Online

Eğer tarihin kahramanları CIO olsaydı    Bilişim dünyasını yakından izleyen Amerikan CIO dergisi, 16’ıncı yılını kutladığı eylül sayısında keyifli bir yazıya yer veriyor. Bilişim alanında...

1.10.2003 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Eğer tarihin kahramanları CIO olsaydı  
 
Bilişim dünyasını yakından izleyen Amerikan CIO dergisi, 16’ıncı yılını kutladığı eylül sayısında keyifli bir yazıya yer veriyor. Bilişim alanındaki mesleklerin diğer mesleklerle karşılaştırıldığında hayli yeni olduğuna değinen dergi, eğer bilgi teknolojilerinden sorumlu en üst düzey yöneticilik görevi olan CIO(Chief Information Officer)’luk geçmiş yüzyıllarda da geçerli olsaydı, tarihin ünlü liderlerinin bugün hangi kurumun CIO’su olabileceği benzetmesini yapıyor. Örneğin, eğer Napolyon Bonaparte bugün CIO olsaydı, ülke genelinde güvenlikten sorumlu teknoloji başkanı olurdu yorumu yapılıyor. İşte tarihten fırlayan liderler, onların yönetim tarzları ve onlara biçilen CIO’lul görevleri:  
 
WINSTON CHURCHILL (1874-1965)  
 
Başarıları
: 2. Dünya Savaşı sırasında İngiltere’yi yönetti. Edebiyat dalında Nobel Ödülü aldı.  
 
Güçlü yönleri: Cesur. Teknoloji alanında bir vizyoner. 1. Dünya Savaşı ertesinde gemi üretimine hız kazandırdı. Aynı zamanda modern savaş tankının icat edilmesine ön ayak oldu.  
 
Zayıf yönleri: Konyak içmeden geçirdiği tek bir gün dahi yoktu. Küstahtı… Aşırı derecede hırslı olması ise iş ve arkadaş çevresinde güvensizliğe yol açıyordu.  
 
Günümüzde uygun görülen iş: FBI örgütünün CIO’su.  
 
NAPOLYON BONAPARTE (1769-1821)  
 
Başarıları
: Avrupa’yı fethetti.  
 
Güçlü yönleri: Mükemmel bir idareci; merkezi yönetim modelini oturttu, hukuk sisteminde reform yaptı, bankacılık alanında öncülük yaptı. Rusya projesindeki hüsrana kadar ünlü bir tedarik zinciri gurusu; orduları vatanları dışında, istila ettikleri topraklarda yaşamayı çok iyi becerdiler. Birleşmeler ve satın almalar konusunda uzman.  
 
Zayıf yönleri: Takım çalışmasına açık değildi. Ona bağlı çalışanların katkılarını görme ve değerlendirme konusunda başarısızdı. Projelerin sınırları fark edemedi.    
 
Günümüzde uygun görülen iş: BT sezarı, ülke genelinde güvenlikten sorumlu  bilişim çarı.  
 
ELIZABETH I (1533-1603)  
 
Başarıları
: Ciddi bir borç yükü devralmasına rağmen imparatorluğu stabil bir şekilde 45 yıl yönetmeyi başardı. İspanya ve Fransa’yı    
 
Güçlü yönleri: Diplomasi. Yetenekleri keşfetme konusunda müthiş bir yetenek; Sir Francis Walsingham ve Sir William Cecil’i ekibine kattı. William Shakespeare gibi kişilerin ortaya çıkmasına zemin oluşturan yaratıcı bir ortamı teşvik etti.    
 
Zayıf yönleri: Ölüm döşeğine kadar kendi yerini alacak bir kişinin saptanması konusunda karar alamadı. Bu kararsızlık Londra’da belirsizliğe yol açtı.  
 
Günümüzde uygun görülen iş: Kaliforniya CIO’su.  
 
LEONARDO DA VINCI (1452-1519)  
 
Başarıları
: Mona Lisa ve Son Yemek resimlerini yaptı. Wright kardeşlerden yüzyıllar önce uçan makineleri tasarladı.  
 
Güçlü yönleri: Alışılagelmişin dışında düşünme yeteneğine sahip. Tam ve gerçek bir Rönesans adamı. Çok yönlü.  
 
Zayıf yönleri: Birçok projeyi yarım bıraktı.  
 
Günümüzde uygun görülen iş: Palo Alto Research Center’da CIO.  
 
FRANKLIN D. ROOSEVELT (1882-1945)  
 
Başarıları
: ABD’yi Büyük Buhran’dan dirilterek yaşatmayı başarırken, 2. Dünya Savaşı’ndan zaferle çıkılmasını sağladı. Sosyal Güvenliği yerleştirdi.  
 
Güçlü yönleri: Kendine güven. Kriz yönetiminde usta. Dönüşüm uzmanı. Başarılı bir iletişimci.  
 
Zayıf yönleri: Kişileri analiz etme konusunda zayıftı. Stalin’in güvenilir olduğunu düşündü. Amirlik taslamaya meraklıydı, etrafını “evet efendim”cilerle doldurdu.  
 
Günümüzde uygun görülen iş: Dönüşüm danışmanlığı CIO’su.  
 
Coca-Cola Cmode’a geçti  
 
Japonya, Kuzey Amerika pazarından sonra bugün Coca-Cola’nın en karlı pazarı konumunda. Ancak, Japonya’nın hızla yaşlanan nüfusu ve 2025 yılı itibariyle nüfusun yarısının 50 yaşın üzerinde olacağı gerçeği şüphesiz içecek devini endişelendiriyor. Ana tüketici kitlesi 30 yaş altında olanlara erişimi artırmak içinse Coca-Cola teknolojiden faydalanıyor. Cep telefonları ile otomatik makinelerden Cola satın alma imkanı sunan bu teknolojiyle aynı zamanda daha fazla kar da elde edilmesi hedefleniyor. Çünkü otomatik makinelerde satılan ürünlerin fiyatı süpermarketlere kıyasla daha yüksek ve bu makinelerden alışveriş edenler daha genç bir tüketici kesimi.    
 
“Cmode kablosuz otomatik makine servisi” olarak bilinen satış kanalı, cep telefonlarına gönderilen mesajlarla hareketlendiriliyor. Cep telefonu penetrasyonunda ABD’nin önünde olan Japonya’da, gençler cep telefonuna düşkünlükleriyle tanınıyor. İşte Coca-Cola gençlerin bu tutkularını etkin pazarlama taktikleriyle değerlendirmeye çalışıyor. Örneğin, cep telefonuna gönderilen SMS mesajlarından birinde, bir  makineden bir Cola satın alanlara Cola reklam jingle’ını ücretsiz olarak cep telefonuna indirme imkanı sunuluyor. Sadece bu promosyon ertesinde mesajı alanlar arasında tüketimin yüzde 50 arttığı saptanmış.  
 
Promosyonların sonuçlarının Cmode tarafından oluşturulan veritabanı üzerinden izlenmesi mümkün. Toplam 200 binin üzerinde cep telefonu kullanıcısına promosyon mesajları gönderilebilirken, aynı zamanda tüketicilerin tercih ve davranışlarını izlemek de mümkün oluyor. Halen Japonya sokaklarında 900 civarında Cmode otomatik içecek makineleri bulunuyor. Hatta içecek devinin sadece bu makinelerden satılacak, Japon gençlerine özel yeni içecekler üzerinde çalıştığı söyleniyor.  
 
Hotspot nedir?  
 
Nedir bilin bakalım “hotspot”? Gece kulübüne verilen bir ad mı, yoksa güzel bir bayan mı? Yanan bir kamp ateşi mi, yoksa bir savaşın kaynayan noktası mı? Belki de modanın en son gözdesi, hit olan bir stil…  
 
Peki, wi-fi hotspot denince sizde nasıl bir çağrışım yapıyor? Eğer bilmiyorsanız, yalnız değilsiniz; dünya genelinde de teknolojide yeni yeni kullanılan bu deyimi bilenlerin sayısı az. Örneğin, İngiltere’de Mori Research tarafından yapılan bir araştırmada, hotspot’un “kablosuz bir şekilde internet erişimi sağlanan alanlar” olduğuna yönelik doğru yanıtı verenlerin oranı yüzde 29. Bir gece kulübü olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 5.  
 
Hiçbir kablo bağlantısı gerektirmeden internete bağlanma olanağı sunan wi-fi hotspot’lar ise İstanbul’da otel ve havaalanlarından sonra şimdi de Beyoğlu-İstiklal Caddesi’nde sokağa inerek, internet kullanıcısına müthiş bir hareket serbestliği sağlıyor. Mobil çalışma imkanını, dolayısıyla iş verimini artıran bu noktalar umarız ülkemizde de hızla yayılır.  
 
Zodiac kızları gerçek dünyaya iniyor  
 
Onlar kızların web’teki kahramanları. Bilgisayar oyunlarına düşkün 8-15 yaş arasında genç kızlar www.zodiacgirlz.com sitesindeki bu kahramanları yakından tanıyorlar. Kozmik güçleri olan bu çizgi karakterler suçlulara karşı verdikleri mücadele ile birer idol konumunda. Her bir karakterin farklı bir özelliği var, biri Asyalı, bir Afrikalı, bir diğeri tekerlikli sandalyesi ile savaşmaktan geri kalmayan müthiş bir kız ve diğerleri… Dolayısıyla, dünya gençlerini saflarına katmayı beceriyorlar.  
 
İşte bu sanal kahramanlar bu kış oyuncak şekline bürünerek raflardaki yerlerini almaya hazırlanıyorlar. Böylece sanal dünyada başarı kazanan bir ürünün daha perakendeye aktarıldığı zamanki performansı da test edilmiş olacak. Ardından muhtemelen televizyonda bir çizgi film gelecek. Sadece oğulları için değil, kızları için de bilgisayar oyunlarını merak eden ebeveynlere “zodiac girlz”ü izlemelerini öneriyoruz.  
 
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz