Steve Ballmer / Microsoft CEO'su

Steve Ballmer, Microsoft’un iki numaralı ismi. Bill Gates’den sonra şirketin stratejilerinin oluşturulması, gelecek politikalarının hazırlanmasında önemli rol oynuyor. Bu önemli yönetici, CeBIT Fuarı sırasında sınırlı sayıda gazeteci ile özel görüşme yapmayı kabul etti. Microsoft’un stratejileri, teknolojinin yarını ve sektörün bulunduğu durum konusunda çok özel değerlendirmeler yaptı.

Gelişen teknolojiler ile birlikte hayatlarımız da değişime uğruyor. Daha kolay olana alışmak ise hiç zaman almıyor. Dolayısıyla, her yenilik, yaşantımızı kolaylaştırdığı ölçüde, onun içinde yer alıyor. Microsoft da yaşamımıza Windows ve Office ürünleri ile giren ve bundan sonra çıkması mümkün görünmeyen bir şirket, bir marka...

Dünyanın en önemli bilgi teknolojileri fuarı olan CeBIT’de mobil iletişim alanına attığı dev adımı açıklayan Microsoft, Deutsche Telekom ve Philips ile yaptığı işbirliği sonucu ortaya çıkan Mira teknolojisini de bu fuarda tanıttı. Üstelik bu kez CeBIT’de bu yıl Microsoft’un Bill Gates’den sonra gelen ikinci adamı ve CEO’su Steve Ballmer da vardı. Ballmer, CeBIT’in açılışında yaptığı konuşmada, gelecekte mobil teknolojilerin kazanacağı önemi vurguladı ve dünyada her şeyin şimdikinden çok daha kolay olacağının altını çizdi.

Steve Ballmer, CeBIT sırasında sınırlı sayıda gazeteci ile görüşme yaptı. Bu görüşmede, Microsoft’un stratejilerini ve yarının teknolojisini anlatırken, bulunduğu sektörün bir değerlendirmesini de yaptı.

Ballmer’a göre yakın gelecekte bilgisayarlarla cep telefonlarını birbirinden ayırmak mümkün olmayacak. Bunun yanında mobil cihazlar bugün birkaç teknoloji ürününün gerçekleştirdiği işleri tek başlarına gerçekleştirebilir hale gelecekler. Çok net olarak görülüyor ki hepimizi çok daha renkli ve hızlı bir gelecek bekliyor. İşte Steve Ballmer’ın DIGITAL’e anlattıklarından öne çıkan başlıklar:

10 YIL NE GETİRECEK?

İçinde bulunduğumuz endüstri hakkında son derece iyimser fikirlere sahibim. Bizler işletmelere ve bireylere, var olan potansiyeli görebilmeleri için teknolojik anlamda yardımcı oluyoruz. Ayrıca, ben önümüzdeki 10 yıl içinde yaşadığımız dünyanın oldukça farklı olacağına inanıyorum. Teknolojinin olumlu bir güç olacağını düşünüyorum.

Bizler, gerek şirket gerekse endüstri olarak daha çok çalışmalıyız. Bu çalışmamız, sadece senaryolar üzerinde olmamalı. Aynı zamanda insanların bilgi teknolojileri sistemlerine güvenmelerine çalışmalı, güvenlik, güvenilirlik gibi konular üzerinde daha yoğun uğraşlar sarf etmeliyiz.

BİZİM YENİ MİSYONUMUZ”

Bizi bir yazılım şirketi olarak tanımlamak genel bir doğrudur. Ancak, aynı zamanda şirket olarak kullanıcıların ve programcıların, gelişmekte olan yazılım trendlerinden yararlanmalarını sağlamak fikrini de benimsiyoruz. Gelecek için bizim düşündüğümüz platform .NET platformudur. Bu platform, insanların internetten XML standart protokollerini kullanarak çok daha iyi yararlanabilmelerine olanak sağlayacak.

Şu anda bizim kullandığımız ve dünyanın kullanmasını teşvik edeceğimiz platform çerçevesinde birkaç önemli iş olanağı bulunuyor. Masaüstü operasyonu, üretim uygulamaları sağlayan işler bunlardan bazıları... Giderek büyüyen sunucu yazılımı konusu, online tüketici hizmetleri yatırımı, taşınabilir cihazlar, televizyonlara bağlanabilen cihazlar ve şimdi de orta ve küçük ölçekli işletmeler için iş uygulamaları ile de ilgileniyoruz. En azından Amerika’da son derece önemli planlarımız var.

YENİ İŞLERE GİRECEĞİZ

Zaman içinde yeni işlere girip girmeyeceğimiz soruluyor. Elbette ki gireceğiz. Yazılım işinin her alanında yer almayacağız tabii. Bu son derece geniş bir alan. Ancak, sadece bu yıl Ar-Ge çalışmalarına 5 milyar doların üzerinde harcama yapmış bir şirket olduğumuz da unutulmamalı. Bu rakamı büyütmeye devam edeceğiz.

Müşterilerimize yeni değerler yaratma çalışmalarımız sürecek. Heyecan verici yeni uygulamalar ve senaryolar geliyor. Bunları diğerleriyle paylaşabilmek için bir platform oluşturma çabalarımızı da sürdüreceğiz.

<b>GÜVENİLİRLİK ÖNEMLİ

Bence en önemli konu, insanların bizim ürünlerimizden daha fazla yararlanabilmek istemeleri. Güvenilir olmanın pek çok yönü vardır. Kişiye özel olmayı ve dürüstlüğü korumak gerekir. Bunun yanında, güvenilir ve ulaşılabilir olan iyi iş yapış biçimlerine sahip olmak gerekir.

Bizim sistemlerimiz, güvenilirlik ve kişiye özellik anlamında oldukça başarılı olmuşlardır. İnsanlar bu sistemlerde verilerini kaybettiklerini ya da bu verilerin başkaları tarafından görüldüğünü söylemiyorlar.

Ancak, biz herkes tarafından ulaşılabilir olmak konusunda bazı sorunlar yaşadık. Hacker’lar iş süreçlerini bozdular. Bu durum bizim yer aldığımız platform açısından rastlanmayan bir durum değil. Ama en popüler platformu sunan şirket olarak aynı zamanda en çok hack edilen unvanını da sunuyoruz şirketlere. Ve burada başarı çizgisi oldukça yüksek. Biz Microsoft olarak tüm takımlarımızın bu konu üzerine odaklanmalarını salamaya çalışıyoruz.

ALDIĞIMIZ DERSLER VAR

Biz Windows takımının tümünü, yeni ürün geliştirmeden alıp potansiyel güvenlik açıklarını araştırmaları için bir ay boyunca başka bir konuya yönlendirdik. Burada bahsettiğimiz açıklar, Code Red (Kırmızı Kod) ve Nimda örneklerinde olduğu gibi, işin operasyon kısmına doğrudan zarar veren açıklardır. Bu son derece önemli bir konu.

.NET ürünü olan Visual Studio’da sadece kendimizin değil, müşterilerimizin de güvenli sistemlere sahip olabilmeleri için araçlar yaratmaya çalıştık. Müşterilerimizin sistemlerini yeterli şekilde korumalarına yardımcı olacak sistemler oluşturmamız gerekiyor. Bu sistemlerde pek çok esneklik vardır ve insanlar kazara da olsa herhangi bir açık bırakamazlar.

İnsanların yazılımları kolayca güncelleyebilmeleri için de yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Çünkü, bir sorun olduğunda, şirketlerin sistemlerini kolayca toparlayabileceklerinden emin olmamız gerekiyor. Böylelikle büyük zararlara uğramalarını da engellemiş olmayı hedefliyoruz. Sanırım, bu, bizim Kırmızı Kod virüsünden aldığımız bir dersti. Aslında virüs ortaya çıkmadan önce onu yok edebilecek bir program geliştirmiştik. Ancak, hiç kimse bu programı yükleyememişti. Çünkü, bu işlemi kolaylaştıracak gereçleri onlara vermemiştik.

Ayrıca, gerçekten de insanlar virüsün verdiği zararı onarmak için çok çaba sarf ettiler. Dolayısıyla, biz artık tüm bu boyutlara yönelik büyük çabalar sarf ediyoruz.

<b>.NET STRATEJİSİ VE GELİŞEN PAZARLAR

Eğer bana .NET’in en hızlı nerede kabul göreceğini soracak olursanız, buna yanıtım gelişmiş ülke pazarları değil, gelişmekte olan ülke pazarları olur. Peki bunu neden söylüyorum? Çünkü, bugüne kadar yeni teknolojilerdeki hızlı gelişmelerin, gelişmekte olan ülke pazarlarında gerçekleştiğini gözlemledik.

