Çığır açıcı teknolojilerden uzun zamandır söz ediliyor. Peki önümüzdeki yıllara damgasını vuracak teknolojiler neler olacak?
1 FELCİ İYİLEŞTİRMEK MÜMKÜN MÜ?
Bilim insanları bugünlerde omurilik yaralanmalarının ortadan kaldırdığı hareket özgürlüğünü geri kazandıran beyin implantlarının kullanımında dikkate değer ilerlemeler kaydediyor.
Kullanılabilirlik: 10-15 yıl Grégoire Courtine’in kafasından “Haydi yürü!” düşüncesi geçiyordu. Bu Fransız nörobilimci bir koşu bandının ucunda saldırganca çömelen bir makak maymunu izliyordu. O ve ekibi bir bıçak ile bu hayvanın omuriliğinin ortasından boylu boyunca bir kesik atarak maymunun sağ bacağını felç etmişti. Courtine şimdi kendisinin bu maymunu tekrar yürütebileceğini ispatlamak istiyordu. Bunu başarabilmeleri için o ve ekibi bu hayvanın kafatasının altında motor korteksine temas eden bir kaydetme cihazı yerleştirmiş ve açtıkları kesiğin altındaki omuriliğinin etrafına esnek elektrotlar dikmişlerdi. Bu iki elektronik cihazı kablosuz bir bağlantı birbirleriyle haberleştiriyordu.
Sonuç: Maymunun hareket etme niyetini anlayan ve sonra onu hemen elektriksel uyarım dalgaları şeklinde maymunun omurgasına gönderen bir sistem. Çok geçmeden bu maymunun sağ bacağı hareket etmeye başladı. Ayağını kaldırdı ve ileri uzatıp indirebildi. Biraz topallıyordu sadece. Lozan’daki İsviçre Federal Politeknik Enstitüsü’nde görevli bir profesör olan Courtine o anı sevinçle şu kelimelerle hatırlıyor, “Bu maymun düşünüyordu ve sonra birden yürümüştü.”
Son yıllarda, laboratuvar hayvanları ve birkaç insan makinelere bağlı beyin implantları sayesinde düşünceleriyle bilgisayar işaretçilerini veya robot kollarını kontrol ediyor. Şimdi araştırmacılar felci tamamen yenmek için bu teknolojiden faydalanmaya çalışıyor. Beyni okuma teknolojisini vücuttaki elektrik uyarıcılara kablosuz olarak bağlıyorlar. Böylece Courtine’in “sinirsel bypass” dediği olayı yaratıyorlar. Bu sayede insanların düşünceleri bacaklarını tekrar hareket ettirebilecek.
2 KENDİ KENDİNE GİDEN KAMYONLAR
Direksiyonunda sürücüsü olmayan kamyonlar çok yakında yanı başınızdaki otobanlarda uçarcasına gidecek. Peki bu durum bu ülkedeki 1,7 milyon kamyon şoförü için ne anlama gelecek?
Kullanılabilirlik: 5-10 yıl Günümüzde birkaç şirket kendi kendine giden kamyonları test ediyor. Bu konuda birçok teknik problem yaşansa da bu konuya destek verenler kendi kendine giden kamyonların daha güvenli ve ucuza mal olacağını düşünüyor. 40 yıldır profesyonel sürücüsü olan Greg Murphy, “Bu sistem kamyonu sıklıkla benden daha iyi sürüyor” diyor. Murphy, kendini kendini sürmek için gerekli donanıma sahip kamyonları hazırlayan bir San Francisco şirketi olan Otto’da güvenlik yedekleme sürücüsü olarak çalışıyor. Kendiliğinden giden kamyonların çok sayıda mavi yakalı işçiyi de etkilemesi bekleniyor. İş İstatistikleri Bürosuna göre ABD’de 1,7 milyon kamyon işçisi bulunuyor. Teknolojinin yakın zamanda kamyoncuların yerini alması pek mümkün değil. Ancak, işin niteliğini kesinlikle değiştireceği düşünülüyor. Otto’nun teknolojisini kullanan ve yollarda olan yedi kamyon var. Şirket, teknolojinin maliyet geri dönüşünün bir ya da iki yıllık sürede olması için çalışıyor.
3 YÜZÜNÜZLE ÖDEME YAPIN
Çin’de yüz tanıma sistemleriyle ödeme yapmaya imkan sağlanıyor, tesislere girmeye izin veriliyor ve suçluların takibi sağlanıyor. Peki Çin’i bu konuda diğer ülkeler de izleyecek mi?
Kullanılabilirlik: Hemen Son beş yıl içinde bilgisayarlar yüz algılamada inanılmaz işler başarıyorlar ve Çin’de hem gözetleme hem de huzur açısından bu teknoloji fevkalade hızlı bir şekilde yayılıyor. Yüz algılama aslında polislikten tutun da insanların bankalar, mağazalar ve ulaştırma hizmetleriyle olan her türlü günlük etkileşim tarzını dönüştüreceğe benziyor. Yüz tanıma sektörünün büyüklüğünün devasa olduğu düşünülüyor. Öğrenen makineler ve görüntü işleme konusunda uzman olan Pekin Üniversitesi’nden yardımcı doçent Shiliang Zhang da aynı görüşte. Zhang, Face ++ ofislerinden çok uzak olmayan bir laboratuvara başkanlık ediyor. Zhang, Çin’de pek çok şirketin bu konuda çalışma yaptığını söylüyor. Güvenliğin öneminin arttığı günümüz dünyasında bu teknolojinin yaygınlaşması ise an meselesi.
4 PRATİK KUANTUM BİLGİSAYARLAR
Google, Intel ve diğer birkaç araştırma grubunda kaydedilen ilerlemeler bilgisayarların nihayet eskiden hayal bile edilemeyecek bir güce sahip olacağını gösteriyor.
Kullanılabilirlik: 4-5 yıl Hollandalı bir araştırma enstitüsü olan QuTech’in laboratuvarlarından biri, kuantum hesaplamada dünyanın en ileri çalışmalarından bazılarını yapıyor. Ancak bu laboratuvar daha çok HVAC (ısıtma-havalandırmaiklimlendirme) test merkezine benziyor. Delft Teknoloji Üniversitesi’ndeki uygulamalı bilimler binasının ıssız bir köşesinde gizli saklı bir alanda hiç insan yok. Bu alan sanki elektronik çekirgelerin istilasına uğramış gibi çınlama sesleriyle uğulduyor ve dört ayaklı büyük mavi silindirlerden çıkan yalıtılmış tüpler, kablolar ve kontrol ekipmanlarıyla dolup taşıyor. Aslında basınçlı birer soğutucu olan bu mavi silindirlerin içinde nano-kablolar, yarı-iletkenler ve süperiletkenlerin bir araya geldikleri tuhaf kuantum mekaniği işleri dönüyor. Bu bilgisayarların hayata geçmesine yönelik önemli adımlar bu laboratuvarda atılıyor. Bu bilgisayarlar birkaç yıl içinde kriptolamanın, ilaç araştırmalarının ve yapay zekanın kitabını baştan yazıyor olacak.
5 360 DERECE ÖZÇEKİM
Yuvarlak görüntüler çekebilen ucuz kameralar, fotoğrafçılıkta ve insanların kendi hikayelerini paylaşma şekillerinde yeni bir çağ başlatıyor.
Kullanılabilirlik: Hemen Bitki örtüsü üzerindeki mevsimsel değişiklikler Koen Hufkens’i daima büyülemiştir. Harvard’da bir çevre araştırmacısı olan Hufkens bu yüzden geçen sonbahar aylarında Massachussets ormanından VirtualForsest.io. adlı bir web sitesine naklen görüntü yayını yapan bir sistem kurmayı akıl etti. Kullandığı kamera 360° resimler üretebildiğinden siteye giren ziyaretçiler sadece görüntü akışını izlemekle kalmadı. Kendi bilgisayarlarının faresini veya akıllı telefon ve tablet bilgisayarlarda parmaklarını kullanarak bir daire içindeki görüntüyü panoramik hale getirebildiler. Bunun yanında parmaklarını ya da fareyi yukarı doğru götürerek ormanın üstündeki gök kubbeyi, aşağıya doğru götürerek de ormanın zeminini görebildiler. Eğer kafalarında bir sanal-gerçeklik başlığı varsa, o zaman kafalarını hareket ettirerek resmi döndürebildiler ve sanki gerçekten bir ormanın içindeymiş gibi bir illüzyon yaratabildiler. Hufkens bu proje sayesinde kendisinin New England’da iklim değişikliğinin yaprakların gelişimini nasıl etkilediğinin belgeselini yapabileceğini söylüyor. Toplam maliyeti Yaklaşık 550 dolar, fotoğraf çeken Ricoh Theta’nın S marka kamerası da dahil.
~
6 YENİ GÜNEŞ PİLLERİ
Güneş ışığındaki enerjinin ancak küsuratını emebilen güneş panelleri yerine güneş enerjisinin daha fazlasını yakalayabilen farklı türden bir güneş enerjisi cihazı verimliliği artırabilir.
Kullanılabilirlik: 10 ile 15 yıl Güneş panelleri her geçen gün daha fazla sayıda binanın çatılarını kaplıyor. Ancak ilk ortaya çıkışlarından 10 yıllarca sonra bile bu silikon levhalar halen çok hantal, pahalı ve verimsiz. Bu konvansiyonel fotovoltaj piller, güneş ışığındaki enerjinin sadece küsuratını emebiliyor. Bunun nedeni ise bu panellerdeki köklü sınırlamalar. Ancak MIT bilim insanlarından oluşan bir ekip yaratıcı mühendislikten ve malzeme bilimindeki ilerlemelerden faydalanarak güneş enerjisinin daha fazlasını yakalayabilen farklı türden bir güneş enerjisi cihazı yaptı. Burada işin sırrı önce güneş ışığını ısıya dönüştürmek, sonra onu tekrar ışığa çevirmekte yatıyor. Ancak burada güneş pillerinin kullanabileceği spektrumun içine odaklanılıyor. Her ne kadar çeşitli araştırmacılar yıllardır ısıl-foto-voltaj pillerinin geliştirilmesi için çalışıyor olsalar da MIT’nin bu cihazı bu yaklaşımla verimliliğin dramatik boyutlarda artabileceğini gösteriyor. Aynı zamanda sıradan bir foto-voltaj pilinden çok daha fazla miktarda enerji emebilen ilk ekipman sunuyor.
7 GEN TEDAVİSİ 2.0
Bilim insanları bugüne kadar kalıtsal bozuklukların tedavisini engelleyen köklü sorunlara artık çözüm bulmuş durumda. Bir sonraki aşamada ise aynı yaklaşımın kanser, kalp rahatsızlığı ve diğer yaygın hastalıklarda da kullanılıp kullanılmayacağını göreceğiz.
Kullanılabilirlik: Hemen Kala Looks ikiz oğlanlarını 2015 Ocak ayında doğurduğunda, o ve kocası Philip çocuklarından birinin geninde ölümcül bir mutasyon barındırdığını bilmiyordu. Üç aylık oğlu Levi’ye, vücudu enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakan SCID ya da ileri derecede bağışıklık yetersizliği teşhisi konulmuştu. Levi’nın kanında hastalıklarla mücadele etmek için gerekli olan bağışıklık hücrelerinden çok az sayıda vardı. Kala ve Philip sırf Levi’yı hayatta tutabilmek için kendi evlerini çılgınca steril etmeye başladı. Philip işten eve geldiğinde yüzüne bir ameliyat maskesi takmak zorunda kalıyordu. Başlangıçta Kala ve Philip, tek seçeneklerinin Levi’- ye bir kemik iliği nakli yapılması olduğunu düşündü. Ancak Levi’yle bir eş bulamadılar. Daha sonra Boston Çocuk Hastanesi’nde deneysel bir gen terapisi öğrendiler. Bağışıklık sistemini yok etmekle yükümlü olan geni değiştirerek Levi gibi çocukları tedavi etmeye çalışıyordu. Kala “Düşündüm ki bu gerçek değil” dedi. “Bunun işe yaramasının hiçbir yolu yok.” Bununla birlikte, Looks ailesi Mayıs 2015’te Michigan’daki evlerinden uçtu. Günlerce sonra Levi tedaviyi damarlarına damlattı. O zamandan beri normal bir çocuk oldu. Hatta ikiz kardeşinden daha da fazla büyüdü. SCID ile doğan bebekler tipik olarak iki yaşından itibaren hayatta kalamaz. Şimdi, bir kerelik tedavi, Levi Looks gibi hastalar için bir şifa öneriyor.
8 HÜCRE ATLASI
Biyolojinin bir sonraki mega-projesi, insan vücudunun aslında nelerden yapıldığını kapsamlı bir şekilde ilk kez ortaya koyacak olan bir teknoloji haritası…
Kullanılabilirlik: 5 yıl Robert Hooke, 1665 yılında kendi mikroskopunu bir mantar kümesine odaklamış ve mantarın bir manastırdaki odacıklara benzeyen küçük kutucuklar olduğunu keşfetmişti. Hücreleri tanımlayan ilk bilim insanı olarak Hooke, biyolojinin bir sonraki mega-projesini görseydi şaşkına dönerdi herhalde: Modern gen biliminde ve hücre biyolojisindeki en güçlü araçlardan faydalanılarak milyonlarca hücreyi tek tek incelemek ve onları mercek altına yatırmak… Burada hedef, insan vücudunun aslında nelerden yapıldığını kapsamlı bir şekilde ilk kez ortaya koyacak bir teknoloji haritası. Bu harita biyoloji bilim insanlarının ilaç araştırmalarını hızlandıracak yeni ve karmaşık bir model de sunuyor. İnsan vücudundaki 37,2 trilyon hücrenin kataloglama işini başarabilmek için her moleküler imzaya isim vermek ve ayrıca vücutlarımızın üç boyutlu alanında her bir türe bir bölge kodu tanımlamak amacıyla ABD, İngiltere, İsveç, İsrail, Hollanda ve Japonya’dan bilim insanları uluslararası bir konsorsiyumda bir araya gelmeyi planlıyor.
9 NESNELERİN ZOMBİ AĞI
Evdeki elektronik aletlere birbirine bağlanabilirlik özelliği katma modası aslında işleri daha da kötüleştirebilecek yan etkilere neden oluyor.
Kullanılabilirlik: Hemen Bilgisayar saldırıları yıllardır var. Bilgisayar korsanları daha 2000’li yılların başlarında bile internet üzerinden bilgisayarlara sızıyor ve interneti toplu bir şekilde merkezi sistemden kontrol ediyordu. Diğer şeylerin yanı sıra bu korsanlar web sitelerini müthiş bir trafiğe maruz bırakarak onları işlevsizleştiren dağınık hizmet dışı bırakma saldırıları düzenlemek için işte ele geçirdikleri bu bilgisayarların toplam işlem yapma gücünden faydalanıyorlar. Ancak günümüzde yaygınlaşan ucuz web kameraları, dijital video kaydediciler ve nesnelerin internetine dahil olan diğer elektronik araçlar yüzünden bu sorun giderek büyüyor. Bu cihazlarda genellikle hiç ya da yok denilebilecek kadar güvenlik önlemi olduğundan korsanlar ufak bir çabayla cihazları ele geçirebiliyor. Bu durum aynı anda tek bir siteden çok daha fazlasını çökerten ve şimdiye kadar hiç görülmemiş büyüklükte bir “zombi elektronik aletler ağı” yaratılmasını kolaylaştırıyor. Ekim ayında, ele geçirilen 100 bin adet elektronik araçtan oluşturulan bir ağ, bir internet altyapı tedarikçisini kısmen çevrimdışı bıraktı. Dyn ismindeki bu tedarikçinin ele geçirilmesiyle aralarında Twitter ile Netfflix’in de olduğu çok sayıda ünlü web sitesi birer domino taşı gibi ardı ardına çökertilerek bir süreliğine internetten kayboldu. Bunu daha fazla sayıda saldırının izleyeceğine hiç şüphe yok…
10 TAKVİYE EDİCİ ÖĞRENME
Bilgisayarlar artık kendi deneyimlerinden ders çıkararak işleri nasıl yapacaklarını karar veriyor. Bunu yaparken de hiçbir yazılımcının bir şey öğretmesine gerek duymuyorlar.
Kullanılabilirlik: 1 ile 2 yıl Basit bir bilgisayar simülasyonunun içinde dört şeritli sanal bir otobanda kendi kendine giden sürücüsüz arabalar çılgınca manevralar yapıyor. Arabaların yarısı sağ taraftaki şeritlerden gitmeye çalışırken diğer yarısı da soldan gelip diğer arabaların aralarına karışmaya çalışıyor. Bu sanki robot bir aracın aklını karıştıracak türden bir hileymiş gibi görünüyor. Ancak onlar bu işi büyük bir ustalıkla yapıyor. Ben bu araba sürme simülasyonunu geçen aralık ayında Barcelona’da düzenlenen dünyanın en büyük yapay zeka konferansında izledim. İnsana en çok heyecan veren de bu arabaların davranışlarını kontrol eden yazılımın geleneksel anlamda hiçbir şekilde programlanmamış olmasıydı. Bu bilgisayarlar kurnazca ve güvenli bir şekilde nasıl manevra yapacaklarını sadece antrenman yaparak öğrenmişti. Eğitim sırasında bu kontrol yazılımı, her bir hamlede talimatları çok az değiştirerek üst üste defalarca manevra yapıyordu. Çoğu zaman araya girmeler çok yavaş gerçekleşiyor ve arabalar birbirine girmiyordu. Ancak bir araba ne zaman sorunsuzca diğerlerinin arasına girse bu sistem hemen ona neden olan davranışı olumlu bir yöntem olarak öğreniyordu. Takviye edici öğrenme olarak bilinen bu yaklaşım, imkansız denebilecek bir karmaşıklıkta bir bilgisayar oyunu olan Go’yu üreten ve geçtiğimiz yıl yapılan yüksek profilli bir maçta dünyanın en iyi insan oyuncularından birini yenen Alphabet’in DeepMind adında bir iştiraki tarafından geliştirilen AlphaGo adlı bir bilgisayarda kullanıldı. Takviye edici öğrenme çok yakında oyunlardan çok daha fazlasına muazzam boyutta deha katabilir. Bu teknoloji kendi kendine gidebilen sürücüsüz arabaların geliştirilmesinin yanı sıra bir robotun daha önce asla görmediği bir nesneyi tutup kavrayabilmesine yardımcı olabilir.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?