Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP), Türkiye’de yeni bir dönemi başlatacak bir proje. Adalet Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Amacı, adalete hız kazandırmak, “e-yargı” hedefine ulaşmak. Adalet Bakanlı...
Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP), Türkiye’de yeni bir dönemi başlatacak bir proje. Adalet Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Amacı, adalete hız kazandırmak, “e-yargı” hedefine ulaşmak. Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanı Ali Kaya, 160 milyon dolar ayrılan projenin, 65 milyon dolara tamamlanacağını söylüyor. Ona göre, test çalışmaları devam eden UYAP, yargıçlardan avukatlara, vatandaştan diğer devlet kurumlarına, her kesimin hayatını kolaylaştıracak. Kaya, “Mahkeme süreçlerini uzun ve korkulan bir dönem olmaktan çıkarmak istiyoruz. Davalar, çok kolay hale getireceğiz” diye konuşuyor.
ABD’de üzerinde çalışılan yeni bir proje, “e-adalet” alanında büyük bir dönüşüm yaratacak. Bir mahkeme salonu düşünün. Yargıç, savcı ve avukatların önünde bilgisayarlar var. Katiplerin de öyle… Hepsi de devletin bütün birimlerine bağlı. Salonun bir başka köşesinde dev bir ekran. Bununla kolaylıkla görüntülü konferans bağlantısı yapılabiliyor ve çeşitli uzman ile tanıkların bilgisine başvurulabiliyor. Gerekli belgelere anında ulaşılıyor. Dolayısıyla karar müthiş bir hızda alınıyor.
Bu tablo, ABD için de henüz geleceği simgeliyor. Ancak, yakında gerçek olacak. Türkiye’de ise benzer bir çalışmanın temelleri atıldı, yakında aşama aşama devreye girecek. Böylece, mahkemelerden Adalet Bakanlığı’ndan belge almaya, her konuda ciddi bir iyileşme yaşanacak. Bu kolaylığı sağlayacak sistemin adı ise Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP)… 2005 yılında E-Türkiye Büyük Ödülü’nü kazanan proje, Adalet Bakanlığı tarafından, 30 bağlı birimde yürütülüyor.
Adalet Bakanlığı, UYAP’ın hayata geçmesiyle, tamamen kağıtsız ofis uygulamasına geçmeye hazırlanıyor. UYAP ile avukatlar bürolarından, interneti kullanarak dava açabilecek, vatandaş dava sürecini takip edebilecek. Dava sürelerini de kısaltacak UYAP, yazılımların ve eğitimlerin tamamlanmasıyla vatandaşın hizmetine sunulacak.
Adalet Bakanlığı’nın UYAP çalışmaları 1998 yılında başladı. Öncelikle bir bilgi işlem daire başkanlığı kuran bakanlık, TÜBİTAK ile işbirliğine giderek 2000 yılına kadar proje geliştirme çalışmalarına devam etti. İlk pilot kuruluş İcra Ceza Mahkemeleri oldu. Ardından uygulama Türkiye çapında devam etti.
Hazırlık aşaması tamamlanan ve proje çerçevesi çizilen UYAP’ın gelişimini Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanı Ali Kaya şöyle anlatıyor: “Konuyla ilgili firmalarla görüştük, hangi teknolojilerin kullanılması gerektiğine karar verdik. Yedi ayın sonunda pilot ve test uygulamalar olarak başlamanın uygun olacağı konusunda uzlaştık”.
Ali Kaya, 2001 yılında durum analizleri yaparak, Türkiye’deki tüm mahkemelerin, ceza ve tevkif evlerinin, savcılıkların son iki yıllık durumlarını tespit ettiklerini belirtiyor. Gelen giden tüm evraklar, entegrasyon ihtiyaçları ve bilgi paylaşım potansiyelleri, insanların bilişim konusundaki bilgilerine kadar her şeyi araştırdıklarını söyleyen Kaya, 2001 yılının sonunda UYAP’ın birinci kısmının tamamlandığını dile getiriyor.
Bilgi İşlem Daire Başkanı Kaya, UYAP’ın ikinci kısmına gelindiğinde, çalışmaları UYAP-2A, UYAP-2B, UYAP-2C, UYAP-2D gibi farklı aşamalar halinde gerçekleştirdiklerini söylüyor. 2003 yılının Eylül ayından itibaren test sürecine başlanan UYAP, uygulanabilir hale geldi. Ancak, Ali Kaya, “Bu sistem çok geniş kullanım alanına yayılacak. Hemen insanların kullanımına açılması mümkün değildi. Her türlü ihtiyacın karşılanması gerekiyordu” diyerek uygulamaya hemen başlayamadıklarını anlatıyor.
Kaya, Cumhuriyet Başsavcılığı, ceza mahkemeleri, hukuk mahkemeleri, ceza evleri, adli tıp kurumları, finans kısmı, personel kısmı, ofis mantığında yürüyecek her türlü işlem UYAP’ın içinde olacağı için öncelikle pilot ve test bölgeler mantığı ile bu işe başlamak gerektiğine karar verdiklerini ifade ediyor.
Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanı Ali Kaya, şu anda 30 birimde uygulamaları süren ödüllü projelerini Digital’e anlattı:
Pilot ve test birimlerinizi nasıl belirlediniz?
Tek adliyeli mahkemelerden Ayaş, çift adliyeli mahkemelerden Kızılcahamam, en büyük adliye olarak da Ankara Adliyesi seçildi. Ankara Adliyesi’ne eş olarak da Sultanahmet Adliyesi’ni belirledik. En büyük idari yargı mahkemesi olarak Ankara Bölge İdare Mahkemesi alındı. Test için de Trabzon Bölge İdare Mahkemesi seçildi.
Tabii, bunların cezaevleri ve adli tıp kurumları da var. Yapılan tüm çalışmalar önce pilotlarda uygulandı, arkasında test bölgelerinde farklılık olup olmadığına bakıldı.
Personele eğitim verildi mi?
Testler 2003 yılının sonunda bitirildi. 2004 yılının başından itibaren artık proje uygulanabilir hale geldiği için eğitim süreci başlatıldı. Bunlarla birlikte, 750 kişisi hakim ve savcılar olmak üzere, yaklaşık 16 bin 500 kişiye eğitim verilmesi için çalışmalar başladı. İnsanlar kendilerinin fonksiyonlarına yönelik değişik uzunluklarda eğitimden geçtiler.
Bütün birimler eğitime aynı anda mı başladı?
Eğitimler iki ayda tamamlandı. Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nde bu süreç 2004 yılının ikinci ayında başladı. Burada da birdenbire herkese uygulama yoluna gitmedik. Her fonksiyondan bir pilot seçildi.
Bunların yanında eğitim almış olmalarına rağmen belli bir süreçte işletime geçiş destek uzmanları belirlendi. Programcı arkadaşlar görevlendirildi. Bunlarla yaklaşık üç aylık bir süre beraber geçirildi. Bunlardan da son olarak yapılan testlerle bu projenin uygulanabilir hale geldiği anlaşılınca diğer mahkemelerde de uygulamaya geçilmeye başlandı.
Şimdi nerelerde uygulama yapılıyor?
Şu anda 30 tane birimde UYAP uygulanıyor. Yozgat , Aydınr, Ayaş , Kızılcahamam, Ankara Adliyesi, Ankara Bölge İdare Mahkemesi, Trabzon Bölge İdare Mahkemesi ve Sultanahmet Adliyesi, bu birimlerden bazıları.
Şu anda buralarda gerçek belgelerle çalışmalar devam ediyor. Yıl sonu itibarıyla bunların çalışmaları tekrar gözden geçirilecek, test edildikten sonra tüm Türkiye’ye kalıcı şekilde yaygınlaştırma başlayacak.
Yaygınlaştırma aşaması ne kadar zaman alacak, bir tahmininiz var mı?
Projenin altyapını neredeyse tamamen bitirdik. Eğitimler de tamamlandı. Tüm adliye camiası temel bilgisayar konusunda çok iyi durumda. 13 bin kişiye profesyonel okullarda, halk eğitim merkezlerinde, milli eğitim bakanlığının kurslarında ya da özel kurslarda eğitim verildi.
Bunların harcamaları tamamen bakanlığımız tarafından yapıldı. Uygulanacak birimlerin altyapıları, bilgisayarlar, yazıcılar, networkler, eğitimler, yazılım da yüzde 90’a yakın oranda tamamlanmış durumda. Ancak, yazılım henüz geniş bir uygulamaya hazır değil.
Yazılım size mi ait?
Yazılım Adalet Bakanlığı’na ait. Ancak, yazılımı Havalsen şirketi üretti, hakkınızı bize verdi. Bu yazılımın merkezi sistemden kullanılabilmesi için gerekli olan yapının tamamlanması konusunda yüzde 10’lardayız. Sadece 30 bölgede bu merkezi sistemle çalışmalar yapılıyor. Bu kısımda gecikme söz konusu değil, ama tamamen kendini ispat etmiş bir yazılım değil. LAN altyapısı biraz daha geliştirilecek. Artık yazılım tamamlandığına göre bunun yayılmasında hiçbir engel kalmıyor.
Eğitim eksikliği söz konusu mu?
Bakanlık merkez teşkilatıyla birlikte şu anda tamamını kullanacak kişi şu anda 6 bin 500 civarında. Bunun 35-40 bine çıkması gerekir. Avukatlar da sisteme girince 70 bini aşması gerekiyor.
Altyapının geliştirilmesi büyük bir problem değil, ama şu anda eğitmemiz gereken 35 bin kullanıcının eğitilmesi var önümüzde. Bunlar temel bilgisayar eğitimi almış insanlar olmasına rağmen kendi bilgi işlemini profesyonel mantıkta ve devlet mantığında yapan ve bilgi paylaşımını içeren bir yazılımı kullanmayı öğrenmeleri gerekiyor. Bu onlar için 5 günlük bir eğitim dönemidir.
Eğitim konusunda güçlük çekiyor musunuz?
İnsanların belli bir yerde toplanıp eğitilmesi çok kolay değil. Bunun mümkünse onların görev yaptıkları yerlerde yapılması gerekiyor. Görev yaptıkları yerlerde sınıf oluşturmak için belli sayıda bilgisayar ve eğitmene ihtiyaç oluyor. Bunun dengesini kurmaya çalışıyoruz.
2005 yılının ilk ayından itibaren bu sistem yayılmaya başlayacak. Tahmin ediyorum, 2005 yılının sonuna bunu yetiştirirler. Ama eğitim çok önemli, bu eğitim getireceği maddi külfet de kaçınılmaz tabii.
Proje size ne kadara mal oldu?
Şu ana kadar bu projenin bilgisayar, yazıcı, iş networklar, yazılım, veri tabanı, merkezi sistem odası, şu aşamaya kadar UYAP dendiğinde aklınıza gelen her şey, mail altyapısına kadar her şeyin yaklaşık maliyeti 60 milyon dolar civarında. 160 milyon dolar ayırmıştık, proje beklenen maliyetin yarısına bitecek. Şu anda 65 milyon dolara yaklaştık. Önümüzde yapacağımız da çok fazla harcama kalmadı. Maliyetin yüzde 50’sine yakın bir tasarruf olacak.
UYAP’ın amacı nedir?
UYAP ile biz, mahkeme süreçlerini uzun ve korkulan bir dönem olmaktan çıkarmak istiyoruz. Davaların vatandaşın postaneye gidip bir zarfını alması kadar kolay hale gelmesi için çalışıyoruz.
Haklı olan korkmasın, haksız olan da kendini kurtaramasın istiyoruz. UYAP ile aynı zamanda dosyaların zamanında bulunamaması yada kaybolması nedeniyle uzun süren yada hatalar yapılan davalar tarihe karışacak. Bunlar artık dava uzatmak için mazeret olamayacak.
UYAP ile neler yapılabilecek, ne değişecek?
Cumhuriyet Başsavcılığı, ceza mahkemeleri, hukuk mahkemeleri, idari yargı, ceza tevkif evleri, adli tıp kurumu, icra daireleri, mahkemeler, eğitim, personel, tedarik, destek birimleri dahil her türlü süreci tamamen kağıtsız ofis mantığında öncelikle iç entegrasyonu, ve dış entegrasyonu sağlayacak bir proje.
Bu süreç içinde bizim 60 bin kişilik faaliyet örgütümüzden bir kişi bir bilgi girmişse, o bilginin bir başka kişi tarafından girilmesine gerek olmayacak. Büyük bir emek ve zaman tasarrufu yaratıyor. Gerekli bilgiler başka birimlerin arşivlerinden isteniyordu, günlük işler bile yetiştirilemiyordu. Şimdi gerekli bilgileri UYAP’tan alacaklar. Avukatlar, internet üzerinden dava açabilecekler.
Hakimlerin kararları, dilekçeler de şablonlar şeklinde sistemde yer alacak mı?
Bakanlık merkez ve taşra bağlantıları şu anda sağlanmış durumda. Veri tabanına girmiş olan bilgiler bir araya getirilecek. Oluşturulan şablonlar sayesinde herhangi bir emeğe gerek kalmadan ilgili yerlere otomatik olarak dokümanlar üretecek. Hakimin, savcının yada personelin iş yoğunluğundan dolayı yetiştirmesi mümkün olmayan konularda da hakimiyet sağlanacak.
İşlem hızı dava sürelerini etkileyecek mi?
Denetleme mekanizmaları ve raporlar oluşacak. Diyarbakır’daki bir ağır ceza mahkemesinde adam öldürmeden dolayı bir sanık aranıyorsa, bu sanık İstanbul’da bir trafik suçundan dolayı kayıtlara geçmişse, sistem bunu tespit ediyor, Diyarbakır’dan da bilgiye ulaşılabiliyor. Bu işlem hızı da verilen emekleri, bu işin maliyetini karşılamış olacak.
SİSTEMİ SADECE BAKANLIK MI KULLANACAK?
Sistemi, teknik olarak yalnızca Adalet Bakanlığı çalışanları mı kullanıyor?
İleriki aşamalarda, vatandaş kendisi ile ilgili dosyanın hangi mahkemede olduğunu, hangi aşamada olduğunu internetten öğrenecek. Bir sonraki aşamada da güvenlik açısından bilinmesinde sakınca olmayan bilgilerin de dosyanın ilgili birimler tarafından tespit edilmiş özet bilgilerin de vatandaşa açılması söz konusu olabilir.
Devlet nezdinde vatandaşın savunucusu avukattır. Avukat bu sistemle vatandaş adına dosyaya dilekçe ekleyebilir, dosyadan bilgi alabilir, harcını yatırıp davayı bürosundan açabilecek. Bunlar aynı zamanda şeffaflığı da sağlayan süreçler.
HANGİ KURUMLARLA İŞBİRLİĞİ OLACAK?
İşbirliği halinde çalıştığınız kurumlar var mı?
MERNİS sistemi yılbaşından itibaren açılacak. O da bizim için çok iyi olacak. MERNİS’ten yararlanmak için görüşmelerimiz sürüyor. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile bağlantılarımız var, uzun süredir görüşmelerimiz devam ediyor. Onlar şu anda Gölbaşı ve Çankaya’daki tapuların dijital ortamda kayda geçirilmesine devam ediyorlar. Gerekli altyapı sağlanmak üzere. POLNET ile iletişim halinde olmak için yine uzun bir süredir görüşmelerimiz devam ediyor. Bankalarla görüşüyoruz. Çünkü avukatların bürolarından dava açabilmeleri için böyle bir altyapı gerekiyor. Yargıtay bu sistemin içinde. Danıştay ile görüşmelerimiz devam ediyor. Maliye Bakanlığı’na kadar geniş bir bağlantı kurmamız gerektiği için entegrasyon dönemi devam ediyor.
Böyle geniş bir ağı koruma konusunda ne gibi tedbirler alıyorsunuz?
Bu tür sistemler için tehlike her zaman vardır. Bizim de kullandığımız bilinen güvenlik tedbirleri var. Bunlar çok geçerli güvenlik tedbirleri. Ama elbette yalnızca ağ içindeki güvenlik önlemleri ile de yetinmiyoruz. Bazı noktalarda, çok detaylı veri tabanlarında ekstra güvenlik uygulamaları yapılıyor.
Haber: Aysun Doğan
Fotoğraflar: Bülent Ercan
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?