Visual Studio .NET, bugün dünyadaki en iyi programlama gerecidir. Eğer bir Windows, HTML ya da XML uygulaması yazmak isterseniz, yine en iyisi odur. Dolayısıyla, gelişmekte olan ülke pazarlarına baktığımızda, insanların Visual Studio’yu zaten kullandıklarını ve Visual Studio .NET ile ilgileneceklerini düşünüyoruz.

Belki hemen XML web hizmeti yazmaya kalkmayacaklar, ancak bu programın ne kadar mükemmel olduğunu da söyleyecekler. Ayrıca, kullanımı son derece kolay olduğu için, bir süre sonra insanlar onunla oynamaya başlayacaklar. Dolayısıyla, gerek ürün, gerek web ve gerekse de destek bizim en önemli öğretilerimiz arasında bulunuyor.

Çeşitli ülkelerde bizim çalışanlarımız bu ürünle ilgili konferanslar düzenliyorlar. Özellikle Güney Afrika’da katılımcı sayımız oldukça fazla. İsrail’de de durumun aynı olduğunu düşünüyorum. İsrail’deki teknoloji eğitimi tamamlandı ve insanlar bilgi transferi için geliyorlar artık.

<b>NEDEN MOBİL PAZAR?

Biz misyonumuzun, insanlara her zaman, her yerde ve her cihaz üzerinde yazılımlar aracılığıyla güç sunmak olduğunu söylüyoruz. Ben cepte taşınabilen cihazlardan hoşlanıyorum. Bu alanda pek çok fırsat olduğunu görüyorum. Bu cihazlarda kullanılan yazılımlar, uygulamalar, operasyon sistemi ve platformların tümü bana göre son derece ilgi çekici. Ayrıca, gelecekte de ilgi çekici olmaya devam edecek.

Pek çok ülkede MSN ile faaliyet gösteriyoruz. Bu nedenle, MSN’in mobil cihazları beslemesini isteyeceğiz. Burada muhtemelen ek bir gelir olacak. Bu nedenle potansiyel fırsatlardan çıkan farklı noktalar bulunduğunu düşünüyorum. Asıl önemli olan, günümüzde çok akıllı olmayan cihazların, gelecekte son derece akıllı cihazlar olacağı. Bu nedenle insanların akıllı cihazlar ile veri gönderimi yapmasını anlayabiliyoruz ve ses iletimi de yapabilecek cihazlar geliştirmek için neler yapabileceğimizi düşünüyoruz.

<b>NEREDEN KAZANACAĞIZ?

Aslında yakın gelecekte gelirlerin çoğu hala Windows ve Office’den geliyor olacak. Bunun nedeni, diğer işlerin hızla büyümeyeceği değil. Evet büyüyecekler. Ancak, Windows ve Office de son derece büyük işler. Ben, tam emin olmamakla birlikte, dünyadaki herhangi bir ürünün sağladığı gelirin, Microsoft Windows’un sağladığı gelirden daha büyük olduğunu düşünmüyorum. Belki Coca Cola olabilir. Coca Cola şirketinin yıllık geliri 22 milyar dolar civarında ama bunun içinde Coca Cola ürününün yanında Fanta da var. Dolayısıyla tek bir ürün bulmak güç.

Evet bahsettiğimiz ürünler, çok hızlı büyüyecekler ama unutmayın ki, Windows da hala büyümeye devam ediyor. Bu nedenle yakın gelecekte Windows ve Office’in bizim en önemli iki işimiz olacağına kesin gözle bakabiliriz.

Pazar payı hedefi belirlemek bizim yaklaşımımızla uyumlu değil. Şirket içinde elbette ki hedeflere sahibiz ve çalışanlarımız gerçekten de iyi bir yere gelmek için uğraşıyorlar. Ayrıca, bizim Smartphone’lar (akıllı telefonlar) için bir yazılımımız var. Akıllı telefonların fiyatları gerileyecek. Bir anlamda bizim pazarda yer edinebilmemizin bu telefonların fiyatlarının gerilemesi ile ilgisi var. Dolayısıyla, bu ne kadar çabuk gerçekleşirse bizim de akıllı telefonlarda pay edinmemiz o kadar çabuklaşır.

GELECEĞİN RESMİ FARKLI

Microsoft’un ve içinde bulunduğumuz endüstrinin insanlara ve işletmelere yardımcı olmak için yapabileceğimiz pek çok şey var. Öncelikle bilgileri bilinçli bir şekilde kullanmamız ve bunların potansiyelinin farkına varmamız gerekiyor.

Ben şöyle düşünüyorum; Şu anda içinde bulunduğumuz odaya bir bakın. Tamamen bilgisayarlarla donanmış bir oda değil. Hepimizin önünde kağıtlar var. Hiçbirimizin önünde bir bilgisayar bulunmuyor. Benim bile. Sesimi kaydediyorsunuz ve sonra kasedi çözeceksiniz.

Bu son derece zorlu bir süreç. Şu anda gerçekleştirdiğimiz çok da kompüterize olmuş bir işlem değil. Ancak, örneğin bundan altı yıl sonra buluştuğumuzda, elinizde elektronik tabletler olacak. Onların üzerine not alacaksınız. Sesim zaten kayıt ediliyor olacak ve otomatik olarak kablosuz iletişim ağından geçerek elinizdeki dizüstü bilgisayarınızın ekranına gelecek. Benim sesim sizin için anında yazıya dökülmüş olacak. Eğer geri dönüp kontrol etmek isterseniz, konuşmamızın yazılı metninin yanında, sesimi de dinleyebileceksiniz.

Dolayısıyla da gazetecilerin hayatı biraz farklı olacak. Gazetecileri örnek veriyorum ki daha rahat anlaşılabilsin. Bugün bizim yapabileceğimiz daha pek çok şey var. Teknoloji devrimi henüz insanlara çok da yardımcı olmadı. Biz insanların saat başına elde ettiği değeri arttırmak için uğraşıyoruz. Bir gün hepimiz yanımızda tek bir elektronik cihaz taşıyacağız. Şu anda herkesin cep telefonu, dizüstü bilgisayarı bulunuyor. Ama tüm bunlar tek bir cihaz üzerinde toplanabilir. Bu konuda da herkese yardımcı olabileceğimize inanıyoruz.

“GÜVENLİKTE FARKLI YAKLAŞIMLAR VAR”

Güvenlik konusunda başka şirketleri ya da bilgileri de elde etme gibi bir düşünceniz var mı?

Aslında güvenlik konusuna pek çok farklı yaklaşım bulunuyor. Bunlardan biri, platformu daha güvenli hale getirmek- ki sanırım bunu başarmak üzereyiz. İkinci yaklaşım ise insanlara güvenlik konusunda yardımcı olan ek ürünler satmak. Bizim de bazı ek ürünlerimiz var.

İsrail’de Hayfa’da temel görevi güvenlik ürünleri geliştirmek olan bir takımımız var. Bu takım internet güvenliği ve hızlandırıcı server’ı da kapsayan güvenlik ürünleri geliştiriyor.

Bu takım son derece iyi çalışıyor. Dünyanın en popüler firewall ürününü geliştirdiler. Çok karlı bir iş değil aslında. Çünkü, küçük ve orta ölçekli işletmelere büyük miktarlarda ürün veriyor. Oldukça güçlü bir yerimiz var ve ürünlerimiz arasına gerek doğrudan, gerekse ortaklarımızla birlikte, yeni güvenlik ürünleri ekleyeceğimiz de kesin.

“5 YIL SONRA MOBİL DÜNYA”

Mobil cihazlar alanında önemli bir ortağınız olacak mı?

Elbette ki bu alanda çalışacak bazı ortaklarımız olacak. Tabii insanlar bizim büyük 2 ya da 3 üreticiye bakıp bakmadığımızı merak ediyorlar. Ama zaten şu anda onlarla ilgileniyoruz. 5 büyük üretici var diyebilirim. Nokia ile birlikte çalışmıyoruz. Aslında birlikte çalışmayı isteriz ama çok karmaşık bir durum bu.

Motorola ile iyi ilişkilerimiz var, ancak birlikte iş yapmıyoruz. Siemens ile de iyi ilişkilerimiz var ancak henüz açıklanan bir şey yok. Samsung ile ise bu alanda birlikte çalışmak üzere bir anlaşmamız var. Son olarak Ericsson var. Ancak, onlarla da iyi ilişkilerimiz olmasına rağmen açıklanan her hangi bir şey yok.

Siemens ile aslında bir cep bilgisayarı çalışmamız bulunuyor. Bunun yanında elbette ki Toshiba, HP ve Compaq gibi şirketlerle de aynı konu üzerine iş yapıyoruz. Telefon pazarı ile bilgisayar pazarı arasında şöyle bir durum söz konusu; önümüzdeki 5 yıl içinde kimin bilgisayar ve kimin de telefon ürettiğinin ayrımını daha zor yapar hale geleceğiz. açıkladık.