Rahmi Aktepe / Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Türkiye Bilişim Derneği, sektörün önde gelen derneklerinden... Bilişim kültürünün yaygınlaştırılması için mücadele veriyor. Bu amaçla çok sa...
Rahmi Aktepe / Türkiye Bilişim Derneği Başkanı
Türkiye Bilişim Derneği, sektörün önde gelen derneklerinden... Bilişim kültürünün yaygınlaştırılması için mücadele veriyor. Bu amaçla çok sayıda proje yürütüyor. Bilişim Şurası da bunlardan biriydi... Ancak, büyük umutlarla düzenlenen organizasyon, hedeflenen amaca ulaşmadı, sektör tarafından eleştirildi. Bu görüşlere katılan dernek başkanı Rahmi Aktepe, “Aslında hedefi ve beklentileri büyük tuttuğumuz için hayal kırıklığı yaşadık” diyor.
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) 1971 yılında kuruldu. Amacı, Türkiye'de bilişim kültürünün yaygınlaştırılması ve bilişim toplumunun oluşturulması. Ayrıca, dernek, siyasi irade nezdinde lobi çalışmaları da yürütüyor.
Derneğin 20'yi aşkın çalışma grubu, aktif olarak çalışan 723 bilişimci var. Derneğin en önemli çalışması bilişim, bilgisayar, yazılım, programcı gibi bu konuyla ilgili türettiği kelimeleri literatüre katması ve bir bilişim sözlüğü oluşturması.
İnternetle ilgili düzenlemeler de içeren yeni RTÜK yasası, AB'ye uyum sürecinde gündeme gelen e-Devlet projesi, ve bilişim toplumu olma yolunda önemli bir adım olarak kabul edilen Bilişim Şurası, Türkiye Bilişim Derneğinin gündemini oluşturuyor.
TBD’nin öncülüğünde gerçekleştirilen Bilişim Şurası, sektör tarafından yetersiz bulundu, çok çeşitli nedenlerden dolayı eleştiriler aldı. Sektördeki yöneticiler, organizasyonun ve sonuçlarının “hayal kırıklığı” yarattığı konusunda birleştiler..
Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Rahmi Aktepe, derneğin gündemindeki konuları ve Bilişim Şurası’na yönelik eleştirileri anlattı:
Geçtiğimiz Mayıs ayında toplanan Bilişim Şurası'nın yeterli ilgi görmediği yolunda bazı eleştiriler var... Ne diyorsunuz?
Aslında Bilişim Şurası, Türkiye Bilişim Derneği'nin bir hayaliydi. Bunu gerçekleştirmek için çok uğraştık. Bu uğraşma süreci içerisinde Emrehan Halıcı'nın da önemli katkıları oldu. Şurayı sivil toplum örgütleriyle işbirliği içinde gerçekleştirdik. Aslında hedefi ve beklentileri büyük tuttuğumuz için hayal kırıklığı yaşadık.
Bilişim Şurası'ndan beklentiniz neydi?
Bilişim Şurası’nda temel amaçlarımızdan bir tanesi, bilinçli bir siyasi iradenin oluşturulmasıydı. Çünkü, yeni bir toplum biçimi oluşturmak için, yeni yasal düzenlemelere ihtiyacımız var. Bu yasal düzenlemeleri de Meclis yapacak. Bu anlamda şuranın katkısı oldu, ama beklentilerimiz gerçekleşmedi.
Neden?
Başbakan Bülent Ecevit, Bilişim Şurası’na sağlık sorunlarından dolayı gelmedi. Başbakan gelmeyince, diğer bakanlar da ilgi göstermedi. Eğer bir bilinç olsaydı, ilgi olurdu.
Şimdi ne yapacaksınız?
Bilişim Şurası’nı Düzenleme Kurulu toplantılarına devam ediyor. “e-devlet Yolunda Türkiye” adlı kitap yeniden basılacak. Bilişim Şurası'nda bilişim komisyonu konusunda alınan kararla ilgili çalışmalar da takip edilecek. Siyasi anlamda bir belirsizlik var, yaşanan kriz hala bitmedi. Böyle bir durumda, mesele bilişimi çeşitli kesimlerin önceliğine aldırabilmek. Ama bu ortamda bunu başarabilmek çok da kolay değil.
Bilişim sektörünün durumu nasıl?
Aslında Türk bilişim sektörü, çok hızlı gelişen bir sektör. Türkiye'nin gelişme hızı yüzde 8-9'larda iken, bilişim sektörünün gelişimi yüzde 25-30 oranındaydı. Krizden dolayı sektördeki küçülme yüzde 60'ları buldu. Bu küçülmeyi durdurup, sektördeki büyümeyi sağlamamız lazım.
Sivil toplum örgütleri olarak bizim görevimiz, başta vatandaşlar olmak üzere, kamu sektörü ve siyasileri belli bir bilinç düzeyine getirmek. Tabii ki burada medyaya da çok önemli görevler düşüyor.
Gelişimin sürmesi için neler yapılmalı?
Türkiye'nin konumu iyi irdelenmeli. Konum belirlenirken ekonomi, eğitim ve sağlık alanlarındaki gelişmeler de teknolojik gelişimin üzerine konmalı. Gelişimi gerçekleştirebilmenin en önemli yollarından biri eğitim. Biz genç nüfusumuzla övünerek bana göre çok yanlış bir iş yapıyoruz.
Bence genç nüfusumuzla övünebilmemiz için, eğitimli bir genç nüfusa sahip olmalıyız. Bugünün koşullarında eğitimsiz bir nüfusun hiçbir anlamı yok, hatta sırtımızda kambur. Genç nüfusu eğiterek ekonomiye kazandırmalıyız. Hatta bilgisayar okur-yazarlığı kampanyasıyla bu nüfusu bilgisayar okur-yazarı haline getirmeliyiz.
Türkiye'de bilişim sektörünün üretim durumu nedir?
Bilişim sektöründe diğer gelişmekte olan ülkelerin sağladığı katmadeğer yüzde 29, ama Türkiye'ninki yüzde 16 düzeyinde... İşte biraz önce söylediğim gibi, kriz döneminde sektörün küçülmesinin temel nedenlerinden birisi de bu. Tamamen ithalata dayalı bir ekonomimiz var. Büyük bir kriz yaşıyorsunuz ve yüzde 60 küçülüyorsunuz. Ama en azından hizmet alanındaki üretimi Türkiye'de yapıyor olsaydık, sektör krizden bu kadar etkilenmeyecekti.
Bilişim sektöründe Türkiye hangi konularda gelişme gösterebilirdi?
Teknolojik anlamda yazılım üretiminde gelişme gösterebilirdik. Genç nüfusumuz organize edilebilirdi. Genç bilişimciler yurtdışına gidiyor. Yaşadığımız beyin göçü kriz döneminde arttı. Bu göçü önleyerek, özellikle AR-GE ve üretim konularında atılım yapmamız gerekiyor.
AB'ye uyum koşullarından bir tanesi de e-devlete geçiş. Bu çalışmaları siz 6. Çerceve Programı dahilinde yürütüyorsunuz. Buradaki rolünüz ne?
Türkiye Bilişim Derneği hem müsteşarlar hem de kamu yönetimi üzerinde bir baskı oluşturuldu. Bu etkinliklerden sonra 6. Çerçeve Programı çerçevesinde ilgili yetkililer, Avrupa Birliği'ne ilk kez tam katılım kararı aldı. Ama bundan sonra da atılacak adımlar var.
Avrupa Birliği ülkeleriyle olan işbirliğini organize etmek için çeşitli projeler geliştirilmesi gerekiyor. Beş büyük üniversitemiz, 6. Çerçeve programının sağlıklı yürütülebilmesi için çalışmalar yapıyorlar. Dernek olarak biz de bu çalışmalara her türlü desteği vermeye hazırız.
TÜRKİYE BİLİŞİM DERNEĞİ’NİN YENİ PROJELERİ NE DURUMDA?
E-BELDE PROJESİ: Denizli'nin Tavas, Yatağan, Buldan ve Yeşilyuva beldelerinde uygulanıyor. Projenin temel amacı, bu yörede bilişim kültürünün geliştirilmesi ve tüm belde halkının bilgisayar okur-yazarı yapılması. Ayrıca, dernek, evlerini atölye olarak kullanan üreticilerin ürünlerini, web sayfalarına taşıyarak dünya markası yapmayı amaçlıyor.
BİLİŞİM ŞURASI: Türkiye Bilişim Derneği, Başbakanlık Müsteşarlığı, Türkiye Bilgi İşlem Hizmetleri Derneği, Türkiye Bilişim Vakfı, Türkiye Zeka Vakfı ve TBMM Bilişim Komisyonu tarafından organize edildi. ODTÜ'de 10-12 Mayıs 2002 tarihleri arasında gerçekleştirilen şura toplantısında amaç, bilişim toplumu oluşturulması konusunda bürokratları harekete geçirmekti. Bürokratların yetersiz katılımı nedeniyle, şuradan beklenen sonuç alınamadı.
EV KADINLARINA BİLGİSAYAR KURSU: İstanbul'da uygulanmaya başlanacak olan projenin temel amacı, ev kadınlarının, zamanın gerisinde kalmasını önlemek. Ayrıca, proje, internet üzerinden alışverişi ev kadınları arasında yaygınlaştırarak, internet üzerinden ticareti de canlandırmayı amaçlıyor.
E-DEVLET PROJESİ: Çalışmalarının koordinasyon ve izleme görevi Türkiye Bilişim Derneği’ne verildi. Projenin çalışmaları, derneğin “e-Türkiye Çalışma Grubu” tarafından yürütülüyor. Konuyla ilgili olarak “e-Devlet yolunda Türkiye” adında bir kitap yayınlandı. Bu kitap bütün kamu kurum ve kuruluşlarına ücretsiz olarak dağıtıldı.
Kamunun bilişim kültür düzeyinin saptandığı anketlerin yanı sıra, bilişim teknolojilerinin yeterince kullanılmamasının Türkiye'ye maliyeti de kitapta yer alıyor. Kitapta bilişim teknolojisi kullanmamanın kaybı 200 milyar dolar olarak belirtiliyor.
BİLİŞİM KURULTAYI: Bu yıl 19’uncusu gerçekleştirilecek olan kurultayda, önceki yıllardan farklı olarak bildiriler akademik bir dille, hakemli olarak yapılacak. Çeşitli çalışma grupları ve paneller, yeni başlıklar altında e-Türkiye ve e-Devlet etkinlikleri gerçekleştirilecek. Sektörel çözümler başlığı altında bilişim dışındaki konuları da içerecek çalışmalar yürütülüyor.
ECDL PROJESİ: ECDL, Avrupa Bilgisayar yeterlilik belgesidir. ECDL Vakfı ve Avrupa Birliği tarafından geliştirildi. Avrupa Birliği komisyonu, bu konuda çalışacaklarda yalnızca bu belgeyi kabul ediyor. Türkiye AB'ye üye olduğunda, bu belgeye sahip olmayanlar bu sektörde çalışamayacaklar. Belge ile ilgili çalışmaların Türkiye'deki tek yetkilisi Türkiye Bilişim Derneği.
Dernek, İstanbul'da 7 tane, Ankara'da da 7 tane test merkezi oluşturdu. Test merkezlerinin amacı, sertifikanın saygınlık kazanması. Kamuda ve özel sektörde bu sertifikaya talebi doğurarak bilgisayar okur-yazarı olma isteği yaratmak. Test merkezlerinde 7 ayrı ders var. Bu derslerde başarılı olanlara bir test uygulanıyor ve başarılı olurlarsa sertifikayı alıyorlar. Proje kapsamında verilen dersler, bir süre sonra internet üzerinden takip edilebilecek.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?