"Fire yönetimi ile yüzde 50 başarı mümkün"

Geliştirdiği yazılımlarla perakende şirketlerine fire yönetimi çözümleri sunan Storevision Türkiye CEO’su Marcus Strömbäck, "Şirket kayıplarını yüzde 50 oranında azaltıyoruz" diyor.

25.04.2019 15:41:000
Paylaş Tweet Paylaş
"Fire yönetimi ile yüzde 50 başarı mümkün"

Dünya çapında perakende mağazalarında çeşitli nedenlerle meydana gelen ürün kayıpları cironun yaklaşık yüzde 2 ile yüzde 4’üne denk geliyor. Bu miktar birçok işletmede şirketin kârı ile aynı orana tekabül ediyor. Her yıl milyon dolarlara varan fireler, işletmelere olduğu kadar ekonomiye de zarar veriyor. Fire yönetiminde 2012 yılından bu yana müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik teknolojik ve yaratıcı çözümler sunan İsveç merkezli Storevision, geliştirdiği yazılımlar ile şirketi içi denetimi ve kasa kontrolünü sağlarken, eğitimli müfettişleriyle büyük perakende zincirlerinde ürün kaybının azaltılmasına katkıda bulunuyor.

İşletmelerde meydana gelen firelerin yüzde 50 ila yüzde 70’inin hatalı prosedürler gibi şirket içi nedenlere bağlandığını, ancak müşteri ve tedarikçi gibi şirket dışındaki unsurların da ürün kayıplarına neden olabildiğini belirten Storevision Türkiye CEO’su Marcus Strömbäck, “Fire çözümleri kayıpları azaltarak, kârlılığı artıran bir sistem. Bu noktada doğru yöntemlerin uygulanması için öncelikle kayıpların nereden kaynaklandığının belirlenmesi gerekiyor. Böylelikle, kayıp maliyetlerinde ciddi düşüşler sağlanabiliyor. Storevision olarak geliştirdiğimiz yazılımlar ve denetim ekibimizle fireyi yüzde 50’ye varan oranda azaltırken, şirketlerin kaybettikleri yüzde 4’lük kârı geri kazandırıyoruz” dedi.

“Türkiye’yi Avrupa ve Asya’ya açılan kapı olarak görüyoruz”

Storevision, 2013 yılında girdiği Türkiye pazarında “Hizmet olarak denetim” misyonuyla, mağaza kontrolü ve kasa kontrolüne yönelik 2 patentli yazılımı ile hizmet veriyor. Türkiye’nin, Perakende Hırsızlık Barometresi’ne göre dünyadaki en yüksek perakende daralma rakamlarından birine sahip olduğunu belirten Marcus Strömbäck, “Türkiye dinamik bir pazar. Türkiye’yi Avrupa ve Asya ülkelerindeki müşterilerimize açılan kapı olarak görüyoruz.  Geçen yıl Türkiye’de yüzde 150’lik bir büyüme kaydettik. Bu yıl da bu büyüme oranını koruyacağımızı düşünüyorum. Mevcut müşterilerimiz ile büyüyoruz ve yeni müşterilerimiz ile işbirliği içindeyiz. Gelecekte İstanbul’u, şirketimizin en önemli merkezlerinden biri olarak konumlamayı ve şirketimizin Denetim Genel Merkezi’ni İstanbul’da kurmayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz