Değişime liderlik yapmak istiyoruz

19.10.2017 14:51:000
Paylaş Tweet Paylaş
Değişime liderlik yapmak istiyoruz

C. MÜJDAT ALTAY / NETAŞ CEO’SU

“DEĞİŞİME LİDERLİK YAPMAK İSTİYORUZ”

Son yıllarda iş dünyasında etkisini hızla gösteren dijitalleşme, küresel çapta bir domino etkisi yaratmaya devam ediyor. Geleceğin iş dünyasında, dijital stratejiler oluşturan ve bu stratejileri inovatif iş modellerine ve etkin iş sonuçlarına dönüştürebilen şirketler ön planda olacak. Netaş, Türkiye’de bu alanın öncü şirketlerinden biri. Netaş CEO’su C. Müjdat Altay, dijitalleşme yolculuklarını şöyle anlatıyor:

YENİ ALANLAR “Dijitalleşme yolunda en önemli hedefimiz, öncelikle yaşanan değişime liderlik edebilmek; iş yapış şekillerimizi, insan kaynağımızı ve ürün portföyümüzü bu değişimin önünde tutabilmek. Dijitalleşme yolculuğunun gündelik ajandasında da şirket verimliliğinin artırılması ve operasyonel maliyetlerin düşürülmesi önde gelen maddeler. Dijital dönüşümde bilişimin iş amaçlarına en uygun yapıda konumlandırılması ve bilişimin gücüyle yeni gelir alanları oluşturulması ön plana çıkıyor.

BÜYÜMENİN TEMELİ Ar-Ge merkezimizdeki 700’ü aşkın Türk mühendisinin birikimi ve becerisiyle müşterilerimiz için dünya çapında rekabet gücüne sahip öncü çözümler geliştiriyoruz. Yazılımın alanında büyümemizin temelinde dijitalleşme trendi yatıyor. Çünkü operasyonel seviyede, hem katma değerli ürünler ve servislerde hem mobil ürün ve servislerde yazılım etkin olacak. Tüm birim yöneticilerimiz sorumlu oldukları süreçlerde en yüksek verimliliği sağlayacak dijital çözümlere yönelerek Netaş’a maliyet avantajı, hız, esneklik ve iş verimliği sağlıyorlar.

ÖNCELİKLER ‘Exponential’ büyüme başarılı bir dijitalleşmenin en önemli çıktısı. Biz de Netaş’ta rekabet için doğru insan ve diğer kaynakların teminine, ürün ve servis yeteneklerimizin optimize edilmesine, organizasyon ve tedarik zincirinin yeniden düzenlenmesine ve sürekli olarak güvenlik ve diğer risklerin analizine öncelik veriyoruz.

Dijitalleşmenin ilk gerekliliklerinden olan, müşterilerimizi buluta taşımak, bulutta tutulan yoğun verilerin analizini sağlayarak anlamlı iş girdileri yaratmak ve bulut ortamında bilgilerin güvenliğini sağlamak gibi çok önemli adımlar atıyoruz. Ülkenin en büyük dijital dönüşüm projelerini, dikey endüstri bazında çözümler üreterek gerçekleştiriyoruz.”

NE BAŞLATTIM?

 STEVEN YOUNG / BOSCH TÜRKİYE VE ORTA DOĞU BAŞKANI

 “SANAYİ 4.0’I ÖĞRENCİLER GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRECEK”

Sanayi 4.0 alanında dünyada ve Türkiye’de öncü çalışmalara imza atan Bosch Türkiye, bu büyük dönüşümde ihtiyaç duyulacak insan kaynağının yetişmesi için sanayi-üniversite iş birliğine ağırlık veriyor. Bosch, bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi’nin iş birliğiyle ‘Değişimi Şekillendirin-Dijital Üretim ve Sanayi 4.0 Programı’nı geliştirdi. Bosch Türkiye ve Orta Doğu Başkanı Steven Young, başlattıkları projeyle hedeflerini şöyle anlatıyor:

TÜM ÖĞRENCİLERE AÇIK “Bosch Türkiye ve Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) tarafından ortaklaşa yürütülen program, Türkiye’deki tüm üniversitelerin lisans ve lisansüstü öğrencilerinin katılımına açık ve ücretsiz şekilde gerçekleştiriliyor. Bu proje kapsamında öğrencilere Bosch’un Türkiye’de faaliyet gösteren kendi fabrikalarından örnek alanlar sunularak bu alanlarla ilgili çalışmalar yapmaları isteniyor.

TEORİDEN PRATİĞE Öğrencilerin çalışma yaptıkları uygulama alanları içinde, montaj hatlarıyla koordineli üretim optimizasyonu, lojistik, çalışanlara görsel olarak veri ve bilgi aktarımı, artırılmış gerçeklik tabanlı teknik rehberlik, gerçek zamanlı çalışan temel performans göstergeleri paneli, önleyici bakım ve enerji yönetimi için makine durumlarının izlenmesi gibi konular yer alıyor. Böylece nesnelerin interneti (IoT), bağlanabilirlik, Sanayi 4.0 konularının teoriden çıkarak öğrenciler tarafından gerçeğe dönüştürülmesi hedefleniyor.

İLK ADRES MANİSA Programa seçilen öğrenciler Bosch Manisa Termoteknik Fabrikası mühendislerinin danışmanlığında, Sanayi 4.0 çalışmalarına başladı. Öğrencilerin geliştirdikleri projelerin final sunumu, Ekim 2017’de yapılacak, jüri değerlendirmesi ve ödül töreniyle ilk dönem tamamlanacak. Projeyi önümüzdeki dönemde diğer Bosch fabrikalarında da hayata geçirmeyi planlıyoruz.”

 TRENDLER

ASLI ÇETKİN / HASBRO TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ

“ETİK STANDARTLAR ÖNEMLİ”

Oyun-oyuncak sektörünün hedef kitlesi büyük oranda çocuklardan oluşsa da makro trendler, yetişkinlerle büyük ölçüde paralellik gösteriyor. Konvansiyonel medya platformlarından dijital platformlara kayan yatırımlar, sosyal medya iletişimi, hatırlı pazarlama ve kutu açma videoları sektörde öne çıkan dijital trendler. Hasbro Türkiye Genel Müdürü Aslı Çetkin, sektördeki trendleri şöyle anlatıyor:

HİKAYE “Hedef kitlesinin büyük kısmını çocukların yani günümüz ‘millennial’larının oluşturduğu sektörümüzde dijitalleşme tamamlayıcı olmaktan öte hikayenin temelinde yer alıyor. Günümüzde çocukların çok ekranlı medya tüketim alışkanlığında bir kanal olarak dijitalin önemi her geçen gün artıyor. Yalnızca iletişimin kanalı değil, içeriği de bu değişime ortak oluyor.

PAYLAŞMA Dijital dünyada iletişimcilerin rolü ilham veren marka hikayelerini kurgulamak ve dijital mecralarda hayranlarıyla buluşturmak şeklinde evriliyor. Millenial jenerasyonunun ayrıştıran ‘paylaşma’ hevesi ise iyi hikayelere virallik katarak bireylerin birer marka elçisine dönüşmesine izin veriyor. Bu noktada çocukları yetişkinlerden ayıran kritik bir çizgi öne çıkıyor, o da dijital iletişimin etiği.

PRENSİPLER Bu iletişim bombardımanında çocukların bir anlamda ‘savunmasız’ kalması birçok tartışmayı doğal olarak beraberinde getiriyor. Hasbro olarak çocuklara yönelik dijital iletişimin etiği adına uyguladığımız birçok prensip var. Yasal bir zorunluluk olmamasına karşın yetişkin hedef kitle için yoğun olarak kullanılan yeniden hedefleme gibi yöntemleri dünyanın hiçbir yerinde çocuklar için kullanmama kararı aldık. Bunun sektörde standart haline gelmesi gerekiyor.”

 ÖNERİ PANOSU

SAMİ ÖZDAĞ / SARAY HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI

 “İŞ YAPIŞIMIZI GELECEĞE GÖRE GELİŞTİRİYORUZ”

Saray Holding, dijitalleşmeyi ve Endüstri 4.0’ı yakından takip ediyor. Saray Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sami Özdağ, bilişim teknolojileriyle endüstriyi buluşturduklarını söylüyor ve diğer sanayici şirketlere şu tavsiyelerde bulunuyor:

“Düşük maliyetli, az yer kaplayan, az enerji harcayan, az ısı üreten ama bir o kadar da yüksek güvenilirliğe sahip donanımlara ve bu donanımları çalıştıracak işletim ve yazılım sistemlerine yatırım yapıyoruz. Ayrıca üretim süreçlerinde kullanılan makinelerin tümünün Endüstri 4.0’ın standartlarına uygun hale getirilmesi ve programlanması için çalışıyoruz. Sürdürülebilir rekabet avantajına ulaşmak için hem holding bünyesinde hem markalarımız nezdinde önemli çalışmalar yapıyor, katma değeri yüksek, yenilikçi ürünler, hizmetler, süreçler ve teknolojik altyapı çalışmalarıyla iş yapış tarzımızı geleceğe yönelik olarak geliştiriyoruz. Dijitalleşme, iletişim projelerimizde de öne çıkıyor. Dijitalleşme, Y ve Z kuşağıyla daha kısa ve çabuk yoldan iletişim kurabilmemizi sağlıyor. Bu nedenle iletişim yatırımlarımız içinde dijital medya en çok yatırım yaptığımız ikinci alan. Tüm internet sitelerimizin sürekli güncel, her boyutta çağa uygun, kullanıcı dostu ve mobil uyumlu olmasını sağlıyoruz.”

ALP SEZGİNSOY / EXPERTERA KURUCU ORTAĞI VE CEO’SU

 “İK’YA YANSIMALARINI ES GEÇMEYİN”

Expertera Kurucu Ortağı ve CEO’su Alp Sezginsoy, dijital çağın, talep üzerine (on-demand) ekonomi ve esnek iş gücü modeline hızlı ve kolay erişim sağladığını söylüyor. Sezginsoy’un on-demand trendiyle insan kaynaklarına yansımaların önemli olacağını belirtiyor ve şirketlere şu önerilerini sunuyor:

“Bu olgun aynı zamanda kaynakların paylaşılarak kullanımını teşvik ediyor. On-demand ekonominin yaygınlaşmasına internet devrimi katkı sağladı. İnternet sadece üretim yönteminin değil, iş gücü ve yetenek dağılımındaki değişimin de belirleyicisi.

 İş dünyasında çalışmanın evrimine bakıldığında şu an ABD’de serbest çalışanlar, toplam iş gücünün yüzde 35’ine ulaştı ve sayıları 55 milyona ulaştı. Bu çalışanların toplam kazancı 1 trilyon dolar. Serbest çalışanların yüzde 65’i tam zamanlı bir işe geçmeyi tercih etmiyor. Bu çalışanların yüzde 75’i aradığı işleri online platformlar sayesinde buluyor. Türkiye’de de durum farklı değil. McKinsey’in raporuna göre 2025 yılında Türkiye’de 800 bin çalışan online yetenek platformlarında çalışacak. Bu gelişmeyi es geçmeyin.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz