Uluslararası Ekonomi Zirvesi Sapanca'da başladı. 2012 yılından bu yana Capital, Ekonomist, Start Up ve CEOLife dergileri tarafından düzenlenen UEZ, bu yıl 14’üncü kez düzenleniyor.
İş ve ekonomi dünyasının kalbinin attığı Uluslararası Ekonomi Zirvesi (UEZ 2025) başladı. Bu yıl “Değişen Küresel Gerçekler ve Gelecek 5.0” temasıyla düzenlenen zirvenin ana sponsorluğunu Rönesans Holding üstleniyor.
Hızla değişen dengeler Türkiye’nin de önüne pek çok yeni gelişme fırsatı çıkarabilir
UEZ 2025’in açılış konuşmasını yapan Capital&Ekonomist&StartUp&CeoLife Dergileri Yayın Direktörü Sedef Seçkin Büyük, 2024’te 318 trilyon dolara ulaşan boyutuyla “küresel borç krizi”nin bugün sadece gelişmekte olan ülkeleri değil bilhassa ABD gibi borçluluk seviyesi yüksek olan gelişmiş ekonomilerin de ekonomik ve finansal istikrarını tehdit eder boyuta geldiğini söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın yepyeni tarifeler açıklayarak küresel sistemin tümünde geçerli kuralları yeniden belirlemek üzere büyük bir adım attığını belirten Seçkin, şunları kaydetti:
“Bugün Çin dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve ABD ekonomisi Çin’in sadece 1,5 katı büyüklükte. Yine Asya’dan yükselen bir diğer yıldız Japonya; 1960’larda 7’nci büyük ekonomiyken bugün 4’üncü sırada. Sözün özü ABD Başkanı Trump’ın kurmayı planladığı müzakere masalarında işi çok da kolay olmayabilir. Nitekim elektronik cihazlar ve parçaları konusunda bir geri adım atıldı. Bu bağlamda hızla değişen dengeler Türkiye’nin de önüne pek çok yeni gelişme fırsatı çıkarabilir.”
‘DAHA ADİL, SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEK KURULMALI’
RePie Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. Emre Çamlıbel, ortak akılla geleceğe yön verebilmek için UEZ’de toplandıklarını söyledi. Çamlıbel, “İçinde bulunduğumuz dönem, tarihin hızlandığı, belirsizliğin norm haline geldiği, ekonomik sistemlerin yeniden şekillendiği bir dönem. Bir süredir artık iş dünyasının başarısı sadece kâr-zarar tablolarıyla ölçülmüyor. Aynı zamanda çevreye, topluma ve geleceğe ne kattığımız da önemli. Ekonomik başarı, sadece büyüme rakamları değil; daha adil, daha etik, daha sürdürülebilir ve daha insan odaklı bir gelecek kurmakla ilgili, yani sürdürülebilir kalkınmayla ilgili. Tüm bu saydığım kavramlar, ‘Gelecek 5.0’ın altyapılarını oluşturmaktadır. Bu anlayışla, biz de, RePie Yatırım Holding olarak, iştiraklerimiz bünyesindeki yatırım enstrümanları olan yatırım fonları ve özel amaçlı şirketler gibi çağdaş yatırım araçlarını yalnızca finansal değil; toplumsal ve yapısal üretken modeller olarak konumlandırmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki on yıllar, bildiğimiz tüm ticaret kurallarının ve rekabet paradigmalarının yeniden tanımlandığı bir dönem olacak. Tüm hazırlıklarımızı, politikalarımızı ve yatırımlarımızı bu yeni çerçevede ele almak zorundayız” dedi.
ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLAYAN PROJELER
Zirvenin açılışında konuşan Rönesans Holding Onursal Başkanı Dr. Erman Ilıcak ise ülke ekonomisine katma değer sağlayan projelerden bahsetti. Ilıcak, “Bizim hikâyemiz, yurtdışı müteahhitlik hizmetleriyle başladı. O dönem Türkiye’de alışveriş merkezlerinin yeniden tanımlanmasına ihtiyaç vardı. Bu alana ilk yatırımları yapanlardan olduk. Ancak esas odak noktamız yurtdışında müteahhitlik oldu. Bugüne kadar toplamda 50 milyar dolarlık proje gerçekleştirdik. Bunun yüzde 70’i yurtdışında, yani yaklaşık 35 milyar dolarlık kısmı. En uzun tünellerden, Avrupa’nın en yüksek binalarına kadar geniş bir yelpazede çalıştık. Son yıllarda Dünya Bankası ve IFC gibi kurumların da ortaklığıyla işlerimizi sürdürülebilir kalkınma hedeflerine uygun şekilde yeniden yapılandırdık.”
Türkiye’de kamu-özel iş birliğiyle gerçekleştirdikleri sağlık projelerine 5 milyar dolar yatırım yaptıklarını ifade eden Erman Ilıcak, “Bu projeler toplamda 15 milyar dolarlık bir dönüşüme öncülük etti. Bütün bu deneyimlerle, dış ticaret açığımızı azaltmaya yönelik projeler geliştirmeye başladık” dedi.
SANAYİ YATIRIMLARININ ARTIRILMASI GEREKİYOR
Günümüzde küresel ekonomide büyük değişim rüzgarları estiğinden bahseden Erman Ilıcak, “Korumacılık artıyor, tedarik zincirleri yeniden şekilleniyor. Enerji ve üretim, yerelleşiyor. Bu dönüşüm, bizim gibi ülkeler için büyük fırsatlar içeriyor. Bu gelişmelerle enerjiye harcadığımız 50 milyar dolarlık dış ticaret açığını 30 milyar dolara indirme potansiyelimiz var. Bu tabloyu değiştirebilmek için stratejik sanayi yatırımları gerekiyor. Son 10 yılda, savunma sanayi başta olmak üzere toplam 23 milyar dolarlık yatırım yapılmış. Bunun sadece 7 milyar doları doğrudan sanayi yatırımı. Ama yeterli değil. Dış ticaret açığımızı kapatmak için önümüzdeki 5 yılda bu tür yatırımlara 60 milyar dolar ayırmamız gerekiyor. Bu yatırım, GSYH’ye 15 milyar dolar katkı, dış ticaret açığında ise 10 milyar dolarlık bir azalma sağlayabilir. Ancak bu hedefe sadece özel sektörle ulaşmak zor. Bu noktada Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın proje bazlı destekleri kritik öneme sahip” ifadelerini kullandı.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?