Sizi çok net okuyabiliyoruz

Otomatik bir metin algılama sistemi sayesinde Siemens posta tasnif sistemlerinde global pazar lideri oldu.

1.04.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Sizi çok net okuyabiliyoruz

Optik karakter algılama sistemleri uluslararası posta trafiğinde inanılmaz bir devrim yaptı. Ancak bu teknolojinin başka pek çok alanda da müthiş bir potansiyeli var. Ortaya çıkan uygulamalar arasında ulaştırma ve güvenlik sistemlerinden görme özürlüler için okuma destek cihazlarına kadar her şeyi bulmak mümkün. Posta taşıyıcılarıyla ilaç şirketlerinde ortak olan bir şey vardır. Her iki grupta da en kötü el yazısının bile şifrelerini çözebilmelerini sağlayan kriptografik becerilere rastlanır. Ancak günümüzde inanılmaz yeni öğrenme süreçlerinin geliştirilmesi sayesinde en değişik yazı türlerini bile otomatik olarak algılayabilen makineler var. Bunu mümkün kılan teknoloji ise optik karakter algılama ya da OCR olarak biliniyor. Siemens'de ürün müdürü olan Peter Schindler büyük bir gururla, "İş algılama sorununun çözümüne geldiğinde biz küresel pazarın lideriyiz" diyor. Burada bahsedilen becerilerin makineyle yazılmış metinlerin okunmasıyla hiçbir alakası yok çünkü bunu zaten herhangi sıradan bir tarayıcı da yapabiliyor. Onların asıl başarısı, elyazısının şifresini çözmeleri. Schindler Siemens' in OCR teknolojisinin bugün dünyanın dört bir yerindeki posta tasnif tesislerinin neredeyse yarısında kullanılmakta olduğunu tahmin ediyor. Bu algılama sistemlerinin global pazar hacmi bugün yaklaşık bir milyar dolar civarında ve bu birimleri üreten Siemens'in Mobilite Bölümü'nün pazar payı da yüzde 35 düzeyinde. Siemens'deki OCR geliştiricileri sürekli kendi teknolojilerini iyileştirmeye çalışıyor. Almanya, Konstanz'daki Siemens Mobilite'de görüntü ön işleme ve nesne algılamadan sorumlu ekibin teknik müdürü olan Matthias Schulte Austum, "En yeni ürün hattımız olan ARTread, el yazısıyla yazılmış adresleri yüzde 90-95 arasında bir oranla doğru okuyabiliyor" diyor. Ancak bu sistemin kötü bir el yazısı ile yazılmış adresleri okuyabilmekten çok daha fazlasını yapması gerekiyor. Örneğin zarfın üzerindeki adres değişikliklerini, gönderici tarafından yazılmış notları ve hatta pulun değeri gibi gerekli bilgilerin tamamını otomatik olarak tanımlayabilmesi şart. Burada genel hedef otomasyon seviyesini maksimumlaştırmak. Schulte Austum, "Elle yapılan işleri mümkün olduğunca en aza indirgemek için bir gönderiyle ilgili bütün bilgileri otomatik-man algılamak istiyoruz" diyor. Bu sistemler için özellikle Rusya, Hindistan, Çin ve Arap dünyasında devasa gelişme potansiyeli var. Konstanz'daki Siemens inovasyon merkezinde bir uzman olarak çalışan Ingolf Rauh, "İster Kiril ister Çin isterse de Arap alfabelerinden olsun, her türlü elle yazılmış metni okuyabilecek algoritmalar geliştiriyoruz. Hatta geçenlerde Arapça el yazısının okunmasıyla ilgili biryarışmayı kazanmıştık" diyor. Bu rekabette karşılaşılan en önemli meydan okumalardan biri de Tunus'daki şehirlerin isimlerini hiç yanlışsız tanımlayabilmekte yatıyor. Optik karakter algılamanın prensipleri daima aynı kurallara dayanır. Çok işe yaradığı ispatlanmış yöntemlerden birinde sistemler, el yazısı ile yazılmış binlerce mektubu veya diğer türden gönderiyi birbirleriyle kıyaslayacak şekilde eğitilir ve ardından öğrenme süreci boyunca onları titizlikle tasnif eder. Rauh, "Biz bu gibi bir teknik için muazzam çeşitlilikte bir potansiyel uygulamalar havuzu olduğunu fark ettik. Bu yüzden de OCR teknolojisinin kullanımında içinde yepyeni pazarların da olduğu tüm olasılıkları keşfetmeye karar verdik" diyor.

