Enerji tasarrufu şampiyonları

BSH Bosch und Siemens Hausgerate GmbH tarafından gerçekleştirilmiş enerji tasarrufu inovasyonları listesi oldukça uzun.

1.05.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Enerji tasarrufu şampiyonları
Bu gibi inovasyonlardan biri de 2009 yılında piyasaya çıkan Zeolith kurutma teknolojisiyle donatılmış bir bulaşık makinası. Bu elektrikli ev aleti, nemi emmek ve aynı zamanda bulaşık makinasının kurutma sistemini desteklemek amacıyla ısı pompalamak için doğal bir silikat olan Zeolith kullanıyor. Bu yeni malzeme hem enerji hem su tüketiminin düşürülmesine yardımcı oluyor. BSH Merkezi Teknolojiler Direktörü Rudolf Walfort, "Ciddi miktarlarda enerji tasarufu yapmak için tasarlanmış cihazlarla teknolojileri, bileşenleri ve malzemeleri bir hayli verimli çalışan elektrikli ev aletlerini makul fiyatlarda piyasaya sürebilecek şekilde birleştirmek çok önemli" diyor. BSH Avrupa Birliği'nin yeni A+, A++ ve A+++ verimlilik sınıfları enerji özelliğine sahip herbir ürün kategorisinde elektrikli ev aletleri sunuyor. Örneğin bir A+++ derin don-duruculu buzdolabı, bir A biriminden yüzde 60 oranında daha verimli çalışır. BSH kendi enerji tasarrufu şampiyonları için bir "süper etkinlik portföyü" oluşturmuş ve bu portföy şu anda Avrupa'da BSH tarafından satılan her dört elektrikli ev aletinden biri konumunda. Walfort, "2010 yılında sattığımız süper etkinlik portföyüne dahil elektrikli ev aletleri, bu cihazların ortalama ömürleri ve aynı yılki pazar standartları bazında yapılan hesaplamalara gore, 1,9 milyar kilowat-saat civarında enerji tasarrufu yarattı" diyor. Bu rakam aslında 500 bin Alman hanesinde tüketilen ortalama yıllık elektrik tüketimine eşit.

Çevre koruma yönetmelikleri.

Bu başarı gerçekte 1996 yılından bu yana BSH'nin geliştirdiği her yeni üründe katı birer yönetmelikler bütünü olarak uygulanan ve BSH tarafından geliştirilmiş çevreye etkiyi izleme sisteminin bir eseri. Tasarımcılar bu sisteme uygun olarak bir ürün serisinin yaşam döngüsünün tamamını yani üretilmesinden kullanımına ve çöpe atılmasına kadarki süreci, çevreye olan etkisi bazında inceliyor. Sordukları soruların arasında ise şunlar var: Bu ürünün yaşam ömrünün sonuna kadar enerji ve su tüketimi ne kadar olacak? Bu üründe kullanılan malzemeler çevre dostu ve geri kazanılabilirlmi? Daha fazla malzeme tasarrufu yapılabilir mi? BSH'nin Çevre Koruma Birimi'nden Dr. Arno Ruminy, "Neye baktığımızdan bağımsız olarak asıl hedefimiz yeni ürünlerimizi daima eskilerinden daha iyi yapmak" diyor. Bugün elektrikli bir ev aletinin çevreye bıraktığı toplam etkinin yüzde 95'i bu ürünün tüketici tarafından kullanılması sırasında oluşmakta. Örneğin enerji, su ve deterjan kullanımından kaynaklanmakta. Bu rakam süper etkinlik portföyünden ürünler sayesinde yüzde 81 oranında düşürülmüş. Ruminy, "Ancak gelecekte aktif kullanım aşaması için bu gibi ciddi enerji tasarrufu ilerlemelerini tekrar yapabileceğimize inanmıyoruz. İşte bu nedenle geliştirme odağımızı çok daha etkin kaynak kullanımına kaydıracağız" diyor. Burada kullanılan bir önlem de çamaşır makinalarında denge kontrolünü sağlamak için demir yerine özel tür bir beton kullanılmasıyla ilgili. Ruminy, "Hem maliyeti çok daha düşük hem daha çevre dostu" diyor. Buna ilaveten bulaşık makinalarında deterjan koyulan gözler artık bu makinalarda çeliğin aksine deterjan artıklarını minimum seviyede tutacak optimum biçimde şekillendirilebilen polipropilenden yapılıyor. ~
Daha ince metal levhalar ve özel sertleştirme teknolojileri sayesinde bugün iç kısımlarının ağırlığı 10 yıl öncekilerin yarısına düşürülen fırınlarda da artık hafif tasarımlar kullanılıyor. Malzeme seçiminin yanısıra akıllı elektronik parçalar da enerji etkinliğinde kilit bir rol oynuyor. Örneğin çamaşır makinaları ve bulaşık makinalarındaki elektronik kontrollerle suyun, kullanılan deterjan miktarını azaltacak ve yıkama döngülerini kısaltacak şekilde nasıl dağıtılacağına karar veriliyor. 3B geliştirme. BSH tasarımcıları, kendi elektrikli ev aletlerini optimum kılmak için simülasyonlardan faydalanıyor. 2011 yılının başından bu yana aynı zamanda Almanya'nın Bavaria eyaletindeki dört dörtlük sanal gerçeklikle (VR) donatılmış bir laboratuarda deneyler de yapıyorlar. Bu tesisin gösterim odasında üç boyutlu görüntüleri yaklaşık 11 metrekare alanlı bir yüzeyin üzerine yansıtan 2 çok güçlü projektör bulunuyor. Bu görüntüler aslında fırınlar gibi elektrikli ev aletleri için hazırlanmış tasarım verileri aracılığıyla üretiliyor. Ayrıca elektrikli ev aletlerinin iç kısımları da aynalar aracılığıyla zemine yansıtılıyor. Özel 3B gözlüklerle VR Laboratuarı Direktörü Franz Perzchl gibi teknoloji geliştirme mühendislerinin, örneğin bir fırının aşırı büyütülmüş birtasviri içinde sanal olarak dolaşması sağlanıyor. Geliştiriciler şu anda pişirme saçının monte edilmesinin simülasyonunu yapmakla meşgul. Perschl, "Tutturucunun kalınlığını 0,8 milimetreden 0,6 milimetreye düşürüp düşüremeyeceğimizi ya da geometrik şeklini değiştirerek daha optimum hale getirmeyi başarıp başaramayacağımız görmek istiyoruz" diyor. Mühendisler bu süreçten ince metal levhaların tüm dayanıklılık testlerinden geçip geçmeyeceğini anlamak için faydalanıyor. Perschl, "Bu tesis açılıncaya kadar bu gibi şeyleri önceden görme lüksüne sahip değildik. Onun yerine test araçları sipariş etmek ve prorotipler yapmak zorunda kalıyorduk" diye açıklıyor. Bu sanal gerçeklik laboratuarıyla enerji ve malzeme tasarrufu konseptlerinin presleme araçları üretilmeden önce gerçek hayata uygulanabilmesi mümkün oluyor. BSH Sanal Gerçeklik Programı Başkanı Robert Gotschy, "Şimdilik sanal yöntemleri teknik ürün geliştirme işimizin sadece yüzde 10'unda kullanabiliyoruz" diyor. Sanal yöntemler en çok mühendislerin ürün tasarımı, çalışması ve ilk proje aşamalarında malzeme seçiminde daha isabetli kararlar almasında kullanılıyor. Ürün tasarımına odaklanan ikinci bir laboratuar da BSH'nin Almanya, Munich'deki genel müdürlük binasında bulunuyor. Gotschy'nin bu aralar her şeyden ağır basan hedefi, zamandan kazandıracak yeni ürünleri bir an önce piyasaya sürmek. Buradaki sanal yaklaşımın ayrıca başka getirileri de var: Normalde bir tasarım fikrinin artık değiştirilmeyecek haliyle bitmiş bir ürüne dönüşmesi için dört haftalık bir süre gerekirken model geliştirmek için çok daha az malzemeye ihtiyaç duyulur. Gotschy, "Biz burada silikonlar, plastik sabunlar, suni tahtalar, reçineler, boyalar, metaller ve elektronik bileşenler kullanıyoruz" diyor. Sanal bir ürün modeli yapmak ise aksine her türlü fikir, imgeleme ve malzeme özellikleri üretmek de dahil olmak üzere iki günden fazla sürmüyor. Gotschy, "Elbette hala gerçek dünya modellerine ihtiyaç duymaya devam edeceğiz ancak artık ürün yaratma süreci için gerekli zaman miktarını üçte bir oranında düşürebilir ve hatta bazı proje aşamalarında bu süreyi üçte iki oranında bile kısaltabiliriz" diyor. BSH geliştiricileri bir başka sorunla yüzleşmek üzere. Walfort, "Gelecekte yenilenebilir kaynaklardan yapılmış alternatif malzemeleri, geri dönüştürülebilirleri ve yeni malzemeleri daha çok miktarlarda kullanmak zorunda kalacağız" diyor. Böylesi bir yaklaşım aynı zamanda BSH'nin elektrikli ev aletlerinin çevre dostu olma özelliğini sürekli iyileştirmeyi ve sınırlı doğal kaynaklara olan talebi en aza indirgemeyi hedefleyen stratejisinin kilit bir parçası olduğundan zaten çok mantıklı.

Nikola Wohllaib

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz