Yeni ekonomi, internet üzerinden iş yapma modellerini de hayatımıza soktu. Önce B2C, ardından da B2B geldi. İş dünyasında büyük bir devrim yaratan bu modellere, şimdi B2E (Business to employee) kat...
Yeni ekonomi, internet üzerinden iş yapma modellerini de hayatımıza soktu. Önce B2C, ardından da B2B geldi. İş dünyasında büyük bir devrim yaratan bu modellere, şimdi B2E (Business to employee) katılıyor. ABD’de dev şirketlerde uygulamaya başlanan bu modelin amacı, “e-çalışan” yaratmak... Çalışanı bir müşteri gibi görüp, memnuniyetini üst düzeye çıkarmayı hedefleyen model, aynı zamanda zamandan tasarruf sağlıyor ve verimliliği artırıyor.
Business to Consumer (B2C) konuşulmaya başlandığında, internette yapabileceklerimizin nerelere kadar uzanabileceğini anlamıştık. Business to Business (B2B) ile profesyoneller de kişisel kullanıcılar kadar net bağımlısı haline geldi. Hem B2C hem B2B, internetin harcamalardan tasarruf sağlarken, karlılığı artırdığını öğretti. Ayrıca, online’da müşteri memnuniyetini sağlamak da kolaylaştı. Patronlar memnun kaldı, tüketicinin işi kolaylaştı. Şimdi de sıra mal ve hizmet üreten şirketlerin çalışanlarına geldi. Hem kurumları hem tüketiciyi ihya eden internet, şimdi de çalışaların yanında... İnternetin bu yeni modelinin adı da “B2E” (Business to employee)... Türkçeye ise “işten çalışana” diye çevirmek mümkün olsa da, esas tanımlama “e-çalışan” olarak kendini ortaya koyuyor.
Dünyada bu modeli hayata geçiren öncü şirketlerin ilk uygulamaları başarılı sonuçlar veriyor. Ford, Cisco Systems, Delta Airlines Barclays ve Bank of the UK, B2E’nin öncülerinden. Bu şirketlerin öncülüğünde pek çok şirket bugün çalışanının verimliliğini arttırmak ve şirket içi harcamalarında tasarruf sağlamak amacıyla her geçen gün gelişen B2E uygulamalarını kullanıyor.
Cisco’nun örnek stratejisi
B2E’nin ilk uygulayıcıları arasında yer alan Cisco Systems’in Cisco terminolojisinde B2E, “Workforce Optimization”, yani “İşgücü Optimizasyonu” olarak açıklanıyor. Cisco Türkiye İş Geliştirme ve Cisco Networking Akademisi Programı Yöneticisi Deniz Sungurlu, “İşgücü Optimizasyonu”nun, zamanı maksimize ederek çalışanın temel işine odaklanmasını kolaylaştıran bir uygulama olarak tanımlıyor.
Online uygulamaların, özellikle zaman alan yönetsel işleri ortadan kaldırdığını belirten Sungurlu, B2E’nin çalışanın doğru zamanda, doğru bilgiye erişmesini kolaylaştırdığına da dikkat çekiyor. Sungurlu, “B2E’nin esas amacı çalışanın verimliliğini arttırmaktır” diyor.
B2E uygulamalarına geçen şirketlerin çalışan verimliliğinin yanı sıra, önemli ölçüde de tasarruf yapma fırsatı bulduğuna dikkat çeken Sungurlu şöyle devam ediyor: “Örneğin kağıt üzerinde yapılan ve sonuçta son derece pahalı bir gider olarak kayda geçen iç yazışmalar, personel bilgilendirme broşürleri vb. tamamen elektronik ortama taşınıyor ve masrafsız ve pratik bir iş halini alıyor”.
Müthiş tasarruf sağlıyor
“İşten çalışana” doğru uzanan bir online iş sürecini ifade eden B2E, tıpkı akronimler (sözcüklerin baş harflerinden oluşan sözcükler) gibi mevcut trendleri; çok çeşitli tanımları bir arada içinde barındırıyor. ABD’deki çalışan merkezli web planlarını, yani B2E uygulamalarını inceleyen Boston Consulting şirketi (BCG), şirketlerin B2E uygulamalarına geçmek için gösterdikleri üç unsura dikkat çekiyor.
Bunların başında insan kaynakları yönetimi var. B2E, ofis malzemelerinin sağlanmasından personel duyurularının yapılmasına, insan kaynakları bilgilerinin toplanmasına ve çeşitli eğitim uygulamalarının gerçekleştirilmesine kadar pek çok şirket içi işi internet üzerine taşıyor.
Böylece, öncelikle bu işler için harcanan kağıttan ciddi ölçüde tasarruf sağlanıyor. Ford’un, yıllık sağlık broşürlerini elektronik ortama aktararak masraflarından 1 milyon dolar kar ettiği gibi bir örnek varken, elektronik ortamda yapılan yazışmaların hem ne kadar ekonomik hem de ne kadar pratik olduğunu söylemeye gerek yok.
“Çalışan şirketin servetidir”
B2E’nin bir diğer cazip yanı, aslında en önemli niteliği çalışan verimliliğini arttırması.. B2E yapan firmalar, bu işi ya bir çalışan portalı ya da şu anda daha sık görülen intranet sistemleri üzerinden gerçekleştiriyorlar. Örneğin, B2E yapan bir şirketin çalışanı, artık yerel iş seyahatlerine çıkma gereğini hissetmiyor. Çünkü, bütün görüşmelerini B2E sistemi üzerinden yapabiliyor. Bu da hem seyahat masrafından hem de süresince yolda geçen zamandan tasarruf sağlıyor. Çalışanın da asıl işiyle vakit kaybetmeden ilgilenmesine olanak sağlıyor. B2E, şirket içi eğitim ve iş geliştirme olanaklarını da destek veriyor.
BCG, çalışanlara, “şirket serveti” olarak davranmanın getirdiği “tercih değeri”ne dikkat çekiyor. BCG nin B2E araştırmasını yayına hazırlayan editörlerinden Michael Deimler, artık çalışanın da müşteri gibi düşünülmesi gerektiğini belirtiyor. Bu konuda Delta Airlines’ı örnek gösteren Deimler şöyle devam ediyor:
“Delta’nın toplam 80 bin çalışanı var. Ailelerini de hesaba katarsanız bu rakam 250 bine ulaşıyor. Bu şirket bugün global ölçekli bir şirket ve son derece mobil. Ayrıca, çalışanları ortalama eğitim standardının çok üzerinde. Her hangi biçimde düşünürseniz düşünün, bu şirket için çalışanı son derece önemli bir varlık değeri taşıyor.
Bu değerli serveti korumak için şirketin çalışanını nasıl daha mutlu edeceğini bilmesi gerekiyor. O da bunu öğrenmek için ‘çalışanımın memnuniyetini arttırmak için ne tür bilgi ve hizmetler sunmalıyım daha önemlisi bunları nasıl sunmalıyım’ diye soruyor ve B2E’ye geçiyor”..
Delta Airlines, web tabanlı B2E sistemiyle bunu bugün başarmış durumda. B2E uygulamaları sayesinde Delta’nın pilotları ve tüm diğer uçuş personeli nerede olurlarsa olsunlar sisteme girebiliyorlar ve gerekli verilere ulaşabiliyor ya da gerekli verileri girebiliyorlar.
Bankadaki örnek girişim
Barclays Bank’in CIO’su David Weymouth, bir çalışan portalı yapmaya karar verdiklerinde, orada y��netimle ilgili verilerin yanı sıra, özel alışveriş olanakları veren ve kişisel bilgilerin de yer aldığı bölümler olması gerektiğini düşündüklerini söylüyor. Weymouth, genel merkezinde 65 bin, şubelerinde ise 18 bin 300 kişi çalışan Barclays Bank’ta, B2E modelinde farklı uygulamalar yapmak istediklerine dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor:
“B2E’den önce de personel için düşünülmüş IT uygulamalarımız vardı. Ancak, çalışanlarımız için açtığımız portal, sadece şirket içi çeşitli işleri kolaylaştırmak, tasarruf sağlamak ve verimliliği artırmak amacına yönelik değildi. Bunun yanı sıra, çalışanın teknolojiyi kullanma alışkanlıklarını da değiştirmeye yönelikti. Şirketi de gerçek anlamda teknoloji odaklı hale getiriyor”...
İngiltere’de B2E rüzgarı
ABD’li teknoloji danışmanlığı şirketi olan Butler Group, hali hazırda B2E sektörünün bazı tanıdık internet karakteristikleri gösterdiğine dikkat çekiyor. Şirketin araştırma sorumlusu Tim Jennings, B2E trendinin her deva derde bir ilaç olmadığını belirtirken, yeni teknoloji çözümleri mutlaka kendi problemlerini de beraberinde getirdiğine dikkat çekiyor.
Jennings, “Zaman içinde talebe göre uygulamalar değişecek ve çeşitlenecektir. Önce sistemi kurmak, ardından sorunları görüp çözümlerini aramak gerekiyor. Burada da teknolojiyle birlikte neye odaklanıyorsak ona yani çalışana odaklanmamız onun ihtiyaç ve taleplerini dikkate almamız gerekiyor. Emin olun geri dönüşümü olacaktır” diyor.
İngiltere’de 238 işveren ve 100 kadar çalışanın katıldığı bir araştırmada, araştırmaya katılanların yüzde 44’ünün B2E uygulamasına başladığı, yüzde 46’sının da bir yıl içerisinde başlayacağı, yüzde 30’a yakın bir grubun da henüz online aplikasyonlardan yararlanmadığı tespit edilmiş.
Butler danışmanlık şirketi de bugün tüm dünyada 628 milyon dolarlık bir pazarı olduğu tahmin edilen B2E sektörünün 2005’te pazar hacmini 4 milyar dolara kadar çıkaracağını ileri sürüyor.
ÜÇ DEV ŞİRKETİN “E-ÇALIŞAN” MODELİ
B2E modelinin başarıya ulaşmasının anahtar unsurlarından biri, çalışanların teknolojiyi kullanabilme olanağına sahip olmaları... Tabii bu sadece işyeriyle sınırlı değil. Evlerde de böyle bir olanağa sahip olmaları gerekiyor. İşte B2E alanının öncü şirketleri bu konuya çözüm bulmuşlar. Bütün elemanlarını “E-çalışan”a dönüştürmek isteyen Ford, Intel ve Delta Airlines, herkesi bilgisayar sahibi yapma stratejisini devreye soktu.
Örneğin otomotiv devi Ford Motor, 350 bin çalışanı için yüksek hızlı bilgisayar alacağını ve sadece 5 dolara limitsiz internet bağlantısı sunacağını açıkladı.
Bilgisayar chip üretiminde dünya devi olan Intel’in de benzer bir stratejisi var. Bu şirket de 70 bin çalışanına (part time çalışanlar da dahil) Pentium 3 bilgisayar alma ve ücretsiz internet bağlantı olanağı sunma stratejisini benimsedi. Böylece, sadece bir portal oluşturmakla değil, çalışanlarını her an internete bağlanma olanağına da kavuşturmayı amaçlıyor.
Delta ise 72 bin çalışanı için benzer bir program uyguluyor. Delta Airlines’ın bu özel programı PC, printer ve internet bağlantısını da kapsıyor. Üstelik herhangi bir ücret de talep edilmiyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?