Kara yollarının taranması
Bu gibi potansiyel pazarlardan biri de paralı karayollarında kullanılan ücretlendirme sistemleri için otomatik plaka okuma işi.~
Örneğin Siemens'in Sicore sistemleri, otomobiller caddelerde ve otobanlarda çok hızlı giderlerken bile onların plakalarını çabucak okuyabilecek görüntü işleme yazılımı yüklü kameralardan faydalanıyor. Bu gibi sistemler örneğin İngiltere'de kullanılıyor ve hatta Londra gibi şehirlerde araçlardan trafik sıkışıklığı ücreti alınıyor. Trafiğin sıkışık olduğu bölgelere giren arabalar kameralarla otomatik olarak kaydediliyor ve sonra sürücülerinin ödeme yapma sistemindeki veri tabanında kayıtl olup olmadığı kontrol ediliyor. Daha gelişmiş bir uygulamada ise hız sınırının olduğu yerlerde arabaların plakalarını otomatik olarak kaydeden kameralar kullanılıyor. Bu kameralar hız radarlarının aksine araçların karayolunda aldıkları mesafe boyunca ortalama hızını ölçüyor. Bu sayede bu sistem, bir sürücünün örneğin bir tünelden geçerken aşırı hız yapıp yapmadığını anlayabiliyor. Konstanz'daki Siemens'de yeni ürünler ve teknolojiler geliştirmekten sorumlu Stephan von der Nüll, "Biz İngiltere'de Siemens ITS ile işbirliği kurarak Safezone (Güvenli bölge) denilen bir sistemi geliştirirken kendi kamera teknolojimizi kullanmıştık. Bu türden hız takibini şehir içinde mümkün kılan ilk sistemdi" diyor. Safezone'un piyasaya lansmanı hemen hemen hazır gibi.

Tünel güvenliği
Safezone sisteminin daha kapsamlı birsürümü şu anda Alman Eğitim ve Araştırma Bakanlığı'nca yürütülen bir proje çerçevesinde değerlendirilme aşamasında. Burada temel hedef, üzerinde tehlikeli madde işaretleri olan kamyonların otomatik olarak tanımlanması. Bu işaretler turuncu renkte ve iki adet rakam içeriyor. İlk rakam tehlikeli maddenin sınıfını belirlerken ikincisi tehlikeli maddenin bizzat kendisini tanımlıyor. Von der Nüll, "Bu işaretlerin otomatik olarak algılanmasıyla tünellerve köprüler artık daha güvenli hale gelecek" diyor. Yapılan planlara göre bu sistem örneğin hidrojen taşıyan bir kamyonun oksijen taşıyan başka bir kamyona çok yaklaşması gibi bir durumda tüneli otomatik olarak kapatacak. Ayrıca içinde bir kazanın olduğu bir tünele girmek üzere olan tehlikeli madde taşıyan bir kamyon olup olmadığını çabucak görebilmek de mümkün olacak. Gelecekte OCR teknolojisinin uygulamada her yerde kullanılacak kadar geliştirilmesi olası görünüyor. Burada ilk akla gelenler arasında gıda ürünlerinin üzerindeki son kullanma tarihlerinin otomatik algılanması ve otomotiv ile elektronik endüstrilerinde kullanılan baskılı devre kartlarının seri numaralarının ve üretim tarihlerinin tanımlanması bulunuyor. Görme özürlü insanlar da bu işten kazançlı çıkabilir çünkü OCR sistemleri, harfleri, kitapları veya süpermarketlerdeki gıda etiketlerini onlara yüksek sesle okuyabilir.

Rolf Froböse



Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz