Kiğılı’dan Migros’a, Mondi Tire Kutsan’dan Reysaş’a farklı sektörlerin temsilcileri, “yeni normal” adı verilen bu sürece hazırlıklarını Capital’e anlattı...
Bugüne dek dijitalleşme ve teknoloji yatırımlarını yapamayan şirketlerin geride kalacağından bahsediliyor, teknolojinin imkanlarının hayatı 5-10 yıl içinde nasıl değiştireceğini tartışılıyordu. Bugün pandeminin etkileri, bizi bir anda 5-10 yıl sonrasına atlattı. Dijitalleşme her şeyden önemli hale geldi, iş yapış şekillerinde büyük değişim yaşandı. Çalışma koşullarının değiştiği, bireylerin yeme-içme, hijyen ve sağlık alanlarına yönelik tüketim alışkanlıklarını yeniden gözden geçirmesine paralel olarak yeni hizmetlerin geliştirildiği bir dönemden geçiyoruz. Bu sürecin etkileri, pandemi sonrasında iş hayatında büyük bir yer kaplayacak gibi gözüküyor. Peki tüm bunlar şirketlerin gelecek stratejilerini nasıl şekillendirecek? Kiğılı’dan Migros’a, Mondi Tire Kutsan’dan Reysaş’a farklı sektörlerin temsilcileri, “yeni normal” adı verilen bu sürece hazırlıklarını Capital’e anlattı.
Nil Dumansızoğlu
ndumansizoglu@capital.com.tr
“BU SÜREÇTEN YENİLİKLERİMİZLE GÜÇLENEREK ÇIKACAĞIZ”
DAMLA ALIŞAN ALIŞAN LOJİSTİK YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI
Korona virüs salgını döneminden önce de tüm dünyada yeni planlamalar yapılıyor, teknolojik çözümler, demiryolları, blockchain tabanlı yapılanmalar ve daha birebir tedarik modelleri üzerinde çalışılıyordu. Korona günlerinden sonraki süreçte de lojistik sektörünün hızlı bir büyüme trendine gireceği kanısındayım. Alışan Lojistik olarak 2020 için de geçmiş yıllarda olduğu gibi yüzde 20 seviyelerinde büyüme hedefi koyduk. Yurt içinde işlerimizin büyük çoğunluğu kara yolunda. Yıllardır hepimizin gündemi, daha çok demiryolunu, deniz taşımacılığını ve dolayısıyla intermodal taşıma modlarını kullanmak. Bu alanlarda gelişmek, ülke çapındaki coğrafi büyümemizi sürdürmek, filomuzu gençleştirmek, VAS operasyonlarında yenilikler yaratmak gibi hedeflerimiz var. Özellikle e-ticarette, korona sonrasında mecburi değişiklikler görülecek ve bu sebeple daha yaygın depoculuk faaliyetleri gündemimize gelecek. ‘Tam zamanında’ ürün politikası, karantina dönemi sonrasında yeniden tasarlanacak bir üretim politikası haline geldi. Artık kurumlar, daha fazla stok tutma eğiliminde olacak. Biz de Alışan Lojistik olarak buna karşı tedbirlerimizi aldık. Korona’yla uluslararası nakliye ve seyahat kısıtlamaları insanlar gibi ürünlerin de bir noktadan diğerine ulaşmasını engelledi. Bu koşullarda ürünlerin satılacağı ülkede üretilmesine dikkat edilmesi bekleniyor. Yani yerel üretim artacak, lojistik bu yöne hız kazanacak. İş planlarımız bu farklılaşmaya göre güncellenecek. Son olarak virüsten sonra iş yapış şekillerimiz değişecek. Endüstri 4.0’a geçişle zaman içinde sektörümüzde öncelikle insansız depolar gündeme gelecek.”
“EŞ ZAMANLI ONLINE SINAVLAR DÜZENLİYORUZ”
ÖZLEM DAĞ BAHÇEŞEHİR KOLEJİ GENEL MÜDÜRÜ
Uzaktan eğitimin gelecekteki yeni hayatımızda ağırlığının artacağı kesin. Bahçeşehir Koleji, Türkiye genelinde binlerce öğrenci için eş zamanlı olarak düzenlediği periyodik online sınavlar ve ölçme değerleme sistemiyle uzaktan eğitim sürecinde öne çıkıyor. Uzaktan eğitim sürecinin başından itibaren Bahçeşehir Koleji’nin online sınavlarına 160 bini aşkın öğrenci katıldı. Bahçeşehir Koleji, Türkiye’nin ilk lise kabul modeli Apply Fentek’le Türkiye genelindeki 14 fen ve teknolojisi lisesinde öğrenim görmek isteyen adaylar için düzenlediği eş zamanlı online kabul sınavıyla da bir ilki gerçekleştirdi. 9 Mayıs’ta düzenlenen sınava başvuran Bahçeşehir Koleji öğrencisi olan veya olmayan 18 bin aday, saat 11’de başlayan sınava online olarak kendi evlerinden katıldı. Bu sınav, Türkiye genelinde bu çapta gerçekleştirilen ilk ve tek online kabul sınavı olma özelliğini taşıyor. 2 yıldan bu yana akademik hedef belirleme konusunda destek olarak kullandığımız yapay zeka tabanlı dijitalöğrenme platformumuz Metodbox, bu süreçte de öğrencilerimize büyük katkıda bulunuyor. Bunun yanında online eş zamanlı sınavlarımızı periyodik olarak gerçekleştiriyoruz. Uzaktan eğitim sürecinde kapsamlı bir altyapıya sahip olmamızın avantajını yaşıyoruz. LGS ve YKS’ye girecek 8 ve 12’nci sınıf öğrencilerimiz için her hafta düzenli olarak online deneme sınavları gerçekleştirerek sınavlara hazır hale gelmeleri için etkin ölçme değerlendirme sistemimizden yararlanıyoruz. Bu süreçte haftalık deneme sınav sayımızı 8’inci sınıflarda 3’e, 12’nci sınıflarda 2’ye çıkardık. Ayrıca YKS ve LGS odaklı hedef belirleme çalışmaları yapıyoruz. Öğrencilerimiz, ihtiyaçları doğrultusunda Metodbox içindeki ilgili konu anlatım videosu ve testlere yönlendiriliyor. Metodbox’taki sistem, öğrencilerimizin akademik gelişim sürecini takip edip geliştirme odaklı içerik önerileri sunuyor.”
“HIZLA YENİ ÜRÜNLER ÇIKARDIK”
İLKER SÖZDİNLER / BİRLEŞİK ÖDEME CEO’SU
Pandemi dönemiyle yıllardır üzerinde çalışılan dijitalleşme planlarının ciddi bir hız kazandığını söyleyebiliriz. Kurumların büyük çoğunluğunda dijitalleşme yolunda şimdiye kadar alınan aksiyonlar, bu süreçte zorunluluk nedeniyle karşılık buldu ve hızlıca hayata geçti. Türkiye’nin ilk ve tek fintek servis platform sağlayıcı (FaaS) şirketi Birleşik Ödeme olarak bizim amacımız, kurumların dijital finansallaşma süreçlerinde stratejik çözüm ortağı olarak ihtiyaçları paralelinde onlara kanal ve ürün bazlı altyapısal çözüm önerileri sunmak. Pandemi sürecinde çevik aksiyonlar alarak yeni bir hizmeti hızlıca hayata geçirdik. Ankara’da doğal gaz abonelerinin ön ödemeli kart dolumları için kullandıkları Gazmatik kiosklarımızdan aldıkları hizmeti Evde Dolum adı altında evlere taşıdık. Çağrı açan vatandaşların adreslerine giderek kart dolum hizmeti veriyor, 65 yaş ve üstünden hizmet bedeli almıyoruz. Sumatik kiosklarımız için de aynı hizmeti sağlamak üzere çalışmalarımız sürüyor, yakın zamanda su için de evde kart dolum hizmeti başlatacağız. Üzerinde çalıştığımız bu ürünler, pandemi sürecini atlattıktan sonra da kalıcı bir hizmet olarak devam edecek. Ek olarak içinde bulunduğu sektörden ötürü bu dönem özelinde tahsilat hacmi artan ve nakit yönetimini daha efektif sürdürmek isteyen şirketlerin, bu yıl geliştirdiğimiz PaySafe çözümlerimize ilgisinde artış görüyoruz. Pandeminin mevcut faaliyetlerimiz üzerindeki etkileri ürün dikeylerimiz bazında farklı şekillerde oldu. Fiziksel nakit para transferleri artık dünya çapında düşüş halinde. TransferWise, Remitly, Paysend gibi unicorn değerleme seviyesindeki uluslararası para transferi şirketlerine, Türkiye’de sağladığımız altyapıyla para transferi tarafında bir artış söz konusu. İş ortağı konumunda olduğumuz uluslararası para transferi şirketlerine yenilerini eklemeye devam ediyoruz.”
“YAZILIM İHRAÇ EDİYORUZ”
LARS HOFFMANN / DFDS AKDENİZ İŞ BİRİMİ BAŞKANI
“Taşımacılıkta, teknolojiye yatırımın artacağını düşünüyoruz. Korona günlerinde minimum insan temasıyla ticaretin öne çıkmasıyla beraber intermodal tedarik zincirinin değeri artmaya devam edecek. Bu süreçte gemi personelimiz yurt dışında insanlarla temas etmeden görevlerini yerine getiriyor. Dorseler de minimum insan teması sağlanarak gemilere yükleniyor. Öte yandan önleyici tedbir olarak tüm gemilerimiz, limanlar ve limanlardaki ortak kullanım alanları periyodik olarak dezenfekte ediliyor. Bu tedbir ve önlemler devam edecek ve minimum insan temasıyla ithalat ve ihracatta tedarik zincirinin sürekliliğini sağlamaya devam edeceğiz. Bu süreçte DFDS Akdeniz İş Birimi olarak teknolojik altyapı açısından da hazırlıklıydık. Teknoloji yatırımlarımız devam edecek. Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları doğrultusunda yapay zeka ve akıllı teknolojilerden daha çok faydalanmak üzere önemli adımlar da attık. İstanbul’da DFDS’in üçüncü Bilişim Teknolojileri (BT) Ar-Ge Merkezi’ni kurduk. Akıllı teknolojilerden özellikle yazılımlardan faydalanmakla kalmadık, ayrıca BT merkezimizle yazılım ihraç etmeye başladık. Refakatsiz araç taşımacılığını kolaylaştırmak için kullanabileceğimiz tüm intermodal taşımacılık araçlarını da yakından takip ediyoruz. Bu süreçte minimum insan temasını sağlayarak Ro-Ro seferlerini sürdürüyoruz. Zaman içerisinde yaptığımız gemi ve liman yatırımlarıyla Ro-Ro taşımacılığını geliştirmiş, kara nakliyecilerinin Avrupa’da karşılaştığı geçiş belgesi, sürüş yasakları, yüksek para cezaları gibi problemlerine karşı Avrupa’daki intermodal altyapısını genişleterek Türk ihraç malı taşıyan lojistikçilerin en önemli çözüm ortağı olmuş bir şirketiz.”
“DİJİTALE YATIRIM DEVAM EDECEK”
EMRE AYYILDIZ GARENTA VE İKİNCİYENİ.COM GENEL MÜDÜRÜ
“MOOV by Garenta ve ikinciyeni.com gibi tam dijital markalara sahibiz. Dijitalleşmede gerçekleştirdiğimiz ilkler ve bu alana yaptığımız yatırımlar, salgın döneminde kullanıcılarımıza oldukça avantaj sağladı. COVID-19 salgınıyla birlikte anılan ‘yeni normal’ döneminde de dijitale yatırımlarımızı artırarak sürdüreceğiz. MOOV by Garenta’da, 15 dakikası 9,5 TL’den başlayan fiyatlarla 5 km’lik yakıt ve sigorta dahil olarak araç kiralayabiliyorsunuz. Tam dijital bir hizmet olması sayesinde kimseyle temas etmiyorsunuz. Sağladığımız izolasyon sayesinde COVID-19 döneminde ulaşım ihtiyacına önemli ölçüde çözüm sunduk. Kullanıcılarımızın bu dönemde hayatını kolaylaştırmak amacıyla MOOV By Garenta markamızın İstanbul’daki hizmet bölgesini genişlettik. Esenyurt, Sarıyer, Beykoz, Çekmeköy, Sultanbeyli ve Tuzla’daki birçok mahalleyi hizmet bölgemize dahil ettik. COVID-19 salgını boyunca tüketicilerin ulaşım ihtiyacına önemli ölçüde yanıt verdik. Salgının ülkemizde görülmeye başlandığı ilk günlerde, araçlarımızın tamamını Sağlık Bakanlığı onaylı, nanogümüş teknolojisiyle geliştirilen, bakteri ve virüslere karşı koruma sağlayan özel bir ürünle dezenfekte ettik. Sosyal izolasyon sağladığımız ve parayla temas bile olmadığı için bu dönemde daha çok ilgi çeken bir uygulama olduk. Mayıs ayında COVID-19 öncesi dönemindeki kiralama sayılarına ulaştık. Hatta 11 Mayıs’ta, faaliyete başladığımız günden bu yana en yüksek hafta içi günü kiralama cirosuna ulaştık. Salgın sonrası dönemde paylaşımlı araçların, ulaşım ihtiyacına oluşturduğu çözüm sayesinde daha da fazla tercih edileceğini düşünüyoruz. MOOV by Garenta olarak bu dönemde 1.700 aracımızla İstanbul ve İzmir’de ulaşım ihtiyacına cevap verebilmekten dolayı gururluyuz.”
“YENİ ÇÖZÜMLERİMİZLE MÜŞTERİMİZİN YANINDAYIZ”
KAĞAN GÜMÜŞ / G4S ÜLKE MÜDÜRÜ
“Pandemiyle tüm dünyada her bir sektörün iş akış sisteminin değişime uğradığınıve artık yepyeni bir çağın başladığını deneyimledik. Bu süreç içinde dünyada 100’e yakın ülkede hizmet veren global bir şirket olarak bu zamana kadar olduğu gibi yine global bilgi birikimimizi lokal deneyimlerimizle birleştiriyoruz. Yeni oluşumumuz G4S Akademi’yle müşterilerimize sunduğumuz hizmeti operasyonel mükemmellikle birleştirmeyi ve geliştirmeyi kendimize vizyon ediniyoruz. Her zaman müşteri odaklı, müşteri tabanlı ve müşteri merkezli bir yaratıcılık süreci geliştiriyoruz. Yeni normale geçiş döneminde ve hayatımızın bundan sonraki kısmında farklı bir süreç başlıyor. Yeni dönemde mevcut güvenlik çözümlerinin mutlaka termal çözümlerle entegre olması gerekliliği doğduğu için biz de özellikle tesislerin güvenlik ve sağlık önlemleri için entegre güvenlik çözümlerimizle onların yanında olmaya devam ediyoruz. Tesise giren her kişinin riskli derecede ısısını alarmla uyarı vererek engelleyen termal kamera sistemleri, diğer geçiş sistemlerine kolaylıkla entegre olabilen yüz tanıma ve arşivleme sistemleri, teması minimuma indirmek üzere anahtarsız ve temassız kapı geçiş sistemleri, açık arazi taraması yapan drone’lar bu dönem için etkin çözümler sunan ürünlerimiz arasında yer alıyor.”
“YATIRIMLARIMIZIN AVANTAJINI YAŞADIK”
İLKAY KELEŞ / KİĞILI PAZARLAMA DİREKTÖRÜ
“Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini gösteren pandemiyle birlikte başlayan dijital dönüşüm sürecine, öngörülerimiz ve yatırımlarımız sayesinde kolayca uyum sağlamayı başardık. 2016’dan bu yana ‘Değişim Peşinde’ mottosuyla hayata geçirmiş olduğumuz dijital projeler de bu süreci destekler nitelikte. Bu süreç yalnızca koleksiyonlarımızda değil; mağazalarımızın dekorasyonundan inovasyon modellerimize, nanoteknolojik akıllı kumaşlarımızdan e-ticaret çalışmalarımıza kadar uzanan bir değişim alanını kapsıyor. 2020 ve sonrasında da en büyük hedefimiz, yeni normal hayatın gereksinimlerine hızlı bir şekilde adapte olarak Kiğılı’yı uluslararası arenada daha bilinir kılmak. Sosyal sorumluluk misyonumuz gereği, her dönemde tüketicilerimizin ihtiyaç ve taleplerine göre aksiyon planı oluşturan bir marka olduk. Bu yönelimimizin en yakın dönemdeki örneği, pandemi sebebiyle evlerinde kalan müşterilerimiz için lojistik ağımızı büyük küçük demeden tüm üreticilerimize açmak oldu. ‘Birlikte Başaracağız’ söylemini benimseyerek üreticimizle tüketicimizi kâr elde etmeksizin kigili.com’da buluşturduk. Antibakteriyel özelliği taşıyan maskelerimizden insan yaşamını kolaylaştıran akıllı kumaşlara kadar ürün ağımızı yeniden ele aldık. Dünyada yaşanan dijital dönüşümle birlikte, post pandemi döneminde çok kanallı pazarlamanın öneminin daha fazla artacağına inanıyorum. Biz de tüm planlamalarımızı bu doğrultuda yapıyor; bütünleşik pazarlama stratejilerimizi, tüm projelerde etkin biçimde uygulamaya özen gösteriyoruz.”
“ÇİFTÇİMİZE DESTEK OLUYORUZ”
CEM RODOSLU / MİGROS PAZARLAMA VE YURT DIŞIOPERASYONLARDAN SORUMLU İCRA KURULU ÜYESİ
“İçinden geçtiğimiz bu zorlu dönemde müşterilerimizin temel ihtiyaçlarını karşılamak için 81 ildeki mağazalarımız, dağıtım merkezlerimiz, online hizmet kanallarımızla 24 saat tam kapasiteyle çalışıyoruz. Bu dönem tarımsal üretimin, güvenilir gıdaya erişimin ve kendi kendine yetebilmenin önemini bir kez daha gösterdi. Türkiye’nin en fazla meyve, sebze, et ve taze unlu mamulleri satan perakendecisiyiz. Ciromuzun yüzde 77’si tarıma dayalı. Özellikle taze gıdaların kesintisiz üretiminin sağlık ve bulunurluk açısından kritik önemi nedeniyle çiftçilerimizin emeğinin karşılığını güvenle alabilmeleri için her türlü desteği sağlıyoruz. 2020 yılında Tarım Kredi Kooperatifleriyle olan iş birliğimizi iki katına çıkararak 100 milyon TL’lik alım yapıyoruz. Çiftçilerimizi daha da güçlendirmek ve rahatlatmak amacıyla ödeme dengelerinin sağlanması için Ziraat Bankası’yla önemli bir iş birliğine imza attık. Ülkemizde ilk kez gerçekleştirilen ‘Üretici Finansman Sistemi’ne ilişkin protokol kapsamında çiftçiler, mağazalarımızda satılacak ürünlerinin bedelini vade beklemeden Ziraat Bankası’ndan peşin olarak alabilecek. Böylece üreticiden tüketiciye uzanan tedarik zincirindeki aracıları azaltarak gıda fiyatlarının dengelenmesine katkı sağlamış olacağız. Hem ülkemize hem dünyamıza karşı sorumluluklarımız doğrultusunda ‘Anadolu Çiftliği’ belgeselini hazırladık. Bu projeyi, ulusal gurur projesi olarak yakın zamanda halkımızla paylaşacak, kendi kendine yetebilmenin önemine bir kez daha dikkat çekeceğiz.”
“YENİLİKÇİ ÜRÜNLER SUNACAĞIZ”
MESUT ERGÜL / LEZİTA PAZARLAMA VE SATIŞ GEN. MÜD. YRD.
“Yenilikçi ürün ve hizmet üretimi yapan şirketlerin hızla güçlendiği bir dönemdeyiz. Biz de Lezita olarak süreçlerimizi, iş modellerimizi ve çalışma ortamlarımızı daha etkin, daha verimli hale getirecek ve daha fazla değer yaratacak projelerimize hız verdik. COVID-19 sürecinde de üretime tam kapasite devam ettik. Tüm hijyen önlemlerimizi alarak müşterilerimizin gıda ihtiyacını karşıladık. Başta 65 yaş üzeri olmak üzere yardıma ihtiyacı olan on bine yakın hanedeki vatandaşımıza on tonun üstünde ürün desteğinde bulunduk. Ayrıca sağlık çalışanlarına da düzenli olarak ürün desteği sağladık. Korona virüs salgını sonrasında, özellikle tüketici davranışlarındaki kalıcı değişikliklere hazırlıklı olmalıyız. İnovasyon odaklı çalışmalarımızla sağlıklı, besleyici ve pratik ürünlerimizi en ulaşılabilir fiyatlarla kesintisiz olarak müşterimize sunmaya devam ediyoruz. Dengeli beslenmek bu dönemde daha büyük önem kazandı. En uygun fiyatlı protein kaynağını üreten piliç eti sektöründe yenilikçi ürünler sunmaya devam edeceğiz. Bu dönemde ev dışı tüketim kanalları olan otel, restoran, kafe ve okul kantinlerindeki tüketim, market kanalına kaydı. Tüketiciler, restoranlarda tadına alışkın oldukları lezzetleri evlerinde hazırlıyor. Dolayısıyla piliç eti kategorisinde daha besleyici, daha lezzetli ve daha pratik ürünleri geliştirme ve ulaşılabilir kılma misyonumuz bu dönemde daha da anlam kazandı. Pratik ve inovatif ürünlerimiz büyük ilgi görüyor. Özellikle son dönemde yaptığımız reklam ve pazarlama faaliyetlerinin de etkisiyle Çıtır Kova ürünümüze tüketiciler tarafından gösterilen ilgi bizi çok mutlu ediyor. Yeni dönemde Çıtır Kova ailesine katılacak yeni ürünlerimizle birlikte bu ilginin artarak devam etmesini bekliyoruz.”
“FONKSİYONEL AMBALAJIN ÖNEMİ ARTIYOR”
SEVİNÇ YENER ÇİMECİOĞLU MONDİ TİRE KUTSAN CEO’SU
“Korona virüs salgını, ambalajın sadece ürünü korumakla kalmadığını, aynı zamanda müşterilerin evde kalmasına ve internetten sipariş vermesine imkan tanıyarak insan sağlığını da koruyabildiğini ortaya koydu. Hijyen önlemlerinin tüm insanlığın en önemli önceliği haline gelmesiyle beraber, Ticaret Bakanlığı’nın aldığı karar doğrultusunda Türkiye’de taze meyve ve sebzede seç-al dönemi sona erdi. Biz de Mondi Tire Kutsan olarak hem pandemi için hem de geleceğe dönük olarak tüketicilerin el değmemiş taze meyve ve sebzeye pratik, güvenli ve hijyenik şekilde erişmesini sağlayan paketleme çözümleri geliştirdik. Söz konusu ambalajlama çözümleri, Ticaret Bakanlığı tarafından alınan son önlemlerin ardından süpermarketler ve semt pazarlarında yaygınlaşacak. Hijyenik olan ve mevcut ihtiyaçları karşılayan küçük boy paketler, sürdürülebilir çözümlerle perakende zincirlerine fayda sağlayacak. Salgın sırasında eve kapanan insanların internetten alışverişe yönelmesi sonucu, e-ticaret satışları tüm zamanların en yüksek düzeyine ulaştı. Gıdalar ve temizlik ürünleri yüzde 45’le en yüksek büyüme hızını yakalarken şirketlerin ambalaj talebinde buna paralel bir artış gerçekleşti. Artan ambalaj talebine yanıt vermek adına ve tedarik zincirinin bir halkası olduğumuzun bilinciyle gerekli tüm önlemleri azami düzeyde alıyoruz üretim faaliyetlerimizi yenilikçi çözümlerle sürdürüyoruz. Hijyenik oluklu mukavva ambalajlarımız tüketici sağlığını korumakla kalmıyor, uygun fiyatlı olduğu için perakendecileri de destekliyor.”
“YATIRIMLARIMIZDA ARTIŞ OLACAK”
DURMUŞ DÖVEN REYSAŞ YATIRIM HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“Grup şirketlerimiz içinde yer alan otellerimizi pandemi döneminde kapattık. Lojistik, depolama, tarım, enerji gibi sektörlerdeki şirketlerimizin faaliyetlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı gibi lojistik sektöründeki hizmetimizde de artış yaşandı. Pandemi döneminde çok fazla tüketim oldu. İnsanların lokanta, restoran, büfe, bakkal gibi yerlerin kapanmasıyla normalin üzerindeki tüketimi sonucunda, özellikle hizmet verdiğimiz uluslararası menşeli büyük çaplı müşterilerimizin satışlarında büyük artış gerçekleşti. Bu da bizim lojistik tarafında hizmet verme oranımızı inanılmaz derecede artırdı. Hatta bu dönemde yüzlerce çalışan işe aldık. Özellikle e-ticaret bölümünde depolarımız, araçlarımız ve çalışanlarımız işe ara vermeden düzenli şekilde çalıştı. Diğer taraftan pandeminin birinci ve ikinci çeyreğine kadar otomotiv şirketleri çalıştığı için bu dönemlerde de yoğun çalıştık ancak fabrikaların kapanmasıyla bu bölümde çalışmalarımızı azalttık. Türkiye’de üretim yapan şirketlerin uluslararası ülkelere trenle taşımasını yaptığımız yedek parça ve ihracat ürünlerin lojistiğindeki azalma, normal ticari faaliyetlerdeki azalma kadar olmadı. Pandemi dönemi öncesi veya sonrası için yatırımlarımızda herhangi bir değişiklik düşünmüyoruz. Sadece bu yıl açmayı düşündüğümüz 2 veya 3 Hilton Otel açılışını, 2021 için programlayabiliriz. Pandemi döneminde ihtiyaçlara cevap veremeyen veya kapanan şirketlerin etkisiyle 2020’de daha çok depo yapımı, tır alımı, lojistik gibi yatırımlarımızda artış olacak. Verdiğimiz tren konteyner siparişlerimiz gelmeye başladı, önümüzdeki dönemde Türkiye dışındaki lojistik faaliyetimiz de artacak.”
“GÜVENLİ BİR DÜNYA YARATIYORUZ”
EMRE ERDAL / SECURITAS CTO’SU
“Securitas olarak dünyanın en büyük güvenlik şirketlerinden biriyiz. Halen 56 ülkede 370 binden fazla çalışanımızla 150 binden fazla iş ortağımıza hizmet veriyoruz. Pandemi öncesi stratejimizi ‘dünyamızın daha güvenli hale gelmesine yardımcı oluyoruz’ olarak kurgulamıştık, pandemi sonrasında da bunu sürdürmeye devam edeceğiz. Yeni dönemde bizleri yeni gelişmeler bekliyor. Biz de değişen ihtiyaçlara çözüm oluşturmak ve bu sayede hizmetlerimizin kalitesini artırmak adına yeni çözümlerimizi hizmet karmamıza ekledik. Elbette bunların odağını teknoloji çözümlerimiz oluşturuyor. Termal kameralardan, temassız geçiş sistemlerine, yoğunluk ölçümlerinden sosyal mesafe uyarısına kadar pek çok güvenlik teknolojisini kullanmaya başladık bile. Yeni dönemde dijitalleşen ve hızlanan dünyada elbette müşterilerimizin ihtiyaçları ve güvenlik çözümlerine olan ilgileri arttı. Securitas olarak güvenlik sektörünün dönüşümüne hem Türkiye hem dünyadaki güvenlik pazarında öncülük ediyoruz. Olayı gerçekleşmeden tespit etmeyi amaçlayan öngörülü güvenlik, işimizin geleceğini şekillendiriyor. Veri destekli, akıllı güvenlik çözümlerimiz sayesinde daha öngörülü hareket edebiliyoruz. Yeni dönemde de veri destekli anlayışımız, geliştirdiğimiz çözümlerimiz sayesinde faaliyet gösterdiğimiz segment her ne olursa olsun daha güvenli bir dünya yaratmamızı sağlayacak.”
“EĞİTİMDE TEKNOLOJİNİN ROLÜ ARTACAK”
NEVZAT KULABEROĞLU UĞUR OKULLARI GENEL MÜDÜRÜ
“Pandemi nedeniyle okulların Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tatil edilmesinin ve online eğitime geçileceğinin bildirilmesinin ardından Uğur Okulları olarak çok hızlı bir aksiyon aldık. 2 yıldır okullarımızda aktif olarak kullandığımız yapay zeka destekli öğrenme-öğretme platformumuz Metodbox uygulamasının kapsamını geliştirdik ve online derslerimize başladık. Şu anda da Metodbox’ın geliştirilmesine ve içeriğinin farklı özellikle zenginleştirilmesine yönelik planlamalarımızı sürdürüyoruz. Soyut dersleri animasyonlar ve etkileşimli illüstrasyonlarla somutlaştırıp öğrenmeyi ve algıyı pekiştirmeyi hedefliyoruz. Ancak en önemli yeniliğimiz gerek duyulduğunda canlı dersler için kullanacağımız, Metodbox’ın içine entegre edilecek görüntülü konuşma platformumuz SeeMeet uygulaması olacak. Yerli ve milli olan, sunucuları Türkiye’de bulunan yeni yazılımımız SeeMeet’in en önemli özelliği, aslında bir piyasa ürünü olmaması. Yani tasarımını, içeriğini ve kullanımını okullardan, öğrencilerden, eğitimcilerden gelen geri bildirimlere göre oluşturduk. Bundan sonrasında eğitim ve öğretim faaliyetlerinde teknoloji entegrasyonunun daha yoğun olacağını öngörüyorum. Aslında bunun da hem ihtiyaçtan hem de pandemi döneminde kazanılmış olan ihtiyacın getirdiği talepten kaynaklanacağını düşünüyorum. Ancak teknoloji eğitim ve öğretimde okuldaki yüz yüze eğitimin ve öğretmenin yerini almayacak ve almamalı. Teknoloji, sadece eğitimin niteliğini, içeriklerinin daha hızlı olmasını sağlaması için bir araç olmalı. Eğitimde dijitalleşmenin geliştirici, kolaylaştırıcı ve destekleyici rolü olacağını düşünüyorum.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?