğmeye basılmış, dönüşüm başlamış vaziyette. Altyapı çalışmasından sonra belki vatandaş bundan rahatsız da olacak ama ileriye yönelik olarak bazı şeylerin temelini oluşturacak çalışmalar, projeler var. Gelirler Genel Müdürlüğü ve Maliye, bu konuda çok ileri düzeyde….
Onların yapmış olduğu çok başarılı bir proje olarak adlandırılan Vergi Daireleri Otomasyon projesi var. Mernis, başlangıcı çok eskilere giden bir proje. Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde yapılan bir proje. Çok uzun bir zaman sonrasında gelinen aşamada bütün vatandaşların kayıtları internet ortamı gelişmiş durumda. Vatandaşa numarası veriliyor.
Hiçbir şüpheye yer verilmeksizin vatandaş bu numaradan takip edilebiliyor.
Vatandaşlık numarası denen, vatandaşı tek olarak belirleyebilmemize yardım eden numara, aslında e-devletin veya e-devlet dönüşümü projelerinin temelini oluşturuyor. Çünkü, e-devlet yapısı dediğimiz şey, devlet kurumlarından, devlet dairelerinden oluşan bir yapı. Bunların bütünlük arz etmesi gerekiliyor.
Bu entegrasyonu sağlama gereği şuradan ortaya çıkıyor: Vatandaş devletten hizmet talep ettiğinde, bir devlet dairesinden diğerine, kapı kapı dolaşmasın diyoruz. Gelinen durumda bir Mernis veri tabanı var… Burada bütün kimlik bilgileri kayıtlı. Buradan kimlik bilgilerinizi girerek vatandaşlık numaranızı bulabiliyor ve bütün işlemlerinizi de onunla yapabiliyorsunuz.
Buna ek olarak bir de vergi numarası var. Başka numaralar da olacaksa, o zaman birden fazla numara olması yine bu entegrasyonda probleme neden olur. Bunun ötesinde Mernis’te şu aşamada kurumların bu numarayı kullanarak hizmetlerini bütünleştirmelerini sağlayacak, dolayısıyla entegre bir yapıya gitmelerini sağlayacak bir alt yapı şu anda bu anlamda Mernis’te yok. Siz sadece bilgileri girip karşılığında numarayı alabiliyorsunuz. Bunun dışında bir numarayı girip bilgileri doğrulama gibi bir şey yok. Dolayısıyla burada bu söylediğim şey bir omurga proje oluyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?