“Yeşil dönüşüm için önemli adımlar atıyoruz”

"Başkentimiz, 12 milyar doları aşan ihracatı ve 1 milyonu aşan istihdamıyla ülkemiz ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Ankara’dan yapılan ihracatın yüzde 90’ından fazlasını sanayi ürünleri oluşturuyor. 13 organize sanayi bölgesi, 149 Ar-Ge merkezi, 36 tasarım merkezi, 13 teknoloji geliştirme bölgesiyle Ankara, diğer illerimize göre önemli bir üstünlüğe sahip. Ankara’da imalat sanayinde orta ve orta-yüksek teknolojilerin payı, diğer bölgelere göre daha yüksek. Başkentimiz bölgelere göre gayrisafi katma değer üretiminde 2’nci, en çok ihracat yapan 5’inci ildir. Geçen yıl Türkiye’nin toplam savunma sanayi ihracatının yüzde 35’e yakın bölümünü tek başına Ankara gerçekleştirdi. Ayrıca Başkentimiz, makine, medikal, ulaştırma, elektrik-elektronik, madencilik ve müteahhitlik gibi güçlü sektörleriyle öne çıkıyor.

YOL HARİTASI

Dijital ve yeşil dönüşüm, sürdürülebilir ekonomi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de temel gündemdir. Ankara Sanayi Odası olarak üç yıllık stratejik yol haritasıyla üyelerimizin ikiz dönüşüm ve döngüsel ekonomiye uyumlarını artıracak, yetkinliklerini yükseltecek proje ve faaliyetlere yer vereceğiz. Amacımız, yeşil ve dijital dönüşümün tüm üyelerimizde kurum kimliği haline gelmesi. Başkent sanayisinin yeşil dönüşümü için önemli bir adım attık. Türkiye Yeşil Sanayi Projesi kapsamında, TÜBİTAK 1831 Yeşil İnovasyon Teknoloji Mentorluk Programı Çözüm Ortağı seçilen ASO, KOBİ’lere yeşil dönüşüme uyum süreci analizi, mevcut problemlerin tespiti ve çözüm yaklaşımlarını içeren danışmanlık desteği sağlayacak. KOBİ’lerin alacağı hizmetin maliyetinin yüzde 90’ı hibe destek olarak TÜBİTAK tarafından karşılanacak. Ayrıca Ankara Kalkınma Ajansı ve TTGV ile de KOBİ düzeyindeki firmalarımızın yeşil dönüşüme hazırlığını ölçeceğimiz ve sonrasında yol haritası hazırlayacağımız bir programı başlattık. Karbon ayak izi, sınırda karbon düzenleme mekanizması gibi temel zorunluluklara uyum ve hesaplama metodolojisi hakkında eğitimler ve sertifika programları düzenliyoruz. Ayrıca yeşil yakalı ünvanıyla firmalarımızca istihdam edilecek personelin yetiştirilmesine yönelik Avrupa Birliğine proje başvurumuzu da yaptık.

BECERİ UYUŞMAZLIĞI

Türkiye’de yaklaşık dört gençten biri, “Ne Eğitimde Ne İstihdamda Ne de Yetiştirmede”. Diğer taraftan sahip olduğumuz bu iş gücü potansiyeli karşısında, sanayide giderek büyüyen “işçisizlik” ve iş gücü piyasalarında giderek artan “mesleksizlik” problemiyle karşı karşıyayız.

Aslında sadece Türkiye’de değil birçok ülkede günümüzün en önemli sorunlarından biri, iş gücü piyasasındaki “beceri uyuşmazlığı”dır. İşverenlerin talep ettiği becerilerle iş gücü arz eden kişilerin sahip olduğu beceriler eşleşmiyor. Bunun sonucunda aynı anda hem işsizlik hem açık iş oranı yüksek oluyor. Türkiye bu sorunu en yoğun şekilde yaşayan ülkeler arasında. Bu durum sanayi üretimi, ihracatı ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin üretim bileşenlerinde yaşanan ve yaşanacak olan problemlerin şiddetine işaret ediyor.

“SANAYİCİLER UZUN VADELİ PLAN YAPARKEN ZORLANIYOR”

Türkiye ekonomisinin en öncelikli konusu, şüphesiz enflasyonla mücadeledir. Sürdürülebilir bir büyüme için düşük enflasyon en önemli ön şart. Biz sanayiciler, mevcut ortamda orta ve uzun vadeli plan yapmakta zorlanıyoruz. Yüksek enflasyon, üretim maliyetlerinin yüksekliği, önemli dış pazarlarımızda süregelen durgunluğun ihracatı baskılaması, artan finansman maliyetleri, süregelen işçisizlik sorunu yaşadığımız başlıca problemler."