Kişiye özel iş istasyonları

Nasıl oturma odasındaki bir lambayı açmak için elektrik düğmesine ihtiyaç duyuluyorsa, bir elektrik şebekesi de kendi enerji akışlarını kontrol etmek için bu düğmeye benzer anahtarlamalara gereksinim duyar. Bu iş elektrik devrelerini açıp kapatan bir anahtarlama tertibatıyla yapılır. Yarınların fabrikasında çalışanlarla bugünün işçileri arasındaki tek benzerlik belki de üzerlerine giydikleri iş kıyafetleri olacak. Her ne kadar yine iş istasyonlarında çalışacak olsalar da, katı vardiya saatlerine uymak zorunda olmayacak, sabit üretim süreçlerine maruz bırakılmayacak veya sürekli tek bir iş istasyonunda çalışmak zorunda kalmayacaklar. Münih Teknik Üniversitesi (TUM) makine mühendisliği bölümünden mezun olan ve şu anda Münih’te Siemens Kurumsal Geliştirme’de çalışan Johannes Labuttis’e göre 15 yıl içinde muhtemelen en monoton ve en yorucu işler mazide kalacak. Labuttis şu anda bir baş müşavir olarak üretim süreçlerinde insanoğlunun rolü gibi konularla ilgileniyor. Labuttis, “Çalışanlar gelecekte bilgisayarların yardımıyla kendi vardiyalarını planlamak için kendi akıllı telefonlarını kullanacak. Bu süreçte kendi kişisel kronobiyolojik özelliklerini yani gece insanı mı yoksa gündüz insanı mı olduklarını bile hesaba katabilir hale gelecekler. Bu sayede iş yerlerinde kendilerine verilen görevleri, kendi kişisel ihtiyaçlarına ve mevcut durumlarına göre esnek bir şekilde ayarlayarak yapabilecekler”diyor. Çalışanların her birinin zaman yönetimi, şirketin insan kaynaklarının gereksinimleriyle optimum şekilde aynı hizaya getirilecek. Çünkü Labuttis’in de işaret ettiği üzere geleceğin fabrikaları fevkalade esnek olacak ve her şeyin ve herkesin birbirine ağlarla bağlı olduğu canlı bir internet gibi örgütlenecekler. Labuttis, “Üretim hatları ve içlerindeki her bir iş istasyonu dönüştürülebilir olacağından mevcut müşteri siparişlerine göre yeniden planlanmalar çok kolay olacak” diyor. Bu sayede üretimi talepteki değişikliklere çabucak uyarlamak mümkün hale gelecek. İşçiler her bir iş istasyonunda sabit bir döngüde dönüşümlü olarak çalışacak. Sıfırdan nihai ürüne kadar iş süreçlerinin tüm adımlarını bilecekler. Bundan fabrika müdürleri de kazançlı çıkacak çünkü bu işçiler iş istasyonlarının tümünde gayet verimli bir şekilde çalışabilir halde olacak. “Akıllı” iş istasyonları Her şey birbirine ağlarla bağlı olacağından her bir iş istasyonu daima bir sonraki vardiyada kendisini hangi işçinin çalıştıracağının planlandığını “biliyor” olacak. 4 Gelecek&Trendler l Eylül 2017 Ardından saniyeler içinde kendi parametrelerini söz konusu işçiye göre ayarlayacak. Alet edevatlar “en mükemmel yerlerde” hazır bekletilecek ve her bir iş istasyonunun yüksekliği ve eğimi söz konusu işçinin fiziksel özelliklerine ve varsa herhangi bir engellilik durumuna uygun bir şekilde ayarlanacak. Labuttis, “Varyantlar da işçilerin kendileri kadar kişiselleştirilecek. İçinde ayakta durma destekleri, ayak dayama yerleri ya da belki baştan aşağıya farklı bir iş istasyonu tasarımı bile olabilecek” diyor. Üstelik karmaşık işlerin yapılmasında insanoğluna yardımsever robotlar da destek olacak. Geleceğin fabrikasında yapılan işler hem üretken hem de esnek olacak. Esnekliği insanlar sağlayacak ve robotlar da hızlı ve verimli bir üretimin gerçekleşmesini garantileyecek. Bu fabrikada çalışan işçilerin ortalama yaşı da değişecek. Bilhassa günümüzdeki endüstrileşmiş ülkelerde geleceğin fabrikalarında halen sürmekte olan hızlı demografik dönüşüm yüzünden ileri yaştaki iş gücü daha da artacak. 2050 yılında dünya genelinde şu anda 500 milyon olan 65 yaşın üzerindeki insan sayısı üçe katlanacak. Sonuçta insanlar sosyal güvenlik sistemlerinin sorunsuz bir şekilde işlemelerini sağlamak için daha uzun yıllar boyunca çalışmak zorunda olacak. Ancak geleceğin fabrikalarında ileri yaştaki işçilere acilen ihtiyaç duyulmasının bir diğer nedeni de onların uzman becerileri ve bilgi ile deneyim zenginlikleri olacak.