Kesintisiz optimizasyon

Nesnelerin interneti stratejik teknolojilerinden biri olarak tanımlıyor. Sadece Çin'de pazar, 3 yılda 116 milyar dolara ulaşacak.

1.02.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Kesintisiz optimizasyon
Makineler birbirleriyle daha önce hiç örneğine rastlanmamış sıklıkta konuşmaya başladı. Artık sadece uçuş kartlarımızı kontrol etmek ya da koltuğumuzu seçmek gibi basit işleri yapmakla kalmıyor, aynı zamanda akıllı şebekelerin ve tedarik zincirlerinin tamamını da yönetmeye hazırlanıyorlar. İşte bütün bunlar, kesintisiz optimizasyon temelinde yükselen bir ekonomiye işaret ediyor. Çok yakında her yerde onlar olacak. Köşedeki büfenin barkod okuyucularında, sokak lambalarında, trafik ışıklarında, arabanızın fren ve yön bulma sistemlerinde... Binalar ile akıllı şebekeler arasında sürekli olarak bir ileri bir geri mesajlar gönderecek, bir tedarikçinin üretim hattı arızalandığında fabrikaları bilgilendirecekler. Jet motorları ile rüzgar parklarından kalp pillerine, programlanabilir mantık devrelerine kadar her şeyin bakım onarım gereksinimlerini raporlayacak, onlardan öğrenecek ve öngörülerde bulunacaklar. Onlar aslında, bazen kendilerinden ajan diye bahsedilen, birer yazılım modülü. Nesnelerin birbirleriyle konuşabildikleri yepyeni görünmez bir ekonominin, yani kısacası "Nesnelerin İnterneti"nin birer parçası. "Nesnelerin İnterneti" o kadar hızlı büyüyordu ki, sonunda 6 Haziran 2012 tarihinde, genel müdürlük binaları İsviçre, Cenevre ve Virginia, Reston'da bulunan global bir standartlar belirleme organizasyonu olan İnternet Derneği, IPv6 denilen yepyeni bir Internet protokolü (IP) standardını piyasaya sürmek zorunda kaldı. Bu gelişme sayesinde, bu protokol piyasaya çıktığında CNN Money'nin bildirdiğine göre, "artık dünyada herkes için bir ikinci yaşama yetecek kadar yani bir milyar IP adresi dolayında IP kombinasyonu yapmak mümkün olacak". Bu miktar 340 desilyon adrese (3.4x1038) karşılık geliyor. Mevcut dünya nüfusunun yaklaşık 7 milyar insan olduğu ve halen 4,3 milyar IP adresinin kullanıldığı göz önüne alındığında bu kadar çok IP adresine ihtiyaç olabileceğini düşünmek bile saçma gelebilir. Ancak nesnelerin nüfusunu dikkate aldığınızda bu rakam hiç de gerçekdışı değil. Cisco Systems'e göre, 2020 yılına gelindiğinde milyarlarcası giysilerden otomobil parçalarına kadar değişen geniş bir yelpazedeki nesnelerin içine gözle görülmeyecek şekilde iliştirilmiş, yaklaşık 50 milyar ağ tabanlı cihaz olacak.

Otomatikleştirilmiş ekonomi.

Santa Fe Enstitüsü'nde bir ekonomist ve teknoloji düşünürü olan Prof. Brian Arthur, "Biz şu anda sensörler yardımıyla otomatiğe alınacak bir ekonominin doğuşuna şahitlik ediyoruz" diyor. Arthur, örneğin radyo frekanslı tanımlama etiketleriyle (RFID'ler) donatılmış bir kamyonun, kendi yön bulma sisteminin yol kenarlarındaki sensörlerle konuşarak ve ardından aracın konumunu kamyonun taşıdığı malın ait olduğu tedarik zincirindeki bilgisayarlarla ve gerçek zamanlı trafik akış bilgileriyle karşılaştırarak varış süresini optimumlaştırabileceğine işaret ediyor.~
Bu iletişimler ağının her bir kısmı, geçmişte insani bir müdahaleye gereksinim duyardı ve dolayısıyla yüksek maliyet ve çok sayıda hata da beraberinde gelirdi. Oysa bu gibi süreçler bugün hiç olmadığı kadar makinelerin kendi aralarında hallediliyor. Ancak ekonominin geneli açısından çok ciddi kazançlar sunsalar da dünyanın dört bir yanındaki emek piyasalarına potansiyel birer tehdit olarak da duruyorlar. Araçlarımız etraflarındaki sistemlerle iletişim kurmaya başlarlarken, içlerindeki sistemler de kendi sohbetlerini sürdürmeye devam edecek. Almanya Federal Ekonomi Bakanlığı'ndan verilen 10 milyon Euro'luk bir fonla desteklenen Siemens ile diğer şirketler şu sıralar "Geleceğin e-arabaları için sağlam ve güvenilir hesaplama ortamı" adlı bir proje kapsamında, yarının elektronik araçlarının yazılım gereksinimlerini araştırmakla meşgul. Yolun daha ileri aşamalarından birinde, bir gün bütün tedarik zincirlerini birbirine bağlayabilecek ve optimize edebilecek otomatikleştirilmiş bir iletişim ve optimizasyon dünyası var. Bu aslında Almanya Federal Ekonomi Bakanlığı'nca desteklenen 20 milyon Euro değerindeki bir başka projenin temel hedefi. RFID-tabanlı otomotiv ağı (RAN) olarak bilinen bu program, otomobil endüstrisi için bir standartlaştırılmış parçalar ve bilgi yönetimi sistemi geliştirilmesini amaçlıyor. Burada temel fikir, tedarikçi üretim hatlarının herhangi ciddi bir üretim yavaşlaması durumunu kendi müşterilerine yani orjinal parça imalatçılarına ya da OEM'cilere otomatik olarak bildirmesinden ibaret. OEM'lerdeki akıllı sistemler o zaman gelen bilgiyi değerlendirecek ve üretim planlarını ona göre ayarlayabilecekler. Farklı seviyeden tedarikçiler ile OEM'ler arasındaki gerçek zamanlı iletişimin potansiyel ekonomik getirilerinin devasa boyutlarda olması bekleniyor.

Sanal ve gerçek dünyaları birleştirmek.
"Nesnelerin İnterneti"nin kısacık tarihindeki en çarpıcı olaylardan biri de aynı zamanda Curiosity adıyla bilinen Mars Bilim Laboratuvarı'nın geliştirilmesi, testi ve imalatıydı. Siemens PLM Software çözümlerinin yardımıyla, tek tek parçalar, alt sistemler ve hatta bir montaj hattının tamamı bile sanal bir dünyada o derece hatasız üretilmişti ki, yapılan teferruatlı simülasyonların ardından, bu parçaların gerçek dünyadaki akranlarını üretmek için sayısal kontrollü bilgisayarlarda (CNC) aynı veri setleri kullanılmıştı. Siemens Endüstri CEO'su ve Siemens'in yönetim kurulu üyesi olan Prof. Siegfried Russwurm, "NASA'nın Mars gezgininde yapabilmeyi başardığı iş, tek bir tutarlı veritabanıyla sanal dünyadan gerçek dünyaya pürüzsüz bir geçiş anlamına gelen bir paradigma kayması, yani entegre bir veritabanı ve ürün tasarımından üretim tasarımına giden tümleşik bir yaklaşımdı" diyor.
California, PLM Software's Cypress'de kıdemli ürün geliştirme müdürü olan ve son zamanlara kadar Curiosity gezginini geliştiren NASA ekibinin bir üyesi olmayı sürdüren Daren Rhoades, "Bir uzay görevi için yeni bir şeyler geliştirmek olağanüstü masraflı bir iştir, çünkü burada gerekli mühendislik ve test süreçleri devasa boyutlardadır. Oysa bizim teknolojimizle NASA, Curiosity'nin geliştirilme ve test aşamalarında elde edilen uygun bilgilerin ve deneyimlerin her birinden kolaylıkla faydalanabilecek ve onları yeniden kullanabilecek. Bu sayede muazzam miktarlarda tasarruf yapabilecek" diyor. NASA elbette ki sanal dünyada, parçaların ve sistemlerin hassas geliştirilmesi ve işlevsel testlerinin yapılmasıyla ilgili olağanüstü yeterliliklerin keşfedildiği tek organizasyon değil. Örneğin Çin'de de düşük ücretli, düşük teknolojili endüstrilerden, yüksek ücretli, yüksek teknolojili endüstrilere geçiş ile sanal dünyadaki gelişmelere duyulan ilgi giderek artıyor. Çin'in yeni yeni olgunlaşmaya başlayan otomobil endüstrisi, özellikle Chery ile FAW markaları, Siemens PLM Software'in süreç tanımlamaları ve planlamadan simülasyonlara ve üretime kadar, ürün geliştirme birimlerini imalat yerleriyle birbirine bağlayan bir teknoloji olan Tecnomatix'i kullanıyor.~

Sanal ile gerçek dünyalar arasındaki bağlantı sadece endüstri ile sınırlı kalmayacak. İsviçre'deki St. Gallen Üniversitesi'nde teknoloji yönetimi enstitüsü direktörü olan Prof. Elgar Fleisch, " 'Nesnelerin İnterneti', fiziksel dünyayı internete bağlamaya devam ettiği müddetçe, kendi ana sayfaları ve ilgili uygulamaları olan cihazların sayısında bir patlama yaşanacağına şahit olacağız" diyor. Fleisch'in de öngördüğü üzere, gelecekte oyuncaklardan ilaçlara kadar hemen her şey kendi yaşı, içerdiği malzemeler ve mevcut durumu hakkında gerçek zamanlı bilgiler sunabilir hale gelecek. Gerçekten de SIPAT (Siemens Süreç Çözümleme Teknolojisi) denilen bir süreç sayesinde, ilaç endüstrisinde geliştirme aşamasında olan pilot bir projenin verdiği ipuçlarından yola çıkarak, yakın bir gelecekte her bir hap içindeki maddelerin temin edildikleri yerleri ve kalitelerini takip edebilmenin mümkün olacağı söylenebilir. Öyle görünüyor ki milyarlarca IP adresine bir gün gerçekten ihtiyaç duyacağız.

Arthur F. Pease

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz