Yükseliş Beklentisi
Her sektör gibi bilişim de ekonomideki sıkıntılardan etkilendi, büyüme temposunu yavaşlattı. 2000 yılında 13.2 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan sektör, bu oranı ancak 2004 sonunda yakalayacak. Bu t...
Her sektör gibi bilişim de ekonomideki sıkıntılardan etkilendi, büyüme temposunu yavaşlattı. 2000 yılında 13.2 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan sektör, bu oranı ancak 2004 sonunda yakalayacak. Bu tempoya ise ev pazarındaki yüzde 40, kurumsaldaki yüzde 30 büyüme ile ulaşacak. Sonrasında da hızlı büyümenin devam edeceği tahmin ediliyor.
Türkiye’de uzun süren ekonomik sıkıntılar nedeniyle zor dönem geçiren Bilişim Teknolojileri (BT) sektöründe canlılık işaretleri geliyor. 2003 yılını 11.4 milyar dolarla kapatan sektör, geleceğe umutla bakıyor. 2004 yılına yönelik gerçekleştirilen tahminler de bunu ortaya koyuyor. Interpro’nun tahmini, 2004 yılında pazarın 13.2 milyar dolara ulaşacağını gösteriyor.
Interpro’nun araştırmalarına göre Türkiye 1997-2004 arasındaki 8 yılda bilgi ve iletişim teknolojilerinin toplamından oluşan BT pazarını 5.8 milyar dolardan 13.2 milyar dolara ulaştıracak. Ancak, burada 1998 yılındaki sıkıntılar ve 2001 yılı sonrasında ortaya çıkan krizin de darbesi var. Bir teknoloji şirketinin genel müdürü, “Eğer Türkiye, 1999 yılında başlayan, 2000 yılında hızlanan büyüme trendini devam ettirebilseydi, her yıl yüzde 25 düzeyinde büyüyecekti. Bu durumda 2004 yılı sonunda pazar 13.2 milyar dolar yerine, 20 milyar dolara yaklaşabilecekti. Ancak, hiçbir şey için geç kalmadık. Pazarın önü açık ve potansiyel çok büyük” diyor.
“Henüz oyun yeni başlıyor”
Microsoft Türkiye’nin genel müdürü Çağlayan Arkan, Türkiye’nin bilişimde büyük potansiyeli olduğunu, kalkınmanın da bu yolla olacağına dikkat çekiyor. Arkan, bu görüşünü sektörle ilgili yaptığı şu dört önemli saptamaya dayandırıyor: “Kalkınma bilişimle olur”, “Bilişim doğru yatırımdır”, “ABD’de ekonominin yüzde 60’ı hizmetlerden geliyor” ve “Bütün dünyada oyun yeni başlıyor”.
Bilişimin ucuz ve hızlı istihdam sağlama, ekonomide lokomotif görev üstlenme nedeniyle çok doğru yatırım olduğuna dikkat çeken Çağlayan Arkan, Türkiye’nin bu alanda henüz geç kalmadığını söylüyor. Arkan, bu düşüncesini de şu temel bulgulara dayandırıyor:
“Dünyadaki bilgisayar kullanıcısı sayısı sadece 650 bin düzeyinde. Dünya nüfusunun yüzde 15’i, internet kullanıcılarının yüzde 88’ini oluşturuyor. Asya nüfusunun sadece yüzde 1’i online ve Afrika’da 1 milyon internet kullanıcısı var. Türkiye’de ise PC penetrasyonu yüzde 5 düzeyinde ve internet kullanıcı sayısı 8 milyona yaklaştı.”
Türkiye’nin büyük potansiyeli
Çağlayan Arkan, “Türkiye’de buzdolabı, televizyon ve benzeri bazı eşyalarda penetrasyon yüzde 100’e yaklaştı. PC’de ise sadece 5 düzeyinde. Bu Türkiye’nin büyük potansiyelini ortaya koyuyor” diye konuşuyor.
Ancak, Türkiye’deki büyümenin önündeki en büyük engeli istikrarsızlık ve gelirdeki düşüş oluşturuyor. 2000 yılında hızlanan kişisel bilgisayar satışları ve internet aboneliği trendi, son 3 yılda iyice geriledi. Ancak, trend 2003 yılıyla birlikte iyice hareketlendi ve 2004 yılının ilk 4 ayında ciddi bir yükselişe girdi.
Pazar iki ayrı cephede farklı bir tempoda büyüyor. BT sektörü genelindeki büyüme 2004 yılı sonunda yüzde 30 ve üstünde gerçekleşecek diye tahmin ediliyor. Ev tarafındaki büyüme için yüzde 40 tahmini yapılıyor. Kurumsal pazardaki büyüme ise yüzde 30 olarak öngörülüyor.
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Çağlayan Arkan, “Uzun süredir sessiz kalan kişisel bilgisayar satışlarının 2004 yılında 1 milyonu geçmesini bekliyoruz” diye konuşarak hedefi ortaya koyuyor.
Hangi alanlar daha hareketli?
Kurumsal cephede sektörün en hareketli alanlarını KOBİ pazarı, ERP yazılımları ve kamu oluşturuyor. SAP ile başlayan ERP pazarı iyice hareketlenmiş durumda ve buraya giren şirket sayısı da artıyor. KOBİ pazarı ise büyük bir hareket kazandı. Microsoft’tan Hewlett Packard’a, SAP’den Siemens Business Services’e her şirket bu pazara yönelmiş durumda. Şirketler, başta orta boy şirketler olmak üzere Anadolu’nun dört bir yanına çıkarma yapıyorlar.
Sektörel olarak bakıldığında ise finans, telekomünikasyon, kamu, ilaç ve bireysel emeklilik cephesinden yoğun talep alınıyor. Çağlayan Arkan, önümüzdeki dönemde iki önemli sektör ile kamu cephesini yakından izleyeceklerine dikkat çekiyor. Arkan, “Telekomünikasyon ve enerji-gaz dağıtımında ciddi hareket olacak” diye konuşuyor.
Türkiye’de uzun süren ekonomik sıkıntılar nedeniyle zor dönem geçiren Bilişim Teknolojileri (BT) sektöründe canlılık işaretleri geliyor. 2003 yılını 11.4 milyar dolarla kapatan sektör, geleceğe umutla bakıyor. 2004 yılına yönelik gerçekleştirilen tahminler de bunu ortaya koyuyor. Interpro’nun tahmini, 2004 yılında pazarın 13.2 milyar dolara ulaşacağını gösteriyor.
Interpro’nun araştırmalarına göre Türkiye 1997-2004 arasındaki 8 yılda bilgi ve iletişim teknolojilerinin toplamından oluşan BT pazarını 5.8 milyar dolardan 13.2 milyar dolara ulaştıracak. Ancak, burada 1998 yılındaki sıkıntılar ve 2001 yılı sonrasında ortaya çıkan krizin de darbesi var. Bir teknoloji şirketinin genel müdürü, “Eğer Türkiye, 1999 yılında başlayan, 2000 yılında hızlanan büyüme trendini devam ettirebilseydi, her yıl yüzde 25 düzeyinde büyüyecekti. Bu durumda 2004 yılı sonunda pazar 13.2 milyar dolar yerine, 20 milyar dolara yaklaşabilecekti. Ancak, hiçbir şey için geç kalmadık. Pazarın önü açık ve potansiyel çok büyük” diyor.
“Henüz oyun yeni başlıyor”
Microsoft Türkiye’nin genel müdürü Çağlayan Arkan, Türkiye’nin bilişimde büyük potansiyeli olduğunu, kalkınmanın da bu yolla olacağına dikkat çekiyor. Arkan, bu görüşünü sektörle ilgili yaptığı şu dört önemli saptamaya dayandırıyor: “Kalkınma bilişimle olur”, “Bilişim doğru yatırımdır”, “ABD’de ekonominin yüzde 60’ı hizmetlerden geliyor” ve “Bütün dünyada oyun yeni başlıyor”.
Bilişimin ucuz ve hızlı istihdam sağlama, ekonomide lokomotif görev üstlenme nedeniyle çok doğru yatırım olduğuna dikkat çeken Çağlayan Arkan, Türkiye’nin bu alanda henüz geç kalmadığını söylüyor. Arkan, bu düşüncesini de şu temel bulgulara dayandırıyor:
“Dünyadaki bilgisayar kullanıcısı sayısı sadece 650 bin düzeyinde. Dünya nüfusunun yüzde 15’i, internet kullanıcılarının yüzde 88’ini oluşturuyor. Asya nüfusunun sadece yüzde 1’i online ve Afrika’da 1 milyon internet kullanıcısı var. Türkiye’de ise PC penetrasyonu yüzde 5 düzeyinde ve internet kullanıcı sayısı 8 milyona yaklaştı.”
Türkiye’nin büyük potansiyeli
Çağlayan Arkan, “Türkiye’de buzdolabı, televizyon ve benzeri bazı eşyalarda penetrasyon yüzde 100’e yaklaştı. PC’de ise sadece 5 düzeyinde. Bu Türkiye’nin büyük potansiyelini ortaya koyuyor” diye konuşuyor.
Ancak, Türkiye’deki büyümenin önündeki en büyük engeli istikrarsızlık ve gelirdeki düşüş oluşturuyor. 2000 yılında hızlanan kişisel bilgisayar satışları ve internet aboneliği trendi, son 3 yılda iyice geriledi. Ancak, trend 2003 yılıyla birlikte iyice hareketlendi ve 2004 yılının ilk 4 ayında ciddi bir yükselişe girdi.
Pazar iki ayrı cephede farklı bir tempoda büyüyor. BT sektörü genelindeki büyüme 2004 yılı sonunda yüzde 30 ve üstünde gerçekleşecek diye tahmin ediliyor. Ev tarafındaki büyüme için yüzde 40 tahmini yapılıyor. Kurumsal pazardaki büyüme ise yüzde 30 olarak öngörülüyor.
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Çağlayan Arkan, “Uzun süredir sessiz kalan kişisel bilgisayar satışlarının 2004 yılında 1 milyonu geçmesini bekliyoruz” diye konuşarak hedefi ortaya koyuyor.
Hangi alanlar daha hareketli?
Kurumsal cephede sektörün en hareketli alanlarını KOBİ pazarı, ERP yazılımları ve kamu oluşturuyor. SAP ile başlayan ERP pazarı iyice hareketlenmiş durumda ve buraya giren şirket sayısı da artıyor. KOBİ pazarı ise büyük bir hareket kazandı. Microsoft’tan Hewlett Packard’a, SAP’den Siemens Business Services’e her şirket bu pazara yönelmiş durumda. Şirketler, başta orta boy şirketler olmak üzere Anadolu’nun dört bir yanına çıkarma yapıyorlar.
Sektörel olarak bakıldığında ise finans, telekomünikasyon, kamu, ilaç ve bireysel emeklilik cephesinden yoğun talep alınıyor. Çağlayan Arkan, önümüzdeki dönemde iki önemli sektör ile kamu cephesini yakından izleyeceklerine dikkat çekiyor. Arkan, “Telekomünikasyon ve enerji-gaz dağıtımında ciddi hareket olacak” diye konuşuyor.
