Gümrük Birliği’nin üzerinden 30 yıl geçti, artık modernize edilmeli

Almanya eski Cumhurbaşkanı ve Alman-Türk İş Konseyi Başkanı Christian Wulff, “Gümrük Birliği’nin üzerinden 30 yıl geçti, artık modernize edilmesi ve kapsamının genişletilmesi gerekiyor” dedi.

18.04.2025 17:04:560
Paylaş Tweet Paylaş
Gümrük Birliği’nin üzerinden 30 yıl geçti, artık modernize edilmeli

Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nin “AB ve Almanya İlişkilerinde Yeni Dönem: Neden Türkiye?” başlıklı üçüncü panelinde konuşan Almanya Federal Cumhuriyeti 10. Cumhurbaşkanı ve Alman-Türk İş Konseyi Başkanı Christian Wulff, “Gümrük Birliği’nin üzerinden 30 yıl geçti, artık modernize edilmesi ve kapsamının genişletilmesi gerekiyor. Ayrıca taraflar arasında bir uyumsuzluk olduğunda uzlaşma adımları atılmalı.” dedi.

Capital, Ekonomist ve Start Up dergileri tarafından düzenlenen Uluslararası Ekonomi Zirvesi (UEZ 2025), bu yıl 14’üncü kez Türkiye ve dünyanın saygın siyasetçilerini, iş dünyası liderlerini ve akademisyenlerini ağırladı.

Zirvenin üçüncü panelinde Avrupa Birliği’ndeki gelişmeler ve Türkiye’nin önemi masaya yatırıldı. Şölen CEO’su Erdoğan Çoban’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelin sponsorluğunu, Şölen üstlendi. Erdoğan Çoban, “AB ve Almanya İlişkilerinde Yeni Dönem: Neden Türkiye?” başlıklı panelin açılışında yaptığı konuşmada, “Dünya ekonomisi Trump tarifelerinin sarsıntılarını yaşıyorken Avrupa Birliği'nin ekonomik ilişkilerini konuşmak üzere hepimiz bu panelde bir araya geldik. Tabii bu zor konjonktürde AB ile olan ekonomik ilişkilerimizi derinlemesine tartışacağız. AB ile beraber hem risklerimizi minimize etmemiz, hem de ortak kazanımlarımızı konsolide ederek farklı bir bakış açısı getirmemiz gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

Bu yıl 35. yılını kutlayan Şölen markasının 5 kıtada 120 ülkeye ihracat yaptığını belirten Erdoğan Çoban, “Biz şirket olarak aslında kurulduğumuz gündem bu yana üç şeye odaklanıyoruz. Birincisi kalite ve lezzet, ikincisi inovasyon, üçüncüsü de tüketicinin kalbine dokunan markalar oluşturmak. İlk kurulduğunuz günden beri kalite ve lezzet olmazsa olmazımız. İnovasyon yapıyoruz, çünkü tüketici bu kadar ürün benzerinizin olduğu yerde sizi biraz farklı görmek istiyor. Formatınızla, ambalajınızla. Bunun için de ciddi yatırımlar yapıyoruz. Ayrıca birçok markamızda tüketicinin kalbine dokunmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.

Türkiye bölgesel bir üs haline geldi

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, Türkiye'nin bu coğrafya içinde önemli bir konuma sahip olduğunu vurgulayarak, “Uluslararası şirketler ve Türkiye'deki yerli şirketlerimiz dahil Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki bu geçmiş 22 yıllık dönemde Türkiye'yi bölgesel bir üs haline getirdi. Türkiye bu bölgesel merkez konumunu nasıl kazandı? En başta tabii ki konumu, konum çok kıymetli. Özellikle son 20 yıldaki bu politik istikrarın sağlandığı dönemdeki altyapı ve üstyapı yatırımlarıyla lojistik alanına, enerjiye, sağlığa, eğitime, dijital altyapıya çok yoğun yatırımlar yapıldı. Ancak sadece bu konumda bulunmak yetmiyor. Çünkü komşu ülkelerimiz de hemen hemen aynı konumlarda. Bizim uluslararası anlaşmalarla nasıl bir pazar oluşturduğumuz çok kıymetli. Avrupa'yla bir Gümrük Birliği Anlaşması var. 27 ülkeyi kapsayan gerçekleştirilmiş, serbest ticaret anlaşması var ve 3 tanesi de yolda. Müzakereleri daha devam edenler var. Böyle bir pazarı da eklediğimiz zaman aslında Türkiye iç pazarıyla beraber yatırımcılar için 1 milyar nüfusa erişim sağlayabilen bir ülke. Bu bağlamda bu konumun üzerine inşa edilenler çok kıymetli.” dedi.

Türkiye’nin yetenek, yetkinlik ve iş gücü gibi değerlerine dikkat çeken Dağlıoğlu, “Bütün dünyada bu konuda çok ciddi tartışmalar, trendler, gözlemler de yapılıyor. Ama Türkiye'nin hâlâ bu yeteneği, yetkinliği sunmak adına önemli bir potansiyel oluşturduğunu biliyoruz. Biraz bir artış olmakla beraber çevremizdeki ülkelere göre en genç ülkelerden biriyiz. En nitelikli, en çok eğitim alan ülkelerden biriyiz. Bunun da tabii ki oluşturduğu birçok ciddi endüstriyel ekosistem var. Birçok uluslararası yatırımcıdan duyduğumuz dünya haritasına bakın, Almanya'dan Çin'e kadar en çeşitli, en sağlam, en güçlü endüstriyel altyapının Türkiye'de olduğuna dair herkesin bir ortak mutabakatı var.” ifadelerini kullandı.

Avrupa’nın ihtiyaçlarıyla Türkiye’nin potansiyeli örtüşüyor

Sabancı Holding CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Cenk Alper, Sabancı Holding’in bugün 17 ülkede faaliyet gösterdiğini ve bu ülkelerin yarısından fazlasının Avrupa kıtasında yer aldığını belirtti.  Alper, “Türkiye’de ise altı global ortaklıktan beşi Avrupa merkezli, ikisi Almanya’dan. Son beş yılda Avrupa ülkelerine 1 milyar doların üzerinde yatırım yaptık ve bugün Avrupa ülkelerinde 2000'e yakın çalışanımız var. En önemlisi de Türkiye dışındaki ilk inovasyon merkezimizi Avrupa’da Münih'te açtık. Neden buralarda büyümek istiyoruz? Çünkü Avrupa'nın ihtiyaçlarıyla Türkiye'nin ve bunun ortasında da Sabancı Holding'in ihtiyaçlarının örtüşüyor.”  dedi.

Sabancı Holding’in küreselleşme vizyonuna da değinen Alper, şunları kaydetti:

“Bizim gibi şirketlerin en önemli noktalarından bir tanesi gelişmekte olan ülkeden doğan ama globalleşmeye çalışan bir grubuz. Biz daha durağan ekonomiler, daha stabil dediğimiz ekonomiler arıyoruz. Dolayısıyla yatırımlarımızın büyük çoğunluğunu Amerika ve Avrupa gibi bu stabil ekonomilere doğru yapmak istiyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz enerji işinde de ileri malzemeler işinde de Avrupa'nın bu ihtiyaçlarına ciddi şekilde fayda sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. Hem Avrupa'nın hem de Türkiye'nin büyüme alanlarından bir tanesi olan dijitalleşme ve dijital altyapı alanında da yatırım yaparak büyümeyi hedefliyoruz. Dolayısıyla bir yandan Türkiye'nin ve Avrupa'nın dertlerini çözeriz diye umuyoruz diğer yandan da Sabancı Holding'in global olarak büyümesini sağlayacağız. Yurt dışı ülkelerde bunları yaptıkça da Türkiye'ye daha fazla döviz getirme şansımız olacak. Bu da Türkiye'nin dış ticaret açığını ortadan kaldırmak için yararlı olacaktır diye umuyorum.”

Tarifelerden ABD de olumsuz etkileniyor

Almanya Federal Cumhuriyeti’nin 10. Cumhurbaşkanı ve Alman-Türk İş Konseyi Başkanı Christian Wulff, ABD’nin uyguladığı tarifelerin ve politikaların ABD ekonomisini de olumsuz etkilediğini belirterek, “Burada geçirdiğimiz birkaç saat içinde Amerikalı milyarderlerin de bazı sıkıntılar yaşadığını gözlemledik. Ancak Türkiye’ye, özellikle de Sapanca’daki şirketlere baktığımızda olağanüstü bir iyimserlik görüyoruz. Bu iyimserliğin son derece önemli olduğunu vurgulamak isterim” dedi.

Alman-Türk İş Konseyi olarak Türkiye ile ilişkilere son derece olumlu yaklaştıklarını ifade eden Wulff, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin genç nüfusu, NATO üyeliği ve stratejik konumu, işbirliğimizi daha da ön plana çıkarıyor. Ukrayna, Suriye ve diğer birçok bölgede ortak çalışmalar yürütülmeli. Gümrük Birliği’nin üzerinden 30 yıl geçti, artık modernize edilmesi ve kapsamının genişletilmesi gerekiyor. Ayrıca taraflar arasında bir uyumsuzluk olduğunda uzlaşma adımları atılmalı.

Bir diğer önemli konu ise Avrupa’ya vizeyle giriş meselesi. Schengen bölgesine erişimde yaşanan zorluklar giderilirse, işbirliği imkanları çok daha geniş hale gelecektir. Hidrojen konusu da önümüzdeki dönemin önemli başlıklarından biri. Türkiye’den Avrupa’ya hidrojen ihracatı mümkün. Bu alanda büyüme potansiyeli yüksek. Yıllardır kendime şunu soruyorum: Bu fırsatları neden değerlendirmiyoruz?”

Almanya, Türkiye için çok önemli bir ülke

DEİK Türkiye-Almanya İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Almanya’nın Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

“55 milyar dolar, neden 255 milyar dolar değil sorusunun yanıtı yok. Karşımızdaki ekonominin büyüklüğü 4,5 trilyon dolar. 85 milyon nüfus. 7 milyon turist bize yollayan bir ülke. 3,5 milyon Türk’ün entegre olduğunu bir ülkeden bahsediyoruz. Topladığımız zaman 170 milyon nüfus, 6 trilyon dolar ekonomi ile farklı bir resim çıkıyor önümüze. Yaşlanan bir nüfus var Almanya’da. İnsanlar yaşlanıyor, vefat ediyor ama şirketlerini kimlere devredecekler belirsizliği var. Almanya neden bizim çok önemli? Avrupa’nın motoru, dinamosu. Almanya’ya bir şey olursa biz de etkileniriz. Cumhurbaşkanı Wulff ile ikili ilişkileri geliştirmede beraber hareket ediyoruz. Bu yüzden kendisine de burada teşekkür ediyorum.”

“Biz Avrupalıyız, vize sorunu da çözülecek”

ABD Başkanı Donald Trump’ın devreye aldığı gümrük tarifelerinden bahseden Mehmet Ali Yalçındağ, sözlerine şöyle devam etti:

“Trump neden böyle bir hamle yaptı, ona bakmamız lazım. Böyle giderse dünya ekonomisinde Çin birinci, Hindistan ikinci, ABD üçüncü olacak. Cumhuriyetçilerin bunu kabul etmesi mümkün değil. Sevsek de sevmesek de Trump’ın yaptıklarını, bunları mecburen yapmak zorunda. Dış borcu hızla büyüyor. 350 milyonluk nüfusun neredeyse 250 milyonu mutsuz. Trump seçilirken bu böyle gitmez dediği için seçildi. Toplum bir değişiklik istiyor. Burada esas hedef Çin. Burada masayı devirmek zorunda kaldı. Şöyle bir tablo var önümüzde. 28 ülkeden oluşmuş bir Avrupa ve lideri yok. Diğer tarafta 50 eyaletin olduğu bir ABD var. Hızlı, ön alan çabuk hareket etmeniz gerekiyor. Biz Avrupalıyız, vize sorunu da çözülecek. Biz Almanya’yla birlikte masaya oturacağız ve oyunu birlikte kuracağız.”

UEZ 2025 ile ilgili en güncel bilgileri, www.uluslararasiekonomizirvesi.org adresinden ve sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.

•Twitter: @UEkonomiZirvesi

•Instagram: @uluslararasiekonomizirvesi

•Youtube: Uluslararası Ekonomi Zirvesi

•Facebook: www.facebook.com/UEkonomiZirvesi

•Linkedin: linkedin.com/company/uluslararasiekonomizirvesi

Uluslararası Ekonomi Zirvesi Hakkında: Dünyadan ve Türkiye’den birbirinden değerli konuşmacıları ve iş insanlarını buluşturan Uluslararası Ekonomi Zirvesi (UEZ), Capital, Ekonomist ve Start Up dergileri tarafından düzenleniyor. 2012 yılından bu yana organize edilen etkinlik, sektör liderleri ve medya tarafından ilgiyle takip edilirken birçok yeni fikre ve girişimciye de ışık tutuyor. Geçmiş dönemlerdeki Başbakan Yardımcıları, Ekonomi ve Maliye Bakanları, Gıda ve Tarım Bakanları, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Eski Bakanlarının katılımıyla onurlandırdığı; dünyaca ünlü ekonomistleri, şirketlerin CEO ve yöneticilerini ve ayrıca siyaset dünyasından önemli isimleri ağırlayan, Uludağ Ekonomi Zirvesi (eski adıyla), birçok değerli isme ev sahipliği yaptı.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz