Artık işin içinde olmayanlar, uzaktan izleyenler de biliyor. Yazılım sektöründe dünya çapında bir Hindistan örneği var. Son dönemde Türkiye’de bu alandaki hareket nedeniyle gündeme gelen Hindistan,...
Artık işin içinde olmayanlar, uzaktan izleyenler de biliyor. Yazılım sektöründe dünya çapında bir Hindistan örneği var. Son dönemde Türkiye’de bu alandaki hareket nedeniyle gündeme gelen Hindistan, tam bir başarı örneği... Bu ülkenin kısa zamanda aldığı mesafe, ihracatta yakaladığı başarı, üniversitelerde bile inceleniyor. Zaten 1996 yılında 734 milyon dolar olan yazılım ihracatının, 2001’de 6 milyar dolara ulaşması da bunu ortaya koyuyor. Üstelik ihracatta en büyük alıcı ise başta ABD olmak üzere Batı ülkeleri...
Çok dinli, çok kültürlü ve çok dilli... Bu üç unsur bundan üç-beş yıl öncesine kadar Hindistan’ı tanımlamak için yeterliydi. Ama artık bu toplumsal olguların yanına bir ek daha yapmak gerekiyor. Hem de kolay kolay kimsenin aklına gelmeyecek yeni bir ek bu “Yazılım”.... Gelişmiş ülkeler tarafından geliştirilen teknoloji, yine bu ülkelerin yönlendirmesiyle sektör haline geldi. Bu ülkelerin teknolojinin gelişimde aldığı aktif rol, bu işin de neredeyse tekelleşmesine yol açtı. Doğal olarak bilgi teknolojileri, daha çok gelişmiş ülkelerin yeni işi olarak kabul edildi.
Ancak, ne var ki ekonomi ve sanayi yatırımlarının yanı sıra, refah düzeyiyle pek de ön sıralarda olmayan Hindistan, bu ülkelerin arasından sıyrılarak özellikle yazılımda bir dev haline gelmeyi başardı. Öyle ki Hint şirketleri yaptıkları cirolarla dikkat çekiyor. Başta Amerika olmak üzere bir çok teknoloji ülkesine ihracat yapıyor. Dünyanın önde gelen iş ve ekonomi dergilerinin yanı sıra üniversiteler, bu ülkenin başarısını analiz eden çalışmalar yapıyorlar... Türkiye gibi bazı ülkeler de Hindistan’ın yazılım endüstrisindeki çıkışını, kendisine örnek almaya çalışıyor.
Hindistan’da yazılım sektörünün aslında uzun sayılabilecek bir geçmişi var. İlk tohumlar 1970'lerde, ülkeye ithal edilen donanımlar için yerel yazılımlar üretilmesiyle atıldı. O yıllarda küçük çaplı yerel şirketler, uluslararası şirketlerin Hindistan’a ihraç ettiği ürünler için bir takım yazılım programları hazırlıyordu.
Batılı şirketlerin dikkati ise 1980'lerle çekildi. Ucuz işgücünün de yardımıyla Hindistan'da yazılım geliştirmenin, ABD'dekinden yarı yarıya ucuza mal olduğu görüldü. Bu tablo karşısında başta ABD’liler olmak üzere, Batılı şirketler yazılımlarını Hintli bilgisayar programcılarına yaptırmaya başladılar. O tarihlerde Hintli bir BT elemanı yılda sadece 3 bin dolar kazanıyordu. ABD’deki meslektaşının kazancı ise 80 bin ile 100 bin dolar arasında değişiyordu.
Sektörün gelişimiyle birlikte Hint yazılım şirketleri özel amaçlı yazılımlar üretmeye ve bunları ülke dışında da pazarlamaya yöneldiler. Rekabet güçleri bir hayli fazlaydı. Öyle ki, iletişim, altyapı ve donanım gibi ilave masraflar eklendiğinde bile, aynı yazılımı Hindistan’da geliştirmek, ABD’de geliştirmekten çok daha ucuzdu.
İşgücünün yanı sıra, yüksek öğrenim ve bilgisayar mühendisi yetiştirilmesine verilen önem, büyük Amerikan firmalarında çalışan Hintlilerin sayıca fazlalığı ve yazılım hizmetleri için büyük sermayeye gerek olmaması gibi unsurlar da bu ülkenin yazılım sektörünün hızlı gelişmesinde önemli roller oynadı.
90’larla iki kat büyüdü
İç pazarın çok dar olması ve devletin donanım konusunda uyguladığı yanlış tutum, yazılım sektörünün gelişmesini yavaşlatan öğeler arasında sayılsa da, sektör 90’ların başında yıllık yüzde 50’lik bir büyüme hızı yakaladı. 2001 yılına gelindiğinde IT endüstrisinin toplam büyüklüğü 12 milyar doları geçerken, yazılım ihracatı 6.2 milyar doları buldu. Ancak, bu hızlı büyümenin devamı için önümüzdeki 3 yılda, 400 milyon dolarlık yatırım yapılması gerektiği öngörülüyor.
Hindistan’da çok sıkı yasal düzenlemeler olduğunu belirten Business Software Alliance Genel Koordinatörü Erol Özkür şöyle devam ediyor: “Hint yazılım sektörünün gelişmesinde, e-devlet uygulamalarının yaygınlaşmasının yanında, korsanlıkla mücadele anlamında çok sıkı yasal düzenlemeler getirilmesi, yazılım üzerindeki ithalat vergilerinin kaldırılması ve devletin BT sektörüne yönelik harcamalarının artması da, belirgin itici güçler arasına yer alıyor.”
Hindistan’ın yazılım ürünleri ve marka geliştiremediğini belirten Vestelnet Genel Müdürü Cem Soysal ise şöyle konuşuyor: “Özellikle yazılım hizmeti üzerine yoğunlaştılar. Yazılım geliştirmenin ‘imalatı’ olarak görülen programlama, kodlama aşamalarında görev aldılar. Sistemlerini daha çok yurtdışı kaynaklı sözleşmeli işlere en kısa surede insan kaynağı yetiştirmek ya da bulmaya göre kurdular.”
PAZARIN HACMİ 5 YILDA 55 MİLYAR DOLARA ULAŞACAK
Hindistan’ın yazılımda 21. yüzyılın süper gücü olmayı hedeflediğini belirten Business Software Alliance Genel Koordinatörü Erol Özkür bu konuda şu bilgileri veriyor:
“Ancak, bunu yapabilmesi için devlete büyük iş düşüyor. Hint yazılımı şu anda ciddi bir geçiş süreci yaşıyor. Sektörün ileri gelen otoriteleri, Hint yazılımının, 21. yüzyılda dünya devi olması için, devletin hem eğitime ve internet altyapısına daha fazla önem vermesi, hem de donanım geliştirilmesini teşvik etmesi gerektiğini ifade ediyorlar.
Yazılım ihracatı, Hindistan’ın toplam ihracatının yaklaşık yüzde 14’ünü teşkil ediyor. Hint yazılım firmaları, ihracatlarının yüzde 60'ını Kuzey Amerika'ya gerçekleştiriyor. Fortune 500 şirketlerinin 185’i yazılım işlerini dış kaynak kullanımı şeklinde Hint yazılım şirketlerine yaptırıyor.
1999-2000 döneminde yazılım ve hizmetler sektörünün net kazancı 5,7 milyar dolar, 2000 yılındaki ihracat 6,2 milyar dolar düzeyinde. 2000-2001 döneminde Hint yazılım sektörünün büyüklüğü 8,26 milyar dolar olarak gerçekleşti. Pazarın 5 yıl içinde 55 milyar dolar düzeyine geleceği tahmin ediliyor.
Hint yazılımının en büyük şirketleri arasında Infosys, Satyam, Silverline, Tata ilk akla gelenler. Büyüklü küçüklü şirketlerde çalışan kişi sayısı 2000 sonu itibariyle 410 bini buluyor.”
DIŞARIDA ÇALIŞMA TALEBİ AZALIYOR
Hindistan’da yazılım sektörünün gelişmesine paralel olarak yetişen insan gücü, 1990’larla beraber batılı ülkelerdeki şirketlerde çalışmaya başladı. Hindistan standartlarına göre iyi para kazanan Hintli mühendisler, daha sonra ülkelerine dönmeyi tercih ettiler. Bunda en büyük etken ise kültürel farklılık olarak kaşımıza çıkıyor. VestelNet Genel Müdürü Cem Soysal şöyle konuşuyor:
“Çoğunlukla ABD’ye iş yapıldığı için, 2000 yılı sonrası gelen krizlerle vize sorunlarından dolayı sözleşmeli işlerin alınması oldukça zorlaştı. Bununla birlikte kültürel farklılıklar ve Hindistan'da hayat standartlarının yükselmesi de dışarı da çalışmaya olan talebi azalttı. Yapılan iş görünür elle tutulur bir ürün olmadığı ve alıcıya güven vermek önemli olduğu için sektör bir elin parmakları kadar büyük firma tarafından kontrol ediliyor.”
“HİNDİSTAN DEĞİL, İSRAİL’İ ÖRNEK ALALIM”
Hindistan’ın hardware yapacak durumda olmadığını belirten Link Bilgisayar Genel Müdürü Murat Kasaroğlu, bu ülkenin Türkiye için örnek bir model olmadığını söylüyor. Ülkelerin bu alanda farklı rollere sahip olduğuna dikkat çeken Kasaroğlu şöyle devam ediyor:
“Hindistan proje yapacak durumda değil. Lego’nun bir parçasıyla hiçbir şey yapamazsınız. Büyük şirketler var. İşgücünü kullanıyorlar. Ancak, Çin gibi ucuz iş gücü olan ülkeler de Hindistan’ın önüne geçebilir. Amerikalı yazılım şirketi gidip orada kendi şirketini kuruyor. Oradaki yazılımcıları istihdam ediyor.
Yazılım ihracatında çok ileri bir ülkenin İsrail olduğunu düşünüyorum. İsrail, Türkiye’ye örnek olabilir. Çünkü, ürün yapılıyor. Bir başka model İrlanda olabilir. Tam bir vergi cenneti olduğu için Microsoft’un, Oracle’ın İrlanda da tesisleri var. Bu ülke üzerinden muazzam bir ciro yapıyorlar. Bir çok teknolojik ürün İrlanda’dan dünyaya sunuluyor.
İsrail’deki firmalar kendi ürünlerini yapıyorlar. Amerikan şirketleri de Microsoft gibi markayı oluşturuyorlar. Belki ürünü Hindistan’da yaptırıp İrlanda üzerinden dünya pazarına sunuyorlar. Bu işin nerede üretildiği ve nereden dünya pazarına sunulduğu belli olmaz. Sonuçta vergi olmayan yerlere gidiyor. Türkiye bu işin önünü açmıyor. İsviçre şimdi güvenin simgesi ‘made in Swiss’ damgasını pazarlamaya çalıyor.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?