Avea’nın yeni genel müdürü Cüneyt Türktan, uzunca süren sessizliğini bozdu. Onunla yaptığımız görüşmede Avea’nın güçlü ve zayıf bulduğu taraflarını açık yüreklilikle ortaya koydu. Şirketin yeni iş ...
Avea’nın yeni genel müdürü Cüneyt Türktan, uzunca süren sessizliğini bozdu. Onunla yaptığımız görüşmede Avea’nın güçlü ve zayıf bulduğu taraflarını açık yüreklilikle ortaya koydu. Şirketin yeni iş planının ana çerçevesini anlattı. Bundan sonra fiyat değil kalite yarışı yapacaklarını söyleyen Türktan’ın hedefi şirketin cirosunu bu yıl 790 bin dolardan 1 milyar dolar düzeyine çıkarmak. 300 milyonluk yeni yatırımlarını tamamlamak 2006 yılı içinde tamamlayacaklarını da söylüyor. Oyun planında bayi teşkilatını büyütmek ve güçlendirmek de var. “Avea’nın sadece mass marketteki varlığını artıracağız. Buna paralel olarak niş gruplara yönelik iddialı yeni ürünler çıkaracağız” diyor.
Türk Telekom’un özelleştirme ihalesini Saudi Oger Grubu’nun kazandığını duyduğumuzda Cüneyt Türktan’ın Türkiye organizasyonunda bir görev alacağını tahmin etmiştik. Çünkü Türktan, Turkcell’in genel müdürlüğü görevinden 2001 yılı sonunda ayrıldıktan kısa bir süre sonra Saudi Oger’de çalışmaya başlamıştı. Son olarak grubun Romanya’daki operasyonunu yönetiyordu. Bu nedenle onun Avea’nın genel müdürü olması bizim için sürpriz olmadı. Ancak piyasalarda Avea’nın yeni genel müdürü olarak Cüneyt Türktan’ın adı açıklandığında bir heyecan dalgası oluştu. Türkiye pazarını ve rakibini iyi tanıyan bir ismin Avea’ya neler katabileceği tartışılmaya başlandı. Ancak, Türktan, göreve geldikten sonra uzunca bir süre sessiz kalmayı seçti. İlk olarak geçtiğimiz ay bir basın toplantısı düzenledi. Bu toplantının ardından onunla özel bir görüşme yaptık.
Karşısında nasıl bir Avea bulduğunu ve gelecek için neler planladığını sorduk. Türktan’ın şirketin eksiklerini ve ihtiyaçlarını çok detaylı analiz ettiği anlaşılıyor. Şirketi biraz “yorgun” bulduğunu söyleyen Türktan, bu yıl içinde öncelikle altyapı yatırımlarını tamamlayacaklarını ve 300 milyon dolarlık yatırım yapacaklarını belirtiyor. Ona göre bayi ağının da güçlendirilmesi gerekiyor. 2006 yılı içinde hedef 380 bayiden 700 bayiye çıkmak ve bayilerin görünürlüğünü artırmak. 2005’te operasyonel karlılığın yakalandığını söyleyen Türktan, yatırımlar nedeniyle vergi ve amortisman sonrası kara ise 2-3 yıl içinde ulaşılabileceğini belirtiyor.
Şu anda yüzde 41’i Türk Telekom, yüzde 41’i Telecom Italia ve yüzde 18’i İş Bankası’na ait olan şirkette hisse yapısının çok yakında değişebilir. Türktan, Saudi Oger veya Türk Telekom’un Telecom Italia’nın hisselerini alma hakkını kullanmak istediğini söylüyor.
Pazarda bundan sonra “fiyat savaşı” değil “kaliteli hizmet yarışı” yaşanacağını çünkü 3 operatöründe bu konuda çok bilinçli oyuncular olduğunu vurguluyor. “Numara taşınabilirliği” uygulamasının çıkması halinde bile fiyat savaşlarının yaşanmayacağını düşünüyor. Bu konudaki yaklaşımını “Avea’da amacımız fiyatları aşağı veya yukarı çekmek değil bu uygun fiyatlarla kaliteyi yükseltmek” olarak açıklıyor. İşte Türktan’ın sorularımıza verdiği yanıtlar:
* Sanıyorum 22 haftayı doldurdunuz. Avea’yı nasıl buldunuz? Şirket bugüne dek geçirdiği çalkantılı süreçten nasıl etkilenmiş sizce?
Biraz yorgun buldum… Bakın 2000 yılında lisanslar verildi. O sırada dünya konjonktüründe büyük rakamlar konuşuluyordu. O gün için 3 milyar dolar gibi yüksek paralar ödendi. Derken teknoloji düşüşe geçti, biz yani telekom işi düşüşe geçti. 2001 yılında Türkiye’de bir kriz oldu ve TL değer kaybetti. Operatörlerin gelirleri yarı yarıya düştü bir anlamda. Bu nedenle Aria’nın ve Aycell’in projeksiyonları şaştı ve yatırımlarını ertelediler. Çünkü dolar bazında yatırımları yaklaşık 2 misli pahalanmış oldu. Bu her iki şirketi de yavaşlattı.
Bundan 2 yıl önce ise bir birleştirme operasyonu yaşandı ve Aycell ve Aria birleştirildi. Türk Telekom ağırlıklı bir yönetime geçildi. Her iki şirketinde çakışan altyapısı vardı. Her iki şirketinde büyük şehirlerde altyapısı vardı.
Türkiye sathında yoktu. Bu arada rekabet ortamında piyasaya girme mücadelesine girişti şirket. Şirket ağır dönemlerden geçti ve biraz yoruldu.
Ardından özelleştirme safhası geldi. Bu da yönetimde bir yavaşlama ve durgunluğa sebep olabilir. Özelleştirme sonrasında ise ben devreye girdim.
* İş başına geçince karşınızda nasıl bir şirket ile karşılaştınız? Şirketi hangi alanlarda güçlü, hangi alanlarda eksik buldunuz?
“Avea” çok güzel bir isim. Üstelik bu isime iyi bir yatırım yapılmış ve tanınıyor. Ama tanınmakla birlikte “Avea neler yapar” dediğiniz zaman onlar daha yerine oturmamıştı. Kadro olarak baktığınızda yeterli kadro var. Ancak, iki şirketin birleşmesinden doğan bir harmoni sorunu vardı. Hala o sorunu eğitimlerle, toplantılarla ve etkin iletişim ile aşmaya çalışıyoruz. Farklı şirket kültürlerinin birleşmesinden doğan sorunların çözülmesinin zaman alması zaten çok doğal.
Ancak gördüğüm en iyi taraf, şirketin belirli bir finansal yapısı var. Hesabı, kitabı düzgün tutuluyor, raporlaması düzgün. Bu açılardan örnek bir şirket diyebilirim. Rakamlarına baktığımız zaman olumsuz bir şey yok ama iyileştirilebilecek potansiyel noktalar var.
* Ne açılardan iyileştirmeler yapılabilir?
Abone başına gelir açısından Türkiye ortalamasını yakalıyoruz. Orada bir problem yok. İki noktaya önem verilmiş. Kamu çalışanlarına ve öğrencilere yönelik başarılı birer paketi var. Ancak belirli noktalarda da ilerleme sağlanamamış. Kitle pazarına baktığımızda orada yeterince varlık gösteremediğimiz ortaya çıkıyor. Şirketlere sunulacak kurumsal hizmetler tarafında da eksiklik var. Kurumsal hizmetler tarafındaki ilerlenememesi ise daha çok altyapıdaki eksikliklerden kaynaklanıyor.
İlk çalışmamız “şirketi ileriye götürebilecek neler yapabiliriz” sorusunun cevabını aramak oldu. Öncelikle şirketin altyapısını tamamlamamız gerektiğine karar verdik. Bu yıl 300 milyon dolar tutarında bir altyapı yatırımı yapacağız. Bunun 250 milyon doları doğrudan altyapıya yapılacak, 50 milyon doları da sistemlerimizi iyileştirmeye ayırdık. Bu yıl yapacağımız 250 milyon dolarlık altyapı yatırımı aslında 2005’teki 500 milyon dolarlık yatırıma bedel…Çünkü üretici firmalar fiyatlarını çok düşürmüş durumda.
* Bu 250 milyon dolarlık yatırım yapıldığında Avea, Türkiye’de kapsama alanı sorununu çözmüş olacak mı?
Türkiye kaplanmış olacak. Kullanıcıların rahat edeceği bir altyapıya kavuşulacak. “Burada çekiyor ama şurada çekmiyor” tartışmaları kapanacak.
* Dünyadaki örneklere baktığımızda üçüncü operatör bazen başarılı oluyor bazen olamıyor. Sizce Türkiye’de 3 cep telefonu operatörünü kaldıracak bir pazar var mı?
Aslında İngiltere’de 1800’den üçüncü giren Orange çok başarılı oldu. Bu şirketlerin yönetim tarzıyla da alakalı. Ama çoğunlukla dediğiniz gibi sonradan girenler iyi ve öncü müşterileri baştan kaybetmiş oluyor. Türkiye’ye baktığınız zaman 70 milyonluk bir pazarda penetrasyonun yüzde 50’lerde olduğunu görüyorsunuz. Civar ülkelerde yüzde 80’lere ulaşan penetrasyon oranları görülebiliyor. Bu da demek ki Türkiye pazarı hala doymuş değil. Üstelik genç nüfus faktörü de pazarı büyütecek bir başka unsur.
Bu nedenle pazarda üçüncü bir operatöre, özellikle de Avea gibi bir şirkete yer var diye düşünüyorum.
* Bir aralar özellikle Aria döneminde diğer operatörlerin altyapılarını kullanma, roaming gibi konularda uzun tartışmalar yaşandı, altyapı yatırımları ertelendi… Yatırımlar ertelenmeseydi, şirket bugün farklı bir noktada olur muydu?
Roaming tartışması sizinde söylediğiniz gibi daha çok Aria döneminde gündemde oldu. Yatırımcıya “Siz lisansı alın, roaming yaparsınız” denildi. Oysa lisansı almadan önce roaming garantisi almak daha doğru olurdu. Telecom Italia lisansı aldıktan sonra ise roaming yapamadı. Çünkü bir düzenleme ve yaptırım yoktu.
Sonuç olarak Turkcell ve Telsim ticari şirketler. Onlarla yapılacak roaming anlaşması ise ticari bir anlaşmadır. Devlet ise ticari bir anlaşmada zorlayıcı olamazdı. Tarafların talepleri uyuşmayınca da ticari anlaşma gerçekleşmedi.
Bence geçmişte bir an önce yatırımların tamamlanması gerekiyordu. Roaming sorunu 6 ay içinde çözülemediğinde daha fazla beklemek doğru değildi. Hızlı bir şekilde yatırımlara başlanmalıydı.
* Şu an an ciro, abone sayısı ve Pazar payı açısından hangi noktadasınız ve hedefleriniz ne?
Şu an 790 bin dolar civarında ciromuz var. Hedefimiz 2006 sonunda 1 milyar doları yakalamak. Abone başına geliri de artırmayı hedefliyoruz. Ancak, o rakamı şu anda açıklamak istemiyorum.
* Bir mobil operatörün Türkiye’de karlı çalışabilmesi için abone sayısı ve abone başı gelir açısından hangi noktayı yakalaması gerekiyor?
Operasyonel karlılık, yani vergi ve amortisman öncesi masrafların karşılanması anlamına geliyor. Yani operasyonel gelirler ile yani abonelerden gelen gelirle şirketin operasyonel masraflarının karşılanması demek. Tabii yatırımları hariç tutuyoruz.
Bugün için Avea, başa baş noktasını yakaladı. 2005 yılı sonu itibariyle Avea, 6,5 milyon abone ve abone başı gelir yapısıyla başa baş noktasını yakaladı.
* Peki bilançoda ne zaman kar görülecek?
Telekom şirketlerinde o farklıdır. Çünkü telekom şirketleri büyük yatırımlar yapıyor. İlk yıllarda daha fazla yatırım yapıldığı için gerçek karlılık daha geç ortaya çıkar. Ama yatırımlar nedeniyle büyük zarar yazan operatörler, başa baş noktasını geçtikten sonra hızla artıya geçer.
Önümüzdeki yıllarda yapılacak yatırımlarda var. Ancak, her şey istediğimiz gibi giderse 2-3 yıl içinde finansal karlılık yakalanır.
* Şu an ortaklık yapınıza baktığımızda Avea’da yüzde 41 Türk Telekom, yüzde 41 Telecom Italia, yüzde 18 İş Bankası’nın hissesi olduğunu görüyoruz. Çoğunluk hisseye sahip bir hissedar yok. Karar mekanizması rahat işliyor mu?
Yönetim kurulu iyi işledikçe sorun yok. Şu anda yönetim kurulu bu anlayış içinde çalışıyor. Yönetim kurulumuzda 10 üye var; 4 üye Türk Telekom’dan, 4 üye Telecom Italia’dan, 2 üye de İş Bankası’ndan.
* Hisse dağılımının yakın zaman içinde değişmesi söz konusu olacak mı?
Biliyorsunuz, bu gündemdeydi. Bir açıklamada yapıldı. Özelleştirme sırasında Oger Grubu ile Telecom Italia arasında yapılmış bir anlaşma var. Bu anlaşmaya göre ya Türk Telekom hisseleri alacak ya da Oger Grubu alacak.
* Bu çalışma ne zaman sonuçlanacak?
Bu konuda çalışmalar sürüyor. Ancak ne zaman sonuçlanabileceğini bilemiyorum. Türk Telekom veya Oger Grubu’nun bu soruya daha net bir cevap verebilir.
* İş Bankası’nın yaptığı değerleme çalışmasına göre Avea’nın değeri 3,4 milyar dolar olarak çıkmıştı. Sizce şirketin gerçek değeri bu mu?
Bu rakam teorik yöntemlerden biri kullanılarak hesaplanılan bir değer. Ben hep şunu söylüyorum: “Bir şirketin gerçek değeri halka arzla ortaya çıkar.”
* Halka arz olsaydı şu an daha yüksek bir değer mi çıkardı sizce?
Olabilir. Ancak bu ekonomik konjonktüre bağlı. Şu an telekom ve teknoloji firmaları yeniden yükselişe geçti. Önümüzdeki birkaç yıl içinde bu trend devam ederse şirketin değeri de daha iyi değerlere ulaşabilir. Niye gelir? Türkiye’deki enflasyonun düşük olması, devalüasyonun olmaması şirket değerini dolar bazında otomatikman artırır. Dünya piyasalarındaki durumda şirketin değerini etkiler.
2000 yılında bir çöküş başlamıştı teknoloji sektöründe. Şimdi ise bir çıkış dönemine girildi.
* Sizden önce Avea yönetimi hep fiyata vurgu yaptı. En düşük fiyatları uyguladığını açıkladı. Şu anda Avea rakiplerine göre daha mı ucuz? Bundan sonra fiyat stratejiniz nasıl olacak?
Rakiplerimize göre daha uygun fiyatlı olduğumuz yerler var. Ancak, bundan sonra bizim hedefimiz, fiyatları aşağıya veya yukarıya çekmek değil. Amacımız; iyi hizmet vermek ve daha çok abone kazanmak. Mühim olan bugünkü uygun fiyatlarla kaliteyi yükseltmek, yani altyapı yatırımlarını yapmak, bayi örgütü kuvvetlendirmek ve müşteriye iyi hizmet ulaştırmak. Bu sayede de mevcut abonelerin memnuniyeti yükseltme, onlardan elde edilen geliri yükseltmek.
* Daha önceki söyleşilerimizde “Tüm operatörler kitle pazarına hitap ediyor. Nişleri yakalamaya yönelerek farklılaşmalılar” demiştiniz. Avea bu anlamda nasıl farklılaşacak?
Öncelikle segmentleri iyi belirlemek gerekiyor. Sonra o segmentin yaşam tarzı, ne yediği, ne içtiği, ne gibi ihtiyaçları olduğunu analiz etmek gerekiyor. Şimdi bu segmentlerin analizini yapıyoruz. Onların telefonlarını ne zaman, ne kadar, ne amaçla kullandığını ve kaç paraya kullanmak istediğine ilişkin bilgileri çıkarıyoruz.
Kamu çalışanları ve öğrencilere yönelik başarılı paketlerimiz var. Bu tip ürünleri çoğaltmayı hedefliyoruz. Niş alanlar için iddialı paketler çıkarmak istiyoruz. Kurumsal hizmetler pazarının hala bakir olduğunu düşünüyoruz.
* “3G için erken” dediniz. Neden böyle düşünüyorsunuz?
Bence 3G lisansları verilmeden önce yapılması gereken şeyler var. Öncelikle rekabet ortamı serbestleştirilmeli yani numara taşınabilirliliği başlamalı. Ücretlendirme konusu da düzenlenmeli. Çünkü Avrupa’da önce numara taşınabilirliği çıkmış, sonra ücretlendirme konusu çözülmüş ve ardından 3G lisansları verilmiş. Avrupa ülkelerinde penetrasyon yüzde 80’lere çıktığında 3G teknolojileri devreye girmiş. Bu milyar dolarlık yatırımları yapan Avrupalı şirketlere baktığımızda içlerinde karlı olanın olmadığını görüyoruz. Yatırım pahalı olduğu için ilk etapta müşteriye cazip fiyatlarla sunulamıyor.
Türkiye için her bir operatörün milyar dolarlık yatırım yapması gerekiyor. Operatörler birleşerek ortak bir altyapı yatırımı yapılabilirse, yatırım maliyeti düşürülebilir.
* Avea tüketicinin gözünde nasıl bir marka?
Genç, dinamik, teknolojiye açık ve teknoloji de öncü bir şirket olarak görülüyor. Çünkü Blacckberry, TV ve mobilvizyon gibi konularda öncülük yaptık. Push to talk (bas konuş) uygulamasında da öncülük ettik.
* Reklam ajansınızı yenilediniz, bundan sonra marka ile ilgili nasıl mesajlar vermeyi hedefliyorsunuz?
Bir konkur açtık ve Young&Rubicam Reklamevi bizim yeni ajansımız oldu. Çalışma prensiplerinin bizimkine paralel olduğunu gördüğümüz için onlarla çalışmayı seçtik.
Bizim amacımız daha geniş kitlelere ulaşmak. Bu doğrultuda bir reklam kampanyamız olacak.
* Tarkan ile çalışmaya devam ediyorsunuz. Tarkan, daha önce Turkcell reklamlarında görünmüştü. Aynı ünlüyü kullanmanın dezavantajları yok mu?
Elbette meşhur kişilerle çalışmak zordur. Çünkü zaman zaman onların kişiliği öne çıkar. Ancak Avea’nın “genç ve dinamik” bir marka olarak algılanmasında Tarkan’ın gençliğinin ve dinamikliğinin eminim ki rolü oldu. Bu yıl da onunla anlaşmamız devam ediyor. İki yıllık bir anlaşma kapsamında 2006’da da konserlerimiz var. Avea markası ile birlikte Tarkan’ı da kullanacağız. Bu konuda çalışmalarımız devam ediliyor.
* Reklamlarda görünecek mi?
Onun konseptine henüz karar vermedik. Reklamlarda ne boyutta görünür, marka ile ne kadar özdeşleştirilecek gibi konuları inceliyoruz. Ancak ben meşhur bir sanatçı olarak markanın çok önünde olmaması gerekir diye düşünüyorum. Kendisi çok meşhur bir sanatçı ve doğru bir denge bulamazsak Avea markasını gölgede bırakabilir. Ne Avea’yı ne de Tarkan’ı mağdur etmeyecek bir formül arayışındayız.
Tarkan, çok genç ve dinamik bir isim. Bizim hedefimiz ise geniş kitlelere ulaşacak bir kampanya yürütmek.
CÜNEYT TÜRKTAN’IN TURKCELL’DEN AVEA’YA UZANAN ÖYKÜSÜ
* Turkcell’den ayrıldıktan sonra neler yaptığınızı ve nasıl Avea’nın genel müdürü olduğunuzu anlatır mısınız?
Türkiye’de 2001 sonunda Turkcell’in genel müdürlüğü görevinden ayrıldıktan sonra yönetim kurulu danışmanlığı görevim 2 yıl devam etti. 2001 başında ise daha önceden tanıştığım Oger Grubu bana “Romanya’daki operasyonumuz iyi durumda değil. Gelip bakar mısın” dediler. Önce oraya birkaç aylığına gittim. Sonra Romanya büyüyen bir pazar olduğu için ve oradaki operasyonda CDMA gibi farklı bir teknoloji kullanıldığı için iş cazip geldi ve orada kaldım.
Orada pazara dördüncü operatör olarak girdik ve abone sayısı olarak üçüncü sıraya yükseldi. Cirosu ise 10 misli arttı. Şirket 3 yıl içinde operasyonel olarak karlı hale geldi. Özellikle de küçük ve orta ölçekli firmalar arasında kullanılan bir sistem oldu.
* Grubun Türk Telekom’un özelleştirme ihalesine girmesinde sizin nasıl bir rolünüz oldu?
Biz CDMA teknolojisini Türkiye’ye getirmek istiyorduk. Epeyce uğraştık. Ancak lisansların verilmemesi ve benzeri nedeniyle o alana giremedik. Ancak, o sırada Oger Grubu yeni bir yapılanmaya gitti. Oger Telecommunication olarak Güney Afrika’da bir operasyon başlattı, Avrupa’da bazı CDMA operasyonları vardı. Türkiye’de neler yapabiliriz diye de araştırmıştık. O sıralar TT’den önce Telsim’in satışı gündemdeydi. Bu fırsatların hepsini incelemiştik. Sonra 2004’ün aralık ayında Oger Grubu ile İstanbul’da bir görüşmem oldu. Dediler ki, “Biz Türk Telekom ihalesine gireceğiz ve çok iddialıyız. İhaleyi alacağız. Sen Romanya’daki operasyonu devretmeye hazırlan” dediler.
O dönemde Oger Telecom’un profesyonelleri ile zaman zaman görüşmelerimiz oldu. Oger Grubu’nu tanıtırken basın toplantısına birlikte çıktık. Türkiye pazarı ile ilgili doğrudan veya dolaylı bu gibi destekler verdim. Ancak özelleştirme süreci içinde yani ihale dosyası hazırlanması, teklif verilmesi gibi süreçlere katılmadım. Çünkü işlerim yoğundu. Ancak Türkiye pazarını ve buradaki oyuncuları tanıtma açısından bir rolüm oldu
BAYİ ÖRGÜTÜNDE NASIL BİR YAPI HEDEFLENİYOR?
Bayi Ağını Genişleteceğiz Şu anda 380 bayimiz var. Ancak gördüğüm kadarıyla bayilerimiz görünür yerlerde değil. Biz bayi sayımızı artırmayı ve 700’e çıkarmayı düşünüyoruz. Avea İletişim Merkezi konsepti içinde bayilerimizin altyapı yatırımlarını tamamlamalarına destek veriyoruz, hem de görüntülerinin düzenlemesine yardımcı oluyoruz.
Görünürlükleri Artacak Müşterinin Avea’ya abone olabilmesi için bayiyi görmesi gerek. Abonelerimizin ise kontür kartını, ihtiyaç duyduğu bilgileri alabilmek için kolayca ulaşabilmesi gerekiyor.
Avea Bayilerine Müjdeli Haber Biz yakında bir açıklama yapacağız. Kendimize bağlı bir telefon distribütörü yaratmak istiyoruz. Böylece abonelere daha cazip fiyatlarla telefon ve abonelik götürmemizi sağlayacak. Bayi örgütünü geliştiriyoruz ve bayilerde bulunan cep telefonu çeşitlerini artırmayı hedefliyoruz.
Telefon Dağıtımı İçin Yeni Organizasyon En yadırgadığım noktalardan biri de bu oldu. Avea bayilerimiz değişik distribütörlerden hatta rakip firmanın distribütöründen telefon satın alıyorlar. Resmi distribütörlerden veya “gri piyasa” dediğimiz piyasadan cihaz alıyorlardı.Bu konuda 15 gün içinde bir açıklama yapacağız.
ÜST YÖNETİME YENİ KATILAN İSİMLER OLDU
Yeni Pozisyonlar Oluşturuldu Ben geldiğimde 5 tane genel müdür yardımcımız vardı. Ben kararların ve bilginin şirket içinde daha hızlı yayılmasını hedefledim. Genel müdür yardımcılığı pozisyonunu 8’e çıkardım. Satış ve pazarlama birlikteydi. Bu fonksiyonu 2’ye ayırdık.
Üst Yönetime Katılan Yeni İsimler Daha önce Superonline’da genel müdürlük yapmış olan Tayfun Okter katıldı. Tayfun Okter, Turkcell’de de bayi ağı kurma konusunda tecrübe kazanmış bir profesyonel. Şimdi satıştan sorumlu genel müdür yardımcımız oldu.
Telekomünikasyon Kurumu ile ilgili yazışmaları, regülasyonları takip etmek üzere bir genel müdür yardımcılığı pozisyonu oluşturduk. O görevi de Cengiz Anık üstlendi. Anık, ilk GSM lisansları verildiğinde Türk Telekom’da genel müdür yardımcısı olarak çalışmış bir isim.
İki İtalyan Yönetici Görev Aldı Genel müdüre direkt bağlı olarak çalışan Kurumsal İletişim Direktörlüğü pozisyonuna ise Pınar Kaya geldi. Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini Sergio Poli, insan kaynaklarının yönetimini ise Paolo Carcone üstlendi. Diğer genel müdür yardımcıları Network Genel Müdür Yardımcısı Jamal Fakhouri, Finanstan sorumlu genel müdür yardımcısı Fabrizio Mambrini ve Göktekin Dinçerler ise görevine pazarlamadan sorumlu genel müdür yardımcısı devam ediyor.
Bu Yıl 300 Kişi Alacağız Kadromuzu 1.600 kişiden 1.900 kişiye çıkarmayı planlıyoruz. Bize rekabet gücü kazandıracak kalifiye elemanlarla kadromuzu daha da güçlendirmek istiyoruz.
DEĞİŞİMİ YÖNETMEK İÇİN ATILAN ADIMLAR
* Siz Avea’nın başına geldikten sonra içerideki korku ve endişeleri dindirmek için neler yaptınız?
İlk Adım Türk insanı böyle durumlarda değişime çok açık olmayabiliyor. Yakın zamanda 60 kişinin katıldığı bir üst yönetim toplantısı yaptık. Vizyonumuzu, misyonu gözden geçirdik. Firma değerlerini ortaya koyduk.
Kritik Toplantı Bu değişimi herkese yansıtmak için önümüzdeki hafta 1.400 kişilik bir toplantı yapıyoruz. Böylece değişimi herkese yansıtmayı hedefliyoruz. Şirketteki herkesi üst yönetimi tanımasını, şirketle ilgili planları öğrenmesini istiyoruz. Onları değişimi yaratmak için gereksinim duydukları bilgi ve araçlarla donatmayı düşünüyoruz.
Hedef Ahenkli Ekip İçeride gayet iyi bir çalışan profili var. Kısa bir zaman içinde harmoninin de daha iyi noktalara geleceğini düşünüyorum. Ben yapılması gereken işleri en baştan net biçimde masanın üzerine koymaya çalışıyorum. Ben 21 hafta boyunca basın ile konuşmadım. İçeride çok tempolu bir çalışma yürüttük. Şimdi herkes ne yapması gerektiğini daha iyi biliyor. Evet, yeni stratejiye inanmayan veya uyum sağlamayanlara da saygı duyuyoruz. Bir geçiş yaşıyoruz.
Bayilerle Buluşma Bu geçişi kısa sürede tamamlayacağız. Bu hafta sonu bayi toplantımız var. Onların aklındaki soruları da cevaplayacağız. Kim olduğumuzu, ne yapmak istediğimizi onlara da anlatacağız. Sonra işimiz çok daha kolaylaşacak sanıyorum.
Avea’daki büyük değişimin yeni fotoğrafı
YATIRIM: 2006’da 300 milyon dolar yatırım planlanıyor. 250’si altyapıya, 50’si sisteme gidecek.
2005 CİRO: Toplam satışlar 790 bin dolara ulaştı.
2006 HEDEFİ Yıl sonunda 1 milyar dolar ciro hedefleniyor.
ABONE SAYISI: 2005 sonunda 6.5 milyon kişiye ulaşıldı.
OPERASYONEL KAR: Bu hedef 2005 sonu itibariyle yakalandı.
BİLANÇO KARI: 3-4 yıl içinde bilanço karı hesabı yapılıyor.
BAYİ AĞI: 380 bayi var. Hedef 2006’da 700’e ulaştırmak.
ÇALIŞAN SAYISI: Kadro1.600 kişiden 1.900 kişiye çıkarılıyor.
SEDEF SEÇKİN BÜYÜK
sseckin@capital.com.tr
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?