İnterneti Uçuracak Teknoloji Geliyor

Lütfi Yenel / Alcatel Türkiye Genel Müdürü İnternete Türkiye’de yaygın olarak telefon ve kablo üzerinden bağlanıyoruz. Bu da beraberinde hız başta olmak üzere çeşitli sorunları getiriyor. Alcatel...

1.09.2003 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Lütfi Yenel / Alcatel Türkiye Genel Müdürü

İnternete Türkiye’de yaygın olarak telefon ve kablo üzerinden bağlanıyoruz. Bu da beraberinde hız başta olmak üzere çeşitli sorunları getiriyor. Alcatel Türkiye’nin genel müdürü Lütfi Yenel, DSL teknolojisiyle birlikte, internetin hız kazanacağını söylüyor. Ona göre, dünyada bu teknoloji çok hızlı gelişiyor ve Türkiye’de de önümüzdeki yıllarda abone sayısı 1 milyonu geçecek. Yenel, “Çok hızlı olması, tüketiciye zaman kazandırıyor. Bunun yanında, sürekli online’sınız. Sanki bir şirkette yerel ağı kullanıyormuşsunuz gibi geniş bir ağda online çalışabiliyorsunuz” diye konuşuyor.
 
Dünyada 5 milyar dolarlık bir pazarı var. DSL (digital subscriber line)  teknolojisinin Türkiye’deki yatırımı ise henüz 100 milyon dolar seviyesinde. Teknoloji, normal modem bağlantısından daha hızlı erişim sağlaması nedeniyle zamandan tasarruf sağlıyor. Bu özelliği, DSL’i pazarda önemli bir yere oturtuyor.

Türkiye’de bu teknolojinin yaygınlaşmasında önemli rolü olan Alcatel Türkiye’nin genel müdürü Lütfi Yenel, “DSL, iş dünyasında ve günlük yaşamda pek çok değişime neden olacak. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’de abone sayısının 1 milyonu aşmasını bekliyorum” diye konuşuyor. Yenel, Türk Telekom’un yapacağı 200 bin abonelik ihalenin bunda etkili olacağına belirtiyor.

DSL’in başta eğitim, eğlence ve telekom sektörü olmak üzere pek çok alanı etkileyeceğini de sözlerine ekleyen Yenel, “DSL sağladığı hız nedeniyle, görüntü ve ses kullanımında tartışmasız avantaj sağlıyor. Bu durumda da sanal ortamda olan her türlü aktivite daha verimli şekilde yapılabiliyor” şeklinde konuşuyor.

Bu teknolojinin iş hayatında da pek çok dinamiği değiştireceğini belirten Yenel, önümüzdeki dönemde “duvarsız şirketlerin” varlığının artacağına dikkat çekiyor. Bu şirketleri farklı lokasyonlarda çalışan kişiler arasındaki duvarları yıktığı için böyle adlandırdığını söyleyen Yenel, teknolojinin sağladığı maliyet avantajına da dikkat çekiyor.

Lütfi Yenel’le DSL teknolojsini, bu teknolojinin iş dünyasındaki yansımalarını, bu alandaki oyuncuları ve lider kuruluşları konuştuk:

DSL teknolojisi nedir? Bu teknolojinin sektöre getirdikleri neler?
 
DSL, başka bir deyişle, “geniş bantlı erişim”den önce telefon hatları kullanılarak analog modemlerle internete ulaşılıyordu. Şu anda da bu sistemin yaygın olarak devam ettiğini görüyoruz. Uygulanan sistemin avantajları ve dezavantajları var. Kullanıcı tarafında bir modemle internete bağlanmak bir avantaj. Dezavantajı ise bu sistemin hızının çok limitli olması. Bu limit kişileri internetten dosya indirirken çok yavaşlatabiliyor. Bu nedenle kişilerin zamanını verimli kullanması da engellenmiş oluyor.

Bunun yanında internetin pek çok nimetinden de yararlanılamıyor. Film seyretmek ve sesli dosyaları kullanmak, bunlardan sadece bir kaçı. Bu eksikliği giderebilmek için de geniş bantlı uygulamalar ortaya çıktı. Bu alanda büyük bir teknolojik yarış olduğunu söylemek mümkün.

Bahsettiğiniz bu yarışta DSL dışında başka teknolojiler var mı? Bunların piyasadaki etkinliği ne?

DSL’in yanında Kablo şebekesi de geniş bantlı teknolojiler içinde yer alıyor. Türkiye’de bu iki teknoloji de kullanılıyor. Uzunca bir süre bu iki teknolojiden hangisinin daha yaygın olarak kullanılacağı konusunda soru işaretleri vardı. Bu durum piyasada çok tartışıldı. Hangi teknolojinin daha üstün olduğu konusunda görüş ayrılıkları vardı. Dünyada ikisinin de kullanım alanı bulduğunu görüyoruz. Fakat son gelişmeler DSL’in liderliği eline aldığını gösteriyor. 

Kablo teknolojisi ile DSL arasında ne gibi farklar var?

Kablo teknolojisi de geniş bantlı olduğu için daha hızlı bir teknoloji. Fakat kablo üstünden erişim paylaşıldığı için, aynı semtte daha fazla kullanıcı olmaya başladığı anda hız düşüyor. Dolayısıyla, başlangıçta herkes memnun olurken, kullanıcı sayısı artıkça verimin düştüğü görülüyor. DSL ise bu türden bir teknoloji değil. Bu teknoloji, kullanıcı sayısına bağlı olmaksızın hızlı şekilde internet erişimini sağlıyor.

DSL’in ulaştığı hız nedir peki?

Telefonla erişimde saniyede en fazla 56 KB’a ulaşılırken, DSL’de 6-8 MB seviyelerine çıkabiliyorsunuz. Hatta VDSL dediğimiz çok hızlı DSL’lerle daha hızlı olmak mümkün. DSL’in başka bir avantajı da, telefon hattınızı internete bağlıyken aynen kullanabilme şansınızın olması. DSL bağlantısı için çeşitli hız alternatiflerinden seçim yapabiliyorsunuz. Bu hız seçenekleri fiyatı etkiliyor. Telekom’un web sayfasında bu alternatifler var.

DSL’in kullanımı için abonelerin ekstra bir ücret ödemesi gerekiyor mu?

DSL, evimize gelen telefon hattı üzerinden hiçbir ilave yatırım yapılmadan kullanılabiliyor. Sadece evinize şu anda yaygın olarak yapıldığı gibi bir modem alıyorsunuz o kadar. Şebeke tarafındaki yatırımı zaten telekom operatörleri yapıyor.

Tüketicilerin hayatına DSL neler katacak?

Çok hızlı olması, tüketicilerin zamanını çok daha verimli kullanmasına imkan sağlıyor. Bunun yanında DSL’de sürekli online’sınız. Bir kere bağlandığınız zaman 24 saat hatta kalabiliyorsunuz. Sanki bir şirketteki yerel ağı kullanıyormuşsunuz gibi geniş ağda online çalışma yapabiliyorsunuz. Bu avantajlar DSL’i lider konumda tutuyor zaten.

Bireyin günlük hayatında ne gibi bir değişim sağlıyor bu teknoloji?

Aslında bu soruyu bütün endüstri tartışıyor. Sonuçta tüketiciye çok hızlı erişim bağlantısı sunabilirsiniz. Yine de tüketici için DSL çok teknik bir konu. Onları asıl ilgilendiren bu teknolojinin sunduğu hizmet.

Geniş bantlı erişimin ilk başladığı zamanlarda da bu çok tartışıldı. Bu kadar geniş bir banda ihtiyaç olmayacağı söylendi. Buna rağmen sektörde hızlı şekilde uygulamalar başlatıldı. Hızlı erişim tek başına limitli bir avantaj sağlıyor. Daha sonra uygulamalar geliştikçe esas faydaları görülmeye başlıyor. Uzaktan eğitim, çalışma, eğlence ve bir takım sağlık hizmetleri bunlardan sadece bir kaçı. Bunların sayısını daha da artırmak mümkün. Yine de bu saydığım hizmetler başı çekiyor.

DSL’le birlikte iş hayatında neler değişecek, ne gibi kolaylıklar göreceğiz?

Şu anda da pek çok kurumsal şirket online çalışmayı yapıyor aslında. Çağrı merkezleri, help- deskler bunlar arasında sayılabilir. DSL’le birlikte online çalışma başka bir boyut kazanacak. Örneğin, bir sigorta komisyoncusunun işi genellikle telefonladır. Bununla sigorta poliçesi satar. Bu kişinin sabah çıkıp ofise gitmesi ve bu işi ofiste yapıp dönmesinin hiçbir anlamı yok.

Bu işi telefonla da yürütebilir. DSL’e ne ihtiyaç var diye düşünülebilir, fakat telefon kullanılan araçlardan sadece bir tanesi. Sisteme bağlı olmak için bilgisayar kullanılıyor.

Bunun yanında, ofisteki bütün diğer arkadaşlarınızla konuşma imkanınızın olması gerekiyor. Bunun için de video konferans yapabilmek şart. Tabi bütün bunların da çok ekonomik olması şirkete avantaj sağlar. Bütün bunları DSL’le yakalamak mümkün.

Türkiye’de bu durum her sektörde uygulanabilir mi sizce? Şu anda örnekleri var mı?

Türkiye’de bu türden uygulamalar var. Fakat henüz gelişme aşamasında. Özellikle son yıllarda finansal hizmetlerdeki gelişmeler, aracılık hizmetlerinin artması, satılan ürünlere verilen telefon desteği çok hızlı gelişiyor. Bunun için insanları bir ortamda toplamak gereksiz. DSL’le bunu az maliyetle yapmak mümkün.

DSL sistemi için ödenecek aylık bir ücretle bütün bu olanaklardan faydalanabiliyorsunuz. Sadece bir abonelik ücretiyle insanlar kendi evinden, bütün telefon görüşmelerini yapıp şirket bağlantılarını kullanabiliyor. Bunu modemli sistemle yapmak mümkün değildi.

Bunun şirketlere ne gibi katkıları olacak peki?

Bunun etkisi KOBİ’lere ve çok uluslu şirketlere göre değişkenlik içeriyor. Diyelim çok şubesi olan bir şirketsiniz. Şubelerinizi DSL’e bağladığınız zaman bütün Türkiye’deki ağınızı bir ofis ortamına taşımış gibi oluyorsunuz. Bunun yanında seyahat eden satış elemanları da, herhangi bir şubeye gittiği zaman güvenli bir şekilde kendi bilgisayar sistemine bağlanabiliyor.

DSL teknolojisi sayesinde herhangi bir lokasyondaki ofisinizi dünyaya açma imkanınız var. Sesli bağlantı yapıp, bilgisayarınıza bağlanıp, uluslararası görüşmelerinizi yapabiliyorsunuz. KOBİ’ler ise tek bir DSL hattı alarak bütün çalışanlarının yerel ağda olduğu gibi hızlı bir şekilde internete bağlanmasını sağlıyor. DSL bağlantısında güvenliğin daha yüksek olması da bir avantaj. Normal bağlantıda başka kişiler kolaylıkla sisteme sızabiliyor. DSL’de sanal ağın içinde işlem yürütülüyor.

Gelecekte DSL teknolojisiyle ilgili neler olabilir? Bu anlattıklarınız son nokta mı?

Tabiki değil. DSL’in yaygınlaşmasıyla birlikte ev içinde de yerel ağlar olacak. Bu yerel ağlara televizyon, oyun aleti, bilgisayar bağlamak mümkün hale gelecek. Printer, fax, telefon, PDA’ler de bu sisteme bağlanabilecek. Buzdolabı gibi diğer beyaz eşyaların da yerel ağa bağlanabileceğini düşünenler var.

Kendi eksiklerini söyleyen, sipariş veren buzdolapları olacağı söyleniyor. Yine de bu tür varsayımlar için oldukça erken. Bunların biraz zorlama çözümler olabileceğini düşünüyorum. Bunun dışında bankalara, bütün film arşivlerine erişebilmek mümkün hale gelecek. Aansiklopedilere girilecak, eski bir devlet adamını görerek, dinleyerek tanıma imkanı sağlanmış olacak.

“HEDEF TÜRKİYE’DE 1 MİLYON ABONE”

Türkiye’de bu sisteme yatırım yapan şirketler hangileri?

Yerli ve yabancı pek çok şirket bu alana yatırım yapıyor. Kendi ihtiyaçlarına yönelik yatırım yapanların yanında, DSL’i hizmet olarak götürenler de var. Büyük gruplar içinde yer alan pek çok internet servis sağlayıcısı şirket, hizmet satmak için bu alana girmiş durumda. Zaten bu şirketlerin pek çoğunun vizyonunda telekom operatörü olarak hizmet vermek yatıyor. Borusan Grubu’ndaki Bnet’in yanı sıra, Koç ve Sabancı gruplarında da bu alanda çalışmalar var. Bunun yanında Türk Telekom yaygın olarak bu iş için kolları sıvamış durumda.

Şu anda Türkiye’de kaç tane abone var?

Şu anda 8 bin civarında abone var. Telekom 60 binlik bir ihaleyi yeni sonuçlandırdı. Bunun dışında Türk Telekom’un önümüzdeki günlere yönelik 200 binlik bir ihale hazırlığı daha var. Benim tahminim 1-2 yıl içinde bu rakam 1 milyona kadar çıkacak. Özellikle iş hayatında bunun yaygınlaşacağına inanıyorum. Zaten ülkemizde telekom hizmetlerinin yüzde 70 geliri iş dünyasından sağlanıyor.

GLOBAL TABLO

DSL teknolojisinin dünyadaki kullanımı açısından nasıl bir tablo ortaya çıkıyor?

Güney Kore, bu alanda en önde glen ülke olarak biliniyor. DSL penetrasyonu nüfusuna göre en fazla olan ülke burası. Diğer Uzakdoğu ülkeleri ise Güney Kore’yi takip ediyor. Güney Kore’nin sağlamış olduğu bu üstünlük devletin burada bu konuyu bir politika olarak ele almasından kaynaklanıyor. Kore Telekom orada da bir devlet şirketi. Bu firma geniş bantlı internete sürekli yatırım yaptı. Bu yatırımlar yılda 1 milyar dolar civarında seyretti.

Türkiye’de internete yapılan yatırımların 100 milyon dolarlara erişmediğini düşünürseniz bunun çok önemli bir sayı olduğunu anlarsınız. Kore’nin dışında Amerika ve Avrupa ülkelerinde bu konuda yatırımlar var. Özellikle İngiltere, Almanya ve Fransa önderliğinde çok önemli bir gelişme var.

Dünyada hangi şirketler bu teknolojide lider?

Alcatel yüzde 36 pazar payıyla birinci sırada. Burada da ikiye ayırmak lazım, esas şebeke tarafındaki sistemler ve evde kurulan modemler olarak. Evde kurulan modemler artık çok daha basit olduğu için Alcatel bu alandan çıktı. Esas şebeke kısmındaki sistemleri üretiyor. Onun dışında dünyada Lucent, Siemens, NEC gibi şirketler sıralamaya girmiş durumda. Bu şirketlerin Pazar payları da yüzde 7-8 civarında seyrediyor. 

ETKİLENEN SEKTÖRLER

DSL teknolojisinin hangi sektörlere daha fazla etki yaratacağını düşünüyorsunuz?

EĞİTİMDE DEĞİŞİM  Eğitim alanında büyük bir devrim olacağına inanıyorum. Şu anda da zaten online eğitim dünyada ön planda. Türkiye’de de bu anlamda MBA programları başlatıldı. DSL sistemi ise bu uygulamalara ekstra bir hız kazandırıyor. MBA programlarının yanı sıra, şu anda pek çok kuruluş kendi çalışanlarının eğitimi için sanal ağı kullanıyor. Fakat uygulamalar genişledikçe, normal modemli bağlantıda sorunlar çıkacaktır. Sonuçta bu eğitimin ileriki adımlarında, konuyla ilgili guruların konferanslarının izlenmesi, belirli konularda dünyada çalışma yapan kişilerle bu ortam üzerinden görüşmeler ön plana çıkacak. Bu durumda da normal erişim hızının ve alt yapının yetersiz kaldığını göreceğiz.

OYUN ENDÜSTRİSİ CANLANIYOR DSL teknolojisinden etkilenen bir başka alanda eğlence sektörü olacak. Bunun içinde şu anda iki alan var. Birincisi online oyunlar, ikincisi ise bilgisayarda ya da farklı araçlarla oynananlar.

Son yıllarda özellikle kişilerin uzaktan birbirleriyle oynadığı oyunlar ön planda. Bu oyunlarla artık yadsınamayacak bir endüstri yaratılmış durumda. Oyun endüstrisi artık cep telefonlarının satış grafiğinden, bilgisayar satışına kadar her şeyi etkiliyor.

Dünyada bunun uygulamasına baktığımız zaman da Güney Kore’nin ön planda olduğunu görüyoruz. Bunun yanında geniş bantlı erişim konusunda da uygulamaların en fazla olduğu yer bu ülke.

SEKTÖR HAREKETLENECEK Telekomünikasyon sektöründe de farklı alanlarda DSL önemli değişimler yaratacak. Bu değişim bana göre bilişim dünyasının bundan sonra yaşayacağı en büyük aşamalardan biri olacak. Birinci sıçramayı 1970’lerde televizyonun çıkmasıyla yaşadık. Sonra cep telefonuyla bir değişim ve hareketlenme yaşandı. Son yıllarda ise internetin yankıları sürüyor.

Şimdi ise DSL üzerinden televizyon ve video bağlantısının yapılmasının sektörde yankı uyandıracağına inanıyorum. Şu anda dünyada zaten bu uygulamalar var. Türkiye’de de hızlanacak. Böylece telekomünikasyon sektöründe hareketlilik yaşanacak. İnsanlar DSL bağlantısıyla birlikte film, yarış seyretmek gibi farklı hizmetler alabilecek. 

NELER DEĞİŞECEK?

İş dünyasında bu teknolojiyle birlikte neler değişecek?

DUVARLAR YIKILIYOR Bu teknolojiyle birlikte büyük şirketlere farklı bir görünüm geleceğini düşünüyorum. Biz bunları, “duvarları olmayan şirketler” olarak tanımlıyoruz.

DSL’le birlikte şirketler her türlü fiziki duvarın ötesine geçebilecek. Bu, şirketler için çok önemli bir olay. Örneğin, çok uluslu şirketlerde bütün ekibin birlikte çalıştırılması söz konusu olabilecek. Bu teknoloji sayesinde şirket içi eğitimler, yöneticilerin yüzünü görerek takım elemanlarına mesajlar iletilmesi, uzak lokasyonlar arasında toplantı yapma imkanı gibi pek çok avantaj sağlanacak.

İŞ UZMANINDA İkincisi bu “duvarsız şirketler”de artık belirli işlerin uzmanları tarafından yapılması daha da ön plana çıkacak. Şirketler zaten son yıllarda belirli iş süreçlerini konunun uzmanı firmalara devrediyor. Yine de yapılan uygulamalarda zorluk çekiliyor. Sonuçta şirket devretmek istediği işin bilgilerini diğer firmayla paylaşmak zorunda.

Bunun yanında işi devralan şirketin yaptığı işin kalitesinin kontrol edilmesi gerekiyor. Bunu da ancak hızlı erişimle yapabilmek mümkün. Sonuçta siz çalıştığınız firmaya bir fatura keseceksiniz, irsaliyesini alacaksınız. Bunun gibi pek çok prosedür işi yavaşlatabilir. DSL’de ise hızlı ve kesintisiz olarak bunları yapmak mümkün.

SIFIR STOKLA ÇALIŞILACAK DSL satış teşkilatınızla ve bayilerinizle olan iletişimde de inanılmaz etkili bir durum yaratıyor. Burada artı sıfır stokla çalışmak, mümkün olan en az parayla en çok işi yapmak gibi hedeflere rahatlıkla ulaşmak mümkün hale geliyor. Çünkü, bayiler bütün sistemin içindeki her hareketi kolaylıkla inceleyebiliyor.

KOBİ’ler de bunun bir parçası. Sonuçta bu şirketler büyük şirketlere mal ve ürün satan firmalar. Dolayısıyla şimdi internet bağlantısı çalışma koşulları arasında nasıl şart olarak gösteriliyorsa, DSL için de aynı durum olacak. Artık büyük şirketler bu DSL bağlantısı olmayan şirketlerle çalışmayı tercih etmeyecekler.

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz