"Son trend teknolojiyi kullanarak “hayatı depolamak”En son trendleri yakalama konusunda iddialı isimlerden Trendwatching.com’a göre trendler temel insan ihtiyaçlarının açığa çıkmasından başka bir ş...
"Son trend teknolojiyi kullanarak “hayatı depolamak”
En son trendleri yakalama konusunda iddialı isimlerden Trendwatching.com’a göre trendler temel insan ihtiyaçlarının açığa çıkmasından başka bir şey değil. Trendwatching’in “Life Caching” olarak adlandırdığı son trend ise “biriktirme” üzerine kurulu… Biriktirme üzerine kurulu bir trend kulağa ilk anda garip gelse de ömür boyu biriktirdiklerimizi şöyle bir düşününce aslında bu olguyla çok içiçe yaşadığımızı fark ediyorum. Biriken kitaplar, giysiler, dostlar, anılar ve anlar evlerde, ofislerde ve hafızalarda kısacası kendilerine yer buldukları her noktada depolanıyorlar.
“Hayatı depolamak” olarak Türkçe’ye çevirebileceğimiz bu trendin esasında biriktirmek yatıyor. Peki insanı biriktirmeye iten faktörler neler? Kendini değerli hissetme, onaylama, kontrol , boşluk hissi, hatta ölümsüzlük arayışı gibi çeşitli ihtiyaçlar biriktirmenin ardındaki nedenlerden sadece bazıları…
İnsanlar kendi bireysel tarihlerini yaratmak için sürekli biriktiriyorlar. Anılardan deneyimlere, fotoğraflardan objelere kadar… Biriktirme dürtüsünün teknolojiyi ilgilendiren yanı ise ekonomik kalkınma düzeyinin daha yüksek olduğu toplumlarda dokunulmayan, elle tutulmayanların biriktirilmeye başlanması. Bir başka deyişle, yaşanılan anların ve deneyimlerin biriktirilip sergilenmesi öne çıkıyor. İşte, teknoloji bu alanda devreye giriyor.
Yeni teknojiler ve araçlar ile depolama kapasitesinin her alanda artması bu trendin gelişimini destekliyor. “Yaşamı yakala ve depola” işlevini çok iyi yerine getiren yazılımlardan, memory stick’lere ve yüksek çözünürlüklü dijital kameralı cep telefonlarına kadar depolama alanı çok yüksek aletlerle yaşamı yakalayan ve depolayan, bir anlamda bireylerin kişisel içeriklerini biriktiren araçların sayısı giderek artıyor.
“Life Caching” nedir?
Trendwatching.com “Life Caching” olarak adlandırılan bu yükselen mega trendi şu sözcüklerle açıklıyor: Biriktirme, depolama ve bir kişinin tüm hayatını sadece kendisine veya arkadaşlarına, ailesine ya da tüm dünyaya gösterme ve sergileme isteği…
Blog’ların rolü büyük
“Yaşamı depolama” trendi insanların web’de dijital günlük tutmalarına imkan tanıyan blog’lara çok şey borçlu. Bugün milyonlarca insan düşüncülerini, günlük aktivitelerini internete aktarıyorlar. Bunu yapmak için tek yapmaları gereken www.blogger.com gibi herhangi bir blog’a kayıt olup yazı yazmak. Yazılara görüntü katmak isteyenler içinse moblogging devreye giriyor. Dijital kameralı cep telefonlarını online günlüklerine bağlayanlar sadece bazı anları değil tüm yaşamlarını real-time olarak internete aktarabiliyorlar. Ve bu sadece bir başlangıç…
Trendwatching.com’un uzmanlarına göre bu trendin hızla yayılması için özellikle teknolojiden beslenen çok etken var. Donanım, yazılım, depolama alanı gibi birçok olanak elele vererek artık kitlelerin de çok rahat kullanabileceği bir düzeye indi. “Hayatı depolama”ya imkan tanıyan bu ürünlerin fiyatlarının erişilebilir seviyelere gelmesiyle birlikte “Life Caching” dalga dalga yayılmaya başladı. Nokia, Microsoft, Google, Apple, Samsung gibi bu trendi yakalayan çok sayıda firma piyasaya birbirinden cazip ürünler sürüyorlar…
“Life Caching” ürünlerinden örnekler
• Lifeblog hizmetini devreye sokan Nokia, tüketicilerin cep telefonları ile topladıkları tüm mesajları, imajları, notları, video ve ses kliplerini bir yazılımla otomatik olarak düzenleme imkanı sunuyor. 1.1 megapiksellik kamerasıyla Nokia 6620 bu işleve sahip ürünlerden biri. Nokia’nın Lifeblog yazılımı PC üzerinde çalışıyor ve cep telefonu bilgisayara bağlandığı zaman telefonda depolanan tüm içeriği bilgisayara indiriyor. Ardından kronolojik olarak görüntüleri diğer hatırlatma notlarıyla birlikte düzenliyor. Yazılımın fiyatının Avrupa’da 30 Euro civarında olması, teknolojinin kitleselleşmesi için zemin oluşturuyor.
• ABD’de Samsung’un “Show Your World”(Kendi dünyanı göster) sloganı üzerini kurulu reklam kampanyası da “Hayatı Depolama” trendinin bir örneği. Samsung, “Her birimizin hayatı bir film” konseptinden yola çıkarak cep telefonu kullanıcılarını, günlük hayatlarını kayıt etmeye ve çektiklerini filme dönüştürmeye ikna etmeye çalışıyor. “Alışverişte, konserde, yemekte, kumsalda siz ve çevrenizdekilerden daha canlı ve gerçek oyuncular aramaya gerek yok. Yaşamınızı ailenizle ve dostlarınızla paylaşın…” diyor. Dolayısıyla cep telefonları da bu trendin merkezinde yer alan bir ürün olarak özelliklerini giderek geliştiriyor.
• Microsoft'un SenseCam’i ise küçük boyutları ve kolayca taşınabilir olması nedeniyle bu trendin ürünlerinden olmaya aday. Günde 2 bin VGA imajı 128 Mbyte Flash hafızasına yükleyebilen bu cihaz aynı zamanda uçakların kara kutusu gibi bir işleve sahip. Çünkü her hareketi, ısı ve ışık değişikliğini algılayabiliyor. SenseCam, Microsoft'un LifeBits programının deneysel ürünlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
• Google'un Gmail’inin standartları yukarı çekmesiyle birlikte Yahoo!Mail de parasız verilen kullanım alanını tam 25 kat artırdı. Bu, milyonlarca tüketici için daha fazla depolama alanı ve “hayatı yakalama ve depoloma” trendinin bir parçası olma anlamına geliyor. Google kullanıcılarına seslenirken, “1,000 megabyte ekstra depolamaya sahipken artık tek bir mesaj dahi silmenize gerek kalmayacak” diyor. Depolama alanının genişletilmesiyle birlikte artık sadece şirketlerin değil bireysel tüketicilerin de dijital ortamda depolar kullanarak veri, ses ve görüntüleri dijital depolarında tutacağı ve biriktirme akımına kendilerini kaptıracağı öngörülüyor.
• Hayatı depolamanın yansıdığı diğer bir ürün mini MP3 player ve neredeyse anahtarlık boyutundaki memory stick’ler. Özellikle Uzakdoğu’da gençlerin sürekli taktıkları aksesuarlar haline gelen bu ürünler aynı zamanda bir moda ürünü olarak değerlendiriliyor. 1 GB içerik depolama kapasitesini bir kolye gibi boyunda taşıyabilmek müzikten filmlere, belgelerden fotoğraflara ve sunumlara kadar tüm dijital yaşam dosyalarını neredeyse vücudunun bir parçası haline getiriyor. Mobil cihazlar, memory stick’ler, kameralı cep telefonları ve artan depolama kapasitesi, işlevsellik ve kaliteyle birlikte, insanların tüm yaşamlarını her an gösterme, oynama ve paylaşma imkanı artıyor.
• Apple'in ve tüketicilerin son gözdesi iPod da bu trendin rüzgarını arkasına alan teknoloji harikalarından. Bir sigara paketi büyüklüğünde bir cihazda, tüm hayatımıza sığdırabileceğimiz bir müzik koleksiyonunu sürekli yanımızda bulundurabilmek çok büyük keyif… Peki bundan sonra sırada ne var? Uzmanlar tüketicilere, çok daha gelişmiş ürünlere kavuşacaklarının müjdesini veriyorlar.
FIRSATLAR
Hayatı depolama trendi aslında buzdağının sadece görünen parçası… Tüketicilere yaşamlarını biriktirme ve paylaşma olanağı tanıyan yazılım, donanım ve depolama gibi ürünlere öncelik veren şirketlerin kazançlı çıkacaklar. Özellikle fotoğraf, yayıncılık, video, müzik, kısa mesaj servisleri, arama, blogging, cep telefonu, e-mail gibi alanlarda doğrudan ya da dolaylı olarak hizmet veren kuruluşların bu yeni fırsatları yakalamaları mümkün. Diğer yandan özellikle gelişmiş ekonomilerde tüketicilerin lüks çanta, ayakkabı, saat ya da kalem gibi elle dokunabilir ürünleri toplamaktan vazgeçerek özellikle dijital araçlarla yaşam deneyimlerini biriktirmelerinin arkasındaki temel nedenlere de dikkat etmekte fayda var. Bu faktörler özellikle geleneksel ürünler satan sektörler için geçerli. Pazarlama uzmanları tüketicinin “deneyim yaşama” ihtiyacından yola çıkarak otomobil satan şirkete de, lüks tüketim ürünleri satan şirkete de, ürün satmanın ötesine geçerek deneyime odaklı pazarlama stratejileri geliştirmelerini öneriyorlar.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?