Necdet Kenar / İş Kur Genel Müdürü İş Kur, İş ve İşçi Bulma Kurumu yerine oluşturulan yeni yapı. Başlıca varoluş sebebi adı üstünde iş ve işçi arayanlara aracı olmak. Bu kurum son dönemde büyük t...
Necdet Kenar / İş Kur Genel Müdürü
İş Kur, İş ve İşçi Bulma Kurumu yerine oluşturulan yeni yapı. Başlıca varoluş sebebi adı üstünde iş ve işçi arayanlara aracı olmak. Bu kurum son dönemde büyük teknoloji yatırımları yapıyor, süreçlerini otomasyona taşıyor. Şu anda 81 ilde tam otomasyon sağlandı. Sistem, iş arayanlarla, çalışan arayanları bir araya getiriyor. Hedef önce internet üzerinden iş arama. Genel müdür Necdet Kenar, “Kiosk denen sistem var. Belli büyük yerlere bankamatikler gibi sistemler kurup iş müracaatları yapılmasını sağlamak da hedeflerimiz arasında”diyor.
Çok modern bir ofis. Her tarafı pırıl pırıl bir banka şubesi gibi... İçeri gireni yönlendiren bir resepsiyonist. Müşteriyle ilgilenen, eteği dizlerinde veya saçları jöleli genç bir uzman. Amaç bilgisayarın birkaç tuşuyla, geleni sıkıntılarından kurtarmak, gönül rahatlığı ve huzur içinde evine yollamak. İşini kaybedenler için Türkiye İş Kurumu Genel Müdürü Necdet Kenar´ın hayal ettiği ara cennet burası.
Ne yazık ki, İş ve İşçi Bulma Kurumu yerine kurulan Türkiye İş Kurumu´nun (İş Kur) o noktaya varması için henüz biraz zaman var. Ve aşması gereken bazı problemler de!.
İş Kur bir kanun hükmünde kararnameyle kuruldu. Anayasa Mahkemesi KHK´larla ilgili yetki yasasını iptal edince, kurum yasasız kaldı. Bu yüzden kamuya ve özel sektöre işçi bulmakla görevli kurum, kendi bünyesine eleman alamıyor. Yılda 300 binden fazla işsizi, bin 820 kişilik kadrosuyla işe yerleştirmeye çalışıyor.
İş Kur´un bu ağır yüküne bir de 1 Şubat 2002´den itibaren İşsizlik Sigortası Sistemi eklendi. 1 Haziran 2000´den sonra 600 işgünü prim ödeyenler, işsiz kaldıklarında bu sisteme, yani İş Kur´a başvuruyorlar. Kendilerine 6 ay ile 10 ay arası işsizlik sigortası ödeniyor.
Hem bu işsizlik sigortası sistemini yürütmeye çalışan, hem de mevcut işsizlere iş, işçi arayanlara işçi bulmaya uğraşan İş Kur bu yoğunluğun altından yeni faaliyete soktuğu otomasyon projesiyle kalkmaya çalışıyor. ``1 Şubat´ta kendimizi okyanusun ortasında bulduk. Bazı sıkıntılarımız var. Ama Okyanusu aştık'' diyen Genel Müdür Necdet Kenar sorularımı şöyle yanıtladı:
İş Kur´un misyonu nedir? Kurumunuz ne işe yarar?
İstihdam, işsizlik Türkiye´nin en önemli problemi. Bu konuda yapılacak çok şey var. Sadece ekonomik büyüme olacak ve istihdam sorunu çözülecek diyerek beklememek lazım. Ekonomik büyüme, tek başına mevcut işsizlere ve işgücü piyasasına yeni girecek gençlerimize iyi yeni kaliteli işlerin yaratılmasında çözüm değildir. Bunun için aktif istihdam politikaları uygulanmalıdır. İşgücü eğitimi, meslek eğitimi, danışmanlık, iş yaratma tedbirleri hizmetleri verilmeli. Bütün dünya uyguluyor bunu.
Kurumunuz yeni uygulamaya giren İşsizlik Sigortası işlemlerini de üstlenmiş durumda...
Sistem yürüyor. İlk üç ödemeyi yaptık. Biz yalnızca ödeme yapmıyoruz, bu kişilere danışmanlık, iş bulmalarına aracılık ve meslek eğitimi hizmetleri veriyoruz ki bir an önce tekrar istihdama kazandırılsınlar. Çünkü, işsizlik sigortası ödemeleri 6 aydan başlar en fazla 10 aya kadardır. Yani belli bir süre sonra ödemeler kesilir.
Bu şekilde işten çıkarılanlar aynı zamanda size başvurduklarında otomatikman sisteminizdeki iş arayanlar arasına katılmış oluyorlar mı?
Bize işsizlik sigortası ile ilgili müracaatlar 1 Şubat´tan itibaren başladı. Ve biz 1 Şubat´tan itibaren Türkiye´de 81 ilde otomasyona geçtik. İşsizlik sigortası Türkiye için yeni, bizim için de yeni. Otomasyon da kurum için yeni. İnanabiliyor musunuz? Kendimizi tam okyanusun ortasında bulduk.
Daha önce size yapılan işsizlik ve işçi bulmaya yönelik başvurular ne oldu?
Onlar bilgisayar ortamında değildi. Onları bu ortama yavaş yavaş aktarıyoruz. Kolay iş değil. Şimdi 1 Şubat´tan itibaren müracaat edenleri bilgisayar ortamına giriyoruz. Ama diğer dosyalarımızı girme sürecimiz de bir taraftan devam ediyor.
Ne zaman tamamlanır?
Açıkçası işsizlik sigortası işlemleri bizim iş yükümüzü inanılmaz arttırdı. Özellikle büyük şehirlerde İstanbul´da yeterli de personelimiz de yok. Yeni kanunumuz çıkarsa, bu sıkıntıyı atlatacağız.
İşsizlik sigortasına başladık, bir ilave personel almadık. İdari manada hiçbir ek bütçe almadık. Tam tersine yoğunluktan dolayı vakti dolanlar emekliliği gelenler emekli olup kaçıyor.
Personeliniz yeterli değil mi?
1820 personelimiz var. Almanya istihdam kurumu 93 bin, İngiltere 43 bin, Fransa 30 bin kişi çalıştırıyor. Bir taraftan devleti küçültmek denince personel azaltılmasından bahsediliyor ama diğer taraftan da gelişmiş ülkelere göre personel sayımız çok yetersiz kalıyor.
Nasıl düzenlediniz bu sistemi?
Bizim 81 ilde il müdürlüklerimiz var. Bölge müdürlüklerini kaldırdık. Arada bize faydası yoktu, bilakis engelliyordu. Tam tersi il müdürlüklerini güçlendirdik. İşsizlik sigortası işlemlerini yürütüyorsak bu otomasyon sistemi sayesinde oluyor.
Kaç kişi başvurdu işsizlik sigortasına.?
Mayıs sonu itibarıyla 20 bin 433 kişiye ödeme yapıyoruz.
Bir tahmin var mı kaç kişide sabitlenecek?
Bir kişi sisteme bir kişi girince, iş bulamazsa, en az 6 ay kalıyor. Ayrıca, işsizlik sigortasından yararlanmak için en az 600 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olmanız gerekiyor. Sistem 1 Haziran 2000´den itibaren primleri toplamaya başladı. Dolayısıyla işgücü piyasasında 600 gün prim ödeyen insanlar fazla değil. Bu insanlar çoğaldıkça bunların içinden yüzde 5-10 iş kaybı oluyorsa, bizim müşteri profilimiz artacak. İlk ay 5 bin 700, ikinci ay 13 bin 126 oldu.
Projeksiyonunuz var mı? Aşağı yukarı ne kadar kişiye çıkacak?
İki sene önce sorsaydınız üç-beş yıllık projeksiyon yapardım. Ama sistemi kullanmaya başladıktan sonra elinizdeki rakamlarla konuşmak daha doğru. Onun için projeksiyon yapmıyorum, gerçek durumu tespit ediyorum.
Ama ileride 100 bine çıkarsa İş Kur çalışamayacak. Bu tür konuları önceden tespit etmek için bir projeksiyondan faydalanmanız gerekmez mi?
Bizim personel sıkıntımız var. İşsizlik sigortasını yapmamız lazım. Bunu yapmazsak olmaz, yer yerinden oynar. Peki ne oluyor? Biz bunu yaparken, diğer yapmamız gereken ama çok da izlenmeyen işlerimizi yapamıyoruz. İşsize iş, işverene işçi bulamıyoruz. Danışmanlık veremiyoruz.
Ne kadarlık bir proje bu otomasyon?
Yaklaşık 14 milyon dolarlık. Aslında Dünya Bankası ile 92´de yapılan görüşmelerde Türkiye´ye işgücü piyasasını modernize etmeniz lazım diyorlar. Bir eğitim istihdam projesi olması lazım. O projenin komponentlerinden bir tanesi de İş Kur´un otomasyona geçmesi. 1997 yılında ihalelere başlandı. 1998 başında Siemens ile sözleşmeyi imzaladık.
İki ana bölümden oluşuyordu, birincisi teknik donanım; işte bilgisayarlar, bunları birbirine bağlayacak ağ. Bir de yazılım; buradaki hizmetlerin verilmesine yönelik 11 yazılım alt modülü.
Bu modüllerle ne yapıyorsunuz?
11 tane modül var. İş meslek danışmanlığı, aktif işgücü programlığı, iş kaybı tazminatı, işsizlik sigortası, işçi başvuru, işe yerleştirme, işgücü piyasası. Biz bu hizmetleri otomasyon ortamında veriyoruz. Onun dışında kendi işlerimiz için yaptığımız işlemler, muhasebede defteri kebir, evrak takibi-arşivleme, alacakların takibi, sabit kıymetler, insan kaynakları. Bunlar da bizim kendi içimizdeki işlemler.
Hangi modülleri kullanmaya başladınız?
Biz bunların içinde özellikle işsizlik sigortasını uygulamaya başladık. İşçi başvuru, işe yerleştirme ve işgücü piyasası bunla birlikte gittiği için başladı. İş meslek danışmanlığı, aktif işgücü programlarını henüz uygulamaya başlamadık.
Buradan 81 ili izleyebiliyor musunuz?
Buradan istediğimiz kayıta girebilir, söz konusu sigortalıya ne kadar ödeme yapmışız, ne kadar ödeme daha yapacağız, işyeri ile ilgili bilgilere ulaşabiliriz.
Sıkıntı var mı?
Sistem yavaş işliyor. Sıkıntılarımız var. Bu sıkıntılarımızın gelişmesi için Siemens´le de hala görüşüyoruz. Nasıl hızlı çalıştırabiliriz diye. Türk Telekom´la ilgili değiştirmemiz gerekli şeyler var. 50 bin dolarlık küçük bir yatırımla bunu hızlandırabiliriz.
İşçi bulma ile ilgili modül öncesine göre ne şekilde daha iyi fayda sağlıyor?
Önceden kişilerle ilgili bilgi formları kartekslerde tutuluyordu. Kayıtlar o kişinin başvurduğu il müdürlüklerinde yer alırdı. O karta göre başvuran kişi için iş olup olmadığı o bölgedeki şirket ve kurumlarda araştırılıyordu. Genel merkeze haber verilmezdi.
Ya şimdi?
Şimdi burada işsizlerle ilgili raporlar var, işverenlerle ilgili de raporlar var. Bilgisayarda bir raporlamaya bastığınız zaman, size istediğiniz şartlara, örneğin mesleğe veya ile göre işverenlerin ihtiyaçları çıkacak. Siz de elinizdeki iş arayan aday için o işlerin arasından bir seçim yapacaksınız.
Bunu şimdi yapabiliyor musunuz?
Bunu yavaş yavaş yapmaya başlıyoruz. Bunu tam olarak yapabilmemiz için mevcut dosyalarımızı da bilgisayar ortamına girmemiz lazım. Ancak, işsizlik sigortasıyla uğraşmaktan personel alma imkanımız da olmadığı için, bunu gerektiği gibi yapamıyoruz.
Sistem iş arayanlarla işçi arayanları nasıl bir araya getiriyor? Otomatik mi?
Hayır. Diyelim, iş arayan bilgisayar mühendisi. İşçi arayanlara bilgisayar mühendisi diye gireceğim onu çıkartacak. Yoksa otomatik olarak bunu bulmuyor. Aslında bunu yapmak tamamen süreç ve talepleriyle alakalı. Zamanında böyle ayarlanmış. Ayrıca bu o kadar şart da değil. O zaman her şey otomatik olur. O kadar da otomatik olması iyi de değildir.
İnternetten iş ve işçi başvurusunda bulunmak mümkün değil...
Bu yine daha kolay olan bir iş. İşyerlerine bilgisayar ortamından internetle müracaat alabilme imkanını vermemiz lazım. Dünyadaki bütün istihdam kurumları yaptı. Biz bunu iki sene önce de yapabilirdik. Ama öncelikle otomasyona geçtik.
Keza yine birçok yerde insanlar ofislere girmeden de müracaat yapabilir, iş arayabilirler. Kiosk denen sistem var. Belli büyük yerlere bankamatikler gibi sistemler kurup iş müracaatları yapılmasını sağlamak da hedeflerimiz arasında.
Bu tür yatırımlara ne kadar bütçe gerekiyor?
O tarafını daha hesaplamadık. Biz okyanusu geçtik. Bilgisayar alacaksınız, bin dolar olsa, garantisi bakımı 500 dolar da üstüne koyun. Bilgisayar başına bin 500 dolar eder. Bunlar o kadar büyük harcamalar değil. Ama henüz belirlenmedi ne kadar bütçe gerektiğini, şimdiden açıklamak da doğru değil.
İşverenlerle ilgili ne gibi çalışmalarınız olacak?
Burada amaç, Türkiye´deki bütün işyerlerini tespit etmek ve veri tabanımıza almak. Bunu daha sonra Maliye ve diğer kurumlarla paylaşacağız. Müthiş bir şey. Türkiye´de işgücü piyasasına ilişkin enformasyon sistemini burası oluşturacak.
Ya diğer konularda?
Bir Dünya Bankası projesi var. Bu proje zorunlu eğitimin 8 yıldan 12 yıla çıkarılması ile ilgili. Bu kapsamda biz de kariyer danışmanlığı projemizi buraya sokmaya çalışıyoruz. Henüz daha proje oluşturulma aşamasında.
“BUNDAN SONRA İYİLEŞTİRME ZAMANI”
Bundan sonra ne yapılacak?
Hizmetlerimizi otomasyon 81 il müdürlüğü, şube müdürlüğü ve şeflik dahil 117 ünitede bilgisayar otomasyon işlemi gerçekleşti. Bunların teknik donanımları tamamen yerleştirildi. Yazılım uygulamaları bitti. 117 ofiste birden kullanıma geçtik. Bundan sonraki işimiz bunu iyileştirmek. Bilgisayar sürekli yatırım gerektirir.
Ne gibi yatırımlar?
Burada iletişim var. Biraz yavaş. Zamanında biz bunu X25 Turpak telekom hatlarıyla yapmıştık. Fakat daha sonra yeni sistemler çıktı, hızlandı. Şimdi biz bunu hızlandıracağız. Keza uygulamaya geçtik, bazı aksaklıklar çıkıyor daha önceden düşünülemeyecek. Onları değiştireceğiz.
117 nokta yeterli mi?
Hayır. Daha şube açmamız lazım. İstanbul´da 7 şube müdürlüğü oluşturduk. İstanbul nüfusu 12 milyona yaklaştı. Londra 8 milyon nüfuslu şehirdir. 100 tane istihdam ofisi vardır. Biz İstanbul´da 100 tane kuralım demiyorum ama karşılaştırma açısından.
Bir başka eksikliğimiz bilgisayar sayısında; 1998´de biz bu otomasyonu kurguladığımızda işsizlik sigortası yoktu. Her ile 2-3 tane bilgisayar aldık. 1 Şubat´tan önce kimse benden bilgisayar istemiyordu. Şimdi herkes istiyor. Her personelin önüne bilgisayar koymam lazım. 300-400 tane ihtiyaç çıktı.
ÖRNEK OFİSLER DEVREYE GİRDİ
İş süreciyle ilgili iyileştirmeler düşünüyor musunuz?
Normalde iş arayanları karşılayan ve diğer işlerini yapan tek bir uzman olmalı. İş arayanlar o vezneden diğer vezneye yollanmayacak. Bu kişiyle tek bir uzman ilgilenecek, bilgilerini sisteme girecek, kendisine iş arayacak, danışmanlık için yönlendirecek. Hem maliyetleri indiriyor, hem de gelen kişileri oradan oraya koşturmuyor.
Bu uygulamaya geçtiniz mi?
İstanbul´da yeni kurduğumuz Kadıköy, Bahçelievler, Ümraniye gibi ofisleri böyle yapıyoruz. AB´den ben 40 milyon euro hibe alacağım. İçinde 10-15 tane Anadolu´da modern ofisler oluşturacağım. Arsalarını devletten alacağız, üstünde model bir yapı oluşturacağız, modern ofisler kuracağız.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?