Robert Dunn / Carlyle Group Rusya ve Ortadoğu Başkan Yardımcısı Robert Dunn, Türkiye’de Koç Grubu ile “e-satın alma” (e-procurement) yatırımı yapan Carlyle Group’un üst düzey yöneticilerinden... ...
Robert Dunn / Carlyle Group Rusya ve Ortadoğu Başkan Yardımcısı
Robert Dunn, Türkiye’de Koç Grubu ile “e-satın alma” (e-procurement) yatırımı yapan Carlyle Group’un üst düzey yöneticilerinden... Bu işin elektronik ticarette devrim yaratacağını söylüyor. Türkiye’deki büyük potansiyele de dikkat çekiyor. E-satın almanın başarısını anlatırken, 2 saatte sonuçlanan Enka Holding’in “e-ihalesi”ne dikkat çekiyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinden katılan ve büyük indirimler sağlanan bu çalışmanın, diğer şirketlere de örnek olacağını anlatıyor...
Enka Holding, geçtiğimiz ay içinde büyük bir ihale açtı. Ancak, tedarik amacıyla açılan bu ihale, internet üzerinden yürütüldü. Büyük bir tedarik sağlanması amacıyla açılan bu “e-ihale”, tam 2 saatte tamamlandı. Üstelik dünyanın dört bir yanından tedarikçilerin verdiği teklif ve inanılmaz oranlardaki indirimlerle...
Türkiye’de Koç Grubu ile birlikte “e-satın alma” (e-procurement) yatırımına giren Carlyle Group Rusya ve Ortadoğu Başkan Yardımcısı Robert Dunn, Enka’nın “e-ihale”deki başarısını, ”Yurtdışındaki tedarikçilere telefonla ulaşmaya çalıştığınızı düşünemiyorum bile” sözleriyle değerlendiriyor.
Dunn’un sözünü ettiği başarının arkasında, “Business to Business” (B2B, Elektronik Ticaret) işinin bir parçası olan ve giderek yükselen “E-satın alma” (E-procurement) uygulamaları var. Dünyanın yükselen yıldızını Türkiye’de uygulamak için de Carlyle Group, Koç Holding ile Promena adlı şirketi kurdu. Hedef, Türkiye’de “e-satın alma” ve “e-ihale” dönüşümünü gerçekleştirmek.
Carlyle Group, dünyanın önde gelen uluslararası yatırımcıları arasında yer alan Carlyle Group’un Rusya ve Ortadoğu Başkan Yardımcısı Robert Dunn, DIGITAL’in sorularını yanıtladı:
E-satın almayı nasıl tanımlıyorsunuz?
E-satın alma, malzemeleri ve gereksinimlerinizi internet üzerinden kaynaklamak anlamına geliyor. Bu daha çok b2b ortamında gerçekleşiyor ve sağlıklı tedarik sağlıyor.
E-satın almanın verimliliği, kullandığınız yazılıma bağlıdır. Sizin tedarik işlemlerinizi daha ucuza getirmeyi amaçlar. Bunu yaparken hem güvenlik sağlar hem de hız ve kolaylık. Şirket bazında satın almalar sürecinde şeffaflık yaratır.
E-satın almayla, ticarette ahbap ilişkisine yer kalmaz. Ahbap ilişkisinin, varolan ve bazı şartlarda gerekli de olan bir şey olduğu biliyoruz. Ancak, kabul edersiniz ki, günümüz ticaretinin uluslararası boyutunda bu ahbap ilişkileri çoğu zaman yeterli olmuyor. Biz de bir şirketin tedarikini sağlıklı gerçekleştirebilmesi için e-satın almayı sunuyoruz.
Bu sayede sadece Türkiye'deki alıcıları ve satıcıları değil, dünya çapındakileri mobilize etmiş oluyoruz. Türkiye'de bu ağ kurulduğu zaman hem yurtdışından hem de yurtiçinden belki hiç duymadığınız potansiyel tedarikçileri bir araya getirmiş olacağız.
Çalışmalarınız özellikle hangi endüstri ve sektörlere yönelik?
Çoğunlukla endüstrilere, hazır tedarike ihtiyacı olan sektörlere yöneliyoruz. Promena sadece büyük şirketlere de çözümler sunmuyor. Promena'nın farklı ihtiyaçlara ve büyüklüklere göre farklı çözümleri var.
Mesela Koçbank'a uyguladığımız ERP paketimiz var. Koçbank, bütün tedarikini bu yazılımı kullanarak gerçekleştiriyor. E-satın alma sayesinde hem farklı tedarikçilerin fiyatlarını karşılaştırabiliyor hem de fiyatı düşürebiliyor. Bütün tedarikini çok kısa bir zaman sürecinde gerçekleştirmiş oluyor.
Bugün bir şirketin farklı kolları kendi tedariklerinden sorumludur. Bu da şirkete daha pahalıya mal olmaktadır. Ama çok büyük bir şirketin bütün tedarikini aynı anda gerçekleştirdiğini düşünün, biz bunu sağlıyoruz.
Mercedes İspanya, e-satın almada başarılı örneklerden biri. Ancak, başarısız olup bu işten vazgeçenler de var. Ahbap ilişkilerinin ticarette hala söz sahibi olduğu Türkiye'de başarıya ulaşmayı nasıl planlıyorsunuz?
Öncelikle hiçbir zaman bu işe emin olduğumuz için girmedik. İnandığımız ve daha akılcı bir yol olduğu için girdik. Bu yüzden başarılı olacağını düşünüyorum. Başarılı olmak için farklı ve yaratıcı çözümler sunmanız gerekir.
Enka örneğini yaşadık. Enka'nın tedarik gereksinimlerini internet üzerinden e-ihale kullanarak ihaleye açtık ve belki aylarca sürebilecek bir işlem 2 buçuk saate bitti. Bu ihaleye Almanya'dan, Rusya'dan bile tedarikçiler katıldı ve fiyat gittikçe düştü. Yurtdışındaki tedarikçilere telefonla ulaşmaya çalıştığınızı düşünemiyorum bile.
İnternet üzerinden yapılan e-ticaret, özellikle de e-satın alma hayatımızda ne gibi rol oynayacak?
Bence bu çok önemli bir adım. Özellikle kullandığınız yazılıma da bağlı tabii. Bence birçok şirket e-satın almayı kullanmaya başlayacak. Koç Grubu, e-satın alma ve e-ihaleyi kullanarak bu yıl 150 milyon dolar tasarruf etmeyi planlıyor. Bütün sisteme geçildiği zaman, 360 milyon dolar tasarruf etmiş olacaklar. Özellikle ekonomik krizi de göz önünde bulundurursanız, bu çok büyük ve ciddi bir rakam. Biz bununla beraber bir de güvenlik sağlıyoruz.
Şirketi özellikle neden Türkiye'de kurmayı istediniz?
Büyük şirketler yazılımlarını Amerika'dan da alabilirler ama hiçbir zaman Türkiye'de yerleşmiş bir şirketten aldığınız yazılım kadar verimli olmaz. Biz öncelikle Koç Grubu gibi bir grupla ortaklık yaptığımız için çok şanslıyız. Ortadoğu'ya ve Türkiye'nin komşu ülkelerine de açılmak istiyoruz ve açılımlarımızda Türkiye'yi temel almak istiyoruz.
Evet, ciddi bir ekonomik krizin içindesiniz ama Türkiye'de çok büyük bir potansiyel var. Ayrıca, biz yazılımı lokalleştirdik. Türk müşterisine kişisel bir hizmet veriyoruz. Amerika'dan gidip aldığınız hiçbir yazılım size aynı başarıyı ve karı getirmez. Çünkü, yerel bilgi her zaman eksik olacaktır. Promena bir Türk şirketidir ve yerel bilgiyle teknolojiyi bir araya getirmektedir.
Promena, e-ihaleyi nasıl tanımlıyor, Türkiye için ne gibi çözümleriniz var?
Ters ihale diyebiliriz. Gereksinimlerinizi internet üzerinden açık artırmaya çıkarıyorsunuz. Canlı bir açık artırma olduğu için, anında eleme yapabiliyorsunuz.
Ayrıca, tedarikçiler fiyatlarını karşılaştırıp, ihaleyi kazanmak için kendi fiyatlarını da düşürebiliyor. Ahbap ilişiklerinin yerini, tam anlamıyla ticaret alıyor. Sizin satıcılara ulaşmaya çalışmanızın yerine, ki bu çok zaman alan bir operasyon, satıcılar size geliyorlar ve fiyat rekabetten dolayı hep düşüyor.
Büyük şirketlere olduğu gibi küçük şirketlere de kolay kullanımlı hizmetleriniz var mı?
Aslında küçük işletmeler için e-satın almaya geçmek çok daha kolay oluyor. Çok daha kısa zamanda internet üzerinden yapılan operasyonlara uyum sağlayabiliyorlar. Büyük şirketlere sunduğumuz paketler genelde onların özel gereksinimlerine özel hazırlanıyor.
Küçük şirketlere ise genel paketler sunuluyor. Yazılım hem büyük hem küçük alımlarda aynı kolaylığı sağlıyor. Yazılım dışında aldığınız bir şey olmadığı için hem kullanıma geçiş hem de kullanım çok daha az masraflı oluyor.
KOLAYLIKLARINA DA DİKKAT!
E-satın alma bir şirkete hangi konularda kolaylık sağlayabilir?
Birincisi, tedarik zincirine hız kazandırıyoruz. Şirketler ihtiyaçlarını daha çabuk karşılayabiliyor.
İkincisi, gereksinimlerinizi tahmin edebiliyor ve önceden sipariş verebiliyorsunuz. Bu büyük şirketler için çok önemli bir faktör.
Üçüncüsü ise gereksiz muhasebe işlerinden kurtulmuş oluyorsunuz. Bu da hem zaman hem de para kazandırıyor. Sunduğumuz yazılımları kullanarak, size uygun tedarikçilere ulaşabiliyorsunuz. Sadece yurtiçinde değil, yurtdışındaki tedarikçileri de aynı anda ihaleye dahil edebiliyorsunuz. Böylece tüm alım satım işlemlerini internete geçirmiş oluyoruz. Raporlama işlerinden kurtuluyorsunuz, şeffaflık sağlıyorsunuz. Bu aynı anda hem tedarikçiler için hem de alıcılar için çok kullanışlı ve karlı bir iş ortamı.
E-satın almanın tedarik zincirindeki geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Bence, zamanla e-satın alma ve e-ihalenin sunduğu kolaylıkları ve özellikle tasarrufu görünce, şirketler ister istemez bu operasyona dahil olma ihtiyacı duyacaklar. Bu ağın dışında kalmak çok büyük bir eksiklik olarak görülecek.
Şu anda Amerika'da kullanımı çok yoğun hem küçük hem de büyük şirketler bütün alımlarını ve işlemlerinin benzer yazılımlar aracılığı ile gerçekleştiriyorlar. Türkiye'de de aynı gelişimin olacağına inanıyorum.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?