Cıo’ların 10 Yeni Rolü

BT sektörünün gelişimi ve iş hayatındaki öneminin artmasına paralel olarak bu konuda çalışan yöneticilerin rolleri de değişti. Günümüz CIO’sundan beklenenler çok farklılaştı. Gartner’ın çalışmaları...

1.08.2005 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

BT sektörünün gelişimi ve iş hayatındaki öneminin artmasına paralel olarak bu konuda çalışan yöneticilerin rolleri de değişti. Günümüz CIO’sundan beklenenler çok farklılaştı. Gartner’ın çalışmalarına göre 10 yıl sonra CIO’ların çok daha farklı roller üstlenmesi gerekecek. Deloitte, Gartner gibi çok sayıda saygın araştırma kuruluşu birbiri ardına araştırmalar yaparak gelecekte CIO’ları hangi görevlerin beklediğini ortaya koymaya çalışıyor. Bütün bu çalışmalar incelendiğinde ortaya CIO’ları bekleyen 10 yeni rol çıkıyor.

IBM’in Türkiye’deki ilk genel müdürü Şevket Pamuk, 70’li yıllarda bilgi işlem departmanlarının görünümünü “O yıllarda bilgi işlemciler ‘Aman sistem çökmesin’ diye çırpınırlardı. Onların başarısı bununla ölçülürdü çünkü. Yöneticiler sistemi 7 gün 24 saat çalıştırmaktan sorumluydular” diyerek anlatıyordu.

1980’li yıllarda da bu görev tanımı fazla değişmedi. BT yöneticilerinin iş alanları sadece teknoloji altyapısını yönetmek ve baş döndüren bir hızla sunulan yenilikleri takip etmekten ibaretti. Ancak, 90’lı yıllara gelindiğinde ise bilgi teknolojileri departmanın başındaki bir yöneticiden beklenenlerde arttı. Çünkü, şirketler bu yıllarda yeni teknolojileri kullanarak rekabet avantajı yaratmak istemeye başladı.

Bankacılık ve telekom gibi sektörlerde teknoloji kullanımının önemi arttıkça bilgi teknolojilerinden sorumlu yöneticilerinde daha ön plana çıktı. “CIO” (Chief Technology Officer) pozisyonu işte bu dönemde doğdu. Kimi şirketlerde onlara farklı roller yüklendi. Ancak şirket içindeki yerleri hala “sağlam” sayılmaz.

BT dünyasının saygın araştırma şirketlerinden Gartner tarafından yapılan araştırmanın sonuçları bu açıdan çok çarpıcı… Araştırmaya katılan yöneticilere göre, önümüzdeki 10 yıl içinde kendini geliştirmeyen ve yeni rollere adapte olamayan CIO’lar elenecek. Yöneticilerin yüzde 40’ı,  2015 yılında, büyük bir olasılıkla dünyanın en büyük 1.000 şirketinin yüzde 30’unda CIO diye bir pozisyon olmayacağını tahmin ediyor.

Gartner Türkiye Genel Müdürü Arzu Gençoğlu, “Bundan 10 yıl sonra CIO diye bir şey kalmayacak. Onlar CPO’ya (Chief Process Officer- Süreçlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı) dönüşecek” diyor. CPO’lar ise şirket içindeki süreçlerden ve stratejik değişimlerden sorumlu olacaklar. Gençoğlu’na göre, bu becerilere sahip olan yöneticiler CPO’luğa geçiş yapacak.

Rolleri hızla değişiyor

Günümüz CIO’sunun CPO’luğa hazırlanabilmesi için kendini sadece “BT yöneticisi” değil, bir “iş lideri” olarak tanımlaması gerekiyor. Şirket içindeki diğer iş birimleri ile elele çalışarak iş performansını ve etkinliğini artırması bekleniyor. CPO’luğa geçişin ilk şartı ise sadece “teknoloji”yi değil, “işi de anlayabilmek” olacak.

Doğal olarak değişimden sadece CIO’lar değil, BT departmanları da etkilenecek. İş liderlerinin tahminlerine göre, 2015’te BT departmanlarının bugün yaptıkları işlerin önemli bir bölümü outsource edilecek veya otomatize olacak. Gartner’ın yaptığı araştırmanın sonuçları, iş uygulamaları geliştirme, son kullanıcıya hizmet sunma ve ağ bakımı gibi işlerin en fazla yüzde 5 ila yüzde 10 arasındaki bölümü şirket içinde yapılacak. Bu nedenle önümüzdeki 10 yıl içinde dünyanın en büyük 1.000 şirketindeki BT departmanları da bu oranda küçülecek. Dolayısıyla, 10 yıl sonrasında BT departmanları daha çok “strateji belirleme”, “ilişki yönetimi” gibi konulara odaklanacak.

CIO’ları bekleyen 10 yeni rol

Geçtiğimiz aylarda önde gelen danışmanlık şirketlerinden Deloitte da bu konuda bir rapor yayınladı. “CIO 2.0: From Technology Steward to Business Leader” ( CIO 2.0: Teknoloji Memurluğundan İş Liderliğine) adlı çalışma, CIO’ların bugün ve yakın gelecekte odaklanmaları gereken rolleri açıklıyor.

hedBir başka çalışma ise iki yönetim uzmanının kitabı. Marianne Broadbent ve Ellen Kitzis de Harvard Business School tarafından yayınlanan “The New CIO Leader: Setting Agenda and Delivering Results” (Yeni Lider CIO: Gündemi Belirlemek ve Sonuç Üretmek) adlı kitap da yarının CIO’sunun görevine odaklanıyor.

Giderek artan sayıda gerçekleştirilen araştırma ve yayınlanan kitaplar, CIO’ların önemini açıkça ortaya koyuyor. Türkiye ise henüz yolun başında. Çok sayıda şirkette bu yöneticiler CEO’ya doğrudan bağlı değiller. Üretim şirketlerinde ise henüz yeterince önemsenmiyorlar. Ancak, uzmanlar, değişime dikkat çekip, pozisyonu gerçek anlamda dolduracak yöneticilerin olması gerektiğini belirtiyorlar. Çünkü, yeni dönemde onların gücü ve rolü artıyor.

Digital, CIO’ları bekleyen 10 yeni rolü ve etkilerini araştırdı:

1. Strateji belirlemede etkin olmalı

İş birimlerine ve süreçlere kesintisiz operasyon desteği vermek çok sayıda CIO’nun zamanının önemli bölümünü kaplıyor. Oysa bu iş gelecekte onların işinin sadece küçük bir bölümü olacak. Marianne Broadbent ve Ellen Kitzis’e göre, yakın gelecekte CIO’lardan şirketin iş stratejilerinin oluşturulmasına daha fazla katkı yapmaları istenecek. Bu nedenle bu görevi üstelenecek yöneticilerin BT ile şirkete fayda sağlayabilecek bir vizyona sahip olması gerekiyor.

hedBankacılık, sigorta ve telekomünikasyon gibi bilgi teknolojileriyle rekabet avantajı yaratmanın önemli olduğu sektörlerde CIO’lar şimdiden bu rolü üstlenmiş durumdalar. Aviva Hayat ve Emeklilik’te bilgi sistemleri ve iş geliştirmeden sorumlu genel müdür yardımcı olarak çalışan Nihat Ünalacak, “Bizim şirketimizde CIO’nun ana görevi şirket stratejilerinin belirlenmesinde rol almaktır” diyerek bu eğilimin güçlenmeye başlayacağı mesajını veriyor.

2. İşi ve endüstriyi anlamalı

Şirket stratejilerinin belirlenmesinde bir CIO’nun etkin olabilmesi için sadece teknolojiyi anlaması yeterli değil. Şirketin içinde bulunduğu endüstriyi ve işleyişini de anlaması gerekiyor. Önümüzdeki 10 yılda ancak tüm bunları bir “iş lideri” gözüyle değerlendirebilen CIO’lar varlıklarını sürdürebilecek.

Yapı Kredi Bankası’nda BT’den sorumlu genel müdür yardımcısı Tülay Güngen, CIO’nun şirket içinde değer yaratan bir yönetici olabilmesi için, iş ve sektörle ilgili her detayı bilmesi gerektiğini düşünüyor. Güngen, “Bankalarda CIO’lar tüm iş birimleri ile birlikte çalışıyor. Bu nedenle her birinin iş süreçlerini, ürünlerini ve hedeflerini  bilmesi gerek. Ancak, bu kapasiteye sahipse hem şirket için değer yaratabilir ve kendini de değerli kılabilir” diyor.

3. Değer yaratan işler yapmalı

Yeni dönemde CIO’ların odaklanması gereken bir  diğerönemli konu “değer yaratmak”… Bilgi teknolojilerini kullanarak ve süreçleri iyileştirerek nasıl şirketin verimliliğini artırabileceklerini, operasyonları iyileştirebileceklerini düşünmeleri gerekiyor. CPO’luğa geçiş için bu kadarı da yeterli değil, şirketin gelirlerinde artış sağlayabilecek çözümler ve fikirler üretmeleri şart. Bu kapsamda diğer departmanlarla ortaklaşa çalışarak gelir yaratacak bu tip fikirlerin üretilmesine katkıda bulunmaları da gerekiyor.

Tülay Güngen, “Yapı Kredi’de CIO’nun stratejik konulardaki sorumluluğu operasyonel sorumluluklarının önüne geçiyor. Benden BT’nin sunduğu olanaklardan faydalanarak bankanın hizmet kalitesini artırmam ve iş hacmini büyütmem bekleniyor” diyor. Güngen'in bu açıklaması şirketlerin bugün bile CIO’lar için çıtayı yukarıya koyduklarını belirtiyor.

4. İşbirliği içinde çalışmalı

İş stratejilerini BT stratejiyle entegre edebilmek için CIO’ların diğer iş birimleriyle “işbirliği” içinde çalışmaları gerekiyor. Marianne Broadbent ve Ellen Kitzis, “İşbirliği olmadan BT ve iş stratejileri arasında bir ‘uyum’ yakalamak mümkün değil” saptamasını yapıyor.

Koç  Holding Bilişim Hizmetleri Koordinatörü Alper Göğüş, diğer departmanlarla işbirliği yapmanın, BT’nin şirket içindeki etkinliğini artırdığını düşünüyor. Göğüş, bu konuda yaşadığı bir deneyimi şöyle anlatıyor:

“2001 yılında başlattığımız ‘e-dönüşüm projesi’ kapsamında diğer birimler ile koordinasyon içinde çalışmaya başladık. Ana hedef ve stratejilerin belirlenmesinde işbirliği yaptık. Bunun sonucunda daha önceleri destek işlevi yapan bir bölüm olarak görülen BT’nin kurum içindeki imajı yükseldi. O günden bu yana yeni projelerin geliştirilmesinde BT departmanı daha etkin bir rol üstlenmeye başladı.”

5.Kendi işini iyi yönetmeli

Gelecekte kendilerini bekleyen sofistike görevlerin üstesinden gelebilmek için CIO’ların öncelikle “iyi bir iş lideri” olması ve kendi departmanlarını etkin biçimde yönetebilmesi bekleniyor.

Departman içindeki hedeflerin, rollerin ve sorumlulukların net olarak belirlenmesi, bunun ilk adımını oluşturuyor. Deloitte uzmanları, CIO’lara, projeleri “portföy yönetimi” tekniklerini kullanarak önceliklendirmesini öneriyorlar. Bir CIO’nun departmanın yaptığı işlere hakim olabilmesi için hangi yatırımlara öncelik verileceği, yatırımlardan maksimum faydanın sağlanması ve her projenin yaratacağı değerin takip edilmesi gibi işleri de hakkıyla yapabilmesi gerekiyor.

Bu kararları alırken mutlaka “maliyetler”, “faydalar” ve ilgili diğer göstergelerle ilgili rakamlardan faydalanıyor olması gerekiyor.

6. Outsource edilen işleri yönetebilmeli

Yakın gelecekte büyük şirketlerin BT departmanları bakım ve onarım, kullanıcı hizmetleri gibi pek çok operasyonel işi “outsourcing” (dış kaynak kullanımı) yoluyla başka şirketlere yaptırıyor olacak.

Bu nedenle CIO’lardan bu süreci çok iyi yönetebilmesi beklenecek. Bu konuda rapor hazırlayan Deloitte danışmanları, geleceğin CIO’sunun outsourcing için strateji belirlenmesi ve ortak seçilmesi gibi kararları “doğru” almakla ve geçiş sürecini iyi yönetmekle sorumlu olduğunu söylüyorlar. 

Koç  Holding Bilişim Hizmetleri Koordinatörü Alper Göğüş, “Şirket kaynaklarının yetersiz kaldığı veya acil çözüm üretilmesi gereken durumlarda dış kaynak kullanımı CIO tarafından iyi planlanmalı” değerlendirmesini yapıyor.

7. Müşteri odaklı olmalı

Günümüz CIO’larından “müşteri odaklı” olmaları bekleniyor. Gartner’ın raporuna göre, bu eğilim gelecekte güçlenecek. Deloitte’un kurumsal risk hizmetlerinden sorumlu ortağı Oktay Aktolun, “Gelecekte CIO’ların müşterileri daha iyi anlamaya çalışacak” diyerek bu görüşü destekliyor.

Onların farklı ihtiyaçlarına farklı hizmetlerle karşılık vermek sadece pazarlama yöneticilerinin değil CIO’ların da görev kapsamına girecek. CIO’lar CMO’lar ile elele vererek en önemli müşterileri tahmin etmeye çalışacak.

Müşterilerden gelen arzı yönetebilmek için gerektiğinde onlardan oluşan maliyeti paylaşmalarını isteyebilecekler.

8. Net performans kriterleri koymalı

Yapılan işlerin şirket içinde iyi anlaşılabilmesi ve iletişiminin iyi yapılabilmesi de yeni CIO’nun önem vermesi gereken konulardan. Ancak, bu BT departmanının ve projelerde ulaşılan iş sonuçlarının performansını net olarak ortaya koymakla mümkün.

Bu nedenle CIO’lardan BT altyapısının verimliliğini, diğer birimlerle ortaklaşa gerçekleştirilen projelerden sağlanan somut faydaları ortaya koymaları istenecek.

Yapı Kredi Bankası BT’den sorumlu genel müdür yardımcısı Tülay Öngen, bu öngörülere katıldığını belirtiyor ve “Önümüzdeki yıllarda CIO yeni yatırımların bankanın bilançosuna getireceği olumlu katkıları göstermek ve BT operasyonlarının bankaya kattığı değeri kanıtlamak zorunda olacak” diyor. 

9. Güvenlik ve risk yönetimi

Günümüzde olduğu gibi gelecekte de şirketlerin en değerli varlığı sahip oldukları bilgiler olacak. Bu nedenle bu değerli bilgilerin güvenliğinin sağlanması ve risk yönetimi daha sofistike hale gelecek.

Hackerlar, kurumsal ajanlık, virüs, çeşitli krizler ve afetler gibi tehlikelere karşı hazırlıkların yapılması, güvenlik konusundaki yeni teknolojilerin takip edilmesi CIO’ların ajandasında önemli bir yer tutacak.

10. Hukuka uyumu sağlamalı

Hukuki düzenlemelere uymak iş hayatının bir parçası. Teknoloji ve internet ile ilgili birbiri ardına yeni düzenlemeler çıkıyor. Gelişmiş ülkelerde data merkezlerinin lokasyonu gibi konular bile yasal düzenlemelere tabii.

İş ile ilgili bilgiler ve teknoloji konusunda yeni çıkan düzenlemelerin takibinin ve şirket içinde duyurulmasının CIO’ların sorumluluğunda olması gerekiyor. Bu konuda rapor hazırlayan ekipteki Deloitte danışmanları, “İş süreçlerinin ve teknolojik altyapının bu düzenlemelere uygun yapılandırılması gelecekte de CIO’ların sorumluluğundaki önemli görevlerden biri olacak” değerlendirmesini yapıyorlar.

CIO’LARIN GÜCÜ TARTIŞILMAZ

CIO’LARIN SIRADAKİ ZAFERİ  Bugüne kadar CIO’lar, şirketin diğer tepe yöneticilerini ve çalışanlarını BT’nin iş üzerindeki gücüne ikna etmeye çalışıyorlardı. Kazanılan zaferlerin etkisi büyük oluyordu. Artık bu süreç tamamlanmak üzere. Dolayısıyla CIO’ların bundan sonra nasıl zafer kazanacakları merak konusu. Bence CIO’ların güç kaybedeceklerine yönelik görüşlerin temelinde yatan da bu.

PARA KAZANDIRMAZLARSA GİDERLER  Şirketlerine para kazandırmaz, kâr ettirmezlerse doğal olarak yönetim masasındaki sandalyelerini kaybederler. Ama bu bütün tepe yöneticiler için geçerli. 70’ler ve 80’ler paranın iyi yönetilmesini gerektiren, şirketlerin paradan kâr ettikleri dönemlerdi. Bu yıllarda CFO’lar çok ön plana çıktı.

BT BAĞIMLILIĞINI YÖNETECEK EN DOĞRU KİŞİ CIO Sonraki yıllarda bazı ciddi mali krizler ya da büyük şirketlerde iflaslar yaşansa da bugün kimse CFO’ların gücünü tartışmıyor. 90’lardan itibaren de bilişim teknolojileri ve telekomünikasyonda yaşanan devrimler kurumların iş yapış biçimlerini değiştirdi. Kurumlar BT’ye bağımlı hale geldi. Bu bağımlılığı yönetebilecek en doğru kişiler de mutlaka CIO’lar. Dolayısıyla CIO’ların da gücü bu anlamda tartışılamaz.

OPERASYONDA KALAN CIO’LAR RİSK ALTINDA

OPERASYONEL YÜK ALTINDA BOĞULUYORLAR Türkiye’de CIO rolü son üç yıldır yerleşmeye başladı. CIO pozisyonunu yürüten en başarılı sektör finans ve telekom. Birçok üretim şirketinde bu birim ya finansa ya da muhasebeye bağlı olarak yürütülüyor. Genel olarak Türkiye’de birçok BT yöneticisi o kadar operasyonel yük altında boğulmuş durumda ki başlarını kaldırıp “şirket için ben ne üretebilirim” diyemiyor.

ZAMAN YÖNETİMLERİ YANLIŞ  Zamanlarının yüzde 70’ini bilgi işlem departmanında harcıyorlar. Yüzde 30’unu ise beraber iş yaptıkları insanlara ayırıyorlar. Bu durumda endüstrideki müşterilerine hiç zaman kalmıyor. Bu nedenle gelecekte operasyonel ağırlıklı çalışan BT yöneticileri risk altında. Eğer hemen yaşanan değişimi görmez ve kendilerini strateji odaklı çalışmaya adapte etmezlerse konumlarını kaybedebilirler.

İDEAL CIO ZAMANINI NASIL HARCAMALI? Oysa ideal bir CIO’nun zamanının yüzde 25’ini endüstrideki değişiklikleri takibe ayırması, 30’unu ofis dışında ya da müşterilerle geçirmesi gerekiyor. Bir petrol şirketinde çalışıyorsa bayilerle bir araya gelebilir, bankaysa bankanın müşterileriyle ilgilenebilir. Ofis içinde geçirilmesi gereken maksimum süre yüzde 25 olmalı. CIO’ların beraber iş yaptıkları firmalara da zamanlarının en az yüzde 20’sini ayırmaları gerekiyor. Genel olarak Türkiye’ye baktığımızda ise ne yazık ki Türkiye’de BT yöneticilerinin çok küçük bir oranı zamanının ideal bölümünü ofis dışında geçiriyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz