Kuruluşların birbirleriyle ticaret yaptıkları online pazaryerleri “B2B marketplace” son dönemde e-ticaret’in yıldızı haline geldi. Bu sanal pazaryerleri şirketlerin birbirleriyle internet ort...
Kuruluşların birbirleriyle ticaret yaptıkları online pazaryerleri “B2B marketplace” son dönemde e-ticaret’in yıldızı haline geldi. Bu sanal pazaryerleri şirketlerin birbirleriyle internet ortamında ticaret yapmalarına olanak veriyor. Uzmanlara göre gelecekte online para transferi gibi sorunların da çözülmesiyle bu uygulamalar çok daha hızlı gelişecek. Türkiye’de de bu alanda geçtiğimiz dönemde ciddi bir hareketlilik yaşandı. Henüz sayıları olsa da, bazıları, oluşturdukları iş modelleriyle öne çıkıyor, gelecek için umut vaat ediyorlar. Biz bunlardan öne çıkan 7 projeyi bir araya getirdik..
İnternet sektöründe son yıllardaki en büyük trend “B2B marketplace” denilen kuruluşların birbirleriyle ticaret yaptıkları Pazar yerleri... Şirketler bu Pazar yerleri aracılığıyla istedikleri ürünleri alıp satabiliyorlar. Yatırımcılar B2B (Business to business) pazar yeri şirketlerinin geleceğinin oldukça parlak olduğunu iddia ediyor. Çünkü, genel olarak bu şirketlerin para kazanmak için somut bir iş modelleri var. Ancak, pazar yeri uygulamaları diğer e-ticaret uygulamalarına göre çok daha zor. Örneğin bugün tüm işlemlerin internet üzerinden yapılabildiği Pazar yerlerinin sayısı çok sınırlı. Çünkü, hala internet üzerinden B2B Pazar yerlerinin ihtiyaç duyduğu büyüklükte para transferi gerçekleştirmek çok zor.
Türkiye’de de geçtiğimiz yıllarda B2B Pazar yeri alanında yeni hareketler, girişimler ortaya çıktı, birçok projeye başlandı, bunlardan bir bölümü hayata geçebildi. Ancak, şu an yine de ülkemizdeki pazaryerlerinin sayısı oldukça yetersiz.
Sektör yetkililerine göre, bugün Türkiye’de başarılı şekilde çalışan 7 B2B pazar yeri öne çıkıyor. Bunlar da şöyle sıralanıyor: “Texyard.com”, “Kotonline.com”, “ChemOrbis.com”, “TurkeCom.com”, “Textileonly.com”, “Ortak-pazar.net” ve “Dmo.gov.tr”...
PAMUĞUN SANAL MERKEZİ
Dünyada internet üzerinde yaygın şekilde ticareti yapılan ürünlerden birisi de pamuk. Bu ürün tekstil sektörü için hayati önem taşıyor. Önemli bir tekstil ihracatçısı olan ülkemizde de pamuğun özel bir yeri var. Tüm bunları dikkate alan Agromarket şirketi, 2000 yılının kasım ayında Kotonline isimli bir pazar yeri oluşturdu.
Agromarket, Koç.net ve Çalık Yatırım Bankası’nın ortaklığıyla geçtiğimiz yıl kuruldu. Şirket, tarım ürünlerine yönelik B2B pazar yerleri hazırlamayı hedefliyor. Agromarket’in ilk projesi de Kotonline.com... Bu sitede 2001 Ocak ayından itibaren pamuk ticareti yapılıyor.
Sistem nasıl çalışıyor?
Agromarket Genel Müdürü Sabahnur Erdemli, pazaryerinde verdikleri hizmetleri şöyle anlatıyor: “Üyelerimiz sitede sektörle ilgili her türlü bilgiyi bulabiliyorlar. Sitede pamuk alıp satmak için teklif verebiliyorlar. Taraflar arasında anlaşma sağlanıncaya kadar her şey online olarak devam ediyor.”
Üyeler sitede anlaşma yaptıktan sonra işlemi internet dışında sonuçlandırıyorlar. Pazar yerinin şu an 50’den fazla üyesi var.
İşlem hacimde patlama
Bugüne kadar sitede 10 bin tonluk teklif verilmiş. Bunun 2 bin 500 tonu sonuçlandırılmış. Bu da yaklaşık 2 milyon 750 bin dolarlık işlem yapıldığı anlamına geliyor. Siteyi haftada ortalama 90 bin kişi ziyaret ediyor.
Pazar yerinin şu an başlıca gelir kaynaklarını üyelik ve yapılan işlemlerden alınan komisyonlar oluşturuyor. Buna göre, Pazar yeri üyeleri yıllık bin dolar aidat ödüyorlar. Ayrıca, tamamlanan işlemler için alıcıdan binde 5 dolayında komisyon alınıyor.
Kotonline, önümüzdeki dönemde yeni projeler hayata geçirmeyi planlıyor. Buna göre, tekstil ve pamuk sektörü için bir haber merkezi olmayı hedefliyor. Haber merkezinde de üyelik sistemi geçerli olacak. Burada üyelik için ayrı bir ücretlendirme politikası uygulanacak. Erdemli, bu haber merkezinin üyeleriyle birlikte bu yılın sonunda 200’ün üzerinde üyeye ulaşmayı hedeflediklerini söylüyor. Erdemli, yıl sonuna kadar Kotonline’da, 60 bin tonluk pamuk işlemi yapılacağını tahmin ediyor.
DEVLETİN NET’TEKİ OFİSİ
Devlet Malzeme Ofisi (DMO), devletin merkezi satın alma kurumu olarak görev yapıyor. 5 bin 160 civarında ürün ile 60 bine yakın müşteriye hizmet veriyor. Müşterileri arasında ağırlıklı olarak kamu kurum ve kuruluşları yer alıyor.
Devlet kurumları için gerekli ürünleri onlar için satın alan DMO, geçtiğimiz yılın eylül ayında satış süreçlerinde verimliliği artırmak amacıyla internette bir pazar yeri kurdu. Sitede 5 bin 160 çeşit ürün bulunuyor. Resmi kuruluşlar sitede almak istedikleri ürünlerin fiyatlarına ulaşabiliyorlar. Sitede işlem yapmak isteyen kuruluşların bunun için şifre alması gerekiyor. Müşteriler bu şifreyle siteye giriş yaptıktan sonra satın alacakları malzemelerin siparişini hazırlayıp ilgili DMO Bölge Müdürlüğü’ne geçebiliyorlar.
Yasalar nedeniyle bundan sonraki aşama internet dışında tamamlanıyor. Tüm sürecin internet üzerinden tamamlanması için gerekli yasal altyapı şu an için bulunmuyor. Ancak, bugün özel B2B pazar yerlerinde de yapılan işlemlerin önemli bir bölümü internet dışında bitiriliyor.
Hedef elektronik imza
Bu nedenle “DMO” bir devlet kuruluşu olarak çok önemli bir konumda bulunuyor. DMO Genel Müdürü Ahmet Yalçınkaya, pazar yerinin getirdiği avantajlarla ilgili olarak şunları söylüyor:
“Yeni sistem ile, sipariş ve sevkiyat süreci çok büyük bir hız kazandı. Bunun yanında, faks ve telefon gibi iletişim maliyetleri azaldı. Yine insan kaynağı daha verimli ve etkin olarak kullanılmaya başlandı. Ayrıca, ofis hizmetlerinin kapsama alanı genişletilerek, yurdun her bölgesine eşit yakınlıkta bir sistem oluşturuldu.”
Yalçınkaya, tam anlamıyla internet üzerinden satış yapabilmeleri için “elektronik imza”nın yasal zemininin hazırlanması gerektiğini söylüyor. Yalçınkaya, önümüzdeki yıllarda “elektronik imza” için gerekli yasaların çıkacağına ve ödemeler dahil tüm işlemlerin internette yapılabileceğine inanıyor.
KİMYANIN YENİ ADRESİ
Uzmanlar, B2B pazar yeri uygulamalarına en uygun sektörler arasında kimyayı da gösteriyorlar. Bugün, dünyadaki pazar yerlerinin yüzde 24’ü bu sektörde faaliyet gösteriyor. Geçtiğimiz ay ülkemizde kimya ve plastik sektöründe hizmet vermek amacıyla ChemOrbis isimli bir site hayata geçirildi. Girişimin sahibi Ilab Holding bünyesindeki TradeOrbis şirketi. ChemOrbis bu şirketin ilk girişimi.
Sektörün devleri bir arada
Uzmanlar, bir pazar yerinin başarılı olabilmesi için sektörün ana oyuncularının desteğinin şart olduğunu söylüyorlar. Bu amaçla ChemOrbis’in de ilk üyeleri arasında Petkim, Arçelik, Beko, Korozo Ambalaj, Profilo ve Vestel gibi sektörlerinin lider kuruluşları bulunuyor. Bu yerli şirketlerin yanında Atofina, DSM ve Marubeni gibi dev yabancı şirketler de siteye üye olmuş durumdalar.
ChemOrbis, temelde kimya ve plastik sektöründeki hammadde alım-satım işlemlerini internet ortamına taşımayı hedefliyor. TradeOrbis Genel Müdürü Günnur Aktoros, verdikleri hizmetleri şu şekilde özetliyor:
“Sitede öncelikle sektöre özel haberlere ve hammaddelerin son fiyatlarına yer veriyoruz. Bu kimya sektörü için çok önemli. Kullanıcılar ihtiyaçlarına göre alış veya satış ihalesi açabiliyorlar. Bunun için alıcı ve satıcıların siteye istedikleri ürünün tüm özellik ve şartlarını girmeleri yeterli.”
İhale sonuçlanıp taraflar anlaştığında işlemler internet dışında tamamlanıyor. Ancak, ChemOrbis, belirli bir süre sonra tüm işlemin internette tamamlanabildiği bir site olmayı hedefliyor. Aktoros, zaman içinde sitede banka, taşımacılık ve sigorta gibi servislere de yer verileceğini söylüyor. ChemOrbis’in şu an 67 üyesi var. Üyelerden şimdilik herhangi bir ücret alınmıyor.
Ücretli hizmete geçiliyor
ChemOrbis, temmuz ayından itibaren üyelerine üç farklı ödeme seçeneği sunacak. Buna göre üyeler ister sabit, ister işlem başına, isterlerse de bu ikisinin birleşimi şeklinde ödeme yapabilecek. Ücretler şu an belirlenmiş değil. Ancak, Aktoros, yapılan işlemlerden ton başına 1-2 dolar alabileceklerini söylüyor. Sitede minimum 200 tonluk ihaleler açılabiliyor. Plastik sektöründe ürünün tonu 650-700 dolar civarında değişiyor.
Aktoros, önümüzdeki dönem için hedeflerini şu şekilde özetliyor: “Çok fazla parasal hedef koymadık. Ancak sitenin şu koşulları içinde aylık 60 büyük işlemin gerçekleştirilmesini hedefliyoruz. 2001 yılı sonunda 500’e yakın üyeye ulaşmayı planlıyoruz.”
OFİS MALZEMELERİ ORTAK PAZAR’DA
Ortak-Pazar.net bundan yaklaşık bir yıl önce Fiba Grubu bünyesinde başlamış bir B2B projesi. Ortak-Pazar.net, yaklaşık 1 aylık test kullanımından sonra haziran ayında genel kullanıma açılacak. Site, şu an sadece Fiba Grubu içerisinde kullanılıyor.
Ortak-Pazar.net klasik pazaryerlerinden oldukça farklı bir yapıya sahip. İlk etapta şirketlerin uygun koşullarda ofis malzemeleri satın alabileceği bir adres olacak. Bunun için sisteme üye şirketin ihtiyacı olan ürünü siteye girmesi gerekecek. Bu şekilde şirketlerden gelen talepleri toplayıp tedarikçilerden toplu alım gerçekleştirecek.
Ortak - Pazar’ın avantajları
Ortak-Pazar.net Genel Müdürü Hakan Erdinç, projenin şirketlere getireceği faydaları şu şekilde anlatıyor: “Kuruluşlar satın alma operasyonlarını dağınık olarak gerçekleştiriyorlar. Biz tüm firmalar adına pazarlık edip, onlar için en uygun koşullarda ürün alacağız.”
Projenin can damarını bankalar oluşturuyor. Erdinç, bankalarla anlaşma yaparak onların elindeki mevcut müşterileri sisteme dahil etmeyi planlıyor. Bu durumda müşteriler aldıkları ürünün ödemesini, kendisini sisteme dahil eden banka üzerinden yapacak. Böylece, bankalar ek bir nakit girişi sağlamış olacak.
Ortak-Pazar.net, şu an Finansbank dışında ismi şimdilik saklı tutulan bir büyük banka ile daha anlaşmış durumda. Erdinç, sisteme dahil banka sayısının yıl sonuna kadar beşi bulacağını tahmin ediyor. Şu an sadece Fiba grubu için alım yapan pazaryeri bir ay içersinde 30 büyük firmayla anlaşmayı hedefliyor.
Farklı bir iş ve finansman modeli
Ortak-Pazar.net’ın iş modeli de normal pazar yerlerinden oldukça farklı. Erdinç, bu modeli şöyle anlatıyor: “Üye tedarikçi veya şirketlerden herhangi bir ücret almayacağız. Tedarikçilerden uygun fiyatlarla aldığımız ürünleri şirketlere üzerine küçük bir kâr koyarak satacağız. Gelir kaynağımız bu olacak.”
Erdinç, bir yıl içinde 15 milyon dolarlık işlem hacmini aşacaklarını tahmin ettiğini söylüyor. Erdinç, şirketin ne zaman kâra geçeceğiyle ilgili olarak şunları söylüyor: “Maliyetlerimiz oldukça düşük. Bu nedenle 15 ay içinde kâra geçeceğimizi tahmin ediyorum.”
KONFEKSİYON’UN GLOBAL OYUNCUSU
Türkiye’de doğup, Londra’da gelişen “Textyard.com”, konfeksiyon sektörüne yönelik bir B2B pazaryeri. Fikrin sahibi şirketin ana ortaklarından Levent Hekimoğlu. Uzun yıllar tekstil sektöründe değişik görevlerde çalışan Hekimoğlu, 1999 yılında konfeksiyon sektörüne yönelik bir pazar yeri kurmak amacıyla EGS Holding’teki işinden ayrıldı. Arkadaşı Brent Dennison ile proje üzerinde çalışmaya başladı. Dennison, daha önce Bain Company isimli danışmanlık firmasının Türkiye ofisinde yöneticilik yapıyordu.
Hekimoğlu, Dennison ile birlikte 2000 yılı şubat ayında “Angel sermayedar”lardan (melek sermayedar) bulduğu 1.3 milyon dolar ile Londra’da Texyard’ı kurdu. Şirket daha sonra Avrupa’nın perakende devleriyle masaya oturdu. Bunun sonucunda ilk olarak Avrupa’nın en büyük konfeksiyon perakendecisi KarstadtQuelle Grubu ile anlaşmaya vardı. Bu şirket, Türkiye’den yılda ortalama 600 milyon marklık alımlar yapıyor. Sonuçta Texyard’ta geçtiğimiz yılın aralık ayında işlem yapılmaya başlandı.
Dünya devinin tercihi
Texyard, ilerleyen aylarda Türkiye’deki konfeksiyon imalatçılarıyla anlaşmalar sağladı. Hekimoğlu, bu anlaşmaların amacını şöyle anlatıyor:
“Bugün sadece Türkiye’de 13 bin tane konfeksiyon üreticisi var. Böyle bir ortamda tedarikçi ve perakendecinin buluşması çok zor. Fuar gibi mevcut çözümler pahalı ve yetersiz. Biz şirketlere işte bu buluşma ortamını sağlıyoruz.”
Texyard, şu an KarstadtQuelle dışındaki büyük perakendecilerle de anlaşma sağlamış. Ayrıca, bugün yine Türkiye’den bin tane üretici sisteme kayıtlı durumda. Bu rakam her geçen gün artıyor. Sitede çok etkili bir arama motoru bulunuyor. Bu sayede üretici ve perakendeciler istedikleri nitelikteki şirketleri kolaylıkla bulabiliyorlar. Daha sonra taraflar birçok pazaryerinde olduğu gibi karşılıklı teklif vererek anlaşma olanağı arıyorlar.
Bugüne kadar, KarstadtQuelle Grubu site aracılığıyla Türkiye’den 30 milyon marklık alışveriş yapmış. TexYard’ın ana gelir kaynağı perakendeci firmalardan geliyor. Texyard, bunun için alıcı firmalarla bir anlaşma yapıyor. Burada alıcı firma belirli bir miktar ürün almayı garanti ediyor ve buna bağlı olarak bir komisyon alıyor. Şirket tedarikçiden herhangi bir ücret almıyor.
Hedef Avrupa’nın zirvesi
Texyard, önümüzdeki yıllarda Avrupa’nın en büyük pazaryerlerinden birisi olmayı hedefliyor. Hekimoğlu bununla ilişkili olarak Türkiye ve Avrupa pazarı için hedeflerini şu şekilde açıklıyor:
“Bu yılın sonuna doğru Türkiye’de aylık 80-100 milyon dolar arasında işlem hacmine ulaşmayı hedefliyoruz. Bu yılın sonunda yıllık 1 milyar dolara ulaşacağımıza inanıyorum. Yine 2002 yılı sonuna doğru Türkiye’den yapılan ihracatın minimum yüzde 30’unun üzerimizden gerçekleşmesini istiyoruz. Avrupa, pazarına global olarak baktığımızda 2003 yılında yapılan 400 milyar dolarlık işlemin 75 milyarının bizim aracılığımızla gerçekleşeceğine inanıyorum.”
TAM 4 BİN PERAKENDECİ BU SİTEDE BULUŞACAK
Geçtiğimiz yılın kasım ayında Türkiye’nin ilk tüketim malları pazar yeri pilot olarak faaliyete başladı. Sitede ambalajlanmış tüketim ürünlerinin alışverişi yapılıyor. TurkeCom ismini taşıyan site, Anadolu Endüstri Holding, Anadolu Efes Biracılık, Coca-Cola İçecek Üretim, Eczacıbaşı Holding, Finet Holding, Etap Endüstri ve Yatırım Holding, AlternatifBank, Finansbank, Gima, Cap Gemini Ernst & Young ve U.S. LLC’nin yer aldığı bir girişim grubu tarafından 11 milyon dolar tutarında bir sermaye ile kuruldu.
Projenin arkasında konusunda lider bu kadar çok sayıda kuruluşun olması TurkeCom’un en büyük avantajlarından birisi. TurkeCom'un kuruluş amacı oldukça somut; ambalajlanmış tüketim mallarının şirketten şirkete tedarik zincirini daha etkin hale getirerek, işletme giderlerini azaltmak ve tüketim malları fiyatlarını aşağı çekmek.
Şirketin Genel Müdürü Michael Coombs, amaçlarıyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Bir bakkal veya markete, değişik firmadan satışçılar aynı işi yapmak için gidiyorlar. Biz bu tedarikçileri bir araya getirerek verimlilik artışı sağlamayı hedefliyoruz. Böylece fiyatların düşeceğine inanıyoruz.”
Dev holdinglerin tercihi
Türkiye perakende sektörü açısından batı ülkelerine göre oldukça farklı bir yapıda. Sektörde en büyük pay bakkal ve küçük marketlere ait. Bu nedenle pazar oldukça dağınık. Coombs, bu durumun TurkeCom’un pazara getireceği katkıyı artıracağını söylüyor. Şu anda sistemi tedarikçi olarak Coca-Cola ve Efes Biracılık kullanıyor. Eczacıbaşı ise sisteme entegrasyon aşamasında.
Önümüzdeki aylarda o da sitede faaliyete başlayacak. İşin perakendeci tarafına baktığımızda 100 tane kuruluş görüyoruz. Sitenin çalışma mantığı oldukça basit. Perakendeci siteye girdiğinde karşısına kataloglar çıkıyor. Buradan istediği ürünleri seçip sanal alışveriş sepetine koyuyor. Daha sonra siparişi sanal olarak gönderiyor.
TurkeCom bu siparişleri tedarikçi firmalara iletiyor. Firmalar da ürünü ilgili kuruluşa gönderiyor. Şirketin başlıca gelir kaynağı tedarikçilerden alınan üyelik ücreti ve yapılan işlem üzerinden alınan belirli bir yüzde. TurkeCom perakendecilerden herhangi bir ücret almıyor.
2001 hedefi 3 milyon dolar
Şirket, hedeflerini oldukça somut şekilde belirlemiş durumda. Firma, temmuz ayında test aşmasını bitirip hızla yayılmayı planlıyor. Buna göre 2001 yılı sonuna kadar 10 tedarikçi, 4 bin perakendeciye hizmet götürmeyi planlıyor. TurkeCom 2002 yılında ise 20 bin perakendeciye ulaşmak istiyor. Coombs, mali hedefleriyle ilgili olarak şunları söylüyor: “Bu sene 3 milyon dolarlık bir işlemin yapılmasını hedefliyoruz. Ayrıca 2002 yılı sonu itibarıyla kar edeceğimizi tahmin ediyorum.”
TEKSTİLİN BULUŞMA NOKTASI
Textileonly.com sitesi, 30 yıllık bir tekstil firması olan Proteks tarafından kuruldu. Site geçtiğimiz yılın kasım ayında aktif kullanıma açıldı. Ancak, projenin çalışmaları çok daha önce başladı. Site öncelikli olarak 2000 yılı mart ayında E-store firması ile yazılım geliştirmek amacıyla masaya oturdu. Sekiz ay sonunda yapımı tamamlanan site 2000 yılı Kasım ayında tam anlamıyla online hale geldi.
Proteks, sitenin başına koordinatör olarak Hande Sabuncuoğlu’nu getirdi. Sabuncuoğlu bu tarihten itibaren siteyi yönetiyor. Sabuncuoğlu, sitenin amacını şu şekilde özetliyor:
“Firmaları bir B2B pazar yerinden esas olarak ticaret yapmak ilgilendiriyor. Mallarını alıp-satmak istiyorlar. Biz de onlara bu konuda yardımcı olmak istiyoruz. Onlara bir portal servisi vermiyoruz. Onlara ticaret yapabilmeleri için yeni bir kanal sağlamaya çalışıyoruz. Tekstil bizce bu kanalın Türkiye’de kullanılabileceği ilk sektör.”
Sitenin üye sayısı 1400’e ulaştı
Sitede amacından da anlaşacağı gibi üyeler, tekstil ve konfeksiyon sektörüyle ilgili olarak hammadde, iplik, kumaş konfeksiyon, aksesuar ve makine gibi birçok malın ticaretinin gerçekleştirebiliyorlar. Ürün satmak isteyen kuruluşun öncelikle siteye üye olması gerekiyor.
Sitede önüne gelen forma satmak istediği ürünün özelliklerini giriyor ve böylece siteye satış ilanı vermiş oluyor. Mal almak isteyen kuruluşlar sitedeki arama motorunu kullanıyor. Eğer alıcı kuruluş satış bölümüne gidip tüm teklifler derse siteye girilmiş tüm teklifleri görebiliyor.
Eğer arama motoruna belirli bir detay girerse sadece o özelliklere sahip ilanlarla karşılaşıyor.
Burada satıcını şirketin ismi, telefon numarası, kontak kişi, ürünün özellikleri ve fiyatı gibi bilgiler bulunuyor. Mal almak isteyen kişin birkaç seçeneği var; kabul edebilir, red edebilir veya karşı teklif gönderebilir. Pazarlık bittikten sonra işlemler internet dışından ilerliyor. Taraflar telefonla veya yüz yüze konuşarak işlemi bitiriyorlar.
Textileonly’nin bugün 1400 üyesi var. Bunların yüzde 35’i yabancı. Sitenin özelliği gereği verilen veya alınan teklifler farklı dillere otomatik olarak çevrilebiliyor. Böylece yabancılar Türk piyasasını takip edebiliyor. Sitede şu an verilen tüm hizmetler ücretsiz.
Sabuncuoğlu, önümüzdeki dönemde izleyecekleri ücretlendirme planıyla ilgili şunları söylüyor: “Şu an sitenin tek gelir kaynağı reklam. Ancak, bunlar çok yetersiz. Kriz nedeniyle bir süre daha ücretsiz hizmet vermeyi planlıyoruz. Belirli bir süre sonra üyelerden ücret alacağız. Yine yapılan işlemler için küçük bir ücret almayı planlıyoruz.”
Üyelerin yarısı siteye her gün siteye giriyor. Sabuncuoğlu, işlemler sitede tamamlanmadığı için ne kadar işlem yapıldığını tespit edemediklerini söylüyor. Sitenin bugün en büyük sorunu diğer pazaryerleriyle aynı: Ödemelerin site üzerinden yapılamaması. Textileonly’nin hedefi oldukça net; internet üzerinden ödeme sorunu çözüldükten sonra Türkiye’nin tekstil ihracatının yüzde 5’ini gerçekleştirmek.